MURATS44
Özel Üye
Yemişçi Hasan Paşa'nın Sultan 3.Mehmet'e Telhisi-Bin Kantar Barut Göze Sürmeye Yetişmez
Barındırığı yüz milyonlarca belge ile Başbakanlık Osmanlı Arşivi insanlığın en önemli hazıfa kayıtları arasında zikredilebilir . Bu arşivde zaman zaman enteresan, zaman zaman gülünç ve pek çok kere ibretlik belgelere rastlamak da mümkündür.
İşte bu kavilden olarak Yemişçi Hasan Paşa’nın dönemin padişahı III.Mehmed’e arz ettiği bir telhis örneği.
Bin Kantar Barut Göze Sürmeye Yetişmez
Saadetli padişahım sefer-i hümayunun rükn-i azamı baruttur, barut olmayınca asla bir vech ile sefer olmaya mecal olmadığı malum-ı hümayunlarıdır ve bu husus defaat ile rikab-ı hümayuna arz olunmuşdur.
Bu sene gelecek barutun tedariki geçen sene görülmek ve gelecek seneye lazım olacak barutun tedariki bu sene görülmek gerektir.
Bu kulları geçen sene Âsitane’de iken bir kimesneye her yıl 700 kantar barut göndermek şartı ile Oltu sancağın tevcih edip ve Karaman’dan dahi 2700 kantar barut şartıyla bir kimesneye nezaret verilmişti.
Şimdi ol mahallerden barut gelmek ümit olunurken Celali üzerine serdar olan Hasan Paşa mani olup ol sancağı ve nezâreti ahar kimesnelere verilmekle ol caniblerden bir vukıyye barut gelmemiş; barut hususunda böyle tedarik görülecek sır olmak ne vechile mümkün olur.
Bu canibde ise asla barut kalmayıp serhad kalelerinde dahi barut olmamakla her gün ‘meded barut’ deyu kalelerden feryadlar gelir; yanımızda ise barut yoktur ki verevüz.
kalelerde ise barut olmayıp lazım olduğu denli barut verilmeyince hemen kafir gelsin alsın demektir, barut sair nesne gibi değildir vakti ile zamanı ile tedarik görülüp işletmeyince muzayaka mahallinde 100.000 altın verilse faidesi olmaz. barut olmayınca dünya dolusu altın akçe olsa barutun yerini tutmaz, kale saklamak ve cenk eylemek barut ile olur, küffar her hangi mahalle gelse niçe bin kantar barutla ve tedarikle safi ateş olur gelir, bu tarafta barut olmayınca mukabele olmak ne vechile mümkündür; ve barut olmayınca bu kadar zahmet ve meşakkat çekip asker cem olup ve bu kadar hazineler sarf olup sefere geldiklerinin faydası nedir?
Hiç barut olmayınca sefer olur mu? Bu kulunuz bu kadar feryatlar edip mübarek başınıza suda’ verip vâki-i hâli ilam ederim amma faydası olmaz.
Geçen sene Mısır’dan ancak bin kantar barut gelmiştir, bin kantar barut göze sürmeye yetişmez; bu kulunuz bir ehl-i vakf kapıcıbaşıyı barut için Mısır’a gönderdim.
Mısır beylerbeyi barut vermek değil mezburu Mısır’a bile koymamış… Amma emir tutulmaz ve söz eslenmez oldu. Bu kulunuz veziriazam olduğumun faydası nedir ki?
Mısır beylerbeyisi sözümüzü tutmaz. Celâli üzerine serdar olan Hasan Paşa bizim tedarikimizi bozup hilafına hareket eder. Veziriazamlık böyle mi olur?
Devletli padişahım, Mısır beylerbeyisi Malkoç Ali Paşa dahi tazedir, hareminizden gözü bağlı çıkarıp bir uğurdan vezaret ihsan buyurup be kadar iltifat buyurdunuz.
saadetli padişahımın bu mertebe iltifatına tahammül eylemek müşkildir. Mısır gibi vilayete hâkim olup bu kadar iltifata mazhar oldu, veziriazamın sözüne itibar mı eder?
Amma devletli padişahım, nizam ve intizam-ı alem bununla bozulmuştur. herkes kendinden büyücek olanın sözünü tutmayıp bildiğin eylediği için alem bu şekle girdi. Bu kulunuzun veziriazamlığının faydası nedir? Sözümüzü kim tutar?…
Barındırığı yüz milyonlarca belge ile Başbakanlık Osmanlı Arşivi insanlığın en önemli hazıfa kayıtları arasında zikredilebilir . Bu arşivde zaman zaman enteresan, zaman zaman gülünç ve pek çok kere ibretlik belgelere rastlamak da mümkündür.
İşte bu kavilden olarak Yemişçi Hasan Paşa’nın dönemin padişahı III.Mehmed’e arz ettiği bir telhis örneği.
Bin Kantar Barut Göze Sürmeye Yetişmez
Saadetli padişahım sefer-i hümayunun rükn-i azamı baruttur, barut olmayınca asla bir vech ile sefer olmaya mecal olmadığı malum-ı hümayunlarıdır ve bu husus defaat ile rikab-ı hümayuna arz olunmuşdur.
Bu sene gelecek barutun tedariki geçen sene görülmek ve gelecek seneye lazım olacak barutun tedariki bu sene görülmek gerektir.
Bu kulları geçen sene Âsitane’de iken bir kimesneye her yıl 700 kantar barut göndermek şartı ile Oltu sancağın tevcih edip ve Karaman’dan dahi 2700 kantar barut şartıyla bir kimesneye nezaret verilmişti.
Şimdi ol mahallerden barut gelmek ümit olunurken Celali üzerine serdar olan Hasan Paşa mani olup ol sancağı ve nezâreti ahar kimesnelere verilmekle ol caniblerden bir vukıyye barut gelmemiş; barut hususunda böyle tedarik görülecek sır olmak ne vechile mümkün olur.
Bu canibde ise asla barut kalmayıp serhad kalelerinde dahi barut olmamakla her gün ‘meded barut’ deyu kalelerden feryadlar gelir; yanımızda ise barut yoktur ki verevüz.
kalelerde ise barut olmayıp lazım olduğu denli barut verilmeyince hemen kafir gelsin alsın demektir, barut sair nesne gibi değildir vakti ile zamanı ile tedarik görülüp işletmeyince muzayaka mahallinde 100.000 altın verilse faidesi olmaz. barut olmayınca dünya dolusu altın akçe olsa barutun yerini tutmaz, kale saklamak ve cenk eylemek barut ile olur, küffar her hangi mahalle gelse niçe bin kantar barutla ve tedarikle safi ateş olur gelir, bu tarafta barut olmayınca mukabele olmak ne vechile mümkündür; ve barut olmayınca bu kadar zahmet ve meşakkat çekip asker cem olup ve bu kadar hazineler sarf olup sefere geldiklerinin faydası nedir?
Hiç barut olmayınca sefer olur mu? Bu kulunuz bu kadar feryatlar edip mübarek başınıza suda’ verip vâki-i hâli ilam ederim amma faydası olmaz.
Geçen sene Mısır’dan ancak bin kantar barut gelmiştir, bin kantar barut göze sürmeye yetişmez; bu kulunuz bir ehl-i vakf kapıcıbaşıyı barut için Mısır’a gönderdim.
Mısır beylerbeyi barut vermek değil mezburu Mısır’a bile koymamış… Amma emir tutulmaz ve söz eslenmez oldu. Bu kulunuz veziriazam olduğumun faydası nedir ki?
Mısır beylerbeyisi sözümüzü tutmaz. Celâli üzerine serdar olan Hasan Paşa bizim tedarikimizi bozup hilafına hareket eder. Veziriazamlık böyle mi olur?
Devletli padişahım, Mısır beylerbeyisi Malkoç Ali Paşa dahi tazedir, hareminizden gözü bağlı çıkarıp bir uğurdan vezaret ihsan buyurup be kadar iltifat buyurdunuz.
saadetli padişahımın bu mertebe iltifatına tahammül eylemek müşkildir. Mısır gibi vilayete hâkim olup bu kadar iltifata mazhar oldu, veziriazamın sözüne itibar mı eder?
Amma devletli padişahım, nizam ve intizam-ı alem bununla bozulmuştur. herkes kendinden büyücek olanın sözünü tutmayıp bildiğin eylediği için alem bu şekle girdi. Bu kulunuzun veziriazamlığının faydası nedir? Sözümüzü kim tutar?…