MustafaCİLASUN
Özel Üye
Orjinal boyutu icin tiklayin 960x639px and 92KB.
Artık
Size ne söylerim
Acizliğime ve
Sefilliğime veririm
Hangi kelamı etsem diye
Bin hüzün
İçinde düşünürüm
Yorgun kalbime
Bitap halime
Suskun olan dilime
Şevkten bahsedemem
Sürur adına
Bir söz söyleyemem
Hatalıydım
Duygulara sığınmıştım
Bir umut içinde olsa
Değer sanmıştım
Sinemden düşen kelimeleri
İçime işleyen özlemleri
Eylül ayının hüznüyle
Düşen yaprağı üşüten
Kimsesizliğe iten
Suallerin önünü kesen
Bir acı yaşanmıştı
Artık geçmişte kaldı
Yâd etmek bile acıydı
Ben ki yıllardır
Yetim ve öksüzdüm
Umut içinde büzüldüm
Nefes almak, neşe yaşamak
Sevinç duymak, haykırmak
Yaşadığımın farkına varmak
Halime ne kadar uzaktı
Kenar mahalleler yakındı
Ne de olsa benim gibi insanlardı
Her zaman üşüten an yakardı
Sıcak bir nefes, bir buse
Nerede vardı, hicran sadıktı
Çılgınca severken
Aşk bıkkınıyım derken
Sevda adına fırsat vermezken
Ben dinliyordum
Çok yabancılık çekiyordum
Anlamak, kavramak istiyordum
Merakın hazzına varıyordum
Sıcaklığı ve zindeliği tadıyordum
Anlatamazdım kimseye
Ve hatta hiçbir nefese
Utanırdım, eziklik duyardım
Vurgun yemiş yanlarımı
Nasıl ortaya çıkartırdım
Artık eski zaman değil
Bir ibret yetide arttı bile
Şayet ders almak marifetse
İçim acıyor her nedense
Her halde artık susmalıyım
Hüzzam bir şarkıyla
Kahvemi yudumlamalıyım
Kalan ah u zar adına
Hayıflanmadan yaşamalıyım
Her kez yerinde sağ olsun
Umutlarına nail olsun
Hüzün ve hicran
Benim yurdum olsun
Mustafa CİLASUN