MustafaCİLASUN
Özel Üye
Satırlarınızda ;
Bazen ;
İstanbul benim canım;
Vatanım da vatanım...
İstanbul,
İstanbul...
Diyen Necip Fazıl’ı…
Bazen ;
Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım
Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım
Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım
Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım
Mısralarıyla Nurullah Genç’i…
Bazen ;
Mona Roza, siyahgüller, ak güller
Geyve’nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza siyahgüller ak güller
şiirinin sahibi Sezai Karakoç’u…
Bazense ;
O’na dair satırlara istinaden yorum yapamadığım,
divan edebiyatının idolü olarak gördüğüm İskender Pala’yı buluyorum, görüyorum..
Nur alası, nur olası, nur olup bu alemden çıkası… Gözü, gönlü nurlanası…
Kaleme kuvvet, yüreğe sağlık, cedde rahmet...
Vakt-i Cuma… Duaların makbul olduğu vakitte, dualarınızda yer almak duasıyla...
Cevaben yazdığım:
Zarafetinizle bu bedbin ve zavallı nefesi meftun eylediniz.
Ruhumun seyrinde, umutlarla şakıyan bir meşale misali yücesiniz. Bilesiniz..
Edebin yudumlandığı, edebiyatın sazendeleri üstatlarla anılmak
Ne diyeyim ki yüreğinizin asudeliğine karşı nasıl mümkündür duyarsız kalmak
Fazlasıyla hak ediyorsunuz, niyazlar için şimdi müsterih olunuz
Fakir sefilliğimden sudur edecek dileklerimle, umudunuza gark olasınız
Emanet sayfama fevkalade renk kattınız takdirler sizin hakkınız
Bu anlamda kalbinizi, ruhunuzu sahibine emanet ediyor ve selamlıyorum...
Mustafa CİLASUN