MustafaCİLASUN
Özel Üye
Nefes her lahzada vaktine koşunca
Ömür kitabı bir vesileyle ve sünnetullah gereği yazılınca
Akıl ve izan daralması bu minval üzere yaşanınca, vicdan sessiz kalınca
Şaşkınlık kapı aralıyor, sualler aranıyor, gönül yaralı bir vaziyette boyun büküp ağlıyor
İnsan bilgi ve bilinci nispetinde ferdir
Azim ve irade bakımında en mütekâmil sanatı erdemdir
Akıl ve kalp hakikat adına mihenktir, irade sevdasına meftun bir hedeftir
Aşk, hiçlik lütfüne eriştiren çiledir, kalp için ne ziyade bir himmettir, O’na teslimiyettir
Berzah âleminden nasıl kal eylesek
Göçüp giden bedenlerin çürüyen efkârlarını işitsek
Hangi nidanın, sukut ettiren vicdanın, ibrete aşina olan sevdanın izini sürsek
Aşkın vecdiyle, ilmin hilmiyle, adabımuaşeret kitabiyle, edebin vaziyet eden şevkiyle gülsek
Yaşayan Kur’an olmak, Efendimizin
Emanetlerine sahip çıkmak, taklit üzere olmaktan kurtulmak
Cemaat asabiyetlerinden, tefrikaya götüren gafillikten, nefsi sefillikten arınıp
Ruhumuzu huzura kavuştursak, gönlümüzü ihsana açsak, kul‘u olmak için aşkla çırpınsak
Kabristan ne kadar mütenasip bir yer
Bin hüzünle esiyor selviler, hicran içinde bekleyen sakinler
Yâdıyla muhabbet eden sadıklar, vefa adına gayret gösteren latif nazarlar
Gözyaşları suskun, gönül coşkun, akıl ve izan bilmem ki niye bozgun, iradem çok üzgün
Hangi kabre baksam bir kitap var
Heyhat milletimiz her nasılsa kitap okumaktan korkar
Kestirmeden cennet ehli olmayı sayıklar, neye ikna ediliyorsa onu yapar
Kimi zaman masumca ağlar, kimi vakit hayret içinde bakar, çok derine inmekten kaçar
Mustafa CİLASUN