MustafaCİLASUN
Özel Üye
Hayat her nedense...
Anlaşılır olmayı dileyince aniden
Kendini koy verdi, halin ikliminde ve sessizliğinde
Zihnimde...
Yaşadıklarım sıralandı yakinen
Fevkalade acı olan nahoş hissin hicran rengi misali
Her yaşadığım...
Geçmiş gözlerimin önünden
Bir şerit misali geçiyordu aniden ve selam vermeden
Yıllarca...
Aradığım ve özlemiyle
Kavrulduğum sevda artık bir kenara çekilmişti nedense
Şayet hiç...
Anlamadığımı söylersem
Sadece melalimi avutacağımı teslim etmeliyim usulünce
Bu manada...
Hiçliğimin fakirliğine sığınırım
Muhakkak ki onun şefkatini anarım, lakin çok uzaktayım
Bir meltemin...
Esintisinde yine bu halimde
Hasretim yeşerirdi kendi sessizliğinde ve o suhuletiyle
Masum...
Gülmeleri ve bir tebessümü
Açılan penceresinin önünde nazarıma denk gelir isterken
Heyhat...
Artık çok geç bir zamanların
Nezaket ikliminde nefes alanların fedakârlık için dirliğini
Yok sayanların...
Sevdaları aşkları yok artık mazide
Bir umudun hazzı kuşatan ışığı kalmadı bırakma kendini Yâr
Kendi haline...
Ve günahkârlığın kalan vebaline
Sakın acımasın halime kimse bizar kalmasın yaşattığı ahvalime
Nereden ...
Bilinirdi ki böyle bir divanelik
Yaşanmadan çileyi çekebilmek aşk umuduyla hazla serinlemek
Bir an bile olsa...
Bu yozlaşan hicranı ilkimde
Sine-i can ile letafeti teneffüs etmek ve meşkiyle esinlenmek
Ne kadar...
Zor şeymiş meğer anlaşılır olamamak
Hali anlatamamak meramı hali hissedecek cana sunamamak
İşte...
Böyle bir hayatı yaşamak zorunda kalmak
Daha da evlası bedenin ilk hanesi olan teni sürekli unutmak
Bedeni ...
Aşk yolunda kullanmamak
Ruhi iklimi haz ile yudumlamak asliyetteki manaya kanmak
Sen yinede...
Diliyorsan melalimi anlamıyorsan
Aşk sadece tenle yaşanır diyorsan sen kal kimi diliyorsan
Ve şaşarım...
Nasıl bir mizan önceliyorsan
Hale iksir bahşeden sevdan diliyorum sarmaşık gibi sarsın
Halini kuşatarak...
Cemali anlatsın ve seni ona yakınlaştırsın
Canın önemini ibretle haykırsın nazarın kadrini hatırlatsın
Mustafa CİLASUN