HASAN CAN
Active member
RESÛLULLAHIN (Sallallahü aleyhi ve sellem)
TA’ZİYE MEKTÛBU
Bu mektûb, Allahü teâlânın Peygamberi, Muhammed “aleyhisselâm” tarafından, Mu’âz bin Cebele “radıyallahü teâlâ anh” yazdırılmışdır:
Allahü teâlâ sana selâmet versin! Ona hamd ederim. Herkese iyilik ve zarar, yalnız Ondan gelir. O dilemedikce, kimse kimseye iyilik ve kötülük yapamaz. Allahü teâlâ, sana çok sevâb versin. Sabr etmeni nasîb eylesin! Onun ni’metlerine şükr etmenizi ihsân eylesin! Muhakkak bilmeliyiz ki, kendi varlığımız, mallarımız, servetimiz, kadınlarımız ve çocuklarımız, Allahü teâlânın, sayısız ni’metlerinden, tatlı ve fâideli ihsânlarındandır. Bu ni’metleri, bizde sonsuz kalmak için değil, emânet olarak kullanmak, sonra geri almak için vermişdir. Bunlardan, belli bir zemânda fâideleniriz. Vakti gelince, hepsini geri alacakdır. Allahü teâlâ, ni’metlerini bize vererek sevindirdiği zemân, şükr etmemizi, vakti gelip geri alarak üzüldüğümüz zemân da, sabr etmemizi emr eyledi. Senin bu oğlun, Allahü teâlânın tatlı, fâideli ni’metlerinden idi. Geri almak için sana emânet bırakmış idi. Seni, oğlun ile fâidelendirdi. Herkesi imrendirecek şeklde sevindirdi, neş’elendirdi. Şimdi, geri alırken de, sana çok sevâb, iyilik verecek, acıyarak, doğru yolda ilerlemeni, yükselmeni ihsân edecekdir. Bu merhamete, ihsâna kavuşabilmek için sabr etmeli. Onun yapdığını hoş görmelisin! Kızar, bağırır, çağırırsan, sevâba, merhamete kavuşamazsın ve sonunda pişmân olursun. İyi bil ki, ağlamak, sızlamak, derdi belâyı geri çevirmez. Üzüntüyü dağıtmaz! Kaderde olanlar başa gelecekdir. Sabr etmek, olmuş bitmiş şeye kızmamak lâzımdır. Allahü teâlâ, hepinize selâmet versin! Âmîn.
Kabristândan geçer idim,
dedim burda, kimler yatır.
Etrâfına şanlar saçan,
kimbilir ne erler yatır.
Kimi yiğit, kimi koca,
kimi vekîl, kimi paşa.
Kimi doçent, kimi hoca,
zengin nice beğler yatır.
Sırma gibiydi saçları,
hergün yıkanır başları.
Renkli, parlak kumaşları,
devşiren gelinler yatır.
Liseyi, tıbbiyeyi hep,
okumuş, yıllar uğraşmış.
Çok hastaya, şifâ veren,
professör hekimler yatır.
Allah, Resûlullah için,
îmânı korumak için.
Kahbe düşmana saldıran,
arslan Mehmedcikler yatır.
TA’ZİYE MEKTÛBU
Bu mektûb, Allahü teâlânın Peygamberi, Muhammed “aleyhisselâm” tarafından, Mu’âz bin Cebele “radıyallahü teâlâ anh” yazdırılmışdır:
Allahü teâlâ sana selâmet versin! Ona hamd ederim. Herkese iyilik ve zarar, yalnız Ondan gelir. O dilemedikce, kimse kimseye iyilik ve kötülük yapamaz. Allahü teâlâ, sana çok sevâb versin. Sabr etmeni nasîb eylesin! Onun ni’metlerine şükr etmenizi ihsân eylesin! Muhakkak bilmeliyiz ki, kendi varlığımız, mallarımız, servetimiz, kadınlarımız ve çocuklarımız, Allahü teâlânın, sayısız ni’metlerinden, tatlı ve fâideli ihsânlarındandır. Bu ni’metleri, bizde sonsuz kalmak için değil, emânet olarak kullanmak, sonra geri almak için vermişdir. Bunlardan, belli bir zemânda fâideleniriz. Vakti gelince, hepsini geri alacakdır. Allahü teâlâ, ni’metlerini bize vererek sevindirdiği zemân, şükr etmemizi, vakti gelip geri alarak üzüldüğümüz zemân da, sabr etmemizi emr eyledi. Senin bu oğlun, Allahü teâlânın tatlı, fâideli ni’metlerinden idi. Geri almak için sana emânet bırakmış idi. Seni, oğlun ile fâidelendirdi. Herkesi imrendirecek şeklde sevindirdi, neş’elendirdi. Şimdi, geri alırken de, sana çok sevâb, iyilik verecek, acıyarak, doğru yolda ilerlemeni, yükselmeni ihsân edecekdir. Bu merhamete, ihsâna kavuşabilmek için sabr etmeli. Onun yapdığını hoş görmelisin! Kızar, bağırır, çağırırsan, sevâba, merhamete kavuşamazsın ve sonunda pişmân olursun. İyi bil ki, ağlamak, sızlamak, derdi belâyı geri çevirmez. Üzüntüyü dağıtmaz! Kaderde olanlar başa gelecekdir. Sabr etmek, olmuş bitmiş şeye kızmamak lâzımdır. Allahü teâlâ, hepinize selâmet versin! Âmîn.
Kabristândan geçer idim,
dedim burda, kimler yatır.
Etrâfına şanlar saçan,
kimbilir ne erler yatır.
Kimi yiğit, kimi koca,
kimi vekîl, kimi paşa.
Kimi doçent, kimi hoca,
zengin nice beğler yatır.
Sırma gibiydi saçları,
hergün yıkanır başları.
Renkli, parlak kumaşları,
devşiren gelinler yatır.
Liseyi, tıbbiyeyi hep,
okumuş, yıllar uğraşmış.
Çok hastaya, şifâ veren,
professör hekimler yatır.
Allah, Resûlullah için,
îmânı korumak için.
Kahbe düşmana saldıran,
arslan Mehmedcikler yatır.