Tasavvuf Manzumesi - İbrahim Efendi

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
Bidâyette tasavvuf sûfî bî-cân olmağa derler
Nihâyette gönül tahtında sultân olmağa derler

"Tasavvufun başlangıcı, maddî varlığından sıyrılan ve kendinde bir varlık görmeyen, kısaca iradesini Hakk'a teslim etmiş bir sûfî olabilmektir. Sonu ise, bütün ilâhî güzellikleri kazanarak gönül tahtının sultanı olmaktır."

Tarîkatte ibârettir tasavvuf mahv-ı sûretten
Hakîkatte sarây-ı sırda mihmân olmağa derler


"Tarikatta tasavvuf; suretin mahvından ibarettir. Yâni beşerî zaaflardan kurtulmaktır. Hakikat olarak ise, ilâhî sır sarayının misafiri olmaktır."

Bu âb u kil libâsından tasavvuf ârî olmaktır
Tasavvuf cism-i sâfî nûr-i Yezdân olmağa derler


"Tasavvuf, toprak ve sudan ibaret fâni elbiselerden/kafeslerden kurtulmaktır. Böylece tertemiz bir varlık olarak Allah Teâlâ'nın nuru hâline gelebilmektir."

Tasavvuf lem'ayı envâr-ı mutlaktan uyarmaktır
Tasavvuf âteş-i aşk ile sûzân olmağa derler.


"Tasavvuf, (gönül mumunun) ışığını, ilâhî nurlarla tutuşturmaktır. Çünkü tasavvuf aşk ateşi ile tutuşmaya derler."

Tasavvufta şerâit nâme-i hestîyi dürmektir
Tasavvuf ehl-i şer' u ehl-i îmân olmağa derler


"Tasavvufta esas olan, varlık kitabını dürmek, benlikten sıyrılmaktır. Asıl tasavvuf, şeriat ehli ve hakiki iman sahibi olmaktır."

Tasavvuf ârif olmaktır hakîmen âdetullâha
Tasavvuf cümle ehl-i derde dermân olmağa derler


"Tasavvuf, ilâhî sır, tecelli ve iradenin hikmetlerini bilmektir; Arifliktir. Yine tasavvuf, bütün dert sahiplerine derman olmaktır."

Tasavvuf ten tılısmın ism miftâhıyla açmaktır
Tasavvuf bu imâret külli vîrân olmağa derler


"Tasavvuf, bu beden tılsımını isim anahtarı (Allah ismi) ile çözmektir. Yine tasavvuf, bu fâni imareti tamamen yok etmektir."

Tasavvuf sûfî kâli hâle tebdil eylemektir bil
Dahî her söz ki söyler âb-ı hayvân olmağa derler


"Bilesin ki tasavvuf, sûfînin sözünü (ve bilgisini) hâle dönüştürmektir. Bu, bir bakıma onun her sözünün bir âb-ı hayât (ölümsüzlük iksiri) olmasıdır."

Tasavvuf ilm-i ta'bîrât u te'vîlâtı bilmektir
Tasavvuf can evinde sırr-ı Sübhân olmağa derler


"Tasavvuf, büyük bir derinlik kazanarak tâbîr ve te'vîl ilimlerine vâkıf olmak ve böylece insan, kâinat, Kur'ân ve sünnetteki ilâhî sırları idrak etmektir. Yine tasavvuf, can evinde Allah’ın bir sırrı olabilmektir."

Tasavvuf hayret-i kübrâda mest ü vâlih olmaktır
Tasavvuf Hakk'ın esrârında hayrân olmağa derler


"Tasavvuf, Hakk'ın azamet, kudret ve güzelliği karşısında büyük bir hayret ve dehşet içinde olarak hem sarhoş hem de uyanık olmaktır. Çünkü tasavvuf, Hakk'ın sonsuz sırlarına hayranlıktır."

Tasavvuf kalb evinden mâsivâllâhı gidermektir
Tasavvuf kalb-i mümin arş-ı Rahmân olmağa derler


"Tasavvuf, gönül sarayından Allah’tan başka her şeyi çıkarmaktır. Çünkü tasavvuf, mümin bir kalbin Allah’ın arşı olması demektir."

Tasavvuf her nefeste şarka vü garba erişmektir
Tasavvuf bu kamu halka nigehbân olmağa derler


"Tasavvuf, her nefeste doğuya ve batıya erişmek, yâni oralardaki ehl-i îmânı düşünmek, onların sevinç ve kederlerine ortak olmak; ihtiyaç sahiplerine hizmet etmektir. Yine tasavvuf, bütün halkı görüp gözetmeye çalışmaktır."

Tasavvuf cümle zerrât-ı cihanda Hakk'ı görmektir
Tasavvuf gün gibi kevne nümâyân olmağa derler

"Tasavvuf, cihanın bütün zerrelerinde Hakk'ı müşâhede etmektir. Böylece tasavvuf, âlemlere güneş gibi olmaktır."

Tasavvuf anlamaktır yetmiş iki milletin dilin
Tasavvuf âlem-i akla Süleymân olmağa derler


"Tasavvuf, yetmiş iki milletin dilini bilmek, yâni herkesin hâlinden anlamaktır. Tasavvuf, akıl âlemine Süleyman olmaktır."

Tasavvuf urvetü'l-vüskâ yükün can ile çekmektir
Tasavvuf mazhar-ı âyât-ı gufrân olmağa derler


"Tasavvuf, Hakk'ın insana yüklediği ilâhî emanet olan Kur'ân-ı Kerîm ve onun getirdiği mes'ûliyeti canla başla taşımaktır. Tasavvuf, ilâhî mağfireti müjdeleyen ayetlerin mazharı olmaya derler."

Tasavvuf ism-i âzamla tasarruftur bütün kevne
Tasavvuf câmi-i ahkâm-ı Kur'ân olmağa derler


"Tasavvuf, bütün kâinata "İsm-i a'zam"la tasarruf etmektir. Yine tasavvuf, Kur'ân hükümlerini gönülde cem etmek, yâni canlı bir Kur'ân olabilmektir."

Tasavvuf her nazarda zât-ı Hakk'a nâzır olmaktır
Tasavvuf sûfîye her müşkil âsân olmağa derler


"Tasavvuf, her bakışta Cenâb-ı Hakk'a yönelmektir. Yine tasavvuf, sûfîye, bütün zorlukların kolaylaşmasıdır."

Tasavvuf ilm-i Hakk'a sînesini mahzen etmektir
Tasavvuf sûfî bir katreyken ummân olmağa derler


"Tasavvuf, gönlünü Hakk'ın ilmine mekân etmek, yâni ledünnî ilme sahip olmaktır. Böylece tasavvuf, bir damla hükmünde iken sûfînin engin bir derya hâline gelmesidir."

Tasavvuf külli yakmaktır vücûdun nâr-ı "lâ" ile
Tasavvuf nûr-i "illâ" ile insân olmağa derler


"Tasavvuf, Hakk'ın varlığı karşısında bütün mevcudatın "lâ / yok" ateşiyle yanıp kül olmasıdır. Tasavvuf, "illâ" nuruyla, yâni temizlenmiş bir gönülle Allah’ı tevhîd ederek insan-ı kâmil olmaktır."

Tasavvuf "kul kefâ billâh" ile dâvet-dürür halkı
Tasavvuf "irciî" lafzıyla mestân olmağa derler


"Tasavvuf, "De ki: Allah sana yeter!" (er-Ra'd, 43) ayetiyle insanları Hak yoluna davet etmektir. Yine tasavvuf, "Rabbine dön!" (el-Fecr, 28) lafzının zevkiyle kendinden geçmektir."

Tasavvuf günde bin kerre ölüp yine dirilmektir
Tasavvuf cümle âlem cismine can olmağa derler


"Tasavvuf, her gün ölmeden evvel ölmek sırrını binlerce kez yaşamak ve kalben diri kalmaktır. Bundan sonra tasavvuf, bütün âlemin cismine can olabilmek, yâni diğer gönülleri de ihya edebilmektir."

Tasavvuf zât-ı insan zât-ı Hak'da fâni olmaktır
Tasavvuf kurb-ı "ev ednâ"da pinhân olmağa derler


"Tasavvuf, insanın kendi varlığını, Hakk'ın varlığında yok etmesidir. Böylece tasavvuf, miraç vuslatında tecelli eden ve ayet-i kerimede "iki yaydan daha yakın" (en-Necm, 9) şeklinde ifade buyrulan bir yakınlık içerisinde bile kendini gizleyebilmektir."

Tasavvuf cânı cânâna verip âzâde olmaktır
Tasavvuf cân-ı cânân cân-ı cânân olmağa derler


"Tasavvuf, canı sevgiliye verip her türlü fâni esaretten kurtulmaktır. Bu bakımdan tasavvuf, sevgilinin canı, evet sevgilinin canı olabilmek, yâni onun tarafından da sevilmektir."

Tasavvuf bende olmaktır hakîkat hak ey İbrahim
Tasavvuf şer'-i Ahmed dilde burhân olmağa derler


"Ey İbrahim! Tasavvuf, aslında Allah Teâlâ'ya kul-köle olmaktır. Bunun için tasavvuf, Hazret-i Ahmed -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'in yolunu ve düstûrlarını gönülde bir delil (rehber) eylemektir."

Aksaray Olanlar Dergâhı Şeyhi İbrahim Efendi
 
Üst Alt