Üç Kulede 21 Asrın Tarihi Gizli
Üç Kulede 21 Asrın Tarihi Gizli - Üç Kulede 21 Asrın Tarihi Gizli Efsanesi
Dünyanın en önemli açık müze kentleri arasındaki İstanbul’un üç ünlü kulesinde kentin tarihi de gizli.
Dünyanın en önemli açık müze kentleri arasındaki İstanbul’un üç ünlü kulesinde kentin tarihi de gizli. Galata, Beyazıt ve Kız kuleleri iki bin yıldan fazla geçmişleriyle kendilerini ziyarete gelen yerli ve yabancı turistlerin hayranlığını topluyor
İstanbul'un manzarasına kendine has bir güzellik katan Kız Kulesi’nin geçmişi ile ilgili çok fazla efsane var. Bunlardan en ünlüsüne göre, Leandra adlı bir genç, burada bir kıza aşık olmuş. Sevgilisi Leandra’ya yol göstermek için, Kız Kulesi kayalıklarında bir ateş yakarmış. Ancak fırtınalı bir gecede ateş sönünce Leandra kayalıkları bulamayıp boğulmuş. Sevgilisinin ölümüne dayanamayan genç kız da intihar etmiş. Başka bir öyküde ise, kahinler Bizans kralına kızının yılan sokmasından öleceğini söylemiş. Kral da bunu önlemek için boğazın ortasına kule yaptırıp, kızını yerleştirmiş. Ancak bir gün, kuleye gönderilen bir meyve sepetinin içinde gizlenen yılan, talihsiz prensesi öldürmüş. Evliya Çelebi ise Bayezid zamanında, bir velinin her gün kuleden cüppesinin eteklerini toplayıp, denizin üstüne oturduğunu ve bu şekilde Sarayburnu’na gidip padişaha ders verdiğini yazmış.
Galata Kulesi’nin tarihi ile ilgili rivayetler de çok fazla. Kuleyi Doğu Roma İmparatoru Anastasius Oilozus’un 507’de fener kulesi olarak yaptırdığı ve Cenevizliler’in bu kuleyi genişletip büyüttükleri rivayetlerin en güçlüsü. Yerden külah ucuna kadar bütün yüksekliği 66.90 metre olan kule, fetihten sonra çeşitli tamirler görüp, yangınlar geçirmiş. Kanuni devrinde Kasımpaşa Tersanesi’nde önce esirler için zindan olarak kullanılmış, sonra da tersanenin ambarı yapılmış. Hezarfen Ahmed Çelebi de ünlü uçuşunu Galata’dan yapmıştı.
İstanbul Üniversitesi bahçesinde yarım adanın en görkemli silüetlerinden biri olan Beyazıt Kulesi ise yangın kulesi olarak 1749’da ahşap olarak inşa edilmiş. Bir kaç kez yangın geçiren kule restore edilirken, 1828’de kagir olarak yenilenmiş. Kule dönemin mimarlarından Senekerim Kalfa’nın bilinen tek eseri.
Üç Kulede 21 Asrın Tarihi Gizli - Üç Kulede 21 Asrın Tarihi Gizli Efsanesi
Dünyanın en önemli açık müze kentleri arasındaki İstanbul’un üç ünlü kulesinde kentin tarihi de gizli.
Dünyanın en önemli açık müze kentleri arasındaki İstanbul’un üç ünlü kulesinde kentin tarihi de gizli. Galata, Beyazıt ve Kız kuleleri iki bin yıldan fazla geçmişleriyle kendilerini ziyarete gelen yerli ve yabancı turistlerin hayranlığını topluyor
İstanbul'un manzarasına kendine has bir güzellik katan Kız Kulesi’nin geçmişi ile ilgili çok fazla efsane var. Bunlardan en ünlüsüne göre, Leandra adlı bir genç, burada bir kıza aşık olmuş. Sevgilisi Leandra’ya yol göstermek için, Kız Kulesi kayalıklarında bir ateş yakarmış. Ancak fırtınalı bir gecede ateş sönünce Leandra kayalıkları bulamayıp boğulmuş. Sevgilisinin ölümüne dayanamayan genç kız da intihar etmiş. Başka bir öyküde ise, kahinler Bizans kralına kızının yılan sokmasından öleceğini söylemiş. Kral da bunu önlemek için boğazın ortasına kule yaptırıp, kızını yerleştirmiş. Ancak bir gün, kuleye gönderilen bir meyve sepetinin içinde gizlenen yılan, talihsiz prensesi öldürmüş. Evliya Çelebi ise Bayezid zamanında, bir velinin her gün kuleden cüppesinin eteklerini toplayıp, denizin üstüne oturduğunu ve bu şekilde Sarayburnu’na gidip padişaha ders verdiğini yazmış.
Galata Kulesi’nin tarihi ile ilgili rivayetler de çok fazla. Kuleyi Doğu Roma İmparatoru Anastasius Oilozus’un 507’de fener kulesi olarak yaptırdığı ve Cenevizliler’in bu kuleyi genişletip büyüttükleri rivayetlerin en güçlüsü. Yerden külah ucuna kadar bütün yüksekliği 66.90 metre olan kule, fetihten sonra çeşitli tamirler görüp, yangınlar geçirmiş. Kanuni devrinde Kasımpaşa Tersanesi’nde önce esirler için zindan olarak kullanılmış, sonra da tersanenin ambarı yapılmış. Hezarfen Ahmed Çelebi de ünlü uçuşunu Galata’dan yapmıştı.
İstanbul Üniversitesi bahçesinde yarım adanın en görkemli silüetlerinden biri olan Beyazıt Kulesi ise yangın kulesi olarak 1749’da ahşap olarak inşa edilmiş. Bir kaç kez yangın geçiren kule restore edilirken, 1828’de kagir olarak yenilenmiş. Kule dönemin mimarlarından Senekerim Kalfa’nın bilinen tek eseri.