Tek Yoksulluğum ;Yoksunluğun.

Tek Yoksulluğum ;Yoksunluğun.



Yokluğun, yoksunluğunda bir mechul sineden;

Arşda ki meleklerin nazarında mıdır hâli efgânım bilemem
Yazar mı kalem,kıvranır durur elimde…
Muzdarip gecelerde beyaz bir defter
Oysa Sana bir kutlu selamdır yüreğimden
Uçarcasına yankılanan feryadı kelamım…
Selam O'nun selamı …
Selam Sana ey Habibi Rahman..
Salat O'nun salatı ki; Kainatın yegane Sultanı
Salat Sana…ey Kainatın Efendisi …Güneşi…
Bu acizliğimle nasıl dillerim lal eylemeden
Gözlerine bakarcasına dökeyim bu gönlümde ki hicran yaşlarım.
Nasıl varamam …yanına….derim
Senin, Sultanım…
Beni; kölen olarak huzuruna çıkarsınlar,
ferman buyur bir tebessüm ile affeyle
Beni Sen'in yoluna bir kutlu baş yazsınlar..

Sensizliğin tarfini infilaksız edebilir mi
hiçbir alimin yüreği, mürekkebi..
Yazar mı hiçbir bedbaht kitap
Anlatabilir mi hiçbir bahtsız hatip
Narına düşmeden,ateşini tasvir ne mümkün...

Ben dünyayı seninle tanıdım,
Adını duyduğum günden beri aşığınım
Ezelden hayranım, her ismin ile selamlarımı yollarken
Seni hep günahlarıma şefaatçi
Dertlerime deva diye tanıdım
Şimdi Sana geldim..
Hem de tüm hata ve kusuruma bakıp geri dönmeden
Bu defa yalnızca Sana olan sevdamı
Dil yetmesede takalbimin ahını duyarsın diye
selam ve salatımı arzetmek için karşındayım..
Kabul eyle Efendmim..kabul eyle...Kabul eyle...

Sana ben, benim acizliğimle değil!
Rabbimin selamıyla geldim!

Susuyor Efendim bu susamış hıçkırıklar..
kan damlıyor kabuklarımdan
Savuramadım bir türlü, aştım ,taştı bendim
Geçtim serden ,yüzümü yüzsüzlüğümü bıraktım

Heybemden bana ait bişey kalmadı
her şeyden kazıdım beni
ayırıp kopardım;ağyardan arındırıp nefsimi
Sana geldim! Arzuhalim
Dinlersin ,acırsın Sen şefkat peyganberime gidilmezde
Kime denir bunca dert gam, nerde dökülür
huzur nerde bulunur, başka menbaı var mı Rahmetin
Heyhat!yok ben Sensiz kalamazdım ,daha susamazdım…
başka aramazdım ki yalnız Sendin;
yârelerimin adı da devası da merhemi de
Sana söylnemeycek gizlim neyim var
Sen de dinlemezsen başka bu kara yüze kim bakar..
bir ünsüz, sansız gizli özneyim
Cümlende nokta olsam garip serencamım.
virgüller yol açar umuda ,
korkulardan saklanmış
Sensiz cümlelerin sonunda ki ünlem gibi gönlüm hüzün dolu
ama inadına kararlı dimdiktir başım yine
Sen nazar edersin sen seversin gayretimi diye umarak .
Ağlayarak,ağlayarak... kapının eşiğine sarıldım...


Duyduğumda Rahmanın methini..meleklerin müjdesinden
titredim, ömrüm seni aradığım her geceden ibarettir Efendim..
"Gülüşün" saydım sabah doğan güneşi...
ben de her gün tan vakti doğumunu kutladım
"işte her ümmetine gülüşümün nedeni"

tek anlamı Sen olan
yalnız benim ömrümün değil
alemlerin kitabında en ve tek isim Sen
yoksulluğunda kıvranan ruhum ile ben
yoksunluğunda bile Senleyken…
gitmem kovsanda gitmem..başka kapılar bilmem
görüp aldanmam gitmem …
yandığım yakıldığım Sen...
hani adını koyamadığım cüretkar dualarım
boğazında düğüm düğümdür
nazım niyazım...
yanağını yakıp geçen sımsıcak yaşların ardından
atılıp satılıpda dönsem ,
dönsem yolun etrafında,
evinin yurdunun en meknuz misafiriyim
bildiğim tek adres şehrin
bildiğim tek tabibi Sensin
yüce sevdana mübtela kalbin

istemem tüm servetleri tebessümünden sonra sönük kalır cevherler
istemem Senin hasretin bile milyonlarca sevda nın vuslatı eder..
yadına kurban olmuş kutluların anası babası fedayken
canımı binlerkez sunabilsem toprağına
ahde vefam olsun diye defalarca
ölüp yolunda dirilsem yine ölsem..yine ölsem
yalnız Sen "bendensin" demen için
neyim varki sevdan ile başı dönmüş bu ruhumdan başka
Ssen dile ki aleme rüsvay olmuşum düşeli ben aşka
kim anladıki halimden kimler gülüp geçti
neleri bıraktı tadın geride
vazgeçemediğim bir canım mı sanırlar
emrine kurban olduğum
niyazımın incisi sen ,gözlerinden mahrum etmeden
Bin tebessümün canımı teslim alsın...
Sana yakın olabilmek içindir
tüm çabam, bunca ezikliğim, bunca susuş bu garip sukut
gözyaşı nedir yolunda aksın ,kan olsun
seller yetmez umanına damlasa
Yalnız Sen gel desen bana
kalp kafesine sığar mı ey Resul
ay güneş ziyandan ışık saçarken
söz bulamam söz söylemeye ;halimi anlatmaya azalar gelir dile
teslim oldum..
başım eğdim ...
Sen ne getirdiysen...


Hira da sinene nüzul eyleyen
başıma billurdan tac idi
taktım ebediyyen .



Razıyım Allahım ...hem kahrından...
hem hoş luftundan
benim tek arzum ;resullahtan
koma ırağa...
yaz alnıma ;azadlı köle ...
bahtına düştüm ,kutlu hurma kütüğü

kurbanım ey Allahım mührüne
yalvarırım yokluğuyla yoksunluğuyla sınama

Yaradılmışların nefesleri sayısınca..zikredenler seni andıkça
Ve gafiller zikrinden geri kaldıkça;
tatlı bir iman sızar bal tadında ruhuma
kalbi sürûrum Efendime ;
Benden ebediyyen yazılacak nurdan selamlar yolla...

(Alıntı)

hiçbir alimin yüreği, mürekkebi..
Yazar mı hiçbir bedbaht kitap
Anlatabilir mi hiçbir bahtsız hatip
Narına düşmeden,ateşini tasvir ne mümkün...


Teşekkürler emeklerine sağlık....