155 — BÂYEZÎD-I BISTÂMÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Evliyânın büyüklerindendir.
Üveysî idi. [136] veyâ [188] senesinde Îrânda, Hazer denizi kenârında,
Bistâmda tevellüd, 231 [m. 846] veyâ 261 [m. 875] senesinde burada vefât etdi. Adı
Tayfur, babası Îsâ idi. Imâm-ı Ca’fer-i Sâdıkın vefâtından kırk sene sonra tevellüd
ederek, imâm-ı Alî Rızânın sohbetinden ve bunun bereketi ile imâm-ı Ca’ferin
rûhâniyyetinden istifâde etmisdir. (Serh-ı mevâkıf) altıyüzonyedinci [617] sahîfesinde
diyor ki, (Ebû Yezîd, imâm-ı Ca’fer-i Sâdık zemânında yokdu. Fekat, imâmın
rûhundan istifâde etdi. Bundan feyz alması ile meshûr oldu.) Bu husûsda Ebûlesfâr
Alî Muhammed Belhînin (Târîh-u evliyâ) kitâbında genis ma’lûmât vardır.
Otuz sene Sâm civârında dolasmıs, yüzonüç Velî ile sohbet etmisdir. 50, 94, 503,
564, 684, 957, 958, 969, 1051, 1093, 1094, 1162, 1178.
— Bedr Gazâsı: Hicretin ikinci senesinde Ramezân ayında Cum’a günü oldu.
Müslimânlar 313, Kureysliler bin kisi idi. Yüzü süvârî idi. 14 Sahâbî sehîd oldu. Ebû
Cehl ile yetmis kâfir katl edildi. 506.cı sahîfeye bakınız!
156 — BEDRÜDDÎN-I LÜ’LÜ: Mûsul atabeklerinden Nûreddîn-i Arslan sâhın
kölelerinden idi. 607 [m. 1210] senesinde, sâh ölünce oglu adına idâreyi ele aldı.
Elli sene hükm sürdü. Hülâgüye itâ’at etdi. 657 [m. 1259] de öldü. 489, 1120.
157 — BEDRÜDDÎN SAMÂVNEVÎ: Samavne kâdîsi oglu Mahmûd Bedreddîn,
Mısrda okuyup, sultân Ferruh bin Berkuka hoca olmus, seyh Hüseyn Ahlâtîden
tesavvuf ögrenmisdir. Tebrîzde Tîmûrun sohbetlerinde bulundu. Edirnede
Mûsâ çelebînin kâdî-askeri oldu. Mehmed çelebî, Mûsâ çelebîyi öldürünce, bunu
afv edip, Iznikde vazîfe verdi. Buradan Isfendiyar bege kaçdı. Sonra ilhâda sapıp,
mürîdleri halkın îmânlarını bozmaga basladılar. Üzerlerine Bâyezîd pâsa gönderilip
dagıtıldılar. Kendisi Bosnaya kaçdı. Mürîdler topladı. Yine sapık yol tutdular.
Üzerlerine yine asker gönderildi. Tevbe eden mürîdleri tarafından yakalanıp
teslîm edildi. Mevlânâ Hayder Hirevînin baskanlıgındaki ilm heyeti tarafından muhâkeme
olunarak, verdikleri fetvâ ile, sekizyüzonsekiz 818 [m. 1415] de Serezde
i’dâm edildi. 504, 1144.
158 — BEETHOVEN: Almandır. Mûsîkîcidir. Dokuz symphonisi meshûrdur.
1184 [m. 1770] de tevellüd, 1243 [m. 1827] de vefât etdi. 46, 733.
159 — BEGAVÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Hüseyn bin Mes’ûd, Muhyissünne
denir. Horâsânda (Bâg) sehrinde tevellüd ve 516 [m. 1122] da vefât etdi. Sâfi’î
fıkh âlimidir. (Me’âlim-üt-tenzîl) adındaki tefsîri ile, (Mesâbih) hadîs, (Tehzîb) fıkh
kitâbı meshûrdur. 389, 391, 412, 507, 644, 787, 1141.
160 — BEHÂEDDÎN MUHAMMED BIN MUHAMMED BUHÂRÎ “rahmetullahi
teâlâ aleyh”: Sâh-ı Naksibend denir. Evliyânın büyüklerindendir. Müslimânların
gözbebegidir. Seyyiddir. Buhârâda (Kasr-ı ârifân) sehrinde 718 [m. 1318] de
tevellüd ve 791 [m. 1389] de orada vefât etdi. Iki def’a hacca gitdi. Çok evliyâ yetisdirdi.
(Evrâd), (Tuhfe) ve (Hediyye) kitâbları çok kıymetlidir. Hâl tercemesi ve
kerâmetleri, fârisî (Enîs-üt-tâlibîn) de uzun yazılıdır. Bu kitâb, Fâtihde, Hakîkat Kitâbevi
tarafından m.1993 de, ofset ile basdırılmısdır. Izzî Süleymân efendi türkçeye
terceme ve tab’ edilmis ve 1168 [m. 1851] de vefât etmisdir. Murâd-i Münzâvî kabristânındadır.
(Mekâtîb-i serîfe)nin seksenyedinci mektûbunda da, uzun yazılıdır.
Muhammed Huccetullah Naksibend-i sânî, Muhammed Ma’sûm hazretlerinin oglu
olup, 1115 [m. 1703] de vefât etdi. Serhenddedir. 89, 106, 112, 459, 733, 751, 903,
904, 909, 922, 937, 957, 960, 969, 988, 1016, 1074, 1098, 1134, 1146, 1190, 1197.
161 — BEHÂÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Osmânlı seyh-ul-islâmlarının otuzi-
kincisidir. 1064 [m. 1654] de vefât etdi. Tütün câiz derdi ve içerdi. 639.
162 — BEHÂULLAH: Mirzâ Hüseyn Alî Nûrî denir. 1232 [m. 1817] de Îrânda
Nûr kasabasında dogdu. 1309 [m. 1892] da Akkâda öldü. Bunun için Filistin Behâîlerin
mukaddes yeridir. Elbâb Alî Muhammed adında bir acemin talebesi idi.
Hocasının düsüncelerini, yüzden fazla mektûb ve kitâbları ile dünyâya yaydı. Bu
fikrlere (Behâîlik) dedi. Îrânda, habs edilip, Bagdâda kaçdı. Bagdâddan Istanbula,
buradan da Akkâya sürüldü. Burada yirmidört sene habsde kaldı. (Hüvallah)
adındaki kitâbı 1326 [m. 1908] senesinde Petersburgda basılmısdır. 483, 484, 1060.
163 — BEL’AM BIN BÂÛRÂ: Mûsâ “aleyhisselâm” zemânında idi. Ism-i
a’zamı biliyor, her düâsı kabûl oluyordu. Bulundugu Belka sehrinin vâlîsi Belâk,
Mûsâ aleyhisselâmın askerinin sehre girmemesi için, düâ etmesini istedi. Ölüm ile
tehdîd etdi. Cân korkusu ile ve halkın verdigi rüsvete aldanarak, Mûsâ aleyhisselâma
karsı düâ etdi. Mûsâ aleyhisselâmın askeri tarafından öldürüldü. (A’râf) sûresinde
soluyan köpege benzetildi. 64.
164 — BELKIS: Yemende Sebe’ sehrinde hükûmet süren Himyerîlerden bir kadın
sultândır. Süleymân “aleyhisselâm” bunu Filistine çagırdı. Geldi ve îmân etdi.
Mûsâ aleyhisselâmın vefâtından besyüzotuzbes sene sonra, Dâvüd “aleyhisselâm”
vefât edince, oniki yasındaki oglu Süleymân “aleyhisselâm” babasının yerine
geçdi. Sultân ve sonra Peygamber oldu. Dört sene sonra, Mescid-i aksâyı yapmaga
basladı. Yedi senede temâmlandı. Sonra hükûmet serâyına basladı. Bu da
onüç senede yapıldı. Bundan bir sene sonra, Belkıs gelip, görüsdüler. Süleymân
“aleyhisselâm” kırk sene hükûmet eyledikden sonra, vefât etdi. Belkısın Süleymân
“aleyhisselâm” ile mektûblasması ve Kudüse gelmesi, Kur’ân-ı kerîmde Neml
sûresinde uzun beyân olunmakdadır. 737, 738, 1172.
165 — BERÂ’ BIN ÂZIB “radıyallahü anh”: Eshâb-ı kirâmdandır. Ensârdandır.
Bedr gazâsında çocuk idi. Diger gazâlarda bulundu. Hazret-i Alî ile birlikde
Cemel, Sıffîn ve Hâricî savaslarında bulundu. 72 [m. 691] de Kûfede vefât etdi. 394.
166 — BERGSON: Fransız fikr adamıdır. 1275 [m. 1859] de tevellüd, 1360 [m.
1941] da vefât etdi. (Madde ve hâfıza), (Din ve ahlâkın iki kaynagı), (Su’ûrun vergileri)
kitâbları meshûrdur. 27, 405.
167 — BESÎR AGA “rahmetullahi teâlâ aleyh”: 1129 [m. 1717] da Dâr-üs-seâde
agası, ya’nî Istanbul vâlîsi olmus, otuz sene bu vazîfede bulunmusdur. 1159 [m.
1746] da, doksanaltı yasında vefât etmisdir. Bâb-ı âlîde bir câmi’ ve burada ve Eyyûbde
Baba-Haydarda mekteb, kütübhâne ve çesme yapdırmısdır. Ahmed Yekdestin
talebesidir. Kabri Eyyûb sultân türbesinin kapısı yanındadır. 1191.
168 — BEYDÂVÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Kâdî Abdüllah bin Ömer, Sîrâz
civârında Beydâ sehrinde tevellüd, 685 [m. 1286] senesinde Tebrîzde vefât etdi. Sîrâzda
kâdî idi. Tefsîr ilminin büyük üstâdıdır. (Envârüttenzîl) tefsîr kitâbı çok kıymetlidir.
Sâfi’î mezhebinde fıkh âlimidir. Ilminden, takvâsından bir parçası (Mevdû’ât-
ül-ulûm)da yazılıdır. Okuyup anlıyan, onun tefsîrine dil uzatamaz. Fıkh ve
ahlâk ilminde de kitâbları vardır. (Tavâli’ul-envâr) ismindeki kelâm kitâbında, eski
yunan felesoflarının birçok yazılarını bildirip, bunlara cevâblar vermisdir. Bu
kitâbı gören câhiller, (Imâm-ı Beydâvî, kitâblarına yunan felsefecilerinin yazılarını,
fikrlerini karısdırmısdır) demislerdir. Hâlbuki, onların fikrlerini benimsememis,
onları cevâblandırmıs, red etmisdir. Tefsîrinde, onların fikrleri hiç mevcûd degildir.
389, 392, 416, 417, 475, 479, 490, 491, 537, 644, 963, 1179.
169 — BEYHEKÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Nisâpûrun Beyhek kasabasında
384 [m. 994] de tevellüd ve 458 [m. 1066] de orada vefât etdi. Ebû Bekr Ahmed bin
Hüseyn, hadîs ve Sâfi’î fıkh âlimi idi. Kitâblarının adedi binden fazladır. Bunlar
arasında (Delâil), (Sünen) ve (Su’abül-îmân) kitâbları çok kıymetlidir. 164, 279,
313, 419, 424, 465, 511, 643, 723, 740, 993, 1013, 1014, 1070.
170 — BEZM-I ÂLEM SULTÂN “rahmetullahi teâlâ aleyhâ”: Abdülmecîd hânın
vâlidesidir. Câmi’, çesme ve mekteb gibi çok hayrâtı vardır. Topkapıda (Gurebâ
hastahânesi)ni ve Dolma-bagçe serâyı yanındaki vâlide câmi’ini yapdırdı. 1269
[m. 1852] de vefât etdi. Sultân Mahmûd türbesindedir. 1143.
171 — BILÂL-I HABESÎ “radıyallahü anh”: Babası Ribâhdır. Resûlullahın müezzini
idi. Umeyye bin Halefin kölesi idi. Müslimân oldugu için karnına tas baglayıp
kızgın kum üzerinde iple, ayagından çekerlerdi. Ebû Bekr-i Sıddîk satın
alıp azâd etdi. Her gazâda bulundu. [20] senesinde Sâmda vefât etdi. Sesi çok güzeldi.
Ezân okurken, herkes aglardı. 204, 376, 511, 644, 769.
172 — BIRGIVÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Zeyn-üd-dîn-i Muhammed efendi.
Babası Alîdir. 928 [m. 1521] de Balıkesirde tevellüd, 981 [m. 1573] de (Birgi)de
tâ’ûndan vefât etdi. (Vasıyyetnâme), (Tarîkat-ül-Muhammediyye), (Avâmil) ve
(Izhâr) kitâbları ve (Etfâl-ül-müslimîn) risâlesi ve kadınların hayz hâllerini bildiren
(Zuh-rul-müteehhilîn) risâlesi çok kıymetlidir. Ibni Âbidîn (Zuhr)u serh ederek
(Menhel-ülvâridîn) ismini vermisdir. (Tarîkat)i Abdülganî ve Hâdimî serh, Süleymân
Fadıl efendi, ihtisâr etmislerdir. Bu muhtasara (Miftâh-ul-felâh) ismini vermis,
bu üçünü ve (Menhel)i Hakîkat Kitâbevi ofset ile basdırmısdır. (Ziyâret-ülkubûr)
risâlesine, (Igâse-tül-lehfân)daki sapık yazılardan karısdırmısdır. 449,
640, 646, 736, 740, 923, 1008, 1019, 1023, 1044, 1061, 1164.
173 — BISR-I HÂFÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Evliyânın büyüklerindendir.
150 [m. 767] de Mervde tevellüd, 227 [m. 841] de Bagdâdda vefât etdi. 564, 565, 608,
609, 689, 692, 1101.
174 — BOHR: Danimarkalı fizikcidir. [m. 1885] de dogdu. 1340 [m. 1922] da
atomların devâmlı degil, kesik kesik enerji verdiklerini tesbit ederek, enerjinin ve
atomun yapısının son seklini gösterdi. Nobel mükâfâtı aldı. 550.
175 — BOLÜS: Yediyüzellidördüncü [754] sırada Paulus ismine bakınız! 42.
176 — BOYLE: Robert Boyle Ingiliz fizikçisi ve kimyâgeridir. 1034 [m. 1624]
de tevellüd, 1102 [m. 1691] de vefât etdi. Fransız fizikcisi olan Mariot ile aynı zemânda
gazların basıncı kanûnunu buldu. 967.
177 — BROCKELMANN: Alman müstesrikidir. Arabî din kitâblarının kılavuzunu
almanca olarak yazmısdır. 1362 [m. 1943] de Hollandada Leiden sehrinde basılmısdır.
22.
178 — BUHÂRÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed bin Ismâ’îl 194 [m.
810] de Buhârâda tevellüd, 256 [m. 870] da Semerkandda vefât etdi. Kur’ân-ı kerîmden
sonra dünyânın en kıymetli kitâbı olan (Câmi-i sahîh) hadîs kitâbı, (Buharî-
i serîf) adı ile meshûrdur. Içinde [7275] sahîh hadîs vardır. Bunları altıyüzbin
hadîs-i serîf arasından seçmisdir. Bu kitâbını onaltı senede vücûde getirmisdir. Çok
serhleri ve baskıları yapılmısdır. 1312 [m. 1894] senesinde sultân Abdülhamîd hân
tarafından Mısrda yapdırılan iki cild baskısı, pek nefîs cildlenmis, altın tugra ve
nukûs ile tezyîn edilmisdir. 1315 senesinde, Istanbulda (Matbaa-i âmire) baskısı
da latîf olup, 1413 [m. 1992] de ziyâ üsûlü ile teksîr edilmisdir. Baska çok kitâbları
da vardır. Zeyn-üd-dîn Ahmed Zübeydînin 889 da hâzırladıgı, iki cild, Buhârî
muhtasarı, (Tecrîd-i sarîh) ismi ile, 1347 de Mısrda basılmıs, 1390 [m. 1970] da
Beyrutda ofset baskısı yapılmısdır. 423, 449, 1152.
179 — BUHTUNNASAR: Nabuchodonosor, Âsûrî devletinin en meshûr hükümdârıdır.
Mîlâddan [603] sene önce, Filistini alıp Kudüsü yıkdı. Tevrât nüshalarını
imhâ etdi. Yehûdî âlimlerini ve Danyal aleyhisselâmı Bâbilde esîr etdi.
Esîrlik yetmis sene sürmüsdür. Sûriye ve Mısrı da çöllere kadar aldı. Mîlâddan [562]
sene önce vefât etdi. Atese tapardı. 62.
180 — BURHÂNEDDÎN-I BUHÂRÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Besyüzyet-
misdördüncü [574] sırada, Mahmûd-i Buhârî ismine bakınız!
181 — BURHÂNEDDÎN-I MERGINÂNÎ: Burhâneddîn Alî bin Ebî Bekr, Fergâne
kasabalarından Mergınânda tevellüd ve 593 [m. 1197] de Cengiz askeri tarafından
sehîd edildi. Çok kitâb yazdı. Bunlardan (Hidâye) ve (Tecnîs) meshûrdur.
Cengizin Buhâra sehrini tahrîb ve ehâlisini katl etmesi 616 hicrî senesinde oldugu
ve Burhâneddîn Mahmûd Buhârînin bu esnâda sehîd oldugu (Kısas-ı enbiyâ)
ve (Kâmûs-ul-a’lâm)da yazılıdır. (Hidâye)si Milton tarafından ingilizcesi ile birlikde
1206 [m. 1791] de basıldı. (Hidâye) serhleri çokdur. Talebesi, Hüseyn bin Alî
Hüsâmeddîn Sagnâkî, yapdıgı serhe (Nihâye) ismini vermis, 710 [m. 1309] da vefât
etmisdir. Ekmeleddîn-i Bâbertînin (Inâye) adındaki serhıne Sa’dî Çelebînin hâsiyesi
meshûrdur. 392, 393, 444, 731, 1068.
182 — BURHÂN-ÜS-SERÎ’A “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Mahmûd bin Sadrüs-
serî’a-tül-evvel Ahmed bin Ubeydüllah Mahbûbî, 673 [m. 1274] de Mogol askerlerinin
iskencelerinde yüzlerce âlimler ile birlikde sehîd oldu. (Vikâye) kitâbı
meshûrdur. (Vikâye) kitâbını, kızının oglu olan Sadr-üs-serî’a-i sânî Ubeydüllah
bin Mes’ûd için yazmısdır. (Hidâye) kitâbından önemli gördügü yerleri alarak
yazmısdır. Bu da, (Vikâye)yi kendisi hem serh etmis, hem de ihtisâr etmisdir. Serhı
(Sadr-üs-serî’a serhı) adı ile meshûrdur. (Muhtasar)ına da, (Muhtasar-ı Vikâye)
veyâ (Nikâye) adını vermisdir. (Nikâye)nin çesidli arabî serhleri vardır. Bâkânînin
serhı ve Kuhistânînin (Câmi’ur-rümûz) adındaki serhı en meshûrlarındandır.
(Nikâye)nin fârisî serhlerinden, Celâleddîn Mahmûd bin Ebû Bekrin (Terceme-
tül-muhtasar) adındaki serhı 1317 [m. 1898] de Istanbulda basılmısdır.
Mahmûd bin Ubeydüllah, Burhâneddîn-i Mergınânînin torunlarındandır. Dâmâdı,
Mes’ûd bin Tâc-üs-serî’a Ömerdir. (Vikâye)nin serhleri arasında Iznik
medresesinde müderris Alâüddîn Alî bin Ömerin (Inâye) adındaki serhı meshûrdur.
(Vikâye)nin Sadr-üs-serî’a serhıne yapılan hâsiyeler arasında Ehî Çelebînin
(Zahîre-tül-ukba)sı ve Seyhülislâm Mevlânâ Isâmeddîn Isferâyînin hâsiyesi çok kıymetlidir.
Isâmeddîn Ibrâhîm bin Muhammed 944 [m. 1536] de Semerkandda vefât
etdi. 1164, 1181.
183 — BUSAYRÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Imâm-ı Muhammed bin Sa’îd Seref-
üd-dîn, büyük islâm sâ’iridir. Hadîs ilminde ve hattâtlıkda mâhir idi. Ebül Abbâs-
ı Mürsînin talebesidir. 609 [m. 1213] da Mısrda Busayr sehrinde tevellüd ve 695
[m. 1295] de Mısrda vefât etdi. (Bürde) ve (Hemziyye) kasîdeleri olup, çesidli dillerde
doksandan fazla serhleri vardır. 386, 1093.
184 — CÂBIR BIN ABDÜLLAH “radıyallahü anh”: Eshâb-ı kirâmdandır. Istanbulu
muhâsara ederken, 74 [m. 693] senesinde sehîd oldugu ve Koca Mustafâ
pâsada bulundugu sanılmakda ise de, kitâblar Medîne-i münevverede vefât etdigini
yazmakdadır. 210, 313, 384, 507, 642, 644.
185 — CÂBIR BIN SÜMRE “radıyallahü anh”: Eshâb-ı kirâmdan olup, Sa’d
ibni Ebî Vakkâs hazretlerinin hemsîresi Hâlidenin ogludur. Kûfede yerlesdi. 66 [m.
685] senesinde vefât etdi. 384.
186 — CA’FER-I SÂDIK “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ebû Abdüllah da denir.
Hazret-i Alînin torununun torunudur. Muhammed Bâkırın oglu ve Mûsâ Kâzımın
babasıdır. Oniki imâmın altıncısıdır. [83] de Medînede tevellüd, 148 [m. 765] de orada
vefât etdi. Imâm-ı a’zam ve kimyâger Câbir, bunun talebesi idiler. Büyük oglu
Ismâ’îl, babasından önce vefât etdi. Yedinci imâm Ismâ’îldir ve ondan sonra çocuklarıdır
diyen sapıklara (Ismâ’îlî) denir. Sî’îler, kendilerine (Ca’ferî) diyor.
Hâlbuki, bu büyük imâm, Ehl-i sünnet idi. Ehl-i sünnet âlimlerinin ve Evliyânın
üstâdı idi. Büyük islâm âlimlerinin gözbebegidir. Din bilgisi üzerinde hiç kitâb yazmadı.
Sî’îlerin dört esâs kitâbı olan Küleynînin (Kâfî)si, Ibni Bâbeveyh Ebû
Ca’fer Muhammed bin Ahmed Alî Kummînin (Menlâ yahdur)u, Ebû Ca’fer Mu-
hammed bin Hasen Tûsînin (Tehzîb) ve (Istibsâr) kitâblarında, imâm-ı Ca’fer Sâdıkdan
emrler, haberler yazılı ise de, bunları bildirenlerin saglam ve sahîh olmadıklarını
kendileri de bildirmekdedir. Imâmiyyenin otuzikinci fırkasına (Ca’feriyye)
denilir. Bunlar, Hasen-i Askerî öldükden sonra, kardesi Ca’fer bin Alî imâm
oldu. Hasen-i Askerînin evlâdı yokdu derler. Bu Ca’ferîlerin, imâm-ı Ca’fer Sâdıkla
bir ilgileri yokdur. Sî’îlerin bugün ellerinde bulunan hadîs ve fıkh kitâblarını
Ebû Ca’fer Muhammed bin Ya’kûb Küleynî ile Ebû Ca’fer Muhammed bin Hasen
Kummî yazdıkları için, kendilerine Ca’ferî diyorlar. 62, 361, 416, 441, 488, 538,
648, 929, 969, 1081, 1126, 1141, 1152.
187 — CA’FER TAYYÂR “radıyallahü anh”: Ebû Tâlibin ogludur. Hazret-i Alîden
on yas büyük, hazret-i Ukaylden on yas küçük idi. Habese hicret edip, Hayber
günü avdet buyurmusdu. Hicretin sekizinci [8] senesinde, üçbin askerle, Sâm
civârında (Mü’te)de rumlarla harb ederken, çok hücûm etdi ve kırkbir yasında sehîd
oldu. O gün yetmisden fazla yara almısdı. Resûlullaha çok benziyen yedi kisiden
biri bu idi. 350, 1006, 1094, 1100, 1195.
188 — CALVIN: Kalven, protestanlıgı kuran papaslardandır. 914 [m. 1509] de
tevellüd, 971 [m. 1564] de ölmüsdür. 43.
189 — CÂMÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: 615.ci sırada Molla Câmî ismine bakınız!
190 — CÂMÎ AHMED: Seksenbirinci [81] sırada Ahmed Câmîye bakınız!
191 — CELÂLEDDÎN-I DEVÂNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed
Es’ad, büyük âlimdir. 833 [m. 1426] de tevellüd, 908 [m. 1502] de vefât etdi. Sîrazda
yasadı. Çok kitâb yazdı. (Akâid-i Adûdiyye) serhı meshûrdur. (Levâmi’ul israk)
ismindeki (Ahlâk-ı celâlî) kitâbı ingilizceye terceme edilmisdir. 962, 964, 1117, 1124.
192 — CELÂLEDDÎN-I EGRÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Hindistânda kâdî
idi. Derin âlim idi. 946.
193 — CELÂLEDDÎN-I HINDÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed bin
Mahmûd Celâleddîn-i kebîr pânî-pütî, Çestiyye mesâyıhindendir. Hazret-i Osmân
soyundandır. Sems-üddîn-i pânî-pütînin halîfesidir. O da, hâce mahdûm Alî Sâbirin,
bu da Ferîdeddîn Genc sekerin halîfesidir. Yediyüzaltmısbes 765 [m. 1363] de
vefât etdi. Pânî-püt sehrinde büyük türbesi vardır. (Fevâid-ül-füâd) ve (Zâd-ül-ebrâr)
kitâbları çok kıymetlidir. Senâüllah-i pânî-pütî ismine bakınız! 1168.
194 — CELÂLEDDÎN MUHAMMED RÛMÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”:
Evliyânın büyüklerindendir. (Mekâtîb-i serîfe)nin yüzyedinci mektûbunda diyor
ki, (Mevlânâ Celâlüddîn Rûmî, Ehl-i sünnet Evliyâsının büyüklerindendir.) Kâdirî
tarîkatinde idi. 604 [m. 1207] de Belh sehrinde tevellüd, 672 [m. 1273] de Konyada
vefât etdi. Babası sultân-ül-Ulemâ Muhammed Behâeddîn-i Veled büyük âlim
ve Velî idi. Dahâ çocuk iken babasının kalbindeki feyzlere kavusdu. (Nefehât)da
diyor ki, (Bes yasında iken kirâmen kâtibîn meleklerini, Evliyânın rûhlarını ve sokakda
dolasan cinnîleri görürdü.) Pederi, oglu ile Hicâza, sonra Sâma ve Konyaya
geldi. Babası ölünce, oglu ders verirdi. Önce Pederinin halîfesi olan Seyyid Bürhâneddîn
Tirmüzîden dokuz sene feyz aldı. Seyyid Bürhâneddîn Kayseride medfûndur.
Bundan sonra, Semseddîn-i Tebrîzî gelip irsâd eyledi. Ney ve dümbelek
çalmadı. Dönmedi, raks etmedi. Bunları, sonra gelen câhiller uydurdu. Dîvânında
otuzbin, (Mesnevî)sinde kırkyedibin beyt vardır. Fârisîdirler. Türkce serhleri
çokdur. Oglu Behâüddîn Ahmed sultân Veled, 712 [m. 1311] de Konyada vefât etdi.
Torunlarına çelebî denir. Yerine Husameddîn Çelebî ve sonra oglu sultân Muhammed
Burhâneddîn Veled çelebî halîfe oldu. Naksibendî tarîkatinin büyüklerinden
Abdüllah-i Dehlevî hazretleri, (Üç kitâbın esi yokdur. Bunlar, (Kur’ân-ı kerîm)
ve (Buhârî-i serîf) ve Celâleddîn-i Rûmînin (Mesnevî)sidir) buyurdu. Ya’nî,
Evliyâlık yolunun kemâlâtını bildiren kitâbların en üstünü (Mesnevî)dir. Evliyâ-
lık ve nübüvvet yollarının kemâlâtını ve inceliklerini bildirmekde ise, imâm-ı
Rabbânînin (Mektûbât)ının esi yokdur. Görülüyor ki, tesavvuf büyükleri, birbirlerini
sever ve överlerdi. Abdüllah-ı Dehlevî hazretleri, yüzyedinci mektûbda
buyuruyor ki, (Mollâyı Rûm, Evliyânın büyüklerinden ve Ehl-i sünnet ve cemâ’at
âlimlerinden idi.) 50, 93, 388, 707, 732, 904, 909, 989, 1016, 1076, 1164, 1178.
195 — CEMÂLEDDÎN-I EFGÂNÎ: Mason idi. Mısrlı Edîb Ishak, (Ed-dürer)
kitâbında, bunun Kâhire mason locası reîsi oldugunu yazmakdadır. 1380 [m.
1960] de Fransada basılan, fransızca (Les franco-maçons) kitâbının yüzyirmiyedinci
sahîfesinde, (Mısrda kurulan mason localarının basına Cemâleddîn Efgânî ve ondan
sonra Muhammed Abdüh getirildi. Bunlar, müslimânlar arasında masonlugun
yayılmasına çok yardım etdiler) diyor. Bu sahîfesinde, bir sarklının mason locası
baskanlık elbisesi ile büyük bir resmi de vardır. Erzurum üniversitesi profesörlerinden
M.Kaya Bilgegil (Ziyâ pâsa) adındaki kitâbında, Ziyâ pâsanın ve Cemâleddîn-
i Efgânînin mason olduklarını yazmakdadır. Bütün masonlar gibi, çesidli kılıklara
girerek, islâmiyyeti içerden yıkmaga çalısmısdır. 1254 [m. 1838] de Efganistânda
tevellüd ve 1314 [m. 1897] de Istanbulda vefât etdi. Din bilgisi azdı. Zındıkların
kitâblarını okuyarak dinden çıkmısdır. Bir aralık ruslar tarafından satın alınarak,
ana vatanı olan Efganistâna karsı câsûsluk yapdı. Dînine ve vatanına hiyânet
etmekden çekinmedi. Ingiliz masonları ile de isbirligi yaparak zengin oldu ise
de, Osmânlı seyh-ul-islâmı Hasen Fehmî efendi, onun câhilligini ve zındıklıgını ortaya
koydu. (Fâideli Bilgiler) kitâbında hâl tercemesi uzun yazılıdır. 1944 senesinde,
kemikleri, Istanbuldan, Kâbile nakl edildi. Abdüh ismine bakınız! 461, 861, 1059.
196 — CEMSÎD: Cem de denir. Îrânda ilk hükûmet kuran Pisdânî ogullarının
dördüncü hükmdârı olup, sekizyüz sene saltanat sürmüs, besyüz sene Îrânda kimse
hasta olmamıs. Bunun için, milleti kendine tapdırmısdır. Martın yirminci günü
tahta çıkdıgı için, bugüne Nevruz diyerek yılbası ve dînî bayram yapmısdır. Bu kâfir
bayramı, Îrânda bugün de kutlanmakdadır. Câhiller, Îrânda ve baska islâm memleketlerinde,
islâmiyyetden önce yasamıs olan kâfirlerin âdetlerini, tapınmalarını,
bugün meydâna çıkararak, ecdâd yâdigârı diyor, millete bunları yapdırıp, dinden
çıkarıyorlar. Ingilizler de, bu islâm düsmanlıgını körüklüyorlar. Cemsîd bin
yasında iken, Seddâdın birâderzâdesi olan Dahhâk ile muhârebede yakalanmıs, destere
gibi olan balık kemigi ile ikiye biçilmisdir. 53, 405.
197 — CENGIZ HÂN [Dechingis-chan]: Cengiz veyâ Timoçin denir. Türk degildir.
Mogol oldugu bütün dillerdeki târîhlerde yazılıdır. Kitâbsız kâfir oldugu, (Kısas-
ı Enbiyâ)nın sekizyüzonbirinci sahîfesinde yazılıdır. 551 [m. 1155] da tevellüd,
624 [m. 1227] de vefât etdi. (Kâmûs-ül-a’lâm)da diyor ki, Cengiz, dünyânın en büyük
cihângirlerinden ve en meshûr zâlim ve kan dökücülerindendir. Mogoldur. Islâmiyyete
çok zararı dokunmus olan bu adam, bir kabîle reîsi iken, 599 [m. 1202]
da (Kara-kurum)da mogol ve tatâr hânlarının bası, ya’nî hakânı oldu. Câhil ve vahsî
mogollardan ve tatârlardan büyük bir ordu, dahâ dogrusu yagmacılar gürûhu toplayıp,
dogu Türkistânı, Çini aldı. 616 [m. 1219] da, sultân Kutb-üd-dîn Muhammed
Hârizm sâhın memleketine saldırdı. Horâsân, Kandihar, Mültan gibi medeniyyet
merkezlerini yakdı, yıkdı. Milyonlarca müslimânı öldürdü. Çogunu câmi’lerde kılıncdan
geçirdi. 290.cı sahîfeye bakınız! 119, 377, 577, 802, 1084, 1101, 1110, 1154,
1157, 1158.
198 — CEVDET PÂSA “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ahmed Cevdet pâsa 1238
[m. 1823] de Lofcada tevellüd, 1312 [m. 1894] de vefât etdi. Fâtih câmi’i serîfi bagçesinde
mermer kabri vardır. Bütün milletlerin çok kıymet verdigi (Mecelle)
adındaki kitâbı hâzırlamakla, islâmiyyete büyük hizmet etmisdir. (Kısas-ı Enbiyâ)
ve (Ma’lûmât-i nâfi’a) kitâbları meshûrdur. 514, 515, 528.
199 — CEZÛLÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Altıyüzellibirinci [651] sırada Muhammed
bin Süleymân Cezûlî ismine bakınız!
200 — CIHÂNGÎR SÂH “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Sekizyüzonikinci [812] sırada
Selîm sâh ismine bakınız!
201— CIRCIS: Ibnül’amîd, rûm târîhcilerindendir. 601 [m. 1205] de tevellüd,
671 [m. 1273] de Sâmda vefât etdi. Bu ism, (Fâideli Bilgiler) kitâbında geçmekdedir.
202 — CÜNEYD-I BAGDÂDÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Seyyid-üt tâife ismi
ile meshûrdur. Babası Muhammed Zeccâcdır. Hanefîdir. 207 [m. 821] de Nehâvendde
tevellüd, 298 [m. 910] de Bagdâdda vefât etdi. Dayısı ve mürsidi Sırrî Sekâtînin
yanındadır. Sırrî Sekâtînin mürsidi Ma’rûf-i Kerhîdir. Ma’rûf-i Kerhî,
imâm-ı Alî Rızâdan ve Dâvüd-i Tâîden feyz almısdır.
Tarîkatlerin çesidli ismler alması, baska baska olduklarını göstermez. Aynı
Velînin talebeleri, birbirlerini tanımak ve üstâdları ile ögünmek için, bulundukları
yola, üstâdlarının ismini vermislerdir. Tarîkatler baslıca ikidir: (Zikr-i hafî),
ya’nî sessiz zikr yapan ve (Zikr-i cehrî), ya’nî yüksek sesle zikr yapan tarîkatler.
Birincisi hazret-i Ebû Bekrden gelmis olup, üstâdlarının adına göre, (Tayfûriyye),
(Yeseviyye), (Medâriyye), hakîkî olan (Bektâsiyye), (Ahrâriyye), (Ahmediyye-i
müceddidiyye) ve (Hâlidiyye) gibi ismler almıslardır.
Zikr-i cehrî hazret-i Alîden oniki imâm vâsıtası ile gelmisdir. Bunlardan sekizincisi
olan imâm-ı Alî Rızâdan Ma’rûf-i Kerhî almıs ve Cüneyd-i Bagdâdînin çesidli
halîfelerinin silsilelerinde bulunan meshûr Velîlerin ismi verilerek, kollara ayrılmısdır.
Böylece Ebû Bekr-i Siblî yolundan (Kâdirî) ile (Sâzilî), (Sa’dî) ve (Rıfâ’î),
Ebû Alî Rodbârî yolundan Ahmed Gazâlî ve Dıyâ-üd-dîn Ebû-Necîb-i Sühreverdî
vâsıtaları ile (Kübrevî), Mimsâd-i Dîneverî yolundan yine Ebû Necîb-i Sühreverdî
meydâna gelmisdir. Imâm-ı Alîden Hasen-i Basrî vâsıtası ile (Edhemî) ve
bundan (Çestî) hâsıl olmusdur. (Bedeviyye), Rıfâ’iyyeden hâsıl olmusdur.
Ebû Necîb-i Sühreverdî, Sihâbüddîn Ömer-i Sühreverdînin mürsidi ve amcası idi.
[563] de Bagdâdda vefât etdi. Sihâbüddînden (Sühreverdî) hâsıl olmus, Ebû Necîbden
bir kol da Rükn-üd-dîn Muhammed Sencâsîye gelmis, bundan Sems-i Tebrîzî
ile Rükneddîn Ibrâhîm-i Zâhid feyz almıslardır. Birincisinden (Mevlevî) meydâna
gelmis, ikincisi ikiye ayrılmısdır. Birincisinden Safiyyeddîn Erdebîlî yolu ile (Bayrâmî)
ve bundan da (Celvetî)ler hâsıl olmus, ikincisinden Muhammed bin Nûr Halvetî
yolu ile (Halvetî) ve (Zeyniyye) meydâna gelmisdir. Halvetîlerden seyyid Yahyâ
Sirvânî hâsıl olup, 868 [m. 1464] senesinde vefât etmisdir. Bunun bir talebesinden
(Gülsenî) meydâna geldi. Sirvânînin diger talebesi pîr Muhammed Erzincânî 876
[m. 1472] da vefât etmisdir. Bundan ayrılan bir koldan (Niyâzî Mısrî), (Ümmî Sinân)
ve (Cerrâhî) tarîkatleri hâsıl oldu. Cerrâhî pîri olan Nûreddîn Cerrâhî, Kara-gümrükde
Kedhudâ câmi’i yanındaki tekkede onsekiz sene vazîfe yapıp, 1133 [m. 1720]
senesinde orada vefât etdi. Pîr Muhammedin diger halîfesi Çelebî halîfe Muhammed
Cemâleddîn efendinin bir talebesinden (Sa’bâniyye) hâsıl oldu. Ikinci talebesi Sünbül
Sinân Yûsüf efendidir. 852.ci sırada bu isme bakınız! Topkapıda otobüs durak
yerinin ismi olan Pazar tekkesinin seyhi Ümmî Sinân efendi 958 [m. 1551] senesinde
vefât etmis ve Eyyûbde talebesi Nasûh dedenin Dügmecilerdeki tekkesine defn
edilmisdir. Bunun yerine, talebesi Kazzâz Muhammed Harîrî efendi seyh olmus, bu
makâmda doksan sene kalarak, 1050 [m. 1639] de vefât etmisdir. Bu tekke ile kürkcübası
Ahmed beg câmi’i arasındaki türbesindedir. Tekke yerinde simdi benzin istasyonu
vardır. Eyyûbdeki Ümmî Sinân tekkesinin son seyhi Yahyâ Gâlib, dedelerinin
yolundan ayrıldı. Halk partisine girerek, Kırsehir vâlîsi ve sonra meb’ûs oldu.