ey benim bahr-i cân’ım,
semâna bahar mı geldi; damlalarına cemre mi düştü? yoksa durgun musun, hazânın geçti diye mi bu halin? sen seversin hüznü; bir sevgili onu giyinip yâr’e yürüdü diye, nebî’nin sünneti diye…sen seversin hüznü, kışta ona bürünüp ısınırsın diye; yakıştırırsın...