mahiyeti

  1. MURATS44

    Risale-i Nur'da Cifr ve Ebced (Mahiyeti, Hakikati, Delilleri)

    Risale-i Nur'da Cifr ve Ebced (Mahiyeti, Hakikati, Delilleri) Mukaddeme Ebced veya Cifir ilmi, menşe itibarıyla İslâm'ın öz kaynağından gelmediği gibi, İslâm'ın birinci sınıf ilimlerinden de değildir. Buna göre, herkesin onu öğrenmesi ve uğraşması lâzım olan bir şey de değildir. Amma...
  2. HASAN CAN

    Nefsin Mahiyeti

    Cenâb-ı Hak, insan neslinin atası olan Âdem -aleyhisselâm-'ı mahlûkatın en mükerremi kılarak cennette yaratmıştır. Lâkin Hak Teâlâ, Hazret-i Âdem ve nesline lütfettiği şeref ve itibarın îcâbı olarak, onun cennette bulunmasının sırf lütuf ile değil; istihkak netîcesinde, yâni bir bedel...
  3. M

    Hamd; Anlam ve Mâhiyeti

    HAMD Hamd; Anlam ve Mâhiyeti Hamd, sözlükte iyilik, güzellik, üstünlük ve erdemlilikle niteleme (medhetme) ve övme manasına gelir. Terim olarak, bütün medih türlerini içerip sevgi ve tazimle Allah'a yönelen övgü ve şükrü ifade eder. Hamd, Allah'a karşı kulların memnuniyet ve sevinçlerini, O'na...
  4. bedirhan.

    Ahlakın mahiyeti, nevileri ve ahlak ilminin kısımları

    [COLOR=#294a7b]AHLAKIN MAHİYETİ, NEVİLERİ VE AHLAK İLMİNİN KISIMLARI 1- Ahlâk sözü, hulk kelimesinin çoğuludur. Hulk, insanın ruhundaki "huy" dediğimiz bir meleke, özel bir hal demektir. Böyle bir meleke, ya hayırlı bir semere verir veya hayırsız ve zararlı bir semere verir. Bu bakımdan ahlak...
  5. yakup

    Âyetü’l-Kürsî; Anlam ve Mâhiyeti

    Kürsî ve Allah’ın Kürsîsi: Kürsî; Taht, koltuk demektir. Kök anlamıyla üst üste katlanmayı, bir araya toplanmayı belirtir. Belli parçaların bir araya toplanmasından, üst üste eklenmesinden oluştukları için sandalye, koltuk, taht gibi üzerine oturulacak eşyaya kürsi denilmiştir. Mecâzî olarak...
  6. nefsimutmainne

    Nefsin Mahiyeti...

    Cenâb-ı Hak, insan neslinin atası olan Âdem -aleyhisselâm- mahlûkâtın en mükerremi kılarak cennette yaratmıştır. Lâkin Hak Teâlâ Âdem ve nesline lütfettiği şeref ve itibârın îcâbı olarak, onun cennette bulunmasının sırf lütuf ile değil; istihkak netîcesinde, yâni bir bedel karşılığında mükâfat...
Üst Alt