Yapılan iyilik unutulur mu?

hüzün çiçegi

Aktif Üyemiz
`İyilik` kavramıyla, `vefa` kavramı, yan yana durur. İyilik yapan, başka birisine dar anında yardımcı olan her kişi, ister istemez karşıdan `vefa` bekler. Bu nedenle `iyilik yap denize at` deyimi kullanılır. Karşılık beklenmiyor gibi davranılsa da, her iyiliğin bir şekilde geri döneceği düşünülür. İşte `iyilik ve vefa` ile ilgili güzel bir hikaye.

Bir kurdu avcılar fena halde sıkıştırmıştır. Kurt ormanda oraya buraya kaçmakta, ancak peşindeki avcılardan bir türlü kurtulamamaktadır. Canını kurtarmak için deli gibi koşarken bir köylüye rastlar. Köylü elinde yabasıyla tarlasına girmektedir. Kurt adamın önüne çöker ve yalvarmaya başlar: `Ey insanoğlu ne olur bana yardım et. Peşimdeki avcılardan kaçacak nefesim kalmadı, eğer sen yardım etmezsen biraz sonra yakalayıp öldürecekler.` Köylü bir an düşündükten sonra, yanındaki boş çuvalı açar, kurda içine girmesini söyler. Çuvalın ağzını bağlar, sırtına vurur ve yürümeye devam eder.

Birkaç dakika sonra da avcılara rastlar. Avcılar köylüye bu civarda bir kurt görüp görmediğini sorarlar. Köylü `görmedim` der ve avcılar uzaklaşır. Avcıların iyice uzaklaştığından emin olduktan sonra, köylü sırtındaki torbayı indirir, ağzını açar, kurdu dışarı salar. `Çok teşekkür ederim` der kurt, `Bana büyük bir iyilik yaptın.` `Önemli değil` der köylü ve tarlasına gitmek üzere yürümeye başlar. `Bir dakika` diye seslenir kurt: `Çok uzun zamandır bu avcılardan kaçıyorum, çok bitkin düştüm, açım, kuvetimi toplamam için bir şeyler yemem lazım ve burada senden başka yiyecek bir şey yok.`

Köylü şaşırır: `Olur mu, ben senin hayatını kurtardım.` `Yapılan iyiliklerden, verilen hizmetlerden daha çabuk unutulan bir şey yoktur` der kurt. `Ben de kendi çıkarım için senin iyiliğini unutmak ve seni yemek zorundayım.` Bir süre tartıştıktan sonra, ormanda karşılarına çıkacak olan ilk üç kişiye bu konuyu sormaya ve ona göre davranmaya karar verirler. Karşılarına önce yaşlı bir kısrak çıkar. `Ne vefası` der kısrak, `Ben sahibime yıllarca hizmet ettim, arabasını çektim, taylar doğurdum, gezdirdim. Ve yaşlanıp bir işe yaramadığımda beni böylece kapıya kovdu.` 1- 0 öne geçen kurt sevinirken, bir köpeğe rastlarlar. `Ben hizmetin değerini bilen bir efendi görmedim` der köpek, `Yıllardır sadakatle hizmet ederim sahibime, koyunlarını korurum, yabancılara saldırırım, ama o beni her gün tekmeler, sopayla vurur.`

Kurt köylüye döner, `İşte gördün` der. Köylü de son bir çabayla, `Ama üç diye konuşmuştuk, birine daha soralım, sonra beni ye` diye cevap verir. Bu kez karşılarına bir tilki çıkar. Başlarından geçenleri, tartışmalarını anlatırlar. Tilki hep nefret ettiği kurda bir oyun oynama fırsatı bulduğu için keyiflenir. `Her şeyi anladım da` der tilki, `Bu küçücük torbaya sen nasıl sığdın anlayamadım?` Kurt bir şeyler söyler, tilki inanmamış gibi yapar: `Gözümle görmeden inanmam.` İşin sonuna geldiğini düşünen kurt, `torbaya girip gösterebileceğini` söyler.

Torbaya girer girmez, tilki köylüye işaret eder ve köylü torbanın ağzını sıkıca bağlar. Eline bir taş alır ve `Beni yemeye kalktın ha nankör yaratık` diyerek torbanın içindeki kurdu bir süre pataklar. Sonra tilkiye döner `Sana minettarım beni kurda yem olmaktan kurtardın` der. Tilki de `Benim için bir zevkti` diye cevap verir. O an, köylünün gözü tilkinin parlak kürküne takılır. Bu kürkü satarsa çok para kazanacağını düşünür ve hiç beklemeden elindeki taşı kafasına vurup tilkiyi öldürür.
Sonra da torbanın içindeki kurdu ayağıyla dürter: `Haklıymışsın. Yapılan iyilikten daha çabuk unutulan bir şey yokmuş.`
 

MURATS44

Özel Üye
Çok anlamlı ve çok ta doğru.Bir hikaye deyip geçilebilir belki , ama mantık çok doğru.Hele de günümüz de iyiliklerin görülmediği , görülse bile kısa sürede unutulduğu , unutulmasa bile yüzeysel hatırlandığı bir zamandayız. Ne diyelim, anlamlı bir örnek.. Hoşuma gitti bu örnek. Allah razı olsun. Emeğine sağlık.. çiçeeek
 
Üst Alt