Yedigimiz ictigimiz ne kadar helal?
Merak etmeyin aç kalmazsınız... Allah (c.c.) kimi rızıksız bırakmış..? Rızk Allah'tandır...
Bu caiz mi? Haramdan azami sakınan mütedeyyin müslümanların evine dahi haram ihtiva eden mamuller rahatlıkla girmektedir. Bunları salam, sosis, sucuk, jambon, kavurma, ayakkabı, fırça, sabun gibi maddelere direkt katılarak, margarin, helva, şekerlemeler, çikolata, bisküvi, peynir, maya gibi mamullere kimyasal katkılarla ve alkolsüz meşrubatlara etil alkol (çözücü) katılarak tüketmekteyiz. Hatta beslenme kültürünün mühim bir unsuru haline gelmişlerdir. Helale-harama dikkat eden insanlar piyasadaki birçok ürünü araştırmak zorunda kalmaktadır. Güvendiği insanlara “bu caiz mi” sorusunu sık sık sormaktadır. Meseleyi bir nebze zihinlerde netleştirmek için bu yazı kaleme alınmıştır. Bu makalede dünyevi (sıhhi) sebepler değil, dini (uhrevi) endişeler gözetilmiştir. Meselenin sağlık ciheti dikkate alınmamıştır. Domuz, tarım ve hayvancılıkta ekonomik verimliliği en yüksek canlıdır. Dişinden bağırsağına, derisinden kıllarına kadar bütün vücudu kullanılır. Gıdadan sanayiye, deri mamullerinden kozmetiğe kadar her alanda kullanılması onu cazip bir hale getirmiştir.
Domuz, yılda ortalama 1-3 kez doğum yapabilir. Her batında cinsine göre 5-20 arası yavrulayabilir. Birkaç ayda 90-100 kg’a ve yetişkinliğinde 150 kg’a ulaşabilir. Yetişkin bir domuzun ağırlığının %30-%50’si arası yağdır. Bu hayvan çöp dahil hemen hemen her şeyi yiyebilir. Direncinin fazla olmasından dolayı yaşayacağı ortamların çok itinalı ve sıhhi olmasına gerek yoktur. Bu avantajlar dini endişesi olmayanları domuz çiftlikleri kurmaya teşvik etmiştir. Domuzdan elde edilen başlıca mamuller; jelatin, lipidler, (yağ asitleri) deri, fırça kılı vesairedir. Jelatinler: Mamul içinde stabilizör vazifesi yaparlar. Domuz derisinden ve kemiklerinden asidik yada alkali bir işlem uygulayarak elde edilirler. Katıldıkları mamule göre kremleştirici, bağlayıcı (yapıştırma), köpürtücü, stabilizatör (sabitleyici), kıvam arttırıcı ve emülgatör olarak kullanılırlar. Jelatinler sığır gibi diğer hayvanlardan elde edilse de domuza göre pahalıdırlar. Jelleştirici olan pektin ise elmadan yapıldığından sakıncalı değildir.
Emülgatörler: Farklı maddelerin birbirine homojen karışımlarını sağlar ve karışımı sabit (stabil) tutarlar. Bunların kıvam arttırıcı, kavrayıcı, form verici, kremleştirici, yumuşatıcı gibi vazifeleri vardır. En yaygın kullanılanları monogliserid (monoaçilgliserol) ve digliserid (diaçilgliserol)dir. Özellikle margarine formunu ve yumuşaklığını veren bu maddedir. Genellikle margarin yoluyla gıdalara girmekte ise de son zamanlarda artık direkt olarak katılmaktadırlar. E471, E472 (E472a,b,c,d,e,f), E473,…E479 arası kodlar bu lipidlere girer. Zannedildiği gibi burada ki E işareti emülgatörün E’si değil Europe (Avrupa) kelimesinin baş harfidir. Lesitinler (E322) ise mamül içinde emülsiyonu sağlar. Diğer bir deyişle maddelerin birbiri içinde dengeli (homojen) karışmasını sağlarlar. Hayvani olanları ve bitkisel olanları vardır. Soya, kolza, yerfıstığı ve mısır gibi bitkisel oldukları belirtilmezse kesinlikle sakınılmalıdır. Hidrojene nebati (trans) yağlar; bitkisel yağların hidrojenli ortamda ısıtılmasıyla elde edilirler. Bunda amaç margarine form ve yumuşaklık vermek, donma derecelerini yükseltmektir (ne kadar hidrojene edilirse o kadar sertleşir) ve en önemlisi de standart bir lezzet verip tüketici bağımlılığını arttırmaktır. Trans (hidrojene) yağların yanma derecesi yükseldiğinden defalarca kullanılabilirler ve yüksek ısılara dayanabilirler. Hidrojene margarinde istenilen yumuşaklığı elde etmek için mamul içerisine mono ve digliseridler kat ılmaktadır. Yukarıda bahsedilmemekle beraber tadlandırıcılar, mineleyiciler, lezzetlendiriciler, incelticiler, antioksidanlar, asitlik düzenleyiciler, koruyucu ve renklendiricilerin bazıları hem domuz hem diğer kaynaklardan elde edilebilirler. Bu maddelerde tam ayırım yapmak zorlaşmaktadır. Üretici firmaya göre hammadde değişmektedir. Meşrubatlardaki mahsurlar: İmalatcı kanunen formülünün %5’ini gizleme hakkına sahiptir. Batıda ise bu %2’dir. Alkolsüz içecekler içerisine (formüle) direkt alkol katılmamaktadır. Ancak imalat esnasında yardımcı unsur (çözücü) olarak etil alkol kullanılmaktadır. Bilhassa meşrubatlarda kullanılan tat ve koku verici esansları çözmek için alkol kullanılır. Endüstriyel kimyada alkol tahtını kurmuş ve tecrübeler alkol üzerinde yoğunlaşmıştır. Helal bir çözücü arayışı pek olmam
Merak etmeyin aç kalmazsınız... Allah (c.c.) kimi rızıksız bırakmış..? Rızk Allah'tandır...
Bu caiz mi? Haramdan azami sakınan mütedeyyin müslümanların evine dahi haram ihtiva eden mamuller rahatlıkla girmektedir. Bunları salam, sosis, sucuk, jambon, kavurma, ayakkabı, fırça, sabun gibi maddelere direkt katılarak, margarin, helva, şekerlemeler, çikolata, bisküvi, peynir, maya gibi mamullere kimyasal katkılarla ve alkolsüz meşrubatlara etil alkol (çözücü) katılarak tüketmekteyiz. Hatta beslenme kültürünün mühim bir unsuru haline gelmişlerdir. Helale-harama dikkat eden insanlar piyasadaki birçok ürünü araştırmak zorunda kalmaktadır. Güvendiği insanlara “bu caiz mi” sorusunu sık sık sormaktadır. Meseleyi bir nebze zihinlerde netleştirmek için bu yazı kaleme alınmıştır. Bu makalede dünyevi (sıhhi) sebepler değil, dini (uhrevi) endişeler gözetilmiştir. Meselenin sağlık ciheti dikkate alınmamıştır. Domuz, tarım ve hayvancılıkta ekonomik verimliliği en yüksek canlıdır. Dişinden bağırsağına, derisinden kıllarına kadar bütün vücudu kullanılır. Gıdadan sanayiye, deri mamullerinden kozmetiğe kadar her alanda kullanılması onu cazip bir hale getirmiştir.
Domuz, yılda ortalama 1-3 kez doğum yapabilir. Her batında cinsine göre 5-20 arası yavrulayabilir. Birkaç ayda 90-100 kg’a ve yetişkinliğinde 150 kg’a ulaşabilir. Yetişkin bir domuzun ağırlığının %30-%50’si arası yağdır. Bu hayvan çöp dahil hemen hemen her şeyi yiyebilir. Direncinin fazla olmasından dolayı yaşayacağı ortamların çok itinalı ve sıhhi olmasına gerek yoktur. Bu avantajlar dini endişesi olmayanları domuz çiftlikleri kurmaya teşvik etmiştir. Domuzdan elde edilen başlıca mamuller; jelatin, lipidler, (yağ asitleri) deri, fırça kılı vesairedir. Jelatinler: Mamul içinde stabilizör vazifesi yaparlar. Domuz derisinden ve kemiklerinden asidik yada alkali bir işlem uygulayarak elde edilirler. Katıldıkları mamule göre kremleştirici, bağlayıcı (yapıştırma), köpürtücü, stabilizatör (sabitleyici), kıvam arttırıcı ve emülgatör olarak kullanılırlar. Jelatinler sığır gibi diğer hayvanlardan elde edilse de domuza göre pahalıdırlar. Jelleştirici olan pektin ise elmadan yapıldığından sakıncalı değildir.
Emülgatörler: Farklı maddelerin birbirine homojen karışımlarını sağlar ve karışımı sabit (stabil) tutarlar. Bunların kıvam arttırıcı, kavrayıcı, form verici, kremleştirici, yumuşatıcı gibi vazifeleri vardır. En yaygın kullanılanları monogliserid (monoaçilgliserol) ve digliserid (diaçilgliserol)dir. Özellikle margarine formunu ve yumuşaklığını veren bu maddedir. Genellikle margarin yoluyla gıdalara girmekte ise de son zamanlarda artık direkt olarak katılmaktadırlar. E471, E472 (E472a,b,c,d,e,f), E473,…E479 arası kodlar bu lipidlere girer. Zannedildiği gibi burada ki E işareti emülgatörün E’si değil Europe (Avrupa) kelimesinin baş harfidir. Lesitinler (E322) ise mamül içinde emülsiyonu sağlar. Diğer bir deyişle maddelerin birbiri içinde dengeli (homojen) karışmasını sağlarlar. Hayvani olanları ve bitkisel olanları vardır. Soya, kolza, yerfıstığı ve mısır gibi bitkisel oldukları belirtilmezse kesinlikle sakınılmalıdır. Hidrojene nebati (trans) yağlar; bitkisel yağların hidrojenli ortamda ısıtılmasıyla elde edilirler. Bunda amaç margarine form ve yumuşaklık vermek, donma derecelerini yükseltmektir (ne kadar hidrojene edilirse o kadar sertleşir) ve en önemlisi de standart bir lezzet verip tüketici bağımlılığını arttırmaktır. Trans (hidrojene) yağların yanma derecesi yükseldiğinden defalarca kullanılabilirler ve yüksek ısılara dayanabilirler. Hidrojene margarinde istenilen yumuşaklığı elde etmek için mamul içerisine mono ve digliseridler kat ılmaktadır. Yukarıda bahsedilmemekle beraber tadlandırıcılar, mineleyiciler, lezzetlendiriciler, incelticiler, antioksidanlar, asitlik düzenleyiciler, koruyucu ve renklendiricilerin bazıları hem domuz hem diğer kaynaklardan elde edilebilirler. Bu maddelerde tam ayırım yapmak zorlaşmaktadır. Üretici firmaya göre hammadde değişmektedir. Meşrubatlardaki mahsurlar: İmalatcı kanunen formülünün %5’ini gizleme hakkına sahiptir. Batıda ise bu %2’dir. Alkolsüz içecekler içerisine (formüle) direkt alkol katılmamaktadır. Ancak imalat esnasında yardımcı unsur (çözücü) olarak etil alkol kullanılmaktadır. Bilhassa meşrubatlarda kullanılan tat ve koku verici esansları çözmek için alkol kullanılır. Endüstriyel kimyada alkol tahtını kurmuş ve tecrübeler alkol üzerinde yoğunlaşmıştır. Helal bir çözücü arayışı pek olmam