Tasavvuftan ne anladın

S

Sultan_Farukî

Guest
Şeyh Cüneyd-i Bağdadi Rahimehullahu Teâlâ H.3. asırda yaşamıştır. Sufilerin imamlarindan sayılmaktadır.

Yahudi feylesoflardan biri tasavvufu merak ederek Yahudiliğini ve felsefesini gizlemis;
7 yaşındaki çocugunu Şeyh Cüneyd'e götürerek:
"Efendim, Şeyhim işte bu benim oğlumdur, zat-i alinize getirdim, yetiştirin" demis.
Şeyh Cüneyd Rahimehullah: "Hay, hay" buyurmuşlar.

Medresesine almış, tekkesinde zaman zaman calışmıs.
Derken 20 yaşı gecince ne ilim icazesi veriyor, ne de tarikat icazesi veriyor.
Onunla gelen talebeleri memleketlerine icazeyle yahud hilafetle gönderiyordu.

Sözde ilimde, tasavvufta yetişen bu cocuk Şeyh'le tenhalaşıyor. Seyh'ten hakkını taleb ediyor.
Diyor ki: "Efendim, her seyim sana feda olsun. Gençligimin en güzel günlerimi senin hizmetinde harcadım.
Gerek ilmî, gerek amelî vazifelerimde asla kusur etmedim.
Zikir ve ibadetlerime devam etmekteyim. Tatbîki amelimde bitti, coktan beri. Halen daha bekliyorum."
Şeyh Cüneyd rahimehullahu teâla: "Mesela tasavvuftan ne anladın ?" diye sormus.
O da demiş ki:
Sunu anladim: İnsanlar 2 yaştan sonra cocuklarını süt ve mamadan ayiriyorlar. 2,5 yaştan itibaren 7 yaşına kadar yeme, içmeye, elbise giymeye alistiriyorlar. Buna süt devresi denimektedir.

7 yaşına gelince bir muallime, bir okula teslim ederler veyahud kendileri okuturlar.
Sufilerinde sütten ayrılma müddeti 6 veya 7 senedir.
Seyhlere gelen ve intisab eden, 6-7 senede sütten telakki ettiyse artık lokmayi, elbisenin temizlenmesini, ilmin ögrenilmesini ögretir.
İşte bu devreyede talim devresi denilmektedir. Bu da 6 saatten, 6,7,8 seneye kadar olabilir. Kimisi 1 saatte muvaffak olur.
Nefsinin dizginini başkasına bırakmazsa 40 senede de muvaffak olamaz.

Üçüncü devre tarikat devresidir. Bir taraftan ögrenir, diger taraftan başkasına öğretir.
Bu dahi "Öğrenmek için sizden buluğ cağına ermiş akıl sahibleri, pratik zekası olanlar, çabuk kavrayanlar yanıma yaklaşsın..." hadisinden beyan edilmektedir. Bu devre 6 günden tut, 6,7,8 seneye kadar uzatılabilir. İşte ben ilim, amel yani tatbik devrelerini başarıyla geçirdim. Niye hakkimi vermiyorsun?

Buraya kadar Seyh Cüneyd rahimehullahu Teala dinlemekteydi.
Burada basini kaldirdi:
"O takva sahiblerine doğru yolun ta kendisidir. Öyle takva sahibleri ki, gayba inanırlar. Namazı dosdoğru kılarlar. Kendilerine rızk olarak vermiş olduğumuz şeylerden Allah yolunda harcarlar" mealindeki ayeti okuyarak gence bakti:

Arkadaşım. Hak vermemizin sartlarindan birisi imandir. Buna teslim denilmektedir.
Teslim olmayınca ihlâs olmaz, muhabbet de olmaz.
Bunlar tarikatin şartlarıdır. Senin imanin olmadığını görüyorum.
İman ve güzel ahlak şartıyla atın yani nefsin dizginini gayrine vermeyen serkeşlikten kurtulamaz, öylece serkeş kalır: küfür, şirk ve nifaktan da ayrılmaz.

"Müminin ferasetinden korunun. Çünki o gercekten Allah Teala'nin nuruyla bakar" dedi ve kovdu.

O genç babasını herşeyden haberdar ediyordu, ne olsa ona söylüyordu, sırlarını söylüyordu. babasi onun sözüyle gizlide Şeyh Cüneyd'i eleştirmeye hazırlanıyordu. Sonra genc bu ise hayret etti ve düsündü:
Bu adam beni bildigi halde bu kadar sene beni nasil idare etti? Nasil bu kadar ilim ögretti?
Tekrar Şeyh Cüneyd'e geldi, dedi ki: "Merak etttim, bir sorum daha var. Nasıl oluyor ki senin yaninda 18-20 sene kaldımda benim bu halimi bildiğin halde çaktırmadın bana?"

Şeyh Cüneyd dedi ki: "Senin küfrünü çaktırmadığın gibi. Biz kendi benliğimize davet etmiyoruz. Ancak halkı Allah ve Rasulü'nün yoluna ve benliğine davet ediyoruz. Davet Allah ve Rasulüne olunca, 20 sene aybindan göz kapatip tegafül ile seni idare ederek besledim., yetiştirdim. Hidayet üzerine gördüğümüz küfre girmesi; kafir gördüğümüz bir kimsenin hidayet bulması, Mü'min olmasi mümkündür."

Genç; Şeyh Cüneyd Bagdadi'ye: "Elini uzat bana. Yeniden Müslüman oluyorum efendim" diyor. O gece Şeyh ona ilim icazesi veriyor. 40 gün sonra hilafet veriyor.
 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
ALLAH razı olsun mükemmel bir paylaşım....

"O takva sahiblerine doğru yolun ta kendisidir. Öyle takva sahibleri ki, gayba inanırlar. Namazı dosdoğru kılarlar. Kendilerine rızk olarak vermiş olduğumuz şeylerden Allah yolunda harcarlar"
Hak vermemizin sartlarindan birisi imandir. Buna teslim denilmektedir.
Teslim olmayınca ihlâs olmaz, muhabbet de olmaz.
Bunlar tarikatin şartlarıdır,elhamdulillah....:güll
 
Üst Alt