fahrettin tırınk
Site İmamı
TOP SAKAL BIRAKMAK DİNEN SAKINCALIMIDIR?
Top sakal bırakmak konusunda objektif olarak baktığımızda, dini bir yasaklama yoktur gibi görünmektedir.
Fakat top sakal Resulullah'ın a.s. sakal sünnetinden sayılmaz, Peygamberimiz'in a.s.sünneti diye düşünülerek bırakıldığında ise,bid’at olur. Çünkü Peygamberimiz'in a.s. sakal sünnetinde böyle bir uygulaması söz konusu değildir.
Efendimiz'in hayatına baktığımızda çok küçük denebilecek hal ve hareketlerde bile başkalarına benzemekten müslümanları yasakladığını biliyoruz. (Ebu Davud, Libas 4; Müsned, II/50; Tirmizi, İsti'zan 7)
(Müşriklere benzemeyin, bıyığınızı kısaltın, sakalınızı bırakın.) [Nesai]
Hadis-i şerif ve fıkıh kitapları sakal bırakmanın sünnet olduğunu bildirirken, vacip veya İbni Teymiye gibi farz diyen, sünnete ve cumhuru ulemaya karşı gelmiş olur. Kâfirlere veya kadınlara benzemek için sakalı bir tutamdan kısa yapmak veya kazımak haramdır. Benzemek niyeti olmayıp, memleketin âdetine uymak için olursa, mekruh olur. Kısa sakala sünnet demek bid’at olur. Sünnete önemsemeyip, yehudi ve gayri müslimlerin bıraktığı gibi top sakal bırakıpta sünnet sakalı alay ederek sünnet sakal bıraktım derse, kâfir olur. Sünneti bir özür ile terk etmek caizdir. Peygamber efendimiz papaz ayakkabısı giymiştir. (Redd-ül Muhtar, Mevâhib)
Âdet olduğu için de olsa, top sakal, keçi sakalı ve kirli sakal tabir edilen sakal biçimleri mekruh olur. Hele sünnet diye bırakılırsa bid’at ve haram olur.
ALLAH cc, Kuran-ı Kerimde bizlere şöyle sesleniyor: Ey iman edenler müminleri bırakıp da kafirleri dost edinmeyin. (Nisa/144)
Hz. Muhammed (s.a.v) Kim bu kavme benzemeye çalışırsa ondandır" (Ahmed b. Hanbel, Müsned, Beyrut 1985,II, 50) buyurmuştur. Binaenaleyh, inananlar için bir bütün halinde yaşanması gerekli olan İslâm dininin tatbik edilmesi istenen ana prensiplerinden biri de ferdî, ailevî ve sosyal hayatın her bir safhasında batıl din ve ideoloji mensuplarına benzemek (teşebbüh)den sakınmaktadır.
Müslümanın kendi inançlarına ters düşenlere benzemesi dünyada şahsiyet zafiyetine, düştükçe kendisine ve değerlerine yabancılaşmaya ve karşıt güçlere uşak olmaya sevkedecek; ahirette ise azaba yol açacaktır. Bunun için Müslümanın islâmı öğrenmesi, bid'atlerden kaçınması, haramlardan uzaklaşması, batılperestlerle içli-dışlı olmaktan uzak durması gerekmektedir
Mısır tarih boyunca ihtişam ve sefaletin kol kola gezdiği bir coğrafyadır. Firavunlar halkla aralarındaki farkı ortaya koymak için, sınıf farklarını daha da belirginleştirmek için bir takım statü sembollerine ihtiyaç duydular. Bu statü sembollerinden bir tanesi de top sakal bırakmaktır. Bu halleriyle kendilerini sıradan halk yığınlarından ayıracaklardı.
İmam Birgivî’ye ait Burhan-ul Muttakin adlı eserden tarihte ilk defa top sakal bırakma âdetinin Firavunlara ait olduğunu öğreniyoruz. Mısır medeniyetini keşfeden batı aydınlarının onlardan bu âdeti aldıkları da kuvvetli bir kanaat olarak önümüzde duruyor.
Bu gün Yahudi ve Hıristiyan kültüründe kendine yer bulan bu adet sadece şekil olarak değil muhteva olarak da etkisini kuvvetli bir biçimde gösteriyor. Firavun misali insanlara tepeden bakan Yahudi ve Hıristiyan elitleri, aydınları sadece top sakalı değil top sakalın ifade ettiği manayı da hayatlarına taşımış durumdadır.
Aslında içindeki Firavunu dışarı taşımak isteyen modern insan çenesinde anlamsız bir şekilde kıl bırakmaktadır. Unutmayalım ki kalıbı Firavuna benzeyenlerin zamanla kalbi de firavuna benzeyecektir. Ve yine unutmayalım ki; top sakal bırakmak bir Firavun âdetidir.
Saygılarımla fahrettin TIRINK…
Moderatör tarafında düzenlendi: