MURATS44
Özel Üye
ört büyük meleğin dışında farklı görevleri ifa eden melekler vardır.
Yazıcı Melekler: Bunlara “kirâmen kâtibîn” denir. İnsanın sağında ve sollunda bulunan iki melektir. Sağdaki melek iyi iş ve davranışları, soldaki ise kötü iş ve davranışları yazmakla görevlidir. Bunlar kıyamet günü hesap sırasında yapılan işlere tanıklık da edeceklerdir. Kur’an’da bu melekler hakkında şöyle buyurulur: “Sağında ve solunda oturan iki melek yaptıklarınızı yazmaktadır.
İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında hazır bir gözetleyici bulunmasın.” (Kâf, 50/17, 18) “Şüphe yok ki, üzerinizde kesin, bekçiler, değerli yazıcılar vardır. Onlar yapmakta olduklarınızı bilirler.” (İnfitâr, /10-12 . bk. Zuhruf, 43/80)
Münker ve Nekir: Ölümden sonra kabirde sorgu ile görevli iki melektir. “Bilinmeyen, tanınmayan, yadırganan” anlamına gelen münker ve nekir, mezardaki ölüye, hiç görmediği, yadırgayacağı bir şekilde görünecekleri için bu adı almışlardır. Bu iki melek kabirdeki kişiye; “Rabbin kim? Peygamber’in kim? Kitabın ne?” diye soracaklar, alacakları cevaba göre ölüye iyi veya kötü davranacaklardır.
Bunların dışında meleklerin, savaşlarda mü’minlere yardım etmeleri,( Âl-i İmrân, 3/12 3-126 ; Enfâl, 8/9, 13, 50; Tevbe, 9/25-26 ; Ahzâb, 33/9; Feth, 48/47) Allah’ı zikir ve tesbih etmeleri,( A’râf, 7/206; Nahl, 16 /49, 50; Saffât, 37/16 5-166 ; Mü’min, 40/7; Fussılet, 41/38; Şûrâ 45/5.) Allah’a itâatlari,( Enbiyâ, 21 /27-28) peygamberlere dua etmeleri,( Ahzâb, 33/56) insanları gözetlemeleri,( Târık, 86/1-4) mü’minler için dua etmeleri,( Mü’min 40/7-9; Şûrâ, 42/5.) bu iş ve görevler arasında sayılabilir.
Bütün peygamberler ve semavî kitaplar meleklerin varlığını haber vermiştir. Meleklerin görülmemesi, gözlerimizin, onları görebilecek güç ve yeteneğe sahip olmayışından ileri gelir. Nitekim biz ruh, akıl ve nefis gibi fizik kesafeti bulunmayan manevî varlıkları da göremeyiz, fakat varlıklarından da bir şüphemiz bulunmaz. Mikrop da gözle görülmez, fakat mikroskopla görüntü ortaya çıkar. Mikrop keşfedilmezden önce, varlığını inkâr edenler vardı. Fakat bugün görüldüğü için inkârın bir anlamı kalmadı. Bu yüzden gözle görülemeyen bazı varlıkları basiret, mânevî göz veya kalp gözü açık olan kimsenin görmesi mümkündür.
Kaynak: Prof. Dr. Hamdi DÖNDÜREN, İslam İlmihali