HACCA GİTMEK[1] İslâmın beşinci şartı hacdır. Ya’nî, ömründe bir kerre, Kâ’be-i mu’azzamaya gitmek farzdır. İkinci ve dahâ sonra yapılan haclar, nâfile olur. Hac, lügatda, kasd etmek, yapmak, istemek demekdir. İslâmiyyetde, belli bir yeri, belli bir zemânda, belli şeyleri yaparak ziyâret etmek demekdir. Bu belli şeylere (Menâsik) denir. Menâsikden herbirine (Nüsük) denir. Nüsük, ibâdet demekdir. Hac ve ömreye de nüsük denir. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, hicretin onuncu yılında, Kusvâ adındaki devesine binerek hacca gitdi. (Dürr-ül-muhtâr)da, Cum’a nemâzı sonunda diyor ki, (Ticâret yapmak ve hac etmek için giden kimsenin, hac niyyeti ziyâde ise, sevâb kazanır. [Sevâbın mikdârı, hac niyyetinin çokluğuna göre değişir.] Ticâret niyyeti çok ise veyâ iki niyyet eşit ise, hac sevâbı kazanamaz. Fekat, şartlarını yerine getirdi ise, yalnız farzı yapmış olur. Farzı yapmamak azâbından kurtulur. Gösteriş için yapılan her ibâdet ve hayrât ve hasenât sevâbı da böyledir).
Hac yapan kimseye, hâcı denir. Üç dürlü hâcı vardır:
1 — Müfrid hâcı: İhrâma girerken, yalnız hac yapmağa niyyet eden kimsedir. Mekkede oturanlar, yalnız müfrid hâcı olur.
2 — Kârin hâcı: Hac ile ömreye birlikde niyyet eden kimsedir. Önce ömre için tavâf ve sa’y edip, sonra ihrâmdan çıkmadan ve traş olmadan, hac günlerinde hac için, tekrâr tavâf ve sa’y yapar. Kırân hac sevâbı, diğer ikisinden fazladır.
3 — Mütemetti’ hâcı: Hac aylarında ömre yapmak için ihrâma girip ve ömre için tavâf ve sa’y yapıp ve traş olup ihrâmdan çıkar. Memleketine gitmiyerek, o sene, terviye gününde veyâ dahâ önce, hac için ihrâma girerek, müfrid hâcı gibi hac yapan kimsedir. Yalnız, tavâf-ı ziyâretden sonra da sa’y yapar. Temettü’ hac sevâbı ifrâd hacdan çokdur. Hac ayları, Şevvâl, Zil-ka’de ayları ile, Zilhiccenin ilk on günüdür. Kârin ve mütemetti’ hâcıların şükr kurbanı kesmesi vâcibdir. Kurbanı kesemiyecek ise, Zilhiccenin yedi, sekiz ve dokuzuncu günlerinde ve bayramdan sonra yedi gün dahâ oruc tutması lâzım olur. Hepsi on gün olur. Mekkeliler kârin ve mütemetti’ olamaz.
Ömre, hac zemânı olan beş günden başka, senenin her günü, ihrâm ile yapılan, tavâf ve sa’y yapmak ve saç kazımak veyâ kesmekdir. Ömre, ömründe bir kerre, hanefî ve mâlikîde müekked sünnet, şâfi’î ve hanbelîde farzdır. Farz olan hacca (Hacc-ı ekber) veyâ (Haccetül-İslâm) denir. Ömreye (Hacc-ı asgar) denir.
Haccın şartları, farzları, vâcibleri ve sünnetleri vardır. Şartları da iki nev’dir:
A — Vücûb şartları, İmâm-ı a’zama göre, sekizdir:
1 — Müslimân olmak.
2 — Kâfir memleketinde olanın, haccın farz olduğunu işitmesi.
3 — Akllı olmak.
4 — Bâlig olmak.
5 — Hür olup, köle olmamak.
6 — Geçim ihtiyâcından fazla olarak hacca götürüp getirecek ve geride kalanlara yetecek kadar, halâl parası olmak. Buradaki ihtiyâc da, zekâtdaki gibidir. [Birinci kısm, 80. ci maddeye bakınız!]. Harâm malı olana, hacca gitmek değil, bunları sâhiblerine ödemek farzdır. Harâm mal ile hacca giden, hac yapmamak azâbından kurtulur ise de, hac sevâbı kazanamaz. Gasb edilen yerde nemâz kılmağa benzer. Böyle kimselerin ibâdetlerine mâni’ olmamalıdır. Günâhlar ibâdetlere mâni’ değildir. Parasının halâl olduğunda şübhesi olan, sevâb kazanmak için, (Yahyâ efendi fetvâsı)nda yazılı olduğu gibi, bir kimseden ödünc alıp bununla hacca gitmelidir. Borcunu şübheli parası ile ödemelidir. [Müttekîler, her ihtiyâclarını te’mîn ederken, böyle yapmışlardır.]
[1] Hac hakkındaki lüzûmlu bilgiler, türkce (Ni’met-i islâm) kitâbında uzun yazılıdır.
Hac yapan kimseye, hâcı denir. Üç dürlü hâcı vardır:
1 — Müfrid hâcı: İhrâma girerken, yalnız hac yapmağa niyyet eden kimsedir. Mekkede oturanlar, yalnız müfrid hâcı olur.
2 — Kârin hâcı: Hac ile ömreye birlikde niyyet eden kimsedir. Önce ömre için tavâf ve sa’y edip, sonra ihrâmdan çıkmadan ve traş olmadan, hac günlerinde hac için, tekrâr tavâf ve sa’y yapar. Kırân hac sevâbı, diğer ikisinden fazladır.
3 — Mütemetti’ hâcı: Hac aylarında ömre yapmak için ihrâma girip ve ömre için tavâf ve sa’y yapıp ve traş olup ihrâmdan çıkar. Memleketine gitmiyerek, o sene, terviye gününde veyâ dahâ önce, hac için ihrâma girerek, müfrid hâcı gibi hac yapan kimsedir. Yalnız, tavâf-ı ziyâretden sonra da sa’y yapar. Temettü’ hac sevâbı ifrâd hacdan çokdur. Hac ayları, Şevvâl, Zil-ka’de ayları ile, Zilhiccenin ilk on günüdür. Kârin ve mütemetti’ hâcıların şükr kurbanı kesmesi vâcibdir. Kurbanı kesemiyecek ise, Zilhiccenin yedi, sekiz ve dokuzuncu günlerinde ve bayramdan sonra yedi gün dahâ oruc tutması lâzım olur. Hepsi on gün olur. Mekkeliler kârin ve mütemetti’ olamaz.
Ömre, hac zemânı olan beş günden başka, senenin her günü, ihrâm ile yapılan, tavâf ve sa’y yapmak ve saç kazımak veyâ kesmekdir. Ömre, ömründe bir kerre, hanefî ve mâlikîde müekked sünnet, şâfi’î ve hanbelîde farzdır. Farz olan hacca (Hacc-ı ekber) veyâ (Haccetül-İslâm) denir. Ömreye (Hacc-ı asgar) denir.
Haccın şartları, farzları, vâcibleri ve sünnetleri vardır. Şartları da iki nev’dir:
A — Vücûb şartları, İmâm-ı a’zama göre, sekizdir:
1 — Müslimân olmak.
2 — Kâfir memleketinde olanın, haccın farz olduğunu işitmesi.
3 — Akllı olmak.
4 — Bâlig olmak.
5 — Hür olup, köle olmamak.
6 — Geçim ihtiyâcından fazla olarak hacca götürüp getirecek ve geride kalanlara yetecek kadar, halâl parası olmak. Buradaki ihtiyâc da, zekâtdaki gibidir. [Birinci kısm, 80. ci maddeye bakınız!]. Harâm malı olana, hacca gitmek değil, bunları sâhiblerine ödemek farzdır. Harâm mal ile hacca giden, hac yapmamak azâbından kurtulur ise de, hac sevâbı kazanamaz. Gasb edilen yerde nemâz kılmağa benzer. Böyle kimselerin ibâdetlerine mâni’ olmamalıdır. Günâhlar ibâdetlere mâni’ değildir. Parasının halâl olduğunda şübhesi olan, sevâb kazanmak için, (Yahyâ efendi fetvâsı)nda yazılı olduğu gibi, bir kimseden ödünc alıp bununla hacca gitmelidir. Borcunu şübheli parası ile ödemelidir. [Müttekîler, her ihtiyâclarını te’mîn ederken, böyle yapmışlardır.]
[1] Hac hakkındaki lüzûmlu bilgiler, türkce (Ni’met-i islâm) kitâbında uzun yazılıdır.