Tıraş Olması:

ceylannur

Yeni Üyemiz
Tıraş Olması:



ALLAH Rasûlü (s.a.) kurban kesim işini bitirince berberi çağırttı, başını tıraş ettirdi. Başında ustura ile dikilen berber Ma'mer b. Abdullah'ın yüzü­ne bakarak ona: "Ey Ma'mer! ALLAH'ın Rasûlü (s.a.) kulağının yumuşa-ğından itibaren başını, elinde usturan olduğu halde sana teslim etti." dedi. Ma'mer de: "Vallahi, ey ALLAH'ın Rasûlü! Hiç şüphesiz bu görev bana ALLAH'ın ihsan ettiği bir nimet ve lütuftur." dedi. Bunun üzerine Hz. Pey­gamber (s.a.): "Peki öyleyse, haydi sana teslim oluyor, kımıldamıyorum." buyurdu. Bu hadisi İmam Ahmed (r.h.) kaydetmiştir.[604]

Buharî, Sahihimde "Hz. Peygambe'i (s.a.) tıraş edenin Ma'mer b. Ab­dullah b. Nadla b. Avf olduğunu söylüyorlar." demektedir.

Hz. Peygamber (s.a.) berbere başının sağ tarafını işaret ederek "Şura­yı al" buyurdu. Berber o kısmı tamamen tıraş edince saçını, kendisini çev­releyenler arasında paylaştırdı. Ve sonra berbere işaret edip başının sol tarafını tıraş ettirdi. Sonra "Ebu Talha burada mı, gelsin?" dedi. Ebu Talha gelince kendisine sol tarafının kesilen saçını verdi. Bu hadis Sahih-i Müslim'de bu şekilde kaydedilmiştir.[605]

Sahih-i BuharVde İbn Şîrîn yoluyla Enes'den rivayet edildiğine göre ALLAH Rasûlü (s.a.) başını tıraş ettirdiği zaman saçından ilk alan Ebu Talha oldu[606]

Bu rivayet, Müslim'in rivayetiyle çelişmez. Çünkü Ebu Talha'ya sağ kısımdan diğerlerine isabet eden kadar bir pay isabet etmiş ve sol kısmı yalnız o almış olabilir. Ancak Müslim'in yine Sahih7inde rivayetine göre Enes diyor ki: ALLAH Rasûlü (s.a.) şeytan taşlayıp kurbanını kesince tıraş oldu; başının sağ tarafını berbere uzattı, tıraş ettirdi. Sonra Ebu Talha el-Ensârî'yi çağırttı, kesilen saçını ona verdi. Sonra berbere sol tarafını uzatıp "tıraş et" buyurdu. Berber tıraş edince, Hz. Peygamber (s.a.) kesi­len saçını Ebu Talha'ya-verdi ve: "Bunu insanlar arasında paylaştır" de­di[607] Bu rivayette —gördüğün gibi— Ebu Talha'nın payı sağ kısım ola­rak, birinci rivayette ise sol kısım olarak kaydedilmektedir. Hafız Ebu Ab-dillah Muhammed b. Abdülvâhid el-Makdisî diyor ki: Hadisi Müslim, Hafs b. Gıyâs — Abdülalâ b. Abdülalâ — Hişam b. Hassan — Muhammed b. Şîrîn — Enes senediyle "Hz. Peygamber (s.a.) Ebu Talha'ya sol tarafı­nın saçını verdi." şeklinde rivayet ediyor, Süfyan b. Uyeyne —Hişâm b. Hassan— senediyle ise "Hz. Peygamber (s.a.) Ebu Talha'ya sağ tarafının saçını verdi" şeklinde rivayet ediyor. İbn Avn'ın İbn Sîrîn'den yaptığı riva­yetin, Süfyân'ın rivayetini takviye ettiği görüşündeyim. En iyi bilen ALLAH'tır.

Ben derim ki: "İbn Avn'ın rivayeti" sözüyle Buharî'nin İbn Sîrîn'den rivayet ettiği ve yukarıda aktardığımız, Ebu Talha'nın ilk olarak aldığı sa­çın kendisine mahsus olan kısım olduğunu ifade eden rivayeti kasdetmek-tedir. En iyi bilen ALLAH'tır.

Ebu Talha'nın kendisine mahsus olan nasibinin sol kısım olduğunu, Hz. Peygamber'in (s.a.) önce umuma dağıttığını, sonra hususî olarak ver­diğini, —ki O'nun yaptığı bağışlarda sünneti böyleydi ve aynı zamanda rivayetlerin ekserisi de bunu ifade etmektedir— bu rivayetlerden bazısında kaydedilen şu olay da takviye eder:

saçını paylaştırdı. Sonra berbere sol tarafını işaret edip tıraş ettirdi, o kıs­mı da Ümmü Süleym'e verdi... Bu rivayetle Ebu Talha'ya verdiğini ifade eden rivayet çatışmaz. Çünkü Ümmü Süleym, Ebu Talha'nın karışıdır.

Hadisin bir başka metni ise şöyledir: Sağ taraftan başladı. İnsanlar arasında saçını birer ikişer tel olarak dağıttı. Sonra "solu tıraş et" buyur­du. Onu da böyle yaptı. Sonra "Ebu Talha burada mı, gelsin." buyurdu. Gelince onu da Ebu Talha'ya verdi.

Üçüncü bir metinde ise şöyle denilmekte: "Ebu Talha'ya,! başının sol tarafının saçını verdi. Sonra tırnaklarını kesti, onları insanlar arasında pay­laştırdı." İmam Ahmed'in (r.h.) Muhammed b. Abdullah b. Zeyd'den ri­vayetine göre babası ona şunları anlatmıştır: Kendisi Hz. Peygamberi (s.a.) kurban kesim yerinde görmüştü. O sırada Kureyşli bir adam kurbanları dağıtmaktaydı. Ne ona, ne de arkadaşına hiçbir şey kalmadı. ALLAH Rasûlü (s.a.) başını elbisesi içine tıraş ettirdi. Kesilen saçını o adama verdi, adam onu birtakım erkeklere paylaştırdı. Tırnaklarını kestis onları da adamın arkadaşına verdi. Dedi ki: "O —saçı— bizim yanımızda iken kına ve çivit ile boyanmıştır."[608]

Saçlarını tıraş ettirenlere üç kere, kısalttıranlara ise bir kere dua edip bağışlanmalarını diledi. Pek çok sahabî —hatta çoğunluğu— saçlarım tıraş ettirdi, bir kısmı da kısalttırdı. "İnşALLAH, Mescid-i Haram'a başlarını tıraş ettirmiş ve kısalttırmış olarak emniyet içinde gireceksiniz." âyeti[609] ile, Hz. Âişe'nin (r.a.): "ALLAH Rasûlü'ne (s.a.) ihrama gireceğinden dolayı ih­rama girmeden önce ve ihramdan çıkacağı için de ihramdan çıkmadan ön­ce güzel koku sürdüm." sözü, başı tıraş ettirmenin hacda yapılacak görev­lerden biri olduğunun ve yasaklı şeyden kurtulma olmadığının bir delilidir. [610]

[604] Ahmed, Müsned, 6/400vMa'mer'den rivayette bulunan Abdurrahman. b. Ukbe dı­şındaki râvileri sikadır.

Zâdu'I-Meâd, 2/18

[605] Müslim, 1305.

[606] Buharı, 4/33.

[607] Müslim, 1305.

[608] Ahmed, 4/42. Râvileri sikadır. Hadisi rivayet eden Abdullah b. Zeyd, fibu Talha'nın oğlu ve Enes'in ana.bir kardeşidir. Bk. İbn Hacer, el-İsâbe, 2/59.

[609] Fetih, 48/27.

[610] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 2/273-275.
 
Üst Alt