MustafaCİLASUN
Özel Üye
Orjinal boyutu icin tiklayin 720x540px and 91KB.
Kelamın bir ahengi vardır
Kalbin tellerini titretecek kadar deruni ve iştiyaklıdır
Berzah 'tan kal eden feryattır, ruhuma temaşa eyleyen inşirahtır
Aklımı ve izanımı celbeden figandır, yaratılış hilkatine hasret tiren ne müthiş firkattir
Ey Yarat’an, muhatap alan
En yakımında bulunan ve beni bana bırakmayan
Rahmet sıfatıyla varlığımı kuşatan, hiç bir lahzada kalpten uzaklaşmayan
Seni nasıl daha ziyade anlarım, el açar yakarırım, riyadan sakınır, ihlasla yıkanır ağlarım
Biliyorum, hakkıyla azmetmiyorum
Nedense hala bahanelere sığınmaktan sıkılmıyorum
Ve fakat bu hal üzere bulunmaktan bunalıyorum, seni anınca hayıflanıyorum
Zafiyetlerim ve hata yapmakta ısrar eden izanım ruhumu daraltıyor, kalbimi karartıyor
Ne vakit Efendim aklıma gelse
Asla layık olmadığım hakikat yüzüme bir şamar gibi inse
Her zaman öldüğüm ve ruhumun çırpınışları halimi harap ederek inletse
Bir nebze olsun kalbim için çare değil, iradem için tercihler akli ve irfani olmadığı bilinse
İnsan olmak, kemaliyetle haktır
Her doğuşun bir ibret ve hakikate duçar eden sahnesi vardır
Aşk mecazi olmaktan uzaktır, nefs adına zaaftır, kalbi inşiraha ram ettiren ilhamdır
Sevdasıyla yanmak haktır, hak ve hakikatin sahibine adanmak ubudiyet nezninde ihsandır
Arif ve derviş tevazunun aynasıdır
Her türlü gösteriş ve nümayüşten ari olan farktır
Ne kutbu cihan olmak için yanandır ve ne de kul köle yapmak için ağlayandır
Rabbine kul olmak sevdasında olan bir sabırdır, keramete bel bağlamayan firkati ihsandır
Mustafa CİLASUN