MURATS44
Özel Üye
Heeyy.. HDP Milletvekili Garo Paylan..Duydun mu? Sultanbeyli Karakolu’na bombalı saldırı.. Ardından Bomba İmha Şube Müdürünün şehit olduğu saldırıyı PKK üstlenmiş..
“Yalandır” değil mi?
“Doğru değildir.. İftira ediyorlar” değil mi?
“Sahte PKK’lılardır onlar?” değil mi?
Devlet yapmıştır, karakol baskınını..
Ölen canlı bomba da..
Aslında PKK’lı kıyafetine giren, devlet görevlisidir!
Değil mi, Garo?.
Heey.. Hayko Bağdat..
Uzak durma canım..
Sen de gel, katıl, PKK’yı aklama mücadelesine..
Şanlıurfa’daki iki polisimizi de, PKK’lılar değil, aslında Cumhurbaşkanlığı Gladiosu öldürdü değil mi?
Cinayeti üstlenenler de, aslında PKK’lılar değildi..
Aslında onlar, Gladio’nun memurları idi, değil mi?
Utanmayın canım..
Savunun..
Bu ülkede, “Biz ibneyiz” diye yürüyenler bile “onur”dan bahsediyorlar..
PKK’yı savunun, PKK’nın üstlendiği cinayetleri bile, devletin işlediğinden bahsedin..
Neden çekiniyorsunuz ki?
Niye utanıyorsunuz ki?
Helikopterde terhis olmuş askerimizi vuranlar da..
Aslında PKK’lılar değildir..
Değil mi, Şirin Payzın?.
“PKK’lılar öyle şeyler yapmaz” değil mi?
Yok canım, tereddüt etmene gerek yok..
“Ben Kandil’e gittim.. Murat Karayılan’la, iki kişilik koltuğa, yan yana oturdum.. Bana hiçbir zarar vermedi. PKK’lılar insana ateş etmez.. Yukarıdan bir canavar geliyor diye, kendilerini korumak için, canavar zannettikleri şeye ateş etmişlerdir” de..
Utanma.... Söyle..
Al yanına Aydın Engin’i de..
O da şahitlik etsin sana..
Hani “PKK’nın basın toplantısı”na gitmiştiniz..
Hayır, yanlış okumuyorsunuz.
Bu alçaklar.. PKK’yı sivil toplum örgütü gibi göstermek için..
“Murat Karayılan’ın basın toplantısına gittik” diye haber yaptılar...
Daha iki yıl önce.
Bir terör örgütü yöneticisinden değil de..
Sanki bir komşu devletin yöneticisinden-bakanından bahsediyorlardı..
Bu kadar alçakça, bu kadar haince bir çarpıtma ile.. Türkiye kamuoyuna, terör örgütünü şirin gösteriyorlardı..
Bakın Aydın Engin, nasıl güzelleme yapıyordu: “Karayılan yanında yine Zeki Şengali ve Hacer Zagros ile odaya girdi. Selamlaşmanın ardından odadaki koltuklara oturduk. Artık tesadüf mü yoksa yaşıma saygıdan mı bilemeyeceğim ama ortadaki iki kişilik kanepeye Karayılan’la yan yana oturduk. Milliyet’ten Aslı Aydıntaşbaş, CNN’den Şirin Payzın, Vatan’dan Ruşen Çakır, Radikal’den Ezgi Başaran, Birgün’den Ertuğrul Mavioğlu, İMC’den Eyüp Burç ve Ayşegül Doğan da öteki kanepe ve koltuklara yerleştiler.”
Yaa.
PKK’lılar, yaşlılara saygı da gösterirmiş..
Duydunuz mu, son bir ay içinde, PKK kurşunları ile, bombaları ile toprağa verilen 34 şehidimizin anne-babaları..
PKK’lılar, ihtiyarlara saygı gösterirlermiş!
Sakın, aksini söyleyenlere inanmayın siz..
Aydın Engin, öyle diyor..
CNN’in daimi konuğu.. PKK’nın güzelleme memuru.. İhtiyarlığından dolayı saygı gören Aydın Engin, böyle diyor..
Sıra ile dizilmişler..
Bir terör örgütü elebaşının yanında.. Fotoğraf çektiriyorlar! Bir övünç imiş gibi..
Eline kan bulaşmış. Yüzlerce... Binlerce ülke evladının kanını akıtmış bir terör örgütünün elebaşısının yanına oturmaktan sevinç duyuyorlar.
Gururla anlatıyorlar.. Ahlaksızlar!
Aynı günlerde Hasan Cemal, gittiği Kandil’den bakın neler yazıyordu:
“Bahoz Erdal elime bir baston, bir de şemsiye tutuşturuyor, ‘Bu yağış kötü tesadüf’ derken...”
Ya..
“Bahoz’un da bulunduğu bir grup, sınırdan sızıyor” haberi yüzünden.. Roboski’de 34 Kürt gencinin ölümüne sebeb olan o terörist.. O Bahoz.. Hasan Cemal’in eline, bir baston, bir de şemsiye vermiş.
Bu ne büyük incelik! Bu ne büyük nezaket.. Bu ne hümanizma!
Yok yok.. Biz yalan söylüyoruz. Bunlar aslında terörist falan değil..
Biz uyduruyoruz.
Her şey yalan.. Adıyaman’daki şehid askerlerimiz de yalan.. Urfa’daki şehid polisler de yalan. Sultanbeyli, Şırnak şehidleri de yalan..
Doğrusunu, Kandil’de gördüklerinden hareketle, bak ne güzel aktarıyor Hasan Cemal: “Kar suları kayaları delmiş, toprağın içinden yola fışkırıyor. ‘Çok güzel sudur, içilir’ diyor bir gerilla... Aynur’un güzel sesi, Toyota kamyonetin içinde çınlıyor yanık yanık. Dersim’in klasik aşk şarkısıymış: ‘Şeytan beni kışkırtıyor!’...”
Gerilla dediği, eli kanlı terörist.. O terörist, su veriyor, Hasan Cemal’e!
İşte biz, bugünlere...Bu güzellemelerle geldik.
2013’e kadar askerimizi vurdular. Polisimizi vurdular. Sivil insanlarımızı vurdular..
Bu terörist yalakaları, onlara güzellemeler yaptılar..
Devlet, tüm hainliklerine rağmen.. Çözüm süreci başlattı.. Ama yine hainliklerinden vazgeçmediler..
İki yıl, saldırganlıklarını azalttılar.. Arzu ettiklerini elde edemeyince.. Yine kafayı kaldırıp, silaha sarıldılar.. Yine askerimize, polisimize kurşun sıktılar.. Haince.. Ahlaksızca.. Utanmazca..
Teröriste ne diyelim ki..
Onlara bu şirinlikleri yapan, Şirin Payzın’lar.. Garo Paylan’lar.. Hayko Bağdat’lar.. Hasan Cemal’ler. Aydın Engin’ler var iken..
“Yalandır” değil mi?
“Doğru değildir.. İftira ediyorlar” değil mi?
“Sahte PKK’lılardır onlar?” değil mi?
Devlet yapmıştır, karakol baskınını..
Ölen canlı bomba da..
Aslında PKK’lı kıyafetine giren, devlet görevlisidir!
Değil mi, Garo?.
Heey.. Hayko Bağdat..
Uzak durma canım..
Sen de gel, katıl, PKK’yı aklama mücadelesine..
Şanlıurfa’daki iki polisimizi de, PKK’lılar değil, aslında Cumhurbaşkanlığı Gladiosu öldürdü değil mi?
Cinayeti üstlenenler de, aslında PKK’lılar değildi..
Aslında onlar, Gladio’nun memurları idi, değil mi?
Utanmayın canım..
Savunun..
Bu ülkede, “Biz ibneyiz” diye yürüyenler bile “onur”dan bahsediyorlar..
PKK’yı savunun, PKK’nın üstlendiği cinayetleri bile, devletin işlediğinden bahsedin..
Neden çekiniyorsunuz ki?
Niye utanıyorsunuz ki?
Helikopterde terhis olmuş askerimizi vuranlar da..
Aslında PKK’lılar değildir..
Değil mi, Şirin Payzın?.
“PKK’lılar öyle şeyler yapmaz” değil mi?
Yok canım, tereddüt etmene gerek yok..
“Ben Kandil’e gittim.. Murat Karayılan’la, iki kişilik koltuğa, yan yana oturdum.. Bana hiçbir zarar vermedi. PKK’lılar insana ateş etmez.. Yukarıdan bir canavar geliyor diye, kendilerini korumak için, canavar zannettikleri şeye ateş etmişlerdir” de..
Utanma.... Söyle..
Al yanına Aydın Engin’i de..
O da şahitlik etsin sana..
Hani “PKK’nın basın toplantısı”na gitmiştiniz..
Hayır, yanlış okumuyorsunuz.
Bu alçaklar.. PKK’yı sivil toplum örgütü gibi göstermek için..
“Murat Karayılan’ın basın toplantısına gittik” diye haber yaptılar...
Daha iki yıl önce.
Bir terör örgütü yöneticisinden değil de..
Sanki bir komşu devletin yöneticisinden-bakanından bahsediyorlardı..
Bu kadar alçakça, bu kadar haince bir çarpıtma ile.. Türkiye kamuoyuna, terör örgütünü şirin gösteriyorlardı..
Bakın Aydın Engin, nasıl güzelleme yapıyordu: “Karayılan yanında yine Zeki Şengali ve Hacer Zagros ile odaya girdi. Selamlaşmanın ardından odadaki koltuklara oturduk. Artık tesadüf mü yoksa yaşıma saygıdan mı bilemeyeceğim ama ortadaki iki kişilik kanepeye Karayılan’la yan yana oturduk. Milliyet’ten Aslı Aydıntaşbaş, CNN’den Şirin Payzın, Vatan’dan Ruşen Çakır, Radikal’den Ezgi Başaran, Birgün’den Ertuğrul Mavioğlu, İMC’den Eyüp Burç ve Ayşegül Doğan da öteki kanepe ve koltuklara yerleştiler.”
Yaa.
PKK’lılar, yaşlılara saygı da gösterirmiş..
Duydunuz mu, son bir ay içinde, PKK kurşunları ile, bombaları ile toprağa verilen 34 şehidimizin anne-babaları..
PKK’lılar, ihtiyarlara saygı gösterirlermiş!
Sakın, aksini söyleyenlere inanmayın siz..
Aydın Engin, öyle diyor..
CNN’in daimi konuğu.. PKK’nın güzelleme memuru.. İhtiyarlığından dolayı saygı gören Aydın Engin, böyle diyor..
Sıra ile dizilmişler..
Bir terör örgütü elebaşının yanında.. Fotoğraf çektiriyorlar! Bir övünç imiş gibi..
Eline kan bulaşmış. Yüzlerce... Binlerce ülke evladının kanını akıtmış bir terör örgütünün elebaşısının yanına oturmaktan sevinç duyuyorlar.
Gururla anlatıyorlar.. Ahlaksızlar!
Aynı günlerde Hasan Cemal, gittiği Kandil’den bakın neler yazıyordu:
“Bahoz Erdal elime bir baston, bir de şemsiye tutuşturuyor, ‘Bu yağış kötü tesadüf’ derken...”
Ya..
“Bahoz’un da bulunduğu bir grup, sınırdan sızıyor” haberi yüzünden.. Roboski’de 34 Kürt gencinin ölümüne sebeb olan o terörist.. O Bahoz.. Hasan Cemal’in eline, bir baston, bir de şemsiye vermiş.
Bu ne büyük incelik! Bu ne büyük nezaket.. Bu ne hümanizma!
Yok yok.. Biz yalan söylüyoruz. Bunlar aslında terörist falan değil..
Biz uyduruyoruz.
Her şey yalan.. Adıyaman’daki şehid askerlerimiz de yalan.. Urfa’daki şehid polisler de yalan. Sultanbeyli, Şırnak şehidleri de yalan..
Doğrusunu, Kandil’de gördüklerinden hareketle, bak ne güzel aktarıyor Hasan Cemal: “Kar suları kayaları delmiş, toprağın içinden yola fışkırıyor. ‘Çok güzel sudur, içilir’ diyor bir gerilla... Aynur’un güzel sesi, Toyota kamyonetin içinde çınlıyor yanık yanık. Dersim’in klasik aşk şarkısıymış: ‘Şeytan beni kışkırtıyor!’...”
Gerilla dediği, eli kanlı terörist.. O terörist, su veriyor, Hasan Cemal’e!
İşte biz, bugünlere...Bu güzellemelerle geldik.
2013’e kadar askerimizi vurdular. Polisimizi vurdular. Sivil insanlarımızı vurdular..
Bu terörist yalakaları, onlara güzellemeler yaptılar..
Devlet, tüm hainliklerine rağmen.. Çözüm süreci başlattı.. Ama yine hainliklerinden vazgeçmediler..
İki yıl, saldırganlıklarını azalttılar.. Arzu ettiklerini elde edemeyince.. Yine kafayı kaldırıp, silaha sarıldılar.. Yine askerimize, polisimize kurşun sıktılar.. Haince.. Ahlaksızca.. Utanmazca..
Teröriste ne diyelim ki..
Onlara bu şirinlikleri yapan, Şirin Payzın’lar.. Garo Paylan’lar.. Hayko Bağdat’lar.. Hasan Cemal’ler. Aydın Engin’ler var iken..