227- se’âdet-i ebediyye kitâbinda adi geçenlerin hâl tercemeleri

HASAN CAN

Active member
SE’ÂDET-İ EBEDİYYE KİTÂBINDA
ADI GEÇENLERİN HÂL TERCEMELERİ

Kitâbda yazılı binyirmi [1020] ism, harf sırası ile aşağıdadır. Herbirinin kitâbda bulunduğu sahîfelerin numarası, hâl tercemelerinin sonuna yazılmışdır. Târîhler hicrî seneye göredir. Başında (m.) bulunanlar mîlâdî senedir.
1 — ABBÂS “radıyallahü anh”: Abdülmuttalibin en küçük oğludur. Resûlullahın amcasıdır. Üç yaş büyükdür. Bedr gazâsında düşman askeri arasında idi. Müslimânların eline esîr düşdü. Kendisi için ve kardeşlerinin oğulları Ukayl ve Nevfel bin Hâris için para verip kurtuldular. O sene îmân etdi. En son hicret eden budur. Mekkenin fethinde ve Huneyn gazâsında Resûlullahın yanında bulundu. 32 [m. 652] senesinde seksensekiz yaşında vefât etdi. Bakî’de medfûndur. Uzun boylu, beyâz ve güzel idi. Abbâsî halîfeleri hazret-i Abbâsın soyundandır. Abbâsî devletinin bayrağının rengi siyâh idi. Me’mûn yeşile çevirdi. (Eshâb-ı Kirâm) kitâbında geniş bilgi vardır. 62, 350, 376, 389, 447, 450, 506, 995, 1065, 1068, 1098, 1129, 1185.
2 ABDUH: Muhammed Abduh, islâm âlimlerinin büyüklüğünü, üstünlüklerini anlıyamıyan bir din adamıdır. Kâhire mason locası reîsi olan Cemâleddîn-i Efgânînin (din adamı perdesi altında islâmı içerden yıkmak) propagandalarına aldanmışdır. 1265 [m. 1849] de Mısrda tevellüd, 1323 [m. 1905] de vefât etdi. (Fâideli Bilgiler) kitâbında Abduh hakkında geniş bilgi verilmişdir. 195.ci sırada Cemâleddîn ismine bakınız! 461, 462, 765, 861, 887, 1086, 1117, 1140, 1141, 1154, 1160, 1162, 1169, 1192.
3 ABDÜL’AZÎM-İ MÜNZİRÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Hâfız Abdül’azîm-i Münzirî Kayrivânî, Mısrlıdır. Şâfi’î mezhebindendir. 581 [m. 1185] de tevellüd, 656 [m. 1258] de vefât etdi. (Ettergîb vetterhîb) hadîs kitâbı çok kıymetlidir. Türkçe tercemesi, yedi cild hâlinde, İstanbulda (Hikmet Kitâbevi) tarafından m.1993 de neşr edilmişdir. 313, 419, 458.
4 — ABDÜL’AZÎZ HÂN: Osmânlı pâdişâhlarının otuzikincisi ve islâm halîfelerinin doksanyedincisidir. Sultân ikinci Mahmûdun ikinci oğludur. 1245 [m. 1830] de tevellüd edip, 25 Hazîran 1277 [m. 1861] de halîfe oldu. 1288 [m. 1871] de tramvay işletdi. 1292 [m. 1875] de galata tünelini yapdırdı. 1293 [m. 1876] de Dolmabağçe serâyından alınıp, Topkapı serâyına habs edildi. Birkaç gün sonra Midhat pâşa ve serasker [savunma bakanı] Hüseyn Avnî pâşa ve arkadaşları tarafından, Fer’ıyye serâyında Kur’ân-ı kerîm okurken bilek damarları kesdirilerek şehîd edildiği, sultân Vahîdeddînin baş kâtibi Alî Fuad beğin hâtıralarında yazılıdır. Fer’ıyye serâyı, Beşiktaş ile Ortaköy arasında, Galata-serây lisesinin orta kısmı olan yalıdır. Sultân Mahmûd türbesindedir. Sultân Murâd, bu ölümü işitince, korkudan aklı bozuldu. (Eshâb-ı Kirâm) kitâbında Abdül’azîz ismine bakınız! Vâlidesi Pertevniyal Vâlide Sultân olup, İstanbulda Akserâyda bir mescid ve bir mekteb yapdırmışdır. Kabri mescidin yanındadır. 51, 1063, 1153, 1161, 1197.
5 ABDÜL’AZÎZ-İ DEHLEVÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Abdül’azîz bin Hamîdeddîn-i Dehlevî, 741 [m. 1340] senesinde Hindistânda vefât etdi. Fârisî (Umdet-ül-islâm) kitâbı çok kıymetlidir. m.1989 da, Hakîkat Kitâbevi basdırmışdır. Abdürrahmân bin Yûsüf bunu 950 [m. 1543] de türkçeye çevirmiş ve (İmâd-ül-islâm) adı ile 1290 [m. 1872] da İstanbulda basılmışdır.
6 — ABDÜL’AZÎZ-İ DEHLEVÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Şâh Abdül’azîz Gulâm Halîm-i Fârûkî Dehlevî, 1159 [m. 1745] da Delhîde tevellüd, 1239 [m. 1824] senesinde orada vefât etdi. Hind âlimlerinin büyüklerindendir. Meşhûr şâh Veliyyullah Ahmed Sâhib Dehlevînin oğludur. Derin hadîs âlimidir. Çok kitâb yazdı. Eserlerinin en kıymetlisi (Tuhfe-i isnâ aşeriyye)dir. Fârisî olup, bin sahîfeye yakındır. 1266 [m. 1849] senesinde Delhîde basılmışdır. İstanbul Üniversite ve Süleymâniyye ve Bursa kütübhânelerinde vardır. Yeniden tab’ edilerek, m.1988 de, Hakîkat Kitâbevi tarafından neşr edilmişdir.
 

HASAN CAN

Active member
Sî’î adındaki kimselerin yanlıs yazılarına vesîkalarla cevâb
vermekdedir. 1227 [m. 1811] senesinde, Hindistânda hâfız Muhammed bin Muhyiddîn
Eslemî tarafından arabîye terceme edildi. Bu arabîyi Irâk âlimlerinden Ebülfevz
Muhammed Emîn bin Alî Süveydî ve ayrıca seyyid Mahmûd Sükri Âlûsî 1301 [m.
1883] de arabî olarak kısaltmıslardır. (Muhtasar-ı Tuhfe) adındaki ikincisi, 1315 [m.
1896] de Bombayda ve 1373 [m. 1953] de Kâhirede ve 1396 [m. 1976] da, ofset yolu
ile Istanbulda basıldı. Bekara sûresinin yüzseksendördüncü âyetine kadar ve
yirmidokuzuncu ve otuzuncu cüz’lerin fârisî tefsîri olan (Tefsîr-i Azîzî)si de çok kıymetlidir.
1386 [m. 1966] da Kâbil sehrinde basılmısdır. 455, 765, 903, 993, 1011.
7 — ABDÜL’AZÎZ BIN SÜ’ÛD: Sü’ûd ogullarından iki Abdül’azîz vardır. Birincisi
Abdül’azîz bin Muhammed bin Sü’ûd olup, 1134 [m. 1721] de tevellüd, 1217
[m. 1803] de Der’ıyye câmi’inde bir sî’î tarafından hançerle öldürüldü. 1178 [m. 1765]
de vehhâbîlerin ikinci reîsi oldu. 1217 [m. 1803] de Tâifde Ehl-i sünnet âlimlerini ve
kadın, çocuk, binlerce müslimânı katl etdi. Açlıkdan ölenler de çokdu.
Ikincisi, Abdül’azîz bin Abdürrahmân bin Faysal olup, 1297 [m. 1880] de Rıyâdda
tevellüd, 1372 [m. 1953] de vefât etdi. Sü’ûdî hükûmetinin ondokuzuncu reîsidir.
Birinci cihân harbinde Ingilizlerle birlikde Osmânlılara karsı harb etdi. O zemân
Necdde bundan baska, ibn-ür-Resîd kabîlesi de vardı. Ibn-ür-Resîd, Osmânlılara
sâdık kalıp, Türklerle birlikde Ingilizlere ve Sü’ûd ogullarına karsı
harb etdi. Sulh oldukdan sonra, Abdül’azîz, Ibn-ür-Resîdi öldürtdü. 13 Ramezân
1338, 1 Hazîran 1920 târîhli Istanbul gazetelerinde su haber okundu:
(Arabistânın baslıca iki hâkiminden biri olan Necd emîri Ibn-ür-Resîdin öldürüldügünü
on Mayıs târîhli The Times gazetesi yazmısdır. Harb esnâsında Ibn-ür-
Resîd Türkiye ile isbirligi yapmısdı. Ibn-üs Sü’ûd ise, Ingilizlerle birlikde Ibn-ür-
Resîde ve Türklere karsı harb etmisdi.) 1337 [m. 1919] ilk aylarında Kuwaitden Riyâda
gelerek vehhâbîlerin basına geçdi. 1342 [m. 1924] de Ingilizler Tâifi ve Mekkeyi,
serîf Hüseyn efendiden alarak, buna verdiler. 1351 [m. 1932] de Sü’ûdî hükûmeti
kurmasını sagladılar. 9 Eylül 1926 da Istanbulda çıkan Son Sâat gazetesi
su haberi vermisdi:
MEDÎNE BOMBARDIMANI
Abdül’azîz tarafından Medîne-i münevverenin bombardıman edilmesi, Hindistân
halkı arasında galeyân yapdıgını yazmısdık. Hindistânda çıkan (The Times of
India) diyor ki: Son zemânlarda Medîneye hücûm ve Kabr-i Nebevîyi bombardıman
haberlerinin Hind müslimânlarında husûle getirdigi te’sîri hiçbir hâdise vücûde
getirmemisdir. Hindistânın her tarafında bulunan müslimânlar, bu hâdise dolayısı
ile o makâm-ı mukaddese ne derece hurmetkâr olduklarını göstermislerdir.
Hindistânda ve Îrândaki bu mühim teessürât, hiç sübhesiz Ibni Sü’ûd üzerinde te’sîr
yapacak ve onu bütün Islâm memleketlerinin nefretini kazanmamak için, böyle hareketlerde
bulunmakdan men’ edecekdir. Hind müslimânları, Ibn-üs-Sü’ûde bu fikrlerini
açıkça bildirmislerdir. 461.
8 — ABDÜLBEHÂ ABBÂS: Behâullahın büyük ogludur. Bu da zındık idi. Sultân
Hamîd hân, hal’ oluncaya kadar Akkada habs edildi. Hayfaya yerlesdi. Mısr, Avrupa
ve Amerikaya giderek Behâîligi yaydı. 1339 [m. 1921] da öldü. Hayfaya gömüldü.
Bâbın kemikleri de Îrândan buraya getirildi. Yerine, oglu Sevkî geçdi. 483, 1179.
9 — ABDÜL EHAD “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Imâm-ı Rabbânînin babasıdır.
[927] de tevellüd etdi. Genç iken, Hindistânın büyük Evliyâsından olan Abdülkuddüs
“kuddise sirruh” hazretlerinin sohbetinde bulundu. Ilm ögrenmesini emr
etdi. Tahsîlden dönünce, hocası [944] de ölmüsdü. Oglu olan Rükneddîn-i Çestî
“kuddise sirruh” hazretlerinin sohbetinde yetisdi. Kâdirî ve Çestî yolunda kemâle
erdi. Seksen yasında iken 1007 [m. 1598] senesinde vefât etdi. Serhend sehri dısında
simâl tarafında medfûndur. Yedi oglu vardı. Dördüncüsü, Imâm-ı Rabbânî
– 1060 –
hazretleri idi. 93, 946, 962, 1064, 1163.
10 — ABDÜLFETTÂH-I BAGDÂDÎ AKRÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Hâlid-
i Bagdâdînin talebelerindendir. Senelerce Istanbul halkını irsâd etdi. Binikiyüzseksenbir
1281 [m. 1865] Muharrem ayının dokuzuncu Cum’a günü vefât etdi.
Üsküdârda Eski vâlide câmi’inden Karaca-Ahmed mezârlıgına çıkan yol ile (Selîmiye-
Baglarbası) caddesinin kesisdigi kösedeki, Seyh-ul-islâm Ârif Hikmet begin
kabristânındadır. Ârif Hikmet beg yüzbesinci seyh-ul-islâm olup, 1275 [m. 1858]
de vefât etmisdir. Dedesi vezîr Ismâ’îl Râif pâsa ile, babası kadı-asker Ismet
efendi de bu kabristândadır. Medînede, büyük kütübhâne yapdırmısdır. 1198.
11 — ABDÜLGANÎ NABLÜSÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Babası Ismâ’îl
Nablüsîdir. 1050 [m. 1640] de Sâmda tevellüd, 1143 [m. 1731] de vefât etdi. Sâmdadır.
Fıkh, tefsîr ve hadîs ilmlerinde ve tesavvufda çok derin âlim idi.Alâüddîn Attârın
“kuddise sirruh” rûhâniyyetinden de feyz aldı. Istanbulda, Mısrda ve Hicâzda
da ders verdi. Yüzden fazla degerli kitâb yazdı. (Hadîka) kitâbı, Birgivînin (Tarîkat-
i Muhammediyye)sinin serhıdir. (Kesf-ün-nûr an eshâb-il-kubûr) kitâbında,
Tâcüddîn-i Hindînin, râbıtayı isbât eden (Tâciyye) risâlesine yapdıgı serhde, Evliyânın
öldükden sonra da kerâmet sâhibi olduklarını ve rûhlarından istigâse ve istifâde
edilecegini çok güzel anlatmakdadır. Birinci kitâb, Süleymâniyye kütübhânesinde
(Es’ad efendi) kısmında [3601] sayı ile mevcûddur. (Hulâsat-üt-tahkik) kitâbı,
mezheblerin birlesdirilemiyecegini isbât etmekdedir. (Kesf-ün-nûr) ve (Hülâsat-
üt-tahkîk) kitâbları, Hakîkat Kitâbevi tarafından yeniden tab’ edilmisdir. Sâm
matba’asında ilk basılan, bunun (Evrâd) kitâbıdır. 248, 419, 438, 458, 463, 497, 629,
635, 639, 730, 843, 1074, 1083, 1132, 1153, 1159, 1191.
12 — ABDÜLHAK-I DEHLEVÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Babası Seyfeddîndir.
Hindistânın büyük âlimlerindendir. 958 [m. 1551] de tevellüd, 1052 [m. 1642]
de vefât etdi. Muhammed Bâkî-billahın talebelerindendir. Hicâzda hadîs âlimi oldu.
Delhîdedir. Çok kitâb yazdı. (Medâric-ün-nübüvve) ve (Merec-ül-bahreyn) ve
(Esi’at-ül-leme’ât) ismindeki (Miskât) serhı kitâbları fârisî olup, Hindistânda basılmısdır.
278, 349, 357, 426, 455, 456, 457, 478, 730, 733, 771.
13 — ABDÜLHAK-I SÜCÂDIL SERHENDÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”:
Muhammed Ma’sûm-i Fârûkînin yetisdirdigi büyüklerdendir. Urvetül-vüskâ Muhammed
Ma’sûmu gasl etdi. Fârisî (Serh-ı Vikâye) ve (Mesâil-i serh-ı Vikâye) fıkh
kitâbları meshûr olup, her ikisi de Hindistânda basılmısdır. 181.
14 — ABDÜLHAKÎM EFENDI “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Zâhir ve bâtın ilmlerinde
kâmil ve dört mezhebin de fıkh bilgilerinde mâhir, veliy-yi kâmil idi. Rûh bilgilerinin
mütehassısı idi. Binikiyüzseksenbir 1281 [m. 1865] senesinde Van vilâyetinin
Baskale sehrinde tevellüd, 1362 [m. 1943] de, Eyyûbde Murtedâ efendi tekkesi
câmi’i imâmı iken, tevkîf edilip, Ankarada vefât etdi. Baglumda medfûndur. Babası
seyyid Mustafâ, seyyid Tâhâ-i Hakkârînin “kuddise sirruh” oglu olan, seyyid
Ubeydüllahın talebesi idi. Seyyid Mustafâ çok kâmil idi. Gördügü kimsenin, hangi
nemâzı kılmadıgını, yüzünden anlardı. Bunun babası, seyyid Muhyiddîndir. Onun
babası, seyyid Muhammed, bunun babası da, seyyid Abdürrahmândır. Imâm-ı Alî
Rızâ bin Mûsâ Kâzım soyundan olup, Seyyid oldukları, Irâkdaki ser’î mahkeme defterlerinde
yazılı oldugu gibi, seyyid Abdülkâdir-i Geylânînin torunu olan seyyid Abdürrezzakın
mübârek el yazısı ile de tasdîk edilmis oldugu, Van mebûsu Ibrâhîm Arvâsın
1371 [m. 1952] de basdırdıgı (Seyâhatnâme-i Kâsım-ı Bagdâdî) kitâbında yazılıdır.
4, 10, 33, 46, 50, 73, 76, 146, 238, 260, 276, 291, 334, 378, 386, 393, 402, 413, 421,
454, 462, 486, 534, 579, 617, 639, 651, 656, 715, 729, 735, 743, 747, 791, 877, 917, 922,
923, 969, 988, 1053, 1057, 1075, 1112, 1134, 1169, 1171, 1191, 1193.
15 — ABDÜLHAKÎM-I SIYALKÛTÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Imâm-ı Rabbânî
hazretlerinin sınıf arkadası idi. Hocaları mevlânâ Kemâleddîn-i Kismîrî idi. Ba-
– 1061 –
bası Semseddîn Muhammeddir. 1067 [m. 1656] senesinde, Siyâlküt sehrinde vefât
etdi. Hanefî fıkh ve kelâm âlimidir. (Beydâvî)ye hâsiyesi, Sa’deddîn-i Teftâzânînin
(Serh-ı akâ’id)ine hâsiyesi ve Ahmed Hayâlînin Teftâzânî serhıne yapdıgı hâsiyenin
de (Siyalkûtî hâsiyesi) ve Teftâzânînin (Mevâkıf serhı)ne ve (Mutavvel) adındaki
Beyân ve Me’ânî kitâbına hâsiyesi ve (Ed-Dürret-üssemîne fî-isbât-il-vâcib-i
teâlâ) kitâbı meshûrdur. 864. cü isme bakınız! 456, 1124.
 

HASAN CAN

Active member
16 — ABDÜLHÂLIK-I GONCDÜVÂNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Vilâyet
yolunun rehberlerindendir. Islâm âlimlerinin büyüklerindendir. Buhârâda Goncdüvân
köyünde tevellüd ve 575 [m. 1180] de orada vefât etdi. Yirmiiki yasında iken
Buhârâda Yûsüf-i Hemedânî hazretlerinin sohbetinde kemâle geldi. Imâm-ı Mâlik
soyundandır. Babası Abdülcemîl, Malatyalı idi. Hızır aleyhisselâmdan ders aldı.
Tesavvufda meshûr olan (Onbir temel kelime) Abdülhâlık Goncdüvânînin sözlerindendir.
(Vasıyyetnâme) kitâbında diyor ki, (Sana vasıyyet eylerim ey ogul ki,
her hâlinde ilm ve edeb ve takvâ üzere ol! Islâm âlimlerinin kitâblarını oku! Fıkh
ve hadîs ögren! Câhil tarîkatcılardan sakın! Söhret yapma! Söhretde âfet vardır.
Çok simâ’ eyleme! Çok simâ’, kalbde nifak yapar, kalbi öldürür. Simâ’ı inkâr da
etme ki, büyüklerin çogu simâ’ yapmıslardır. Arslandan kaçar gibi, câhillerden kaç!
Bid’at sâhibi, sapıklar ile ve dünyâya düskün olanlar ile arkadaslık etme! Halâldan
yi! Çok gülme! Kahkaha ile gülmek, gönlü öldürür. Herkese, sefkat ve merhamet
et! Kimseyi hakîr görme! Kimse ile münâkasa, mücâdele etme! Kimseden
birsey isteme! Tesavvuf büyüklerine dil uzatma! Onları inkâr eden felâkete düser.
Mayan fıkh ve evin mescid olsun!) Pencere camı bunun zemânında kesf edildi. 957,
969, 1098, 1105, 1191, 1193.
17 — ABDÜLHAMÎD HÂN-I “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Osmânlı pâdisâhlarının
yirmiyedincisi ve islâm halîfelerinin doksanikincisidir. Sultân üçüncü Ahmedin
oglu, sultân dördüncü Mustafâ ile, sultân ikinci Mahmûdun babalarıdır. 1137
[m. 1725] de tevellüd etdi. 1187 [m. 1773] de halîfe oldu. 1203 [m. 1789] de vefât
etdi. Sirkecide, dördüncü vakf hânı karsısında, kösedeki türbededir. Oglu dördüncü
Mustafâ hân da bu türbededir. Türbede, Yeni câmi’ tarafındaki dıvardaki dolaba
yerlesdirilmis tasda Resûlullahın mubârek ayaklarının izleri mevcûddur.
Türbe yanındaki ince san’atlı olan sebili, cumhûriyyet devrinde Gülhâne parkı kapısı
karsısına nakl edilmisdir. Yerine üçüncü Selîm hân geçdi. Vâlidesi Râbi’a sultânın
rûhu için, [1192] de, Beglerbeginde, deniz kenârında, bir minâreli câmi’
yapdırdı. Ikinci minâresini sultân Mahmûd yapdırdı. Emîrgân câmi’ini de birinci
Abdülhamîd hân yapdırmısdır. Eski ismi Emîrgün idi. Çünki, dördüncü Murâd hân
Revân [Erivan] kal’asını feth edince, kal’a kumandanı Mirgün oglu, afv diledi. Kabûl
edilip, sî’îlik propagandası yapmamak sartı ile, pâsalık rütbesi ve ayrıca Emîrgânda
bir serây kendine verildi. Mirgün oglu burada kaldı. Fekat, sultân Murâd vefât
edince, yerine geçen kardesi, sultân Ibrâhîm hân zemânında, kızılbaslık propagandasına
baslayıp, müslimânları aldatdıgı görülünce, bası kesildi. Halk arasında
kesikbas denilen mezârda, iste bu hurûfî babası yatmakdadır. Hurûfîler ve mülhîdler,
bundan dolayı sultân Ibrâhîme düsman oldular. Bu mubârek Türk sultânına
deli Ibrâhîm dediler. Gençler de, bu yalana ve uydurma hikâyelere inanıyor. Bu
temiz sultâna ve afîfe zevcesi Turhân sultâna bilmiyerek dil uzatıyorlar. Sultân Ibrâhîm,
amcası Mustafâ hânın Ayasofyadaki türbesindedir. Emîrgân korusu simdi
belediyenin olup halk için umûmî bagçedir. 850 dönüm olup Mısr Hidîvi Ismâ’îl
pâsanın bagçesi idi. Köskü, tepededir. Ismâ’îl pâsa, Ibrâhîm pâsanın oglu olup, 1246
[m. 1830] da tevellüd ve 1313 [m. 1895] de vefât etdi. 1279 [m. 1863] da hidîv oldu.
1296 [m. 1879] da azl edildi. Yerine oglu Tevfîk pâsa geçdi. Bu, yirmialtı yasında
idi. Ingilizler bunun zemânında Mısrın idâresine karısdı. 1309 [m. 1892] da
vefât etdi. Yerine oglu Abbâs Hilmi pâsa geçdi. Onsekiz yasında idi. Çubukludaki
kösk ve koru bunun idi. Bunun yerine, 1332 [m. 1914] de Ismâ’îl pâsanın oglu
– 1062 –
Hüseyn Kâmil pâsa geçip, ittihâdcılara karsı oldu. 1335 [m. 1917] de Mısrda vefât
etdi. Yerine kardesi Ahmed Füâd geçip, 1340 [m. 1922] da, türklerden ayrılarak,
devlet reîsi demek olan melik adını aldı. 1354 [m. 1936] de vefât etdi. Yerine oglu
Fârûk melik oldu ise de, 1371 [m. 1952] de, askerî ihtilâl olarak yurd dısına çıkarıldı.
347, 1119, 1120, 1131, 1167, 1184.
18 — ABDÜLHAMÎD HÂN-II “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Osmânlı pâdisâhlarının
otuzdördüncüsü ve islâm halîfelerinin doksandokuzuncusudur. Sultân Abdülmecîd
hânın ikinci ogludur. 21 Eylül 1258 [m. 1842] de tevellüd, 1 Subat 1336
[m. 1918] da Beglerbegi serâyında vefât etdi. Çenberlitasda, dedesi sultân ikinci
Mahmûdun türbesindedir. Sultân Abdül’azîz hânı sehîd eden Midhat pâsa ve arkadasları
30 Mayıs 1293 [m. 1876] günü serây hazînesini ve sultân Azîz hânın sahsî
servetini de yagma etdikden sonra, sultân Abdülmecîdin Sevk-efzâ vâlide sultândan
olan birinci oglu besinci Murâdı o gün halîfe yapdılar. Otuzaltı yasında idi. Bes
gün sonra, 4 Hazîran 1293 [m. 1876] de sultân Abdül’azîz Fer’ıyye serâyında sehîd
edilince, sultân Murâdın sü’ûru bozuldu. Üç ay ve bir gün süren saltanatından sonra,
31 Agustos günü tahtdan indirildi. Çıragan serâyına götürüldü. Yirmisekiz sene
dahâ burada yasadı. 29 Agustos 1322 [m. 1904] de vefât edince, Eminönünde Turhân
vâlide sultân türbesine defn edildi. 11 Sa’bân 1293 ve 31 Agustos 1876 da ikinci
Abdülhamîd hânı halîfe yapdılar ve devlet islerine karısmaması, yalnız millet meclisinin
çıkaracagı kanûnlara göre hareket etmesi için söz aldılar. (Tanzîmât-i hayriyye)
ye sâdık kalacagını bildiren (Kanûn-ı esâsî)yi i’lân etdirdiler. Abdülmecîd hânın
ikinci oglu olan sultân Abdülhamîd onbir yasında iken annesi Tîr-i Müjgân ikinci
kadın efendi vefât etmisdi. Dördüncü kadın efendi Perestu sultân tarafından büyütüldü.
Pâdisâh olunca, bunu Valîde sultân i’lân etdi. Büyük kardesi ile berâber
tahsîl gördü. Arabca, farsca, fransızca ve dînî ilmlerde çok iyi yetisdirildi. (Türkiye
târîhi)nde diyor ki, (Ikinci Abdülhamîd hân, ittihâdcıların propaganda etdikleri
gibi câhil degil, onların hemen hepsinden dahâ bilgili idi.)Merkezi Selânikde
bulunan üçüncü ordunun genç subayları, Istanbula gelerek, 1327 [m. 1909] de halîfeyi
tahtından indirip, Selânige götürdü. Mâbeyn baskâtibi Es’ad beg (Hâtırât-ı
Abdülhamîd hân) kitâbında, ikinci Abdülhamîd hânın memlekete hizmetlerini uzun
yazmakdadır. 377, 399, 542, 636, 732, 1072, 1078, 1083, 1097, 1098, 1138, 1140, 1154,
1189, 1196, 1197.
19 — ABDÜLHAYY “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Hindistânda Safâ sehrindendir.
Imâm-ı Rabbânî hazretlerinin sohbetinde yıllarca bulundu. Çok feyzlere kavusdu.
Muhammed Ma’sûm hazretlerinin emrleri ile, (Mektûbât)ın ikinci cildini
topladı. Tesavvufu âsıklara bildirmek için, Pütne sehrine gönderildi. Orada bulunanları
irsâd eyledi. Velîler, halîfeler yetisdirdi. Kutb oldugu müjdelendi. Abdülhayy
Luknevî için 82. ci isme bakınız! 910, 952.
20 — ABDÜLKÂDIR-I GEYLÂNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhyiddîn
Ebû Muhammed bin Ebû Sâlih Mûsâ Cengî dost, Îrânın Geylân sehrinde, 471 [m.
1078] de tevellüd, 561 [m. 1166] de Bagdâdda vefât etdi. Babası hazret-i Hasenin
oglu Hasen-i müsennânın oglu Abdüllahın soyundandır. Hazret-i Hüseynin kızı
Fâtımanın Abdüllahın vâlidesi oldugu (Kısas-ı Enbiyâ)da yazılıdır. Bunun için Abdülkâdir-
i Geylânî, hem seyyid, hem de serîfdir. Anası Fâtıma binti Ebû Abdüllah
seyyidedir. Fıkh ve hadîs ilmlerinde müctehid idi. Önceden Sâfi’î mezhebinde
idi. Hanbelî mezhebi unutulmak üzere oldugundan, Hanbelî mezhebine geçdi.
Böylece, bu mezheb yayıldı. Önceleri ders verirdi. Çok meshûr oldu. Sonra tesavvufa
daldı. Cüneyd-i Bagdâdî yolundaki Ebû Sa’îd Alî Mahzûmîden feyz aldı.
Insanı Allahü teâlânın sevgisine kavusduran yol ikidir: Birisi (Nübüvvet yolu)
olup, aslın aslına kavusdurur. Eshâb-ı kirâmın hepsi, bu yoldan vâsıl oldular. Sonra
gelenlerden pekaz zevât da, bu yoldan ermisdir. Bu yolda sebebe, vâsıtaya lü-
– 1063 –
zûm yokdur. Bir kâmil ve mükemmilin sohbetinde kemâle geldikden sonra, feyzi
asldan alıp ilerlerler. Ikinci yol, (Vilâyet yolu)dur. Kutblar, Evtâd, Nücebâ, Büdelâ
ve bütün Evliyâ bu yoldan vâsıl olmusdur. Bu yola, (Sülûk yolu) da denir. Bu
yolda, vâsıta, aracı lâzımdır. Her iki yolun reîsi ve rehberi Resûlullahdır. Vilâyet
yolunun imâmı, feyz kaynagı, hazret-i Alîdir. Bu yolda, Resûlullah onu vekîl etmisdir.
Hazret-i Fâtıma ve Hasen ile Hüseyn onunla ortakdırlar. Bu yolda gidenlerin
hepsine feyz ve hidâyet, hazret-i Alînin aracılıgı ile gelir. Ondan sonra hazret-
i Hasen ve Hüseyn bu vazîfeyi teslîm aldı. Bunlardan sonra, sıra ile, oniki imâmın
evlâdına verildi. Sonları olan Muhammed Mehdîden sonra, baskasına verilmedi.
Bütün Evliyâya feyz ve hidâyet bunlardan gelmege devâm etdi. Abdülkâdir-
i Geylânî kemâle gelince, bu mansıb, ona verildi. Bundan sonra da, kimseye verilmedigi
kesf ve müsâhede ile anlasılmakdadır. Vefâtından sonra da, kıyâmete kadar,
herkese, feyz, rüsd ve hidâyet, onun rûhâniyyetinden gelmekdedir. Her asrda
gelen müceddidler, onun vekîlleridir. Imâm-ı Rabbânî (Nübüvvet yolu) ile
vâsıl oldugundan, vâsıtaya ihtiyâcları yokdur. Ebû Bekr-i Sıddîk, nübüvvet yolunda
Resûlullahın vekîlidir. 50, 60, 66, 90, 91, 120, 278, 281, 357, 456, 458, 509, 511,
766, 771, 909, 919, 922, 929, 958, 1016, 1061, 1164, 1169, 1171, 1180, 1181, 1193.
21 — ABDÜLKERÎM “radıyallahü anh”: Eshâb-ı kirâmdandır. Mu’âviye
“radıyallahü anh”ın Istanbulu feth etmek için, gönderdigi askerler arasında iken
hastalanarak, Akyazı ile Pazarköy arasında vefât etmisdir.
22 — ABDÜLKERÎM-I RÂFI’Î “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Babası Muhammeddir.
623 [m. 1226] de Kazvinde vefât etdi. Sâfi’î âlimlerindendir. (Muharrer)
adındaki fıkh kitâbı meshûrdur. Bunu birçok âlimler serh etmisdir. Imâm-ı Nevevînin
(Minhâc) adındaki muhtasarı çok kıymetlidir. (Minhâc)ı da serh etmislerdir.
Bunların en kıymetlisi Ibni Hacer-i Mekkînin (Tuhfe-tül-muhtâc) adındaki serhıdir.
Dört cilddir. 415, 1156.
23—ABDÜLKUDDÜS: Babası Abdüllahdır. Muhammed bin Muhammed Ârif
Çestînin ve Dervis Muhammed Sühreverdînin halîfesi, imâm-ı Rabbânînin babası
Abdül-Ehad hazretlerinin üstâdı idi. Çok kitâbı vardır. Bunlardan (Envârül-uyûn)
meshûrdur. Buyururdu ki, (Hataralar, vesveseler iki dürlüdür: Birincisi, ibtilâ ve
imtihân için gelir. Bunlara günâh, cezâ olmaz. Yükselmege sebeb olurlar. Ikincisi,
sonsuz felâkete sebeb olur.) Oglu ve halîfesi Rükneddîne yazdıgı mektûbda buyuruyor
ki, (Vaktin kıymetini bil! Gece gündüz ilm ögrenmege çalıs! Her zemân
abdestli bulun! Bes vakt nemâzı, sünnetleri ile ve ta’dîl-i erkân ile, huzûr ve husû’
ile ve dînin sâhibinin bildirdigi gibi kılmaga çalıs! Bunları yapınca, dünyâda ve
âhıretde, sayısız ni’metlere kavusursun. Ilm ögrenmek, ibâdet yapmak içindir. Kıyâmet
günü, isden sorulacak, çok ilm ögrendin mi diye sorulmıyacakdır. Is ve ibâdet
de, ihlâs elde etmek içindir. Ihlâs da, hakîkî ma’bûd ve kaydsız, sartsız var olan
sevgiliyi sevmek içindir.) 944 [m. 1538] de, Hindistânda, Kenküh sehrinde vefât etdi.
Hâcı Abdülvehhâb-ı Buhârî bir tefsîr yazmısdı. Abdülkuddüs hazretlerine
gönderdi. Bir yerini açınca, Ehl-i beytin temizligini bildirirken, (Fâtıma son nefesinden
emîn idi. Onun sonu, elbette hayrlı idi) yazılmıs gördü. Bunun kenârına, (Bu
yazı, Ehl-i sünnet mezhebine uygun degildir) yazıp geri gönderdi. Abdülkuddüsün
yazısının dogru oldugu anlasıldı. Hâl tercemesi, 1036 da te’lîf ve 1336 da tab’
edilen fârisî (Siyer-ül-aktâb) kitâbında yazılıdır. 1060, 1163.
 

HASAN CAN

Active member
24 —ABDÜLLAH “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Resûlullahın Hadîce-tül-kübrâdan
olan son çocugudur. Nübüvvetden sonra tevellüd edip, memede iken vefât
etdi. Tayyib ve Tâhir de denilir. Abdüllah vefât edince, Âs bin Vâil (Muhammed
ebter oldu) ya’nî soyu kesildi dedi. (Innâ a’taynâ) sûresi gelerek, Âs kâfirine Allahü
teâlâ cevâb verdi.
25 — ABDÜLLAH AGA “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Üçüncü Murâd hânın bostancı
basıdır. 1000 [m. 1591] de Kısıklı câmi’ini yapdırdı. Beglerbeginde ıstavroz
câmi’i ve Langada da bir câmi’i vardır. Kabri Kısıklı câmi’inin yanındadır.
26 — ABDÜLLAH BIN ABBÂS “radıyallahü anhümâ”: Resûlullahın en küçük
amcası olan Abbâsın ogludur. Hicretden üç yıl önce Mekkede tevellüd, 68 [m.
687] de, Tâifde vefât etdi. Uzun boylu, beyâz, güzel idi. 3, 71, 82, 208, 210, 376, 383,
387, 391, 392, 416, 452, 467, 505, 514, 516, 553, 620, 643, 781, 790, 1010, 1070,
1116, 1139, 1165.
27 — ABDÜLLAH BIN ABDÜLMUTTALIB “rahmetullahi teâlâ aleyh”:
Muhammed aleyhisselâmın mubârek babasıdır. Babasının onuncu ogludur. Onsekiz
veyâ yirmibes yasında iken, hazret-i Âmine ile evlendi. Birkaç ay sonra, Medîneye
giderken yolda, Resûlullah efendimiz dünyâya gelmeden yedi ay önce vefât
etdi. Hazret-i Hamza, Abdüllahdan, hazret-i Abbâs da, Hamzadan dahâ küçük
idi. 350, 375, 376, 378, 390, 391, 1051, 1068, 1078, 1139.
28—ABDÜLLAH BIN CAHS “radıyallahü anh”: Resûlullahın halası Ümeyme
ile Cahsın ogludur. Zevcât-ı tâhirâtdan Zeyneb binti Cahsın kardesidir. Habese
iki kerre hicret etdi. Birkaç kerre ordu kumandanı yapıldı. Bedr gazâsı esîrleri
için, Resûlullah hazret-i Ebû Bekre ve Ömere ve buna danısmısdı. Uhudda sehîd
olup, dayısı olan hazret-i Hamza ile bir mezâra defn edildi. 1196.
29 — ABDÜLLAH BIN EBÎ EVFÂ “radıyallahü anh”: Eshâb-ı kirâmdan, Kûfe
sehrinde, en son vefât eden budur. 86 [m. 705] senesinde vefât etdi. 441.
30 — ABDÜLLAH BIN FAYSAL: Terkînin torunudur. 1306 [m. 1888] da
Vehhâbî emîri idi. Babası Faysal zemânında, 1271 [m. 1854] senesinde, Ummâna
karsı harb ederek, vergiye baglamısdı. Medîne simâlindeki (Hâil)de bulunan Muhammed
ibnür-Resîde maglûb ve esîr oldu. 447.
31 — ABDÜLLAH BIN HANZALA “radıyallahü anhümâ”: Ensâr-ı kirâmın
büyüklerindendir. Uhud gazâsından bir yıl sonra dünyâya geldi. [63] yasında Abdüllah
bin Zübeyr vak’asında Medînede sehîd oldu. Babası Hanzala, Uhud gazâsına
çıkılacagı gece evlenmisdi. Ertesi gün sehîd olup, melekler yıkamısdı. Bunun
için (Gasîl-ül-melâike) ismi ile sereflenmisdi. 787.
32 — ABDÜLLAH BIN KEVÂ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Tâbi’îndendir. Deve
vak’asında Alî “radıyallahü anh”ın yanında idi. 510.
33—ABDÜLLAH BIN MAHMÛD “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Mecdeddîn-i
Mûsulî denir. Hanefî mezhebi fıkh âlimlerindendir. [599] da tevellüd, 683 [m. 1285]
de vefât etdi. (Muhtâr) ve bunun serhı olan (Ihtiyâr) kitâbları meshûrdur. 444, 617.
34 — ABDÜLLAH BIN MES’ÛD “radıyallahü anh”: Islâma gelenlerin altıncısıdır.
Genç iken îmân etdi. Kur’ân-ı kerîmi ve çok hadîs-i serîf ezberledi. Iki kerre
Habese ve Medîneye hicret etdi. Bütün gazâlarda ve Yermük muhârebesinde
bulundu. Cennetle müjdelendi. 32 [m. 651] senesinde vefât etdi. Bakî’dedir. 3, 95,
268, 439, 440, 447, 628, 641, 644, 787, 993, 1077, 1185.
35 — ABDÜLLAH BIN MUBÂREK “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Tebe’i tâbi’înin
büyüklerindendir. Hanefî, hadîs ve fıkh âlimidir. [118] de tevellüd, 181 [m.
797] de vefât etdi. 99, 211, 467, 607, 611.
36 — ABDÜLLAH BIN MUHAMMED BITÛSÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”:
Bagdâd simâlinde Zûr sehrinde tevellüd ve 1211 [m. 1796] senesinde Basrada vefât
etdi. (Hadîkatüs-serâir) kitâbı meshûrdur.
37 — ABDÜLLAH BIN ÖMER “radıyallahü anhümâ”: Eshâb-ı kirâmın büyüklerindendir.
Hicretden ondört sene önce tevellüd ve 73 [m. 692] senesinde Mekkede
vefât etdi. Babası ile birlikde îmân etdi. Çocuk oldugundan en önce Hendek
gazâsında bulundu. Çok müttekî idi. Hilâfet için, bir tarafa karısmamaga ictihâd
etmisdir. (Kısas-ı Enbiyâ)da, Hayber gazâsını anlatırken diyor ki, (Eshâb-ı kirâm
arasında, en çok hadîs bilen, Abdüllah bin Ömer idi. Isitdiklerini yazardı. Ondan
– 1065 –
sonra, en çok hadîs bilen, Ebû Hüreyre idi). 209, 258, 287, 457, 477, 607, 643, 691,
721, 733, 734, 780, 917, 1008, 1011, 1092.
38 — ABDÜLLAH BIN SÂLIH “rahmetullahi teâlâ aleyh”: 900. cü sırada, Tâhâ-
yı Hakkârî ismine bakınız!
39 — ABDÜLLAH BIN SELÂM “radıyallahü anh”: Ensâr-ı kirâmın büyüklerindendir.
Yehûdî âlimlerinden idi. Fahr-i âlemi “sallallahü aleyhi ve sellem” isitince,
yanına gitdi. Bunu, nübüvvet nûru ile tanıyıp, (Sen Medîne âlimi Ibni Selâm
mısın?) buyurdu ve Ihlâs-ı serîf okudu. Abdüllah, hemen (Tevrâtın haber verdigi
âhır zemân Peygamberi budur) diyerek, îmân etdi. Osmân “radıyallahü anh”
vak’asında âsîlere çok nasîhat etmisdi. [43] senesinde vefât etdi. 364.
40 — ABDÜLLAH BIN SÜ’ÛD: Sultân ikinci Mahmûd hân zemânında, [1231]
de vehhâbî emîri oldu. Ehl-i sünnete çok zulm yapdı. 1233 [m. 1818] de yakalanarak
Mısra ve sonra Istanbula getirilip i’dâm edildi.
41 — ABDÜLLAH BIN TÂHIR “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Me’mûn halîfe zemânında
Horâsân vâlîsi idi. Onyedi sene adâlet ile idâre edip, 230 [m. 844] da Nisâpûrda
vefât etdi. 211.
42 — ABDÜLLAH BIN ZEYD “radıyallahü anhümâ”: Tâbi’înin büyüklerindendir.
Ensârdan Zeyd bin Erkamın “radıyallahü anh” ogludur. Babası Zeyd bin
Erkam, küçük oldugundan Uhud gazâsına götürülmemis, diger gazâların hepsinde
hâzır bulunmusdu. 61 [m. 680] senesinde Kûfede vefât etmisdi. 392.
43 — ABDÜLLAH BIN ZÜBEYR “radıyallahü anhümâ”: Asere-i mübessereden
olan Zübeyr bin Avvâmın ogludur. Ebû Bekr-i Sıddîkın kızı Esmânın ogludur.
Medînede Muhâcirlerden ilk önce dünyâya gelen çocuk budur. Çok cesûr
idi. Çok ibâdet ederdi. Tunus muhârebesinin kazanılmasına sebeb olmusdu. Deve
harbinde babası ile birlikde, Âise “radıyallahü anhüm” yanında idi. Yezîde bî’at
etmedi. Hazret-i Hüseyn sehîd olunca, Mekkede halîfe oldu. Yezîdin vefâtından
sonra da, dokuz sene halîfelik yapdı. Abdülmelikin gönderdigi Haccâc bin Yûsüf
tarafından 73 [m. 692] de yetmisüç yasında sehîd edildi. 172, 801, 1035, 1135.
44 — ABDÜLLAH BIN ZÜBEYR “radıyallahü anh”: Abdül-Muttalibin oglu
Zübeyr, babası hayâtda iken vefât etdi. Oglu Abdüllah îmâna gelip, Huneyn gazâsında
Resûlullahın yanından hiç ayrılmadı. Hazret-i Ebû Bekr zemânında Filistinde
(Ecnâdeyn) muhârebesinde çok kahramânlık gösterip, otuz yasında sehîd oldu.
Cesedini on rum ölüsü arasında buldular. Hepsini bunun öldürdügü anlasıldı.
45 — ABDÜLLAH BOSNEVÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Abdüllah Abdî
bin Muhammed, Bayrâmiyye mesâyıhinden olup, 1054 [m. 1645] de Konyada vefât
etdi.
46 — ABDÜLLAH HÂSIMÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ürdün Emîri idi.
Serîf Hüseynin ogludur. 1299 [m. 1882] da tevellüd, 1370 [m. 1951] de mescidde sehîd
edildi. Yerine oglu Talâl geçdi ise de, [m. 1953] de yerini oglu Hüseyne terk etdi.
Emîr Hüseyn 1354 [m. 1936] de tevellüd etdi. Ürdün devletini çok iyi idâre etmisdir.
Komünist komandolarla mücâdele edip zafer kazanmısdı. m. 1999 da vefât
etmisdir. 376.
47 — ABDÜLLAH-I DÂRIMÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ikiyüzdokuzuncu
[209. cu] sırada, Dârimî ismine bakınız!
48 — ABDÜLLAH-I DEHLEVÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Seyyiddir. Babası
sâh Abdüllatîf, rü’yâda hazret-i Alînin emri ile adını Alî koymusdur. Kendisi Gulâm-
ı Alî yapdı. Tesavvuf mütehassıslarının büyüklerindendir. Müslimânların gözbebegidir.
1158 [m. 1744] de Hindistânın Pencâb sehrinde tevellüd, 1180 [m. 1765]
de, Mazher-i Cân-ı Cânân ile teserrüf eyledi. Çok kerâmetleri görüldü. En büyük
kerâmeti, gelen sâdık kimselerin kalblerine bir teveccüh ederek feyz ve bereketle
doldururdu. Binlerce âsıkı, bir bakısda cezbelere ve vâridât-i ilâhiyyeye kavusdururdu.
1240 [m. 1824] da Delhîde vefât eyledi. Sâhcihân câmi’i yakınındaki kendi
Dergâhında, çok san’atle yapılmıs mermer dıvâr içinde üstâdının yanında ve onun
garb tarafında medfûndur. Çesidli memleketlere göndermis oldugu mektûblarından
yüzyirmibes adedi talebelerinden Rauf Ahmed müceddidî tarafından toplanarak
(Mekâtîb-i serîfe) ismi verilmis ve önce 1334 [m. 1915] senesinde Madrasda ve
sonra binüçyüzyetmisbir 1371 [m. 1951] senesinde Lâhorda ve 1396 [m. 1976] senesinde,
Istanbulda, basılmısdır. Sâh Rauf Ahmed, bir sene içinde isitdiklerini de bir
kitâb hâlinde toplamıs, buna (Dürr-ül-me’ârif) ismini vermisdir. 1394 [m. 1974] senesinde
Istanbulda yeniden tab’ edilmisdir. Rauf Ahmed, Imâm-ı Rabbânînin küçük
oglu Muhammed Yahyâ soyundan olup, 1253 [m. 1837] de hacca giderken, Yemende,
denizde sehîd oldu. Behûpal sehrinde irsâd ile meshûr idi. 459, 466, 486, 733,
765, 766, 771, 773, 789, 921, 957, 969, 992, 1016, 1072, 1073, 1086, 1095, 1105, 1121,
1133, 1143.
49 — ABDÜLLAH-I ENSÂRÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Babası, Muhammed
bin Alîdir. 396 [m. 1005] da Hirâtda tevellüd, 481 [m. 1088] de orada vefât etdi.
Seyh-ul-islâm idi. Hanbelî idi. (Te’arrüf) kitâbına serhı ve (Menâzil-üs-sâyirîn) kitâbı
meshûrdur. 91, 92, 312, 749, 750, 1013.
50 — ABDÜLLAH-I KURTUBÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: 551. ci sırada Kurtubî
ismine bakınız!
 

HASAN CAN

Active member
51 — ABDÜLLAH-I NESEFÎ: 717. ci sırada Nesefî ismine bakınız!
52 — ABDÜLLAH-I RÛMÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Yeni-sehrli Abdüllah
efendi, 1130 [m. 1717] da seyh-ul-islâm oldu. Bugaziçinde Kanlıcada 1156 [m.
1743] senesinde vefât etdi. Kanlıcada, Iskender pâsa câmi’i yanındadır. (Behcetül-
fetâvâ) fetvâ kitâbının sâhibidir. 319, 390, 392, 490, 542, 592, 602, 862, 886.
53 — ABDÜLLAH-I TERCÜMÂN “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Akdenizde Balear
adalarının büyügü olan Mayorka adasında bir hıristiyanın tek çocugudur. Asl ismi
Anselmo Turmeda olup bir Ispanyol papası idi. Nebuniye sehrinde, en meshûr papas
olan Nikola Mertilin yanında yetisdi. Incîli ezberledi. Bu papasın yol göstermesi
ile Tunusa geldi. Müslimân oldu. Arabcayı ve islâm ilmlerini iyi ögrendi. Hıristiyanlıgın
iç yüzünü, nasıl bozuldugunu gösteren (Tuhfe-tül-erîb) adında bir kitâb yazdı.
Kitâbı 823 [m. 1420] de temâmladı. 1290 [m. 1873] da Londrada ve (Elmünkız) kitâbı
ile birlikde 1402 [m. 1981] de Hakîkat Kitâbevi tarafından, Istanbulda basdırılmısdır.
Hâcı Zihnî efendi türkçeye çevirdi. Oglu Abdül-Halîm, bu kitâbı arabca kısaltmısdır.
Yazması Berlin kütübhânesindedir. Türkçesi, Osmânlılar zemânında Istanbulda
basıldıgı gibi, lâtin harfleri ile, 1385 [m. 1965] de tekrâr basdırılmısdır.
54 — ABDÜLLATÎF-I HARPÛTÎ: 1330 [m. 1912] senesinde Istanbul Dâr-ülfünûnunda
(Ilm-i kelâm) mu’allimi [profesörü] idi. (Tenkîh-ul kelâm) adındaki kitâbında,
islâm dînini ilm, akl ve fen ile çok güzel müdâfe’a etmekdedir. 543.
55 — ABDÜLMECÎD HÂN “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Osmânlı pâdisâhlarının
otuzbirincisi ve islâm halîfelerinin doksanaltıncısıdır. Sultân ikinci Mahmûdun
ogludur. Sekiz oglundan dördü pâdisâh oldu. 1237 [m. 1821] de dogdu. 1255 [m. 1839]
de pâdisâh oldu. 24 Hazîran 1277 [m. 1861] de vefât etdi. Sultân Selîm câmi’i bagçesindedir.
Dolmabagçe serâyını ve galata köprüsünü yapdırdı. (Eshâb-ı kirâm) kitâbında
genis bilgi vardır. 538, 698, 732, 826, 1047, 1063, 1083, 1131, 1153, 1167, 1187.
56 — ABDÜLMESÎH: Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimize
süâl sormak için Necrandan gelen hıristiyanların reîsi idi. 369, 370.
57 — ABDÜLMUTTALIB: Ismi Seybedir. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”
efendimizin dedesidir. Kureys kabîlesinin reîsi idi. Hâsimin ogludur. Amcası
Muttalib, Mekkelilere bunu, kölesi olarak tanıtdıgı için, Abdülmuttalib ismi ile
söhret bulmusdur. Hazret-i Ismâ’îlden kalmıs olan zemzem kuyusu, Cürhüm hükûmeti
zemânında gayb olmusdu. Bu kuyuyu bularak temizletdi. Oniki oglu ve altı
kızı vardı. En büyükleri Ebû Tâlib, en küçükleri Abbâs idi. Abdüllah, Resûlullahın
tevellüdünden yedi ay önce vefât etdigi için, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve
sellem” dedesinin yanında büyüdü. Sekiz yasında iken dedesi de vefât etdi. Ismâ’îl
aleyhisselâmın dînine göre ibâdet ederdi. 378, 390, 1059.
58 — ABDÜLVEHHÂB-I SA’RÂNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Aliy-yül-Havâsın
talebesidir. 973 [m. 1565] de vefât etdi. Dört mezhebin fıkh bilgilerini anlatan
(Mîzân-ül-kübrâ) kitâbı iki cilddir. [1275] de Mısrda basılmısdır. (Letâif-ülminen)
kitâbının birinci cildi 56. cı sahîfesinden i’tibâren kimyâ ilmini ve Câbir
bin Hayyânı uzun anlatmakdadır. Buna (Minen-ül kübrâ) da denir. 1357 de basılmısdır.
Kenârında Tâcüddîn-i Iskenderînin (Letâif-ül minen) ve (Miftâh-ul-felâh)
kitâbları vardır. (Envâr-ül-kudsiyye)si, (Tabakât-ül-kübrâ)sının kenârında
basılmısdır. Hadîs ve Sâfi’î fıkh âlimidir. Çok kitâbı vardır. 80, 388, 458, 775, 825,
1005, 1129.
59 — ABDÜ-MENÂF: Resûlullahın ikinci dedesi olan Hâsim, Abdü-Sems, Muttalib
ve Nevfelin babaları ve Kusayyin ogludur. Ismi Mugîredir. Menâf, Kureys ve
Huzeyl kabîlelerinin bir putu idi. Abd-üd-dâr ve Abd-ül-Uzzâ adındaki kardesleri
arasında en sereflisi ve Kâ’be bekçisi oldu. Kâ’benin anahtarı Abd-üd-dâr ogullarında
idi. 390.
60 — ABDÜRRAHÎM: Tütün içmenin günâh olmadıgını bildirmisdir. 639.
61 — ABDÜRRAHÎM SEMERKANDÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ebû
Bekr-i Imâdînin oglu olup, Mergınânî, Fergânî ve Semerkandî lakabları ile meshûrdur.
Hanefî fıkh âlimidir. (Hidâye) kitâbının sâhibi olan Burhân-üd-dîn Alînin
torunudur. Altıyüzellibir 651 [m. 1253] de hayâtda idi. (Füsûl-i imâdî) fıkh kitâbı
meshûrdur.
62 — ABDÜRRAHMÂN “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Zebid müftîsi idi. Seyyiddir.
(Vehhâbîleri Reddiyye)si çok kıymetlidir. 454.
63 — ABDÜRRAHMÂN BIN AVF “radıyallahü anh”: Abd-i Avf bin Hars bin
Zühre bin Kusay torunudur. Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden ve asere-i mübesseredendir.
Önce îmân eden sekiz kisiden biridir. Uzun boylu, beyâz idi. Bütün gazâlarda
bulundu. Uhudda iki kâfir öldürdü. Hazret-i Ömerin halîfe olmak için seçdigi
altı kisiden biridir. Uhud gazâsında yirmi yerinden yaralandı. Topal oldu ve
oniki disi düsdü. Çok zengin idi. Çok sadaka verirdi. [31] senesinde, yetmisbes yasında
vefât etdi. Beyâz, iri, güzel idi. 133, 510, 621, 696, 772, 790, 845, 1095.
64 — ABDÜRRAHMÂN BIN EBÛ BEKR “radıyallahü anhümâ”: Babası, dedesi
ve oglu hep Eshâbdandırlar. Bedr ve Uhudda düsman ordusunda idi. Hudeybiyede
müslimân oldu. Yemâme cenginde çok kahramânlık etdi. Yedi kâfiri öldürdü.
Deve günü, kız kardesi Âisenin “radıyallahü anhümâ” yanında idi. 53 [m. 673]
senesinde vefât etdi. Mekkededir. 506, 1035.
65 — ABDÜRRAHMÂN BIN MUHAMMED “rahmetullahi teâlâ aleyh”:
Gelibolulu Süleymân efendinin torunudur. Seyhîzâde denir. Dâmâd adı ile meshûrdur.
Rumeli kâdî-askeri idi. Seyh-ul-islâmın dâmâdı idi. 1078 [m. 1668] de vefât
etdi. (Mecma’ul-enhür) adındaki (Mültekâ serhı) meshûrdur.
66 — ABDÜRRAHMÂN CEVZÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Babası Alîdir.
Hanbelî fıkh âlimidir. [508] de tevellüd, 597 [m. 1202] de Bagdâdda vefât etdi. Ebülferec
ibni Cevzî adı ile meshûrdur. Tefsîr, hadîs ve Hanbelî fıkh ve târîh bilgilerinde
derin âlim idi. Yüzden fazla kitâb yazdı. (El-mugnî) tefsîri meshûrdur. 210,
311, 442, 457, 458, 494, 497, 641, 1070.
67 — ABDÜRRAHMÂN IMÂDÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Babası Mu-
hammed Imâd-üd-dîndir. Sâm müftîsi idi. 978 [m. 1571] de tevellüd, 1051 [m.
1641] de vefât etdi. Hanefî fıkh âlimlerindendir. (El-hediyye fil-ibârât-il-fıkhiyye)
kitâbı meshûrdur. 487, 629, 639.
68 — ABDÜRREZZAK KÂSÎ: Tesavvuf ve fıkh âlimidir. Tefsîr, Füsûs serhı
ve kıymetli eserleri vardır. 730 da vefât etdi.
69 — ÂBIDÎN PÂSA “rahmetullahi teâlâ aleyh”: [1259] da tevellüd, 1324 [m.
1906] de vefât etdi. Fâtih câmi’i serîfi bagçesindedir. Ankara vâlîsi iken (Mesnevî)
yi serh etmisdir. 732.
70 — ADAM SMITH: Ingiliz iktisâdcısıdır. 1135 [m. 1723] de Iskoçyada tevellüd,
1214 [m. 1799] de vefât etdi. Yirmibir yasında iken Glaskow üniversitesine mantık
profesörü oldu. [m. 1759] da yazdıgı (Ahlâk duyguları teorisi) kitâbı ile devrinin
filozofları arasına girdi. [m. 1776] da nesr etdigi (Milletlerin tabî’atleri ve
zenginlikleri) kitâbında, ticâretde serbest rekâbeti ve iktisâdda liberalizmi savundu.
(Servetin kaynagı çalısmakdır. Paranın degeri, arz ve taleb üzerine kurulmusdur.
Bunlar hükûmetler tarafından zorlanamaz) dedi. 792.
71 — ADDÂS “radıyallahü anh”: Mekkede Utbe ve Seybe kâfirlerinin kölesi,
Nusaybinli nasrânî idi. Resûlullahı bir görüsde îmân etdi. 353.
72 — ÂDEM “aleyhisselâm”: Yeryüzünde yaratılan ilk insandır ve ilk Peygamberdir.
Bütün insanların babasıdır. Çesidli memleketlerden getirilen toprakları melekler
su ile çamur yapıp, insan sekline koydu. Mekke ile Tâif arasında kırk sene
yatıp (Salsâl) oldu. Pismis gibi kurudu. Önce Muhammed aleyhisselâmın nûru alnına
kondu. Sonra Muharremin onuncu Cum’a günü rûh verildi. Herseyin ismi ve
fâidesi bildirildi. Boyu ve yası kesin olarak bildirilmedi. Bir rivâyetde boyu besyüz
zrâ’ [ikiyüzelli metre] idi. Cennetden çıkınca altmıs zrâ’ oldu. Allahü teâlânın
emri ile, bütün melekler, Âdeme dogru secde etdi. Meleklerin hocası olan Iblîs,
emri dinlemedi. Secde etmedi. Kırk yasında iken (Firdevs) adındaki Cennete götürüldü.
Cennetde yâhud dahâ önce, Mekke dısında uyurken sol kaburga kemiginden,
hazret-i Havvâ yaratıldı. Allahü teâlâ, bunları nikâh etdi. Cennetde, bin sene
kadar yasayıp, yasak edilen agaçdan unutarak, önce Havvâ, sonra kendisi,
bugday yidikleri için çıkarıldılar. Âdem “aleyhisselâm”, Hindistânda, Seylân (Serendip)
adasına, Havvâ ise, Ciddeye indirildi. Ikiyüz sene aglayıp yalvardıkdan sonra,
tevbe ve düâları kabûl olup, hacca gelmesi emr olundu. Arafât ovasında, Havvâ
ile bulusdu. Kâ’beyi yapdı. Her sene hac yapdı. Arafât meydânında veyâ baska
meydânda, kıyâmete kadar gelecek çocukları, belinden zerreler hâlinde çıkdı.
(Ben sizin Rabbiniz degil miyim?) soruldu. Hepsi (Evet) dedi. Sonra, hepsi zerreler
hâline gelip, beline girdiler. Yâhud, belinden yalnız kendi çocukları çıkdı. Her
çocugun belinden, bunun çocukları çıkdı. Böylece, herkes, kendi babasından zâhir
oldu. Sonra Sâma geldiler. Burada yirmi def’a ikiz evlâdı, bir def’a da yalnız Sît
“aleyhisselâm” oldu. Neslinden kırkbin kisiyi gördü. Binbesyüz yasında iken evlâdına
Peygamber oldu. Evlâdı çesidli dil ile konusdu. Cebrâîl “aleyhisselâm”
oniki kerre gelmisdir. Oruc, her gün bir vakt nemâz, gusl abdesti emr edildi. Kitâb
gelip, fizik, kimyâ, tıb, eczâcılık, matematik bilgileri ögretildi. Süryânî, Ibrânî
ve Arabî diller ile kerpiç üstünde çok kitâb yazıldı. Hiç sakalı yok idi. Ilk sakalı
çıkan Sît aleyhisselâmdır. Çok güzel idi. Siyâh saçlı, bugday renkli idi. Havvâ da
böyle idi. Bir rivâyete göre, ikibin yasına gelince, onbir gün hasta olup, Cum’a günü
vefât etdi. Havvâ, kırk sene sonra Ciddede vefât etdi. Kabrleri, Kudüsde veyâ
Minâda mescid-i Hîfde veyâ Arafâtdadır. Hayâtlarını bildiren rivâyetler de çok
farklıdırlar. 3, 18, 26, 57, 64, 79, 80, 81, 83, 84, 95, 106, 208, 210, 265, 290, 344, 354,
355, 356, 364, 378, 379, 387, 390, 391, 440, 442, 450, 451, 482, 488, 501, 502, 507, 519,
525, 541, 544, 545, 574, 601, 679, 714, 715, 745, 801, 996, 997, 1109, 1157, 1180, 1188.
73 — ADNÂN: Resûlullahın yirmibirinci babasıdır. Alnında Resûlullahın nû-
ru parlıyordu. Hicâzda bulunan arab kabîleleri hep bunun soyundandır. Resûlullahın
bundan önceki dedelerinin adı kesin olarak belli degildir. Abdüllah ibni Abbâs
buyurdu ki, (Adnân ile Ismâ’îl “aleyhisselâm” arasında otuz baba vardır. Fekat,
kimler oldukları belli degildir). 390, 1157.
 

HASAN CAN

Active member
74 — AHMED ÂSIM “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ayntablıdır. Seyyiddir. 1235
[m. 1820] de Istanbulda vefât etdi. Üsküdârda Nûh kuyusundadır. Fîrûzâbâdînin
arabî (Kâmûs) ve fârisî (Burhân-ı kâtı’) lügat kitâblarını türkceye terceme, (Emâlî
kasîdesi)ni türkce serh etmisdir. Üçü de basılmısdır. 699, 759, 760, 1007.
75 — AHMED BABA: Hurûfî babalarındandır. Samatyada hurûfî seyhi olan
Halîl babanın çömezi idi. Merdiven köyündeki tekkeyi kurmusdur. 501.
76 — AHMED-I BEDEVÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Babası Alî efendidir. Serîflerdendir.
596 [m. 1199] da Fasda tevellüd, 675 [m. 1276] de Mısrda Tantada vefât
etdi. Yüzüne peçe örterdi. (Câmi’u kerâmât-il-evliyâ)da diyor ki, (Ahmed
Bedevî, hem seyyiddir, hem serîfdir. Mısrdaki Evliyâ arasında, imâm-ı Sâfi’îden
sonra en üstünü Ahmed-i Bedevîdir. Ondan sonra seyyidet Nefîsedir. Sonra Serefeddîn-
i Kürdî, sonra Abdüllah Menûfî Sâzilîdir.) (Mir’ât-ı Medîne)de diyor ki,
(Kutb-i rabbânî seyyid Ahmed Bedevî hazretlerinin vefâtından altmısbes sene sonra,
Tantadaki türbesinin bulundugu câmi’i serîfde her sene, Rebî’ulevvel ayının birinci
Cum’a gecesi mevlid okumak âdet olmusdur. Bu mevlide her memleketden
binlerce âlim, Velî toplanır. Bir hafta sürer. Imâm-ı Bedevî, seyh Berînin, bu da
Alî bin Nu’aym Bagdâdînin, bu da seyyid Ahmed Rıfâ’înin halîfesidir.) Allahü teâlâ,
Evliyâsının kimine az, kimine çok kerâmet vermisdir. Ahmed Bedevî hazretlerine,
vefâtından sonra da çok kerâmet vermisdir. 331, 909, 1010.
77 — AHMED-I BEZZÂR “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Babası Amrdır. Hadîs
âlimlerindendir. 292 [m. 905] de Remle kasabasında vefât etdi. (Müsned) kitâbı
meshûrdur. 340, 424.
78 — AHMED BIN ABDÜLLAH “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ebû Nu’aym Isfehânî
adı ile meshûrdur. Sâfi’îdir. Hadîs âlimidir. 336 [m. 948] da tevellüd, 430 [m.
1039] da vefât etdi. Kıymetli kitâbları vardır. (Hilye-tül-Evliyâ)sı Beyrutda, (Mekteb-
üt-ticârî) tarafından ve Berlinde basılmısdır. 70, 208, 786, 891, 1014.
79 — AHMED BIN ATÂULLAH “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Sekizyüzdoksanaltıncı
[896] sırada Tâcüddîn-i Iskenderî ismine bakınız!
80 — AHMED BIN HANBEL “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Hanbelî mezhebinin
reîsidir. Dedesi Hanbeldir. 164 senesinde Bagdâdda tevellüd, 241 [m. 855] de
orada vefât etdi. Üçyüzbinden fazla hadîs ezberlemisdi. Imâm-ı Sâfi’înin talebesidir.
Hâl tercemesini, Beyhekî ve Ibni Cevzî ve baska âlimler yazmıslardır. (El-
Müsned) hadîs kitâbında otuzbin hadîs-i serîf vardır. Mu’tezile fırkası ile çok
mücâdele ve onları rezîl etdigi için, Me’mûn tarafından habs edildi. 50, 211, 415,
424, 458, 476, 567, 581, 582, 609, 629, 643, 686, 788, 842, 881, 992, 993, 1008, 1184.
Ahmed bin Muhammed Nâtıfî Taberî baska olup, 446 da vefât etmisdir.
81 — AHMED CÂMÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ebül-Hasen Ahmed bin
Alî Nâmıkî Câmî, büyük âlim ve büyük velîdir. Eshâb-ı kirâmdan Cerîr bin Abdüllah
soyundandır. Cerîr “radıyallahü anh”, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve
sellem” vefât edecegi sene îmân etmisdi. Çok güzel, boylu idi. Ahmed Câmînin
otuzdokuz oglu vardı. Ölünce, ondördü kaldı. Hepsi de derin âlim ve âmil ve kâmil
idi. Çok kitâb yazmıslardı. [441] de tevellüd ve 536 [m. 1142] da vefât etdi. Altıyüzbin
kimsenin îmâna gelmesine sebeb oldu. (Miftâh-un-necât) ve (Üns-üt-tâibîn)
kitâbları basılmısdır. (Miftâh-un-necât) kitâbı, Hakîkat Kitâbevi tarafından
yeniden basılmısdır. 61, 419, 1197.
82 — AHMED DAHLÂN “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ahmed bin Seyyid Zey-
nî Dahlân, Mekkenin müftîsi ve reîs-ül-ulemâsı ve Sâfi’î seyh-ul-hutebâsı idi. 1231
[m. 1816] de Mekkede tevellüd, 1304 [m. 1886] de Medînede vefât etdi. Birçok eserleri
olup (Hulâsa-tül-kelâm fî beyân-i umerâ-i beled-il-harâm), (Firredd-i alelvehhâbiyye-
ti-etbâ-ı mezheb-i Ibni Teymiyye) ve (Ed-Dürer-üs-seniyye firredd-i
alel-vehhâbiyye) kitâblarında vehhâbîlerin, yanlıs yolda olduklarını âyet-i kerîme
ve hadîs-i serîflerle göstermekdedir. (Hulâsa-tül-kelâm)ın ikinci cüz’ü ve (Ed-
Dürer-üs-seniyye) ve (El-Fütûhât-ül-Islâmiyye) kitâbının bir parçası olan (Fitne)
ismlerindeki eserleri Hakîkat Kitâbevi tarafından ofset yolu ile basdırılmıslardır.
Hindli Muhammed Besîr bin Bedreddîn, (Sıyânet-ül insân) kitâbında, Ahmed
Dahlâna reddiyye yazdı ise de, mevlânâ Abdülhay bin Abdülhalîm Lüknevî, Besîri
rezîl etmisdir. Abdülhay Lüknevî binüçyüzdört, Besîr binüçyüzyirmiüç 1323 [m.
1905] senelerinde vefât etdi. 450, 453, 454, 458, 460, 595.
83 — AHMED HAMEVÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Babası Muhammed
Mekkîdir. Seyyiddir. Hanefî fıkh âlimidir. Mısrda müderris [profesör] idi. 1098 [m.
1686] de vefât etdi. Çok sayıda kitâb yazmısdır. (Uyûn-ül-besâir) ismindeki (Esbâh)
serhi ve (Nefehât-ül-kurb vel-ittisâl bi-isbâtittesarrufi li-evliyâ ba’del-intikal)
kitâbları çok kıymetlidir. 245, 250, 388, 443, 460, 623, 629, 738, 779.
84 — AHMED HÂN-I “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Islâm halîfelerinin yetmisdokuzuncusu
ve Osmânlı pâdisâhlarının ondördüncüsüdür. Binoniki 1012 [m.
1603] de halîfe oldu. 1026 [m. 1617] da, yirmisekiz yasında vefât etdi. Nemçe ile ya’nî
Avusturya ile ve Îrânla ve Celâlî eskıyâsı ile harb edip gâlib geldi. Akllı ve iyi idâreli
idi. Devlet idâresindeki basarılarında zevcesi Mâhpeyker sultânın çok yardımı
olmusdur. At meydânında, sultân Ahmed Câmi’ini, mekteb ve imâretini yapdırmısdır.
Câmi’in altı minâresi, dördünde üçer olmak üzere, onaltı serefesi vardır.
Iki kerre Edirneye, bir kerre de Bursaya seyâhat etdi. Câmi’ yanındaki türbededir.
Beytullahın ve Hucre-i se’âdetin perdeleri Mısrda dokunurdu. Ahmed
hân, Istanbulda dokutup saygı ile göndermisdir. 1119, 1125, 1128, 1132, 1135,
1144, 1150, 1158.
85 — AHMED HÂN-III “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Islâm halîfelerinin seksensekizinci
ve Osmânlı pâdisâhlarının yirmiüçüncüsüdür. [1084] de tevellüd, 1149 [m.
1736] da vefât etdi. Turhân sultân türbesindedir. 1115 [m. 1703] de cülûs edip, 1143
[m. 1730] de hal’ edildi. Isveç kralı onikinci Sarl, ruslara maglûb olarak, Ahmed
hâna sıgınmısdır. Bunun üzerine baslıyan Osmânlı-Rus harbinde ruslar bozguna
ugramıs, büyük Petro, zor kurtulmusdur.
Üçüncü Ahmed hânın ve ikinci Mustafâ hânın vâlideleri (Gülnûs Emetullah)
sultân, 1109 [m. 1696] da (Galata yeni câmi’) demekle meshûr (Vâlide câmi’i)ni
yapdırdı. Üsküdârda (Yeni vâlide câmi’i), vâlide sultân için, 1120 [m. 1707] senesinde,
Ahmed hân tarafından yapdırılmısdır. Bu vâlide sultân 1127 [m. 1714] de,
Edirnede vefât etdi. Üsküdâra getirilip, câmi’i önüne defn edildi. Ahmed hânın kızı
Zeyneb sultân Gülhâne parkı karsısındaki mescidi yapdırdı. 1062, 1092, 1099,
1100, 1119, 1123, 1126, 1153, 1184, 1191.
86 — AHMED IBNI KEMÂL “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Semseddîn Ahmed
efendi, Süleymân efendinin ogludur. Dedesi, Kemâl pâsadır. Kânûnî sultân
Süleymân hân zemânında, 932 [m. 1526] den 940 [m. 1534] senesine kadar Osmânlıların
dokuzuncu seyh-ul-islâmı idi. Cinnîlere de fetvâ verirdi. Bunun için (Müfti-
yüs-sekaleyn) adı ile meshûr oldu. Edirnelidir. Istanbulda Edirnekapı mezârlıgındadır.
Bugaz köprüsünün çevre yolu yapılırken, etrâfındaki kabrler nakl
edilmis, kendi kabri, on metre kadar geri alınmısdır. Tefsîr, hadîs ve fıkhda derin
âlim idi. Çok kitâb yazdı. Fetvâları ve arabîden fârisîye lügat kitâbı ve (El-münîre)
si ve (Hadîs-i erba’în) serhi çok kıymetlidir. 940 [m. 1534] da vefât etdi. 234, 286,
365, 444, 476, 698, 728, 908, 1014, 1164.
87 — AHMED KÂDIYÂNÎ: Hindistânda Pençabda, 1296 [m. 1879] da, ingilizlerin
yardımı ile, (Kâdıyâniyye) veyâ (Ahmediyye) adında yeni bir din kurdu. Peygamber
oldugunu söyledi. Istanbulda ofset baskısı yapılan (El-mütenebbî) kitâbında
uzun bilgi vardır. 1326 [m. 1908] de öldü. 484, 485, 486.
88 — AHMED NA’ÎM EFENDI: Mustafâ Zihnî pâsanın ogludur. Babanzâde
adı ile meshûrdur. 1290 [m. 1872] da tevellüd, 14 Agustos 1352 [m. 1934] de kalb
sektesinden vefât etdi. Edirnekapıdadır. Galataserây Lisesinde ve mülkiyye mektebinde
okudu. Orta boylu, sakallı idi. Galataserâyda ders verdi. Felsefe üzerinde
fransızcadan tercemeler yapdı. 1346 [m. 1928] da (Buhârî hulâsası)nı terceme
ve iki cildini nesr etdi. Dâr-ül-fünûnda yirmiiki sene profesörlük yapdı. 1351 [m.
1933] de dârülfünûn lâgv edilince, kıymeti bilinmiyerek açıkda bırakıldı. Tâm ve
hâlis müslimân idi. Arabî ve fransızca iyi bilirdi. Felsefe âlimi idi. Tevfik Fikretle
Abdüllah Cevdetin islâm düsmanlıklarını hiç begenmezdi. Kuru mütercim degil,
mütefekkirdi. Tevfik Fikret için (Ma’nevî en büyük destekden mahrûm, bedbaht,
ölmege mahkûm bir kimsedir) derdi. Garb felesoflarından iki üç kimseden
baska hiçbir felesofun ulûhiyyeti inkâr etmedigini söylerdi. Fikretin niçin dalâlete
düsdügüne sasardı. Onu felsefede olgunlasmamıs sayardı. Na’îm begin eserleri:
(Ahlâk-ı islâmiyye esâsları), (Buhârî tercemesi), (Da’vâ-yı kavmiyyet), (Felsefe
dersleri), Nevevînin (Hadîs-i erba’în) i tercemesi, (Ilm-ün-nefs) [psikoloji],
(Mantık), (Temrînât) ve sâiredir. 422.
89 — AHMED RIFÂ’Î “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ebül Abbâs Ahmed bin Ebül
Hüseyn Alî, seyyiddir. Evliyânın büyüklerindendir. Basra civârında [512] de tevellüd,
578 [m. 1183] de Mısrda vefât etdi. Sâfi’î idi. Türbesi ve mescidi, ikinci Abdülhamîd
hân tarafından ta’mîr edilmisdir. 909, 1070, 1093.
 

HASAN CAN

Active member
90 — AHMED SA’ÎD-I FÂRÛKÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ahmed Sa’îd ibni
Ebî Sa’îd bin Safî bin Azîz bin Muhammed Îsâ bin muhtesib-ül-ümme seyh Seyfeddîn-
i Fârûkî Serhendî “rahmetullahi aleyhim”, hicretin [1217] senesinde Hindistânda
Rampur sehrinde tevellüd ve 1277 [m. 1861] de Medîne-i münevverede
vefât etdi. Bakî’ kabristânında, Osmân “radıyallahü anh” türbesi yanındadır.
Ahmed Sa’îd hazretlerinin üç oglu vardı. Birinci Muhammed Mazher, binikiyüzkırksekiz
[1248] de tevellüd ve 1301 [m. 1884] de Medîne-i münevverede vefât etdi.
Babasının yanındadır. 1277 senesinde yazdıgı (Makâmât-ı sa’îdiyye) kitâbı
fârisî olup, babası Ahmed Sa’îdin ve mürsidlerinin “kuddise sirruhüm” hâllerini
ve yüksek makâmlarını bildirmekdedir. Kitâb 1281 de Delhîde basdırılmısdır.
Imâm-ı Rabbânîyi bildiren risâlesi (Hak Sözün Vesîkaları) kitâbında basılmısdır.
Mekkede seyyid Fehîm Efendi ile sohbet eylemisdir.
Ikinci oglu mevlânâ Ebüsse’âdet Muhammed Ömer, binikiyüzkırkdört [1244]
de tevellüd ve binikiyüzdoksansekiz 1298 [m. 1881] de Rampurda vefât etdi. Oglu
Ebülhayrın mürsidi idi. Ebülhayr, binüçyüzkırkbir [1341] de Delhîde vefât etdi.
Kabri, Abdüllah-i Dehlevî dergâhında, dedesi Ebû Sa’îdin yanındadır. Mermerden
tabut seklindeki dört kabr, mermerden pek san’atli dört dıvâr içinde ve Dergâhın
ortasındadırlar. Ebülhayrın oglu Ebül-Hasen Zeyd-i Fârûkî, 1324 [m. 1906]
senesinde, Delhîde Abdüllah-i Dehlevî dergâhında tevellüd etdi. Bu dergâhda vefât
etdi. 1391 [m. 1971] Sa’bân ayında Delhîyi ziyâretimde, sohbeti ile iki def’a sereflendim.
1376 [m. 1957] da basdırmıs oldugu fârisî (Menâhic-üs-seyr) kitâbını bu
fakîre hediyye etdi. Câmi’ul-ezherde okudugunu, Mısrda seyh-ül-islâm Mustafâ
Sabrî efendi ile çok sohbet etdigini de söyledi. 1394 [m. 1974] de, Kandihârda basdırdıgı,
fârisî (Makâmât-i ahyâr) kitâbında dedelerini uzun anlatmakdadır. Zeyd
efendi, kitâbında diyor ki, babam, Peygamberimizi rü’yâda görmüs. Çok üzüntülü
imis, sebebini sormus. (Türkler benim halîfemi bugün makâmından ayırdılar.
Bunun cezâsını çok acı çekeceklerdir) buyurmus.
Üçüncü oglu Mevlânâ Abdürresîd, binikiyüzotuzyedi [1237] de Lucknowda
tevellüd ve binikiyüzseksenyedi 1287 [m. 1870] de Mekke-i mükerremede vefât etdi.
Bu da, oglu Sâh Muhammed Ma’sûm-i Ömerînin mürsidi idi. Muhammed
Ma’sûm [1263] de Abdüllah-i Dehlevî hazretlerinin tekkesinde tevellüd etdi.
1274 [m. 1858] de Ingilizler Delhîde büyük fitne çıkardı. Sultân ikinci Behâdır sâhı,
iki zevcesi ve iki oglu ile Kalkuteye götürüp habs etdiler. Hindistânın her tarafında
müslimânlar sehîd edildi. Müslimânlar, Medîne-i münevvereye hicret etdi.
[1290] da Hindistâna döndü. Otuzüç sene sonra akrabâ ve talebesinden altmıs
kisi ile [1323] de Medîneye döndü. Burada Imâm-ı Rabbânî hazretlerinin (Mebde’
ve me’âd) kitâbını arabîye terceme etdi ve çok kitâb yazdı. Bunlardan (Ahsenül-
kelâm fî-isbât-i mevlid-i vel-kıyâm) kitâbı, Hindistânın Urdu dilinde olup,
vehhâbîleri red ve rezîl etmekdedir. Hindistânda basılmıs ve arabîye terceme
edilmisdir. (Es-sebe’ul-esrâr fî medâric-il-ahyâr) kitâbı, tesavvufu çok açık anlatmakdadır.
Urdu dilindedir. Oglu Muhammed Abdülkâdir Medenî tarafından
[1329] da arabîye terceme edilmis, 1331 [m. 1913] de Istanbulda basılmısdır. Ikinci
oglu seyh Ebülfeyz Muhammed Abdürrahmânın kitâbın basına yazdıgı takrîz
çok istifâdelidir. Mütercim, önsözünde buyuruyor ki, (Sâh Veliyyullah muhaddis
Ahmed-i Dehlevî (Mukaddeme-tüs-seniyye fî isbât-i mezheb-is-sünniyye) kitâbında,
Imâm-ı Rabbânîyi uzun övmekde ve mü’minler onu sever, münâfıklar, sakîler
ise kötüler demekdedir). Sâh Muhammed Ma’sûm, 1341 [m. 1923] de Mekke-i mükerremede
vefât etdi.
Ahmed Sa’îd-i Serhendî, babası ile birlikde Abdüllah-ı Dehlevî hazretlerinin sohbetinde
bulunup, on yasına varmadan tarîkat-i Naksibendiyyeye intisâb etdi. Onbes
yasına kadar bu sohbetde kemâle geldi. Abdüllah-i Dehlevî hazretleri evlenmemis
idi. Bunu ogulluga kabûl buyurdu. Hilâfet-i mutlaka ile sereflendirdi. Çok
Velî yetisdirdi. Çok kitâb yazdı. (El-hakk-ul-mübîn fî-redd-i alelvehhâbîn) kitâbı
vehhâbîlere cevâb vermekdedir. (Mektûbât-i Ahmediyye)si çok kıymetlidir. (Tahkîk-
ul-hakkılmübîn) kitâbı 1386 senesinde Karaside basılmıs olup, (Mesâil-i erba’în)
e cevâb vermekdedir. 455, 459, 1004, 1095, 1146.
91 — AHMED-I YEKDEST “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Dokuzyüzaltmıssekizinci
[968] sırada, Yekdest ismine bakınız!
92 — AHMED-I ZERRÛK “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Sihâb-üd-dîn Ahmed bin
Ahmed Fâsî, 846 [m. 1442] da Trablus-garbda tevellüd, 899 [m. 1493] da orada vefât
etdi. Mâlikî fıkh âlimi ve tesavvuf büyüklerindendir. Çok sayıda kıymetli eserleri
vardır. (Serh-ı hizb-il-bahr) ve (Kavâ-id-üttarîka fil-cem’-i beynesserî’at-i velhakîka)
ve (Kavâid-üt-tesavvuf) kitâbları meshûrdur. Sonuncusu büyük olup,
Mısrda basılmısdır. 50, 456, 458, 627, 1187.
93 — AHMED-I ZEYNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Seksenikinci [82] sayıda
Ahmed Dahlân ismine bakınız!
94 — ÂISE “radıyallahü anhâ”: Resûlullahın zevce-i mutahherasıdır. Ebû
Bekr-i Sıddîkın kızıdır. Çok akllı, zekî, âlime, edîbe ve afîfe ve sâliha idi. Hâfızası
pek kuvvetli oldugu için, Eshâb-ı kirâm, birçok seyleri ondan sorup ögrenirdi.
Âyet-i kerîme ile medh edildi. Ictihâdı hazret-i Alîye uymadıgı için, Deve vak’asında
hazret-i Alî ile harb eden Eshâb-ı kirâm ile birlikde idi. Hazret-i Alî sehîd edilince
pek üzüldü. Sî’îler kendisine çok iftirâ ediyor. Hazret-i Alîyi sevmezdi diyorlar.
Hâlbuki (Alîyi sevmek îmândandır) hadîs-i serîfini, hazret-i Âise haber verdi.
Böylece, onu sevdigini ve herkesin de sevmesi lâzım geldigini bildirdi. Hicretden
sekiz sene önce tevellüd, üç sene evvel nikâh ve ikinci yıl Sevvâl ayında zifâf,
57 [m. 676] senesinde Medînede vefâtı vâkı’ oldu. 60, 349, 380, 381, 382, 398, 457,
473, 503, 574, 601, 643, 646, 695, 730, 740, 784, 952, 1022, 1066, 1068, 1077, 1169,
1197, 1198.
95 — ÂISE HANIM: Hüseyn Hilmi Isıkın vâlidesidir. 1374 [m. 1954] de vefât
etdi. Ankarada Baglûmdadır.
96 — AKKERMÂNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed bin Mustafâ
1174 [m. 1760] de Mekke-i mükerremede kâdî iken vefât etdi. Akkermân, Karadeniz
sâhilinde Dinyester nehri yakınındadır. Çok kitâb yazdı. 698, 701.
97 — AKRIME (yâhud Ikrime) “radıyallahü anh”: Resûlullahın en büyük
düsmanı olan Ebû Cehlin ogludur. Önceden, babası gibi düsman idi. Mekke feth
edildigi gün öldürülmesi emr olunan sekiz erkek ile dört kadından biri idi. Gemiye
binip Yemene kaçdı. Yolda fırtına çıkıp gemi batıyordu. (Kurtulursak, Resûlullahın
ayaklarına kapanacagım) diye niyyet etdi. Kurtuldular. Yemende müslimân
oldu. Zevcesi ve amcasının kızı olan Ümm-ül-Hakîm bint-il Hâris dahâ önce
müslimân olmusdu. Medînede onun için emân aldı. Yemene gidip, (Insanların
en halîmi ve kerîmi olan zât tarafından sana emân getirdim) dedi. Müslimân oldukdan
sonra, Eshâb-ı kirâmın kahramânlarından oldu. Ummanda, Yemende cihâd
edip, 13 [m. 634] senesinde, Yermük muhârebesinde sehîd oldu. 383, 1090.
98 — AKSEMSEDDÎN “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed bin Hamza, Sihâbüddîn-
i Sühreverdî neslindendir. Sâmda tevellüd etmisdir. Hâcı Bayram-ı velînin
halîfesi olup, Göynükde yerlesdi. Istanbulun fethinde bulunup, hazret-i Hâlidin
kabrini kesf etdi. 864 [m. 1460] de Göynükde, ya’nî Torbalıda vefât etdi. (Risâlet-
ün-nûriyye) ve (Maddet-ül-hayât) kitâbları vardır. Istanbulda, Hırka-i serîf
câmi’i civârında mescidi ve sübyan mektebi ve mahallesi vardır. 1092.
99 — ALÂÜDDEVLE “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Rükneddîn Ahmed, Semnân
pâdisâhının ogludur. Tesavvufa intisâb etdi. Kübreviyye tarîkatinde kemâle
geldi. 659 [m. 1260] da Semnânda tevellüd, 736 [m. 1335] senesinde vefât etdi. Sofî
Âbâd sehrindedir. 112, 768, 936, 1016, 1076. [(Mesmû’ât)da sahîfe 110.]
100 — ALÂ’ÜDDÎN-I ATTÂR: Muhammed bin Muhammed Buhârî, Muhammed
Behâ-üddîn-i Buhârî hazretlerinin dâmâdı ve talebesi idi. Zemânının
kutb-i irsâdı idi. Buhâranın Caganyân nâhiyesinde sekizyüziki 802 [m. 1400] de vefât
etdi.(Evliyânın kabrlerini ziyâret etmenin te’sîri çokdur. Rûhlarına teveccüh
etmek dahâ fâidelidir) buyururdu. Abdülganî Nablüsînin, bunun mubârek rûhundan
çok feyz aldıgı (Irgâmül-merîd) de yazılıdır. Büyük âlim Seyyid Serîf-i Cürcânî
diyor ki, (Alâüddîn-i Attâr hazretlerinin sohbetine kavusunca, Rabbimi tanıyabildim).
458, 480, 969, 1061, 1098, 1137, 1163, 1171, 1185, 1190.
101 — ALÂ’ÜDDÎN-I BAGDÂDÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Alî bin Muhammed,
Sâfi’î fıkh ve tefsîr âlimidir. [678] de Bagdâdda tevellüd, 741 [m. 1340] senesinde
Halebde vefât etdi. (Hâzin) tefsîrini yazmısdır. 418.
102 — ALÂ’ÜDDÎN-I HASKEFÎ: Muhammed bin Alî, [1021] de Haskefde tevellüd,
1088 [m. 1677] de vefât etdi. Sâm müftîsi idi. (Dürr-ül-muhtâr) kitâbına Ibni
Âbidîn, Burhâneddîn Ibrâhîm bin Mustafâ Halebî ve Ahmed Tahtâvî hâsiyeler
yapmıslardır. 292, 299, 318, 392, 612, 723, 855, 872, 1010, 1020, 1025, 1109.
103 — ALB ARSLAN “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed bin Dâvüd 425
[m. 1033] de tevellüd etdi. Selçûkî sultânlarının ikincisidir. 455 [m. 1063] de amcası
Tugrul beg vefât edince, tahta çıkdı. Istanbul imperatoru Diyojenin ordusunu Malazgirdde
[463] hicrî, [1071] mîlâdî yılında maglûb etdi. Rey sehrindeki Selçûkî devleti,
429 [m. 1037] dan 590 [m. 1193] senesine kadar devâm etdi. Konyadaki Selçûkîler
477 [m. 1083] den 699 [m. 1299] a kadar devâm etdi. 533, 1107, 1134, 1157.
104 — ALEKSANDRUS: Mîlâdın [325]. ci senesinde büyük Kostantinin Iznikde
topladıgı üçyüzonsekiz papasın baskanı idi. Iskenderiyye patrîki idi. [Bu ism,
(Fâideli Bilgiler) kitâbındadır.]
105 — ÂLEMGÎR “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed Evrenkzîb, Sâhcihâ-
nın üçüncü oglu olup, 1028 [m. 1619] de tevellüd ve 1118 [m. 1707] de vefât etdi. Birinci
oglu Dârâ Sekve çok âlim ve kâdirî idi. (Hasenât-ül-ebrâr) kitâbında islâmiyyeti
Hindû dîni ile birlesdirdigi için, 1069 [m. 1658] da Evrenkzîb tarafından i’dâm
edildi. Fârisî (Sefînet-ül-Evliyâ) kitâbı (Pisâver)de basılmısdır. Âlemgîr, 1068 [m.
1657] de babasını habs edip, tahta çıkdı. Çok müttekî ve âlimleri severdi. Berehmenlerle
ve sî’îlerle mücâdele etdi. Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî ve oglu Muhammed
Seyf-üd-dîn hazretlerinden feyz aldı. Elli sene adâletle hükm sürdü. Seyh Nizâm Muînüddîn-
i Naksibendî baskanlıgındaki bir hey’ete, Hanefî mezhebi üzerine (Fetâvâ-
i hindiyye) adındaki çok kıymetli fetvâ kitâbını hâzırlatdı. Binüçyüzon 1310 [m.
1891] da Mısrda basılmıs, 1393 [m. 1972] de üçüncü baskısı yapılmısdır. Daken sehrlerini
de ele geçirdi. Ölünce, yerine oglu birinci Sâh-ı âlem Behâdır tahta çıkdı.
106 — ALÎ “radıyallahü anh”: Resûlullahın amcası olan Ebû Tâlibin oglu idi.
Islâm halîfelerinin ve Cennetle müjdelenen on kisinin dördüncüsüdür. Resûlullahın
dâmâdıdır. Ehl-i beytin birincisidir. Hicretden yirmiüç yıl önce Mekkede tevellüd
etdi. On yasında iken îmân etdi. Bütün gazâlarda kahramânlıklar gösterdi.
Yalnız Uhudda onaltı yerinden yaralandı. Otuzbes [35] senesinin Zilhicce ayında
halîfe oldu. 40 [m. 660] da, Ramezân-ı serîf ayı onyedinci Cum’a günü sabâh nemâzına
giderken Abdürrahmân ibni Mülcem isminde bir hâricî tarafından kılıncla
alnına vurularak sehîd edildi. Kûfede ya’nî Necef denilen yerde medfûndur. Bugday
benizli, uzun gerdanlı, güler yüzlü, iri ve siyâh gözlü, genis gögüslü, iri yapılı
idi. Sakalı sık idi. Muhârebe zemânlarında uzatırdı ve omuzlarına kadar yayılırdı.
Son zemânlarda saçı ve sakalı pamuk gibi beyâz olmusdu. Evliyânın büyügü,
Vilâyet yolunun reîsidir. Her tarîkatde herkese Vilâyetin feyzleri ve ma’rifetleri
hazret-i Alîden gelmekdedir. 18, 27, 59, 60, 61, 62, 85, 98, 109, 114, 258, 278, 281,
311, 328, 356, 357, 367, 381, 384, 388, 390, 392, 393, 408, 412, 421, 441, 442, 443, 449,
472, 473, 487, 489, 497, 498, 501, 502, 503, 504, 506, 509, 510, 511, 512, 513, 514, 516,
570, 605, 620, 621, 633, 650, 652, 693, 695, 696, 707, 717, 738, 740, 752, 765, 772, 784,
840, 845, 887, 903, 909, 919, 989, 995, 1009, 1014, 1064, 1065, 1066, 1073, 1077, 1082,
1084, 1085, 1087, 1088, 1091, 1094, 1096, 1100, 1107, 1108, 1111, 1114, 1116, 1117,
1138, 1142, 1160, 1176, 1180, 1182, 1185, 1186, 1188, 1189, 1196, 1198.
107 — ALÎ BIN AHMED HÎTÎ: (Seyf-ül-bâtir li-rikâbissî’at-i verrâfıda-til-kevâfir)
kitâbı çok kıymetlidir. Bu kitâbı 1025 [m. 1616] da Istanbulda yazmısdır.
108 — ALÎ BIN EMRULLAH “rahmetullahi teâlâ aleyh”: 916 [m. 1509] da tevellüd,
979 [m. 1571] da Edirnede vefât etdi. (Ahlâk-ı Alâî) kitâbını yazdı. Tefsîr,
kelâm ve fıkh serhleri de vardır. 758.
109 — ALÎ BIN HÜSEYN “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Hüseyn vâ’ız-ı Kâsifînin
ogludur. Fahrüddîn ve Safî ismleri ile meshûrdur. 867 [m. 1462] de tevellüd ve 939
[m. 1533] senesinde Hirâtda vefât etdi. Fârisî eserleri arasında (Resehât) kitâbı çok
kıymetlidir. Seyh Ahmed Allân-ı Mekkî ve sonra Muhammed Murâd-ı Kazânî tarafından
arabîye terceme edilmisdir. Üçüncü Murâd hân zemânında, 993 [m. 1584]
senesinde, Muhammed Serîf-i Abbâsî tarafından türkceye terceme edilmisdir.
Türkcesi çesidli târîhlerde basılmısdır. Binikiyüzdoksanbirde Istanbulda tasbasması
harekeli olup, sonunda mevlânâ Hâlid-i Bagdâdînin arabî (Irâde-i cüz’iyye)
kitâbı ve kenârında, mevlânâ-i mezkûrün (Râbıta) risâlesinin arabîsi ve ayrıca türkcesi
ve yine onun (Âdâb-ı tarîkat) risâlesinin türkcesi ve fârisî (Silsile-i aliyye)si
ve ayrıca Ismâ’îl Hakkı Bursevînin (Huccet-ül bâliga) risâlesi ve (Hatm-i hâcegân)
ve Niyâzî Mısrînin (Süâl-cevâb) risâlesi ve seyh Sâdık efendinin (Abdestin âdâbı)
ve (Insân-ı kâmil) ve Edirne müftîsi Feyzi efendinin (Ayn-ül hakîka) adındaki çok
kıymetli kitâbları ve hazret-i Alînin “radıyallahü anh” kırk sözü ve tercemeleri vardır.
Sözün kısası, Resehât tercemesinin bu baskısı bir hazînedir. Eline geçip okuyan,
dünyânın en tâli’li insanıdır. Abdülhakîm efendi, (Resehât okumak, insanın
ihlâsını artdırır) buyururdu.
 

HASAN CAN

Active member
110 — ALÎ BIN ISMÂ’ÎL “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Alâüddîn Konevî olup,
[668] de tevellüd ve 729 [m. 1329] da vefât etdi. Sâfi’î fıkh âlimidir. Mısrda ders verdi.
Sâmda kâdîlık yapdı. (El a’lâm fî-hayât-il-Enbiyâ aleyhimüssalâtü vesselâm)
ve (Hâvî) ile (Te’arrüf) serhleri ve (Minhâc) muhtasarı meshûrdur.
111 — ALÎ BIN MA’BED “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Imâm-ı Muhammedin talebesidir.
Onun (Câmi’ul-kebîr) ve (Câmi’üs-sagîr) kitâblarını rivâyet etmisdir.
Mervden Mısra geldi. 218 [m. 833] Ramezânında vefât etdi. 608.
112 — ALÎ BIN YÛSÜF: Nûreddîn 741 [m. 1340] senesinde vefât etdi.
113 — ALÎ CÜRCÂNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Babası Abdül’azîzdir. 392
[m. 1001] senesinde Cürcânda vefât etdi. Sâfi’î fıkh ve tefsîr âlimidir. Rey sehrinde
kâdî idi. 375.
114 — ALÎ ECHÜRÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ikiyüzdoksanbirinci [291] sırada,
Echürî Alî ismine bakınız! 398, 629, 632, 633, 639, 998.
115 — ALÎ EFENDI “Çatalcalı” “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Osmânlı Seyh-ülislâmlarının
kırküçüncüsüdür. 1041 de Çatalcada dogdu. Dördüncü Muhammed
hân zemânında, 1084 [m. 1673] de Seyh-ül-islâm oldu. Onüç sene sonra azl edildi.
1103 [m. 1692] de vefât etdi. (Alî efendi fetvâsı) meshûrdur. 167, 901.
116 — ALÎ HAYDAR BEG: Ahiskalı hoca Emîn efendi zâde, temyîz mahkemesi
a’zâlıgında ve baskanlıgında, fetvâhâne-i âlî emînliginde ve adliye nezâretinde
bulunmusdur. Dâr-ül-fünûn hukûk fakültesinde ve medresetül-kuddâtda ve mülkiye
[siyâsal bilgiler] okulunda müderrislik ya’nî profesörlük yapdı. (Mecelle) kitâbına
yapdıgı (Dürer-ül-hükkâm) adındaki serhi çok kıymetlidir. Bu serhin 1323
[m. 1905] de basılan (Kitâb-ül-kefâle) sonunda bildirildigi gibi, (Erâzî kanûnu serhı)
ve (Evkâfda muvâda’a) ve (Risâle-i mefkûd) ve (Intikâl kanûnu)na serhı vardır.
1355 [m. 1937] de vefât etdi. 1321 [m. 1903] de vefât ederek Üsküdârda Nesûhî
kabristânına defn edilmis olan büyük Alî Haydar beg baskadır. O da, hukuk fakültesinde
usûl-i fıkh ve mecelle profesörlügü yapmısdı. 616, 798, 806, 823, 830.
117 — ALÎ HULLÎ: Babası Hasendir. [601] de vefât etdi. 418.
118 — ALÎ KUSCU “rahmetullahi aleyh”: Alâüddîn bin Muhammed, Semerkandda
Ulug begin dogancı basısı idi. Istanbula geldi. Ayasofya medresesine müderris
oldu. Akâid ve astronomi kitâbları vardır. 879 [m. 1474] de vefât etdi. Eyyûbdedir.
119 — ÂLIM BIN ALÂ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Hanefî fıkh âlimidir. 688
[m. 1289] de vefât etdi. Büyük tatâr hânı için hâzırladıgı (Tatârhâniyye) adındaki
fetvâ kitâbı çok kıymetli olup, (Zâd-ül-müsâfir) adı ile meshûrdur. 299.
120 — ALÎ RÂMITENÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Islâm âlimlerinin büyüklerindendir.
(Hâce azîzân) ve (Pîr-i nessâc) ismleri ile meshûrdur. Mahmûd-i Incîr-
fagnevînin talebesidir. Dokumacılık yapardı. Seyh Alâüddevle-i Semnânî ile
mektûblasırdı. Celâlüddîn-i Rûmî ile sohbet etdigi (Irgâm-ül-merîd) de yazılıdır.
Buhârânın Râmiten köyünde tevellüd ve yediyüzyirmibir 721 [m. 1320] de yüzotuz
yasında Hârezm sehrinde vefât etdi. Eshâb-ı hâcât ziyâret edip teberrük etmekdedir.
449, 969, 1050, 1105, 1141.
121 — ALÎ RIZÂ: Yediyüzyetmisikinci [772] sırada Rızâ ismine bakınız!
122 — ALÎ ÛSÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Babası Osmândır. [569] da (Sirâciyye)
fetvâ kitâbını ve ayrıca Ehl-i sünnet i’tikâdını bildiren (Emâlî kasîdesi)ni
yazdı. Fergânelidir. 575 [m. 1180] de vefât etdi.
123 — ALÎ-ÜL-A’LÂ: Hurûfî babalarındandır. Fadlullah-ı Hurûfînin mürîdlerinden
idi. Tîmûr hândan kaçıp, Kırsehre geldi. Bektâsî sekline girdi. Bektâsîlik
tarîkâtini, islâm düsmanlıgı hâline çevirdi. (Câvidân) kitâbını Anadoluya, el altından
yaydı. Binlerle müslimânın dinden, îmândan çıkmasına sebeb oldu. 500.
124 — ALIYY-ÜL-KÂRÎ: Hirâtlıdır. Babası Muhammeddir. Yazıcılıkla geçinirdi.
Çok kitâb terceme ve serh etdi. (Ehâdîs-ül-mevdû’ât) adındaki kitâbında, sahîh
hadîslere mevdû’ demekdedir. Imâm-ı a’zamın (Fıkh-ı ekber)ini serh ederken,
Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” mubârek ana ve babasının kadr ve kıymetlerini
küçültücü yazılarından ve tesavvuf büyüklerinin sânlarına yakısmıyacak
iftirâlarından dolayı islâm âlimlerinin gözlerinden düsmüsdür. 1016 [m. 1607] da
Mekke-i mükerremede vefât etdi. Fıkh-ı ekberin (El-Kavl-ül-fasl) adındaki serhinde,
böyle saygısız yazı yokdur. (El-Müstened-ül-mu’temed) kitâbında ve (Mektûbât-
ı Ahmediyye)nin altmısüçüncü mektûbunda, Aliyy-ül-kârîye cevâb verilmisdir.
(Fâideli Bilgiler) kitâbına bakınız! (Mektûbât-i Ahmediyye) kitâbı, 1372 [m.
1953] senesinde, Karaside basdırılmısdır.
(Turub-ül-emâsil bi-terâcim-il-efâdıl) kitâbının sonunda diyor ki, (Alî Hirevî,
Hiratda dogdu. Mekkede yerlesdi. Ibni Hacer-i Hiytemîden de okudu. Çok eser
bırakdı ise de, din büyüklerine i’tirâzları çirkin oldu. Imâm-ı Sâfi’înin ve imâm-ı
Mâlikin ictihâdlarına dil uzatdı. Büyük âlim Muhammed Miskin, ona lâyık olan reddiyyeyi
yazdı. (Sedâd-üd-dîn fî-isbâtin-necât-i lil-vâlideyn)de diyor ki, (Aliyyül-
kârî, Fıkh-ı ekberi serh ederken, Resûlullahın vâlideynine dil uzatmıs, bu yetmiyormus
gibi, ayrıca bir risâle de yazmısdır. Sifâ kitâbını serh ederken, küfrlerini
bildiren risâle yazmıs oldugunu, ögünerek bildirmisdir. Mekke-i mükerreme müftîsi
iken, 1033 de vefât eden Imâm-ı Abdülkâdir Taberî, o risâleyi red için bir risâle
yazmısdır.) (Turub-ül-emâsil) 1393 [m. 1973] de Karaside basılmısdır. 391, 418,
442, 765, 1156.
125 — ALKAMA “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Babası Kaysdır. Ibrâhîm-i Nehâînin
dayısı idi. Abdüllah ibni Mes’ûddan ve Alî ve Âise “radıyallahü anhüm”den
ders almısdır. 62 [m. 681] senesinde vefât etdi. 268, 439.
126 — ÂLÛSÎ: Sihâbüddîn seyyid Mahmûd bin Abdüllah Âlûsî-i kebîr Bagdâdî,
Bagdâdda müftî idi. Sâfi’î âlimlerindendir. 1217 [m. 1803] de Bagdâdda tevellüd,
1270 [m. 1853] de orada vefât etdi. Istanbula da geldi. Sî’îlere cevâb olarak,
(El-ecvibe-tül-Irâkıyye anil es’iletil-Îrâniyye) kitâbı ve (Nehc-üs-selâme) ve (Elecvibe-
tül-Irâkıyye anil-es’ile-til-Lâhûriyye), (Nefehât-ül-kudsiyye fî-mebâhîsil-
imâmiyye) kitâblarını yazmısdır. Birincisi 1317 [m. 1899] de Istanbulda sanâyı’
mektebinde, üçüncüsü 1301 [m. 1883] de Bagdâdda basılmısdır. (Rûh-ul-me’ânî)
adındaki tefsîri, dokuz cilddir. Gençler arasında söhret bulan bu tefsîr, din âlimleri
arasında bir kıymet kazanamamısdır. Içindeki haberlerden ba’zısının dogru olmadıgı,
(Dürerüs-seniyye)de yazılıdır. Ibni Teymiyyenin fikrlerini benimsemisdir.
349, 887.
127 — ÂLÛSÎ: Seyyid Mahmûd Sükrî bin Abdüllah, sî’îlere cevâb olarak,
(Minhatül-ilâhiyye muhtasar-ı tuhfe-i isnâ aseriyye) ve (Se’âdetül-dâreyn) ve
(Süyûf-i müsrika) ve (Sabbül’azâb) kitâbları yazmısdır. Alûsî-i kebîrin torunudur.
Ibni Teymiyyecidir. [6]. cı sırada Abdül’azîz ismine bakınız! 1060, 1181.
128 — ÂLÛSÎ: Nu’mân bin Mahmûd bin Abdüllah Âlûsî, Bagdâdda [1252] de
tevellüd, 1317 [m. 1899] de vefât etdi. Mevtâ isitmez derdi. (Cilâ-ül-ayneyn) kitâbında
Ibni Teymiyyeyi övmekde, Ibni Hacer-i Mekkî hazretlerine dil uzatmakdadır.
Yûsüf Nebhânî (Sevâhid-ül-hak) kitâbında, bunun haksız oldugunu isbât etmekdedir.
(Gâliyye-tül-mevâ’ız) kitâbında dört mezheb imâmlarını çok övüyor ve
Imâm-ı a’zamı müjdeliyen hadîs-i serîfleri yazıyor ve Hanefî fıkh kitâblarından bilgiler
bildiriyor ise de, yüzondokuzuncu [119] sahîfesinde, Evliyânın kabrini ziyâret
için (Cilâ-ül-ayneyn) kitâbını tavsiye etmekdedir. 60, 349, 450, 467, 469, 1013,
1159.
129 — ÂMIDÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Seyf-üddîn Alî bin Muhammed,
sâfi’î fıkh ve kelâm âlimidir. 551 de Âmid, ya’nî Diyâr-ı Bekrde tevellüd, 631 [m.
1234] de Sâmda vefât etdi. 490.
130 — ÂMINE “rahmetullahi teâlâ aleyhâ”: Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve
sellem” muhterem annesidir. Veheb bin Abd-i Menâf bin Zühre bin Kilâb kızıdır.
Ondört yasında iken Abdüllah ile evlendi. Abdüllahın alnındaki nûr, Âminenin
alnına geçip parladı. Iki ay sonra Abdüllah vefât etdi. Yirmi yasında iken, Medîne
ile Mekke arasında, (Ebvâ) denilen yerde vefât etdi. [Kusayy adına bakınız!].
375, 376, 378, 387, 1065, 1129.
131 — AMR IBNI ÂS “radıyallahü anh”: Âs bin Vâil-i Sehmînin ogludur. Eshâb-
ı kirâmın meshûrlarındandır. Hicretin sekizinci [8] senesinde, Mekkenin fethinden
altı ay önce, Hâlid bin Velîd ile birlikde Medîneye gelerek müslimân olmuslardır.
Fethden önce îmâna gelenlerin sereflerine ve yüksek derecelerine kavusmuslardır.
Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” Ummânda vâlîsi idi. Hiç
azl olunmadı. Ebû Bekr-i Sıddîk tarafından Sâmın fethine gönderildi. Mısra vâlî
yapıldı. Doksan yasında iken 43 [m. 663] senesinde Mısrda vefât etdi. Çok zekî idi.
Meshûr dâhîlerden idi. (Amr ibni Âs, Kureysin sâlihlerindendir) hadîs-i serîfi (Medâric-
ün-nübüvve)de yazılıdır. 469, 641, 1014, 1090, 1094, 1104, 1142.
132 — AMR IBNI LUHAY: Hicâzda Huzâ’a hükûmetinin reîsi idi. Sâmdaki puta
tapınma dînini Mekkeye getirdi. Hicretden bin sene önce öldü. 737.
133 — A’RÂBÎ PÂSA: Mısrda millî cebhe reîsi idi. Ingilizlerin zulmüne karsı
mücâdele etdi. 1329 [m.1911]de vefât etdi.
134 — ARFECE “radıyallahü anh”: Arfece bin Es’ad Temîmî, Eshâb-ı kirâmdandır.
Altın burun takmasına izn verilmisdir. 133, 1090.
135 — ÂRIF-I RÎVEGERÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Buhârânın Rîvgir köyündendir.
Islâm âlimlerinin büyüklerindendir. Çok yasadı. 616 [m. 1219] da Rîvgirde
vefât etdi. 969.
 

HASAN CAN

Active member
136 — ARISTO: Yunan felesoflarındandır. Mîlâddan [384] sene önce dogdu. Babası
tabîb idi. Eflâtunun talebesi idi. Iskenderin hocası oldu. Sonra, Atinada Lisyonda
mekteb yapdı. Onun için mekteblere lise denildi. Altmısiki yasında Agriboz
adasında öldü. Rûh kadîmdir, derdi. Tecribeden ziyâde, aklına dayandıgından,
yanılmısdı. Orta çagda unutuldu. Eserleri, sonradan arabcadan lâtinceye çevrildi.
41, 539, 758, 759, 1097, 1123.
137 — ARND: Yirminci asrın büyük kimyâgerlerindendir. Sultân ikinci Abdülhamîd
hân zemânında Istanbul Dâr-ül-fünûnunda, uzun yıllar kimyâ profesörü idi.
[m. 1934] de Istanbul üniversitesine tekrâr getirildi. Fritz Arnd iyi türkçe konusurdu.
[m. 1969] sonunda Hamburgda öldü. Kıymetli din kitâbları yazarlıgı ile tanınmıs
Hüseyn Hilmi Isık, [m. 1936] senesinde, Arndın yanında çalısarak organik bir
cism kesf etdi. Bu bulus, Istanbul fen fakültesi dergisi, 1937 senesi, ikinci cildin ikinci
sayısında ve Berlinde çıkan [m. 1937] yıl ve [2519] sayılı almanca (Zentrall
Blatt) kimyâ kitâbında (Isık Hilmi) adı ile yazılıdır. 41, 975.
138 — ARSIMED: Eski yunan fizik ve matematikcisidir. Mîlâddan [278] sene
önce, Sicilya adasında dogdu. [212] sene önce öldürüldü. Iskenderiyyede Öklidin
talebesi idi. Kaldıraclar üzerinde çok ugrasdı. (Bana bir destek noktası veriniz! Dünyâyı
yerinden oynatayım) demisdir. Kitâbları Me’mûn zemânında arabcaya çevrildi.
433.
139 — ARYÜS: Mîlâdın [270] senesinde dogdu. [336] da öldürüldü. Büyük Kostantinin
mîlâdın üçyüzyirmibesinde [325] Iznikde topladıgı üçyüzonsekiz [318] papasa
karsı, yeni yapılan (Incîl)in yanlıs oldugunu, Barnabas Incîlinin dogru oldugunu,
orada Allah birdir denildigini söyledi. Mısra kaçdı. 43, 411, 783, 1080, 1099,
1128.
140 — ÂTIF BEG “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Kuyucaklı zâde Âtıf beg, mül-
kiyye mektebi [siyâsal bilgiler okulu] mecelle [hukûk] mu’allimi idi. 1316 [m.
1898] da, Bagdâdın Süleymâniyye kazâsında vefât etdi. 305, 535, 823, 865.
141 — ATTILÂ: (Kâmûs-ül a’lâm)da diyor ki, (Orta çaglarda, Avrupayı basan
vahsî Hunların reîsi idi. Mîlâdın [432] senesinde idâreyi ele aldı. Çok zâlim ve kan
dökücü bir kumandan idi. [451] de Galyaya, ya’nî Fransaya girdi. [453] de içki içerken
öldü. Allahın gadabı denirdi). 431, 532, 533, 1135.
142 — AYNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: (Buhârî) sârihidir. Bedreddîn Mahmûd
bin Ahmeddir. (Hidâye serhı) ve (Akd-ül-cümân) adındaki ondokuz cild târîhi
ve (Kesf-ül-lisân) adındaki Ibni Hisâm serhı meshûrdur. 760 [m. 1359] da Ayntâbda
tevellüd, 855 [m. 1451] de Kâhirede kâdî iken vefât etdi. 738, 872, 1114.
143 — AYNÜLKUDÂT HEMEDÂNÎ: Sôfiyyedendir. Imâm-ı Gazâlî ile sohbet
etmisdir. 533 [m. 1138] de vefât etdi.
144 — ÂZER: Ibrâhîm aleyhisselâmın amcası ve üvey babası idi. Kâfir idi. Ibrâhîm
aleyhisselâmın kendi babası Târuh idi. 375, 387, 389, 390, 391, 1118, 1182.
145 — BÂBÂ ÂBRIZ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: (Resehât) kitâbında diyor ki,
(Ubeydüllah-i Ahrâr hazretlerinin dedelerinden Ömer Dagistânî, Hasen-i Bulgârînin,
bu da Muhammed Râzînin, bu da Hasen-i Sekânın, bu da Ebünnecîb-i Sühreverdînin
talebesidir. Bâbâ Âbriz, seyh Ömerin talebesi olup, çok kerâmetleri görülmüsdür.)
745.
146 — BÂBERTÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Altıyüzkırkyedinci [647] sırada,
Muhammed bin Mahmûd Bâbertî ismine bakınız!
147 — BÂBÜR SÂH “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Emîr Tîmûr Gürgân hânın oglu
olan Esterâbâd fâtihi Mîrân sâhın torunu sultân Ebû Sa’îdin torunudur. Sultân
Ebû Sa’îd, Ubeydüllah Ahrârın düâsını almısdı. Bâbür, 888 [m. 1482] de tevellüd,
933 [m. 1526] de Hindistânı alıp büyük bir islâm devleti kurdu. Bu devlet 1274 [m.
1858] senesinde ingilizlerin isgâline kadar, 342 sene sürdü. 937 [m. 1530] de vefât
etdi. Kâbildedir. Âlim, âdil ve edîb idi. Hayâtını kendi yazdı. (Tüzük Bâbürî) dedigi
bu kitâbı, Ekber sâh zemanında Çagatay dilinden fârisîye, sonra ingilizceye
terceme ve nesr edildi. Bâbürün kurdugu (Tîmûr ogulları) veyâ (Gürgâniyye) devletinin
onyedi hükümdârı vardır. 1097.
148 — BACON: Ingilterenin büyük fizikcisi idi. Fransisken tarîkatinde papas
idi. 610 [m. 1214] da tevellüd, 691 [m. 1292] de vefât etdi. 27.
149 — BÂKÂNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Nûreddîn Mahmûd Bâkânî Kâdirî,
Hanefî fıkh âlimidir. Dokuzyüzseksenyedi 987 [m. 1579] de vefât etmis olan allâme
seyh-ul-islâm Muhammed Behnesînin talebesidir. (Mecrel-enhür) adındaki
(Mültekâ) serhı çok kıymetlidir. Bu serhıni dokuzyüzdoksanbes 995 [m. 1577] de
temâmlamısdır. (Risâletü-fissürût-is-salât-il-cum’a) ve (Serh-ün-nikâye-muhtasaril-
vikâye) kitâbları da vardır. 1003 [m. 1594] senesinde vefât etdi. 269, 1084.
150 — BÂKÎ EFENDI “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Mahmûd Abdülbâkî efendi,
hem sâ’ir, hem âlim idi. 933 [m. 1526] de tevellüd, 1008 [m. 1600] de vefât etdi.
Edirnekapıdadır. Nisâncı pâsayı cedîd yanında (Bâkî efendi mescidi)ni yapdırdı.
Kâdîasker iken vefât eyledi. Önce sarâc çıragı idi. Sonra ilm adamı oldu. Müderrislik
yapdı. Hazret-i Hâlid bin Zeydin bildirdigi hadîs-i serîfleri toplamısdır.
374.
151 — BARNABAS: Pâkistânda çıkan (Müslimmerks) mecmû’ası 1393 [m. 1973]
târîhli nüshasında diyor ki: (Joseph Barnabas, Kıbrısda dogdu. Yehûdî idi. Îsâ aleyhisselâma
îmân etdi. Eshâbından oldu. Fekat oniki Havârîsinden olup olmadıgı belli
degildir. Îsâ aleyhisselâma inandıgı ve çok sevdigi için, Havârîler, ona (Barnabas)
ismini verdiler. Fransızlar (Saint Barnabe) diyorlar. 11 Hazîranda yortusunu
yapıyorlar. Yunan felsefesine saplanmıs olan Bolüs, buna yanasdı. Yıkıcı fikrleri-
ni asılamak için, kendisi ile senelerce arkadaslık yapdı. Avlıyamıyacagını anlayınca,
düsmanlıgını açıga vurdu. Ikisinin tarafdârları çogalarak Îsevîler ikiye ayrıldı.
Polcüler Avrupa krallarını elde edip kuvvetlendiler. Barnabacıların ise sayıları artdı.
Bunlardan Antakya piskoposu Lucian, teslîse inanmadıgı için 312 de öldürüldü.
Bunun talebesi, Libyalı Ariusa, Iskenderiyye piskoposu Peter tarafından kilisede
vazîfe verildi. Sonra aforoz edildi. Çünki, bu da, Barnabas gibi, Îsâ insandır.
Ona tapılmaz diyordu. Büyük Kostantinin zevcesi Polcü, kızkardesi Kostantinia
ise Ariuscu olmusdu. Iskenderiyyenin yeni piskoposu Aleksander ile Ariusun
düsmanlıgı, Kostantinin milletini ikiye bölüyordu. Iznik toplantısında Ariusun aforoz
edilmesine ve Barnabas Incîlinin yok edilmesine ve bu Incîli okuyanların öldürülmelerine
karâr verildi. Ariuscular yok edilmege baslandı. Kostantin pismân
olup, Ariusu Istanbula da’vet etdi ise de, gelirken öldürüldü. F.P. Sozzini 1562
de bir kitâb yazarak teslîsi red etdi. 1578 de Transilvanyada Kalusenberge gitdi.
Buranın hükümdârı Ariuscu idi. Buranın piskoposu Francis David de [1510-1579]
teslîse karsı idi.
Barnabasın yazdıgı Incîl, mîlâdın 325. ci senesine kadar Iskenderiyye kiliselerinde
okunuyordu. 383 senesinde Papa bu Incîlden bir nüsha elde ederek husûsî
kütübhânesine koydu. Papa besinci Sixtus, (1585-1590) arasındaki papalık zemânında,
arkadası F.O. Marinoya bunu ibrâniceden italyancaya terceme etdirdi.
Prusya kralının müsâviri J.F. Gramer, bunu bulup 1713 de, Osmânlılarla yapdıgı
mühârebeleri ile meshûr olan, kitâb meraklısı prens Eugene hediyye etdi. Prens
1149 [m. 1736] da öldükden iki sene sonra, kütübhânesi Viyana (Hofbibliyothek)
kütübhânesine katıldı. Bu el yazma Incîl, Viyana imperatorluk kütübhânesinde,
hâlâ durmakdadır. Aynı senelerde, Madridde bir italyanca nüsha dahâ bulundu
ise de, kilise baskısı ile yok edildi. Viyanadaki Incîl, 1325 [m. 1907] de Oxfordda,
Ragg ve hanımı tarafından ingilizceye terceme edildi. Bu tercemenin birçok
nüshaları da, ingilizler tarafından yok edildi. Bu nüshadan foto-ofset yolu ile,
1973 de Pâkistânda ikibin nüsha basılmısdır. Ikiyüzelli sahîfedir. S.Alî Yûsüf,
P.O.Box 2120, Karachi -18- den istiyenlere gönderilmekdedir.) 42, 43, 411, 1078,
1109, 1122, 1128, 1161.
152 — BATLEMYÜS: Buna Batlemyus ve Ptolemee de denir. Mısrda Sa’îdde
tevellüd ve mîlâdın [167] senesinde Iskenderiyyede vefât etdi. Astronomi, târîh ve
cografya ile ugrasdı. (Dünyâ duruyor, gökler dönüyor) derdi. Astronomi üzerinde
eski yunanca yazdıgı Mecistî kitâbı meshûrdur. (Mecistî), ekber [büyük] demekdir.
Arabîye terceme edilmisdir. Arabîden de lâtinceye çevrilmisdir. 538, 761.
153 — BATTÂL GÂZÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Seyyid Battâl gâzî, islâm mücâhidlerindendir.
Rumlarla çok cihâd etdi. Mesleme kumandasındaki ordu ile, doksanaltı
96 [m. 715] senesinde Istanbula geldi. Yüzyirmibir [121] senesinde sehîd oldu.
Eskisehrin Seyyid gâzî kazâsındadır. 1136.
154 — BÂYEZÎD-I “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Yıldırım sultân Bâyezîd, Osmânlı
pâdisâhlarının dördüncüsüdür. Murâd-ı Hüdâvendigârın oglu ve Çelebî sultân Muhammedin
babasıdır. 761 [m. 1360] de tevellüd etdi. 791 [m. 1388] de, babası sehîd
olunca, tahta çıkdı. Rumelide ve Anadoluda çok sehrler aldı. Macaristana kadar feth
etdi. Istanbulu almak için Anadolu hisârını yapdı ise de, 791 [m. 1388] de Istanbul
imperatörü, senede onbin altın cizye vermegi ve sehrde bir müslimân mahalle ve
câmi’ yapmagı istedi. Fekat üç sene sonra, bunları yıkdı. Yıldırım, sehri on sene muhâsara
etdi. Alman, Macar, Fransız orduları yardıma gelirken, 799 [m. 1396] da Yıldırım
hücûm ederek Nigboluda hepsini perisân etdi. 805 [m. 1402] de, Ankarada
Tîmûr ile harb ederken, oglu Süleymân efendinin emrindeki asker Tîmûr tarafına
geçince, maglûb ve esîr oldu. Tîmûr çok i’zâz ve ikrâm etdi ise de, kederinden sekiz
ay sonra nefes darlıgından vefât etdi. Bursaya defn edildi. Tîmûr, Yıldırımın ölümünü
isitince, (Yazık oldu. Büyük bir mücâhid gayb etdik) dedi. Çok cesûr ve âdil
idi. Islâm düsmanları, bu kahramân mücâhidi lekelemek için, içki içerdi diye iftirâ
etdi ise de, bunu bildiren hiç bir vesîka yokdur. 797 [m. 1394] de Bursada yapdırdıgı
(Câmi’-i kebîr), islâmiyyete olan baglılıgının büyük bir vesîkasıdır. 1098, 1149,
1175, 1183.
 

HASAN CAN

Active member
155 — BÂYEZÎD-I BISTÂMÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Evliyânın büyüklerindendir.
Üveysî idi. [136] veyâ [188] senesinde Îrânda, Hazer denizi kenârında,
Bistâmda tevellüd, 231 [m. 846] veyâ 261 [m. 875] senesinde burada vefât etdi. Adı
Tayfur, babası Îsâ idi. Imâm-ı Ca’fer-i Sâdıkın vefâtından kırk sene sonra tevellüd
ederek, imâm-ı Alî Rızânın sohbetinden ve bunun bereketi ile imâm-ı Ca’ferin
rûhâniyyetinden istifâde etmisdir. (Serh-ı mevâkıf) altıyüzonyedinci [617] sahîfesinde
diyor ki, (Ebû Yezîd, imâm-ı Ca’fer-i Sâdık zemânında yokdu. Fekat, imâmın
rûhundan istifâde etdi. Bundan feyz alması ile meshûr oldu.) Bu husûsda Ebûlesfâr
Alî Muhammed Belhînin (Târîh-u evliyâ) kitâbında genis ma’lûmât vardır.
Otuz sene Sâm civârında dolasmıs, yüzonüç Velî ile sohbet etmisdir. 50, 94, 503,
564, 684, 957, 958, 969, 1051, 1093, 1094, 1162, 1178.
— Bedr Gazâsı: Hicretin ikinci senesinde Ramezân ayında Cum’a günü oldu.
Müslimânlar 313, Kureysliler bin kisi idi. Yüzü süvârî idi. 14 Sahâbî sehîd oldu. Ebû
Cehl ile yetmis kâfir katl edildi. 506.cı sahîfeye bakınız!
156 — BEDRÜDDÎN-I LÜ’LÜ: Mûsul atabeklerinden Nûreddîn-i Arslan sâhın
kölelerinden idi. 607 [m. 1210] senesinde, sâh ölünce oglu adına idâreyi ele aldı.
Elli sene hükm sürdü. Hülâgüye itâ’at etdi. 657 [m. 1259] de öldü. 489, 1120.
157 — BEDRÜDDÎN SAMÂVNEVÎ: Samavne kâdîsi oglu Mahmûd Bedreddîn,
Mısrda okuyup, sultân Ferruh bin Berkuka hoca olmus, seyh Hüseyn Ahlâtîden
tesavvuf ögrenmisdir. Tebrîzde Tîmûrun sohbetlerinde bulundu. Edirnede
Mûsâ çelebînin kâdî-askeri oldu. Mehmed çelebî, Mûsâ çelebîyi öldürünce, bunu
afv edip, Iznikde vazîfe verdi. Buradan Isfendiyar bege kaçdı. Sonra ilhâda sapıp,
mürîdleri halkın îmânlarını bozmaga basladılar. Üzerlerine Bâyezîd pâsa gönderilip
dagıtıldılar. Kendisi Bosnaya kaçdı. Mürîdler topladı. Yine sapık yol tutdular.
Üzerlerine yine asker gönderildi. Tevbe eden mürîdleri tarafından yakalanıp
teslîm edildi. Mevlânâ Hayder Hirevînin baskanlıgındaki ilm heyeti tarafından muhâkeme
olunarak, verdikleri fetvâ ile, sekizyüzonsekiz 818 [m. 1415] de Serezde
i’dâm edildi. 504, 1144.
158 — BEETHOVEN: Almandır. Mûsîkîcidir. Dokuz symphonisi meshûrdur.
1184 [m. 1770] de tevellüd, 1243 [m. 1827] de vefât etdi. 46, 733.
159 — BEGAVÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Hüseyn bin Mes’ûd, Muhyissünne
denir. Horâsânda (Bâg) sehrinde tevellüd ve 516 [m. 1122] da vefât etdi. Sâfi’î
fıkh âlimidir. (Me’âlim-üt-tenzîl) adındaki tefsîri ile, (Mesâbih) hadîs, (Tehzîb) fıkh
kitâbı meshûrdur. 389, 391, 412, 507, 644, 787, 1141.
160 — BEHÂEDDÎN MUHAMMED BIN MUHAMMED BUHÂRÎ “rahmetullahi
teâlâ aleyh”: Sâh-ı Naksibend denir. Evliyânın büyüklerindendir. Müslimânların
gözbebegidir. Seyyiddir. Buhârâda (Kasr-ı ârifân) sehrinde 718 [m. 1318] de
tevellüd ve 791 [m. 1389] de orada vefât etdi. Iki def’a hacca gitdi. Çok evliyâ yetisdirdi.
(Evrâd), (Tuhfe) ve (Hediyye) kitâbları çok kıymetlidir. Hâl tercemesi ve
kerâmetleri, fârisî (Enîs-üt-tâlibîn) de uzun yazılıdır. Bu kitâb, Fâtihde, Hakîkat Kitâbevi
tarafından m.1993 de, ofset ile basdırılmısdır. Izzî Süleymân efendi türkçeye
terceme ve tab’ edilmis ve 1168 [m. 1851] de vefât etmisdir. Murâd-i Münzâvî kabristânındadır.
(Mekâtîb-i serîfe)nin seksenyedinci mektûbunda da, uzun yazılıdır.
Muhammed Huccetullah Naksibend-i sânî, Muhammed Ma’sûm hazretlerinin oglu
olup, 1115 [m. 1703] de vefât etdi. Serhenddedir. 89, 106, 112, 459, 733, 751, 903,
904, 909, 922, 937, 957, 960, 969, 988, 1016, 1074, 1098, 1134, 1146, 1190, 1197.
161 — BEHÂÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Osmânlı seyh-ul-islâmlarının otuzi-
kincisidir. 1064 [m. 1654] de vefât etdi. Tütün câiz derdi ve içerdi. 639.
162 — BEHÂULLAH: Mirzâ Hüseyn Alî Nûrî denir. 1232 [m. 1817] de Îrânda
Nûr kasabasında dogdu. 1309 [m. 1892] da Akkâda öldü. Bunun için Filistin Behâîlerin
mukaddes yeridir. Elbâb Alî Muhammed adında bir acemin talebesi idi.
Hocasının düsüncelerini, yüzden fazla mektûb ve kitâbları ile dünyâya yaydı. Bu
fikrlere (Behâîlik) dedi. Îrânda, habs edilip, Bagdâda kaçdı. Bagdâddan Istanbula,
buradan da Akkâya sürüldü. Burada yirmidört sene habsde kaldı. (Hüvallah)
adındaki kitâbı 1326 [m. 1908] senesinde Petersburgda basılmısdır. 483, 484, 1060.
163 — BEL’AM BIN BÂÛRÂ: Mûsâ “aleyhisselâm” zemânında idi. Ism-i
a’zamı biliyor, her düâsı kabûl oluyordu. Bulundugu Belka sehrinin vâlîsi Belâk,
Mûsâ aleyhisselâmın askerinin sehre girmemesi için, düâ etmesini istedi. Ölüm ile
tehdîd etdi. Cân korkusu ile ve halkın verdigi rüsvete aldanarak, Mûsâ aleyhisselâma
karsı düâ etdi. Mûsâ aleyhisselâmın askeri tarafından öldürüldü. (A’râf) sûresinde
soluyan köpege benzetildi. 64.
164 — BELKIS: Yemende Sebe’ sehrinde hükûmet süren Himyerîlerden bir kadın
sultândır. Süleymân “aleyhisselâm” bunu Filistine çagırdı. Geldi ve îmân etdi.
Mûsâ aleyhisselâmın vefâtından besyüzotuzbes sene sonra, Dâvüd “aleyhisselâm”
vefât edince, oniki yasındaki oglu Süleymân “aleyhisselâm” babasının yerine
geçdi. Sultân ve sonra Peygamber oldu. Dört sene sonra, Mescid-i aksâyı yapmaga
basladı. Yedi senede temâmlandı. Sonra hükûmet serâyına basladı. Bu da
onüç senede yapıldı. Bundan bir sene sonra, Belkıs gelip, görüsdüler. Süleymân
“aleyhisselâm” kırk sene hükûmet eyledikden sonra, vefât etdi. Belkısın Süleymân
“aleyhisselâm” ile mektûblasması ve Kudüse gelmesi, Kur’ân-ı kerîmde Neml
sûresinde uzun beyân olunmakdadır. 737, 738, 1172.
165 — BERÂ’ BIN ÂZIB “radıyallahü anh”: Eshâb-ı kirâmdandır. Ensârdandır.
Bedr gazâsında çocuk idi. Diger gazâlarda bulundu. Hazret-i Alî ile birlikde
Cemel, Sıffîn ve Hâricî savaslarında bulundu. 72 [m. 691] de Kûfede vefât etdi. 394.
166 — BERGSON: Fransız fikr adamıdır. 1275 [m. 1859] de tevellüd, 1360 [m.
1941] da vefât etdi. (Madde ve hâfıza), (Din ve ahlâkın iki kaynagı), (Su’ûrun vergileri)
kitâbları meshûrdur. 27, 405.
167 — BESÎR AGA “rahmetullahi teâlâ aleyh”: 1129 [m. 1717] da Dâr-üs-seâde
agası, ya’nî Istanbul vâlîsi olmus, otuz sene bu vazîfede bulunmusdur. 1159 [m.
1746] da, doksanaltı yasında vefât etmisdir. Bâb-ı âlîde bir câmi’ ve burada ve Eyyûbde
Baba-Haydarda mekteb, kütübhâne ve çesme yapdırmısdır. Ahmed Yekdestin
talebesidir. Kabri Eyyûb sultân türbesinin kapısı yanındadır. 1191.
168 — BEYDÂVÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Kâdî Abdüllah bin Ömer, Sîrâz
civârında Beydâ sehrinde tevellüd, 685 [m. 1286] senesinde Tebrîzde vefât etdi. Sîrâzda
kâdî idi. Tefsîr ilminin büyük üstâdıdır. (Envârüttenzîl) tefsîr kitâbı çok kıymetlidir.
Sâfi’î mezhebinde fıkh âlimidir. Ilminden, takvâsından bir parçası (Mevdû’ât-
ül-ulûm)da yazılıdır. Okuyup anlıyan, onun tefsîrine dil uzatamaz. Fıkh ve
ahlâk ilminde de kitâbları vardır. (Tavâli’ul-envâr) ismindeki kelâm kitâbında, eski
yunan felesoflarının birçok yazılarını bildirip, bunlara cevâblar vermisdir. Bu
kitâbı gören câhiller, (Imâm-ı Beydâvî, kitâblarına yunan felsefecilerinin yazılarını,
fikrlerini karısdırmısdır) demislerdir. Hâlbuki, onların fikrlerini benimsememis,
onları cevâblandırmıs, red etmisdir. Tefsîrinde, onların fikrleri hiç mevcûd degildir.
389, 392, 416, 417, 475, 479, 490, 491, 537, 644, 963, 1179.
169 — BEYHEKÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Nisâpûrun Beyhek kasabasında
384 [m. 994] de tevellüd ve 458 [m. 1066] de orada vefât etdi. Ebû Bekr Ahmed bin
Hüseyn, hadîs ve Sâfi’î fıkh âlimi idi. Kitâblarının adedi binden fazladır. Bunlar
arasında (Delâil), (Sünen) ve (Su’abül-îmân) kitâbları çok kıymetlidir. 164, 279,
313, 419, 424, 465, 511, 643, 723, 740, 993, 1013, 1014, 1070.
170 — BEZM-I ÂLEM SULTÂN “rahmetullahi teâlâ aleyhâ”: Abdülmecîd hânın
vâlidesidir. Câmi’, çesme ve mekteb gibi çok hayrâtı vardır. Topkapıda (Gurebâ
hastahânesi)ni ve Dolma-bagçe serâyı yanındaki vâlide câmi’ini yapdırdı. 1269
[m. 1852] de vefât etdi. Sultân Mahmûd türbesindedir. 1143.
171 — BILÂL-I HABESÎ “radıyallahü anh”: Babası Ribâhdır. Resûlullahın müezzini
idi. Umeyye bin Halefin kölesi idi. Müslimân oldugu için karnına tas baglayıp
kızgın kum üzerinde iple, ayagından çekerlerdi. Ebû Bekr-i Sıddîk satın
alıp azâd etdi. Her gazâda bulundu. [20] senesinde Sâmda vefât etdi. Sesi çok güzeldi.
Ezân okurken, herkes aglardı. 204, 376, 511, 644, 769.
172 — BIRGIVÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Zeyn-üd-dîn-i Muhammed efendi.
Babası Alîdir. 928 [m. 1521] de Balıkesirde tevellüd, 981 [m. 1573] de (Birgi)de
tâ’ûndan vefât etdi. (Vasıyyetnâme), (Tarîkat-ül-Muhammediyye), (Avâmil) ve
(Izhâr) kitâbları ve (Etfâl-ül-müslimîn) risâlesi ve kadınların hayz hâllerini bildiren
(Zuh-rul-müteehhilîn) risâlesi çok kıymetlidir. Ibni Âbidîn (Zuhr)u serh ederek
(Menhel-ülvâridîn) ismini vermisdir. (Tarîkat)i Abdülganî ve Hâdimî serh, Süleymân
Fadıl efendi, ihtisâr etmislerdir. Bu muhtasara (Miftâh-ul-felâh) ismini vermis,
bu üçünü ve (Menhel)i Hakîkat Kitâbevi ofset ile basdırmısdır. (Ziyâret-ülkubûr)
risâlesine, (Igâse-tül-lehfân)daki sapık yazılardan karısdırmısdır. 449,
640, 646, 736, 740, 923, 1008, 1019, 1023, 1044, 1061, 1164.
173 — BISR-I HÂFÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Evliyânın büyüklerindendir.
150 [m. 767] de Mervde tevellüd, 227 [m. 841] de Bagdâdda vefât etdi. 564, 565, 608,
609, 689, 692, 1101.
174 — BOHR: Danimarkalı fizikcidir. [m. 1885] de dogdu. 1340 [m. 1922] da
atomların devâmlı degil, kesik kesik enerji verdiklerini tesbit ederek, enerjinin ve
atomun yapısının son seklini gösterdi. Nobel mükâfâtı aldı. 550.
175 — BOLÜS: Yediyüzellidördüncü [754] sırada Paulus ismine bakınız! 42.
176 — BOYLE: Robert Boyle Ingiliz fizikçisi ve kimyâgeridir. 1034 [m. 1624]
de tevellüd, 1102 [m. 1691] de vefât etdi. Fransız fizikcisi olan Mariot ile aynı zemânda
gazların basıncı kanûnunu buldu. 967.
177 — BROCKELMANN: Alman müstesrikidir. Arabî din kitâblarının kılavuzunu
almanca olarak yazmısdır. 1362 [m. 1943] de Hollandada Leiden sehrinde basılmısdır.
22.
178 — BUHÂRÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed bin Ismâ’îl 194 [m.
810] de Buhârâda tevellüd, 256 [m. 870] da Semerkandda vefât etdi. Kur’ân-ı kerîmden
sonra dünyânın en kıymetli kitâbı olan (Câmi-i sahîh) hadîs kitâbı, (Buharî-
i serîf) adı ile meshûrdur. Içinde [7275] sahîh hadîs vardır. Bunları altıyüzbin
hadîs-i serîf arasından seçmisdir. Bu kitâbını onaltı senede vücûde getirmisdir. Çok
serhleri ve baskıları yapılmısdır. 1312 [m. 1894] senesinde sultân Abdülhamîd hân
tarafından Mısrda yapdırılan iki cild baskısı, pek nefîs cildlenmis, altın tugra ve
nukûs ile tezyîn edilmisdir. 1315 senesinde, Istanbulda (Matbaa-i âmire) baskısı
da latîf olup, 1413 [m. 1992] de ziyâ üsûlü ile teksîr edilmisdir. Baska çok kitâbları
da vardır. Zeyn-üd-dîn Ahmed Zübeydînin 889 da hâzırladıgı, iki cild, Buhârî
muhtasarı, (Tecrîd-i sarîh) ismi ile, 1347 de Mısrda basılmıs, 1390 [m. 1970] da
Beyrutda ofset baskısı yapılmısdır. 423, 449, 1152.
179 — BUHTUNNASAR: Nabuchodonosor, Âsûrî devletinin en meshûr hükümdârıdır.
Mîlâddan [603] sene önce, Filistini alıp Kudüsü yıkdı. Tevrât nüshalarını
imhâ etdi. Yehûdî âlimlerini ve Danyal aleyhisselâmı Bâbilde esîr etdi.
Esîrlik yetmis sene sürmüsdür. Sûriye ve Mısrı da çöllere kadar aldı. Mîlâddan [562]
sene önce vefât etdi. Atese tapardı. 62.
180 — BURHÂNEDDÎN-I BUHÂRÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Besyüzyet-
misdördüncü [574] sırada, Mahmûd-i Buhârî ismine bakınız!
181 — BURHÂNEDDÎN-I MERGINÂNÎ: Burhâneddîn Alî bin Ebî Bekr, Fergâne
kasabalarından Mergınânda tevellüd ve 593 [m. 1197] de Cengiz askeri tarafından
sehîd edildi. Çok kitâb yazdı. Bunlardan (Hidâye) ve (Tecnîs) meshûrdur.
Cengizin Buhâra sehrini tahrîb ve ehâlisini katl etmesi 616 hicrî senesinde oldugu
ve Burhâneddîn Mahmûd Buhârînin bu esnâda sehîd oldugu (Kısas-ı enbiyâ)
ve (Kâmûs-ul-a’lâm)da yazılıdır. (Hidâye)si Milton tarafından ingilizcesi ile birlikde
1206 [m. 1791] de basıldı. (Hidâye) serhleri çokdur. Talebesi, Hüseyn bin Alî
Hüsâmeddîn Sagnâkî, yapdıgı serhe (Nihâye) ismini vermis, 710 [m. 1309] da vefât
etmisdir. Ekmeleddîn-i Bâbertînin (Inâye) adındaki serhıne Sa’dî Çelebînin hâsiyesi
meshûrdur. 392, 393, 444, 731, 1068.
182 — BURHÂN-ÜS-SERÎ’A “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Mahmûd bin Sadrüs-
serî’a-tül-evvel Ahmed bin Ubeydüllah Mahbûbî, 673 [m. 1274] de Mogol askerlerinin
iskencelerinde yüzlerce âlimler ile birlikde sehîd oldu. (Vikâye) kitâbı
meshûrdur. (Vikâye) kitâbını, kızının oglu olan Sadr-üs-serî’a-i sânî Ubeydüllah
bin Mes’ûd için yazmısdır. (Hidâye) kitâbından önemli gördügü yerleri alarak
yazmısdır. Bu da, (Vikâye)yi kendisi hem serh etmis, hem de ihtisâr etmisdir. Serhı
(Sadr-üs-serî’a serhı) adı ile meshûrdur. (Muhtasar)ına da, (Muhtasar-ı Vikâye)
veyâ (Nikâye) adını vermisdir. (Nikâye)nin çesidli arabî serhleri vardır. Bâkânînin
serhı ve Kuhistânînin (Câmi’ur-rümûz) adındaki serhı en meshûrlarındandır.
(Nikâye)nin fârisî serhlerinden, Celâleddîn Mahmûd bin Ebû Bekrin (Terceme-
tül-muhtasar) adındaki serhı 1317 [m. 1898] de Istanbulda basılmısdır.
Mahmûd bin Ubeydüllah, Burhâneddîn-i Mergınânînin torunlarındandır. Dâmâdı,
Mes’ûd bin Tâc-üs-serî’a Ömerdir. (Vikâye)nin serhleri arasında Iznik
medresesinde müderris Alâüddîn Alî bin Ömerin (Inâye) adındaki serhı meshûrdur.
(Vikâye)nin Sadr-üs-serî’a serhıne yapılan hâsiyeler arasında Ehî Çelebînin
(Zahîre-tül-ukba)sı ve Seyhülislâm Mevlânâ Isâmeddîn Isferâyînin hâsiyesi çok kıymetlidir.
Isâmeddîn Ibrâhîm bin Muhammed 944 [m. 1536] de Semerkandda vefât
etdi. 1164, 1181.
183 — BUSAYRÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Imâm-ı Muhammed bin Sa’îd Seref-
üd-dîn, büyük islâm sâ’iridir. Hadîs ilminde ve hattâtlıkda mâhir idi. Ebül Abbâs-
ı Mürsînin talebesidir. 609 [m. 1213] da Mısrda Busayr sehrinde tevellüd ve 695
[m. 1295] de Mısrda vefât etdi. (Bürde) ve (Hemziyye) kasîdeleri olup, çesidli dillerde
doksandan fazla serhleri vardır. 386, 1093.
184 — CÂBIR BIN ABDÜLLAH “radıyallahü anh”: Eshâb-ı kirâmdandır. Istanbulu
muhâsara ederken, 74 [m. 693] senesinde sehîd oldugu ve Koca Mustafâ
pâsada bulundugu sanılmakda ise de, kitâblar Medîne-i münevverede vefât etdigini
yazmakdadır. 210, 313, 384, 507, 642, 644.
185 — CÂBIR BIN SÜMRE “radıyallahü anh”: Eshâb-ı kirâmdan olup, Sa’d
ibni Ebî Vakkâs hazretlerinin hemsîresi Hâlidenin ogludur. Kûfede yerlesdi. 66 [m.
685] senesinde vefât etdi. 384.
186 — CA’FER-I SÂDIK “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ebû Abdüllah da denir.
Hazret-i Alînin torununun torunudur. Muhammed Bâkırın oglu ve Mûsâ Kâzımın
babasıdır. Oniki imâmın altıncısıdır. [83] de Medînede tevellüd, 148 [m. 765] de orada
vefât etdi. Imâm-ı a’zam ve kimyâger Câbir, bunun talebesi idiler. Büyük oglu
Ismâ’îl, babasından önce vefât etdi. Yedinci imâm Ismâ’îldir ve ondan sonra çocuklarıdır
diyen sapıklara (Ismâ’îlî) denir. Sî’îler, kendilerine (Ca’ferî) diyor.
Hâlbuki, bu büyük imâm, Ehl-i sünnet idi. Ehl-i sünnet âlimlerinin ve Evliyânın
üstâdı idi. Büyük islâm âlimlerinin gözbebegidir. Din bilgisi üzerinde hiç kitâb yazmadı.
Sî’îlerin dört esâs kitâbı olan Küleynînin (Kâfî)si, Ibni Bâbeveyh Ebû
Ca’fer Muhammed bin Ahmed Alî Kummînin (Menlâ yahdur)u, Ebû Ca’fer Mu-
hammed bin Hasen Tûsînin (Tehzîb) ve (Istibsâr) kitâblarında, imâm-ı Ca’fer Sâdıkdan
emrler, haberler yazılı ise de, bunları bildirenlerin saglam ve sahîh olmadıklarını
kendileri de bildirmekdedir. Imâmiyyenin otuzikinci fırkasına (Ca’feriyye)
denilir. Bunlar, Hasen-i Askerî öldükden sonra, kardesi Ca’fer bin Alî imâm
oldu. Hasen-i Askerînin evlâdı yokdu derler. Bu Ca’ferîlerin, imâm-ı Ca’fer Sâdıkla
bir ilgileri yokdur. Sî’îlerin bugün ellerinde bulunan hadîs ve fıkh kitâblarını
Ebû Ca’fer Muhammed bin Ya’kûb Küleynî ile Ebû Ca’fer Muhammed bin Hasen
Kummî yazdıkları için, kendilerine Ca’ferî diyorlar. 62, 361, 416, 441, 488, 538,
648, 929, 969, 1081, 1126, 1141, 1152.
187 — CA’FER TAYYÂR “radıyallahü anh”: Ebû Tâlibin ogludur. Hazret-i Alîden
on yas büyük, hazret-i Ukaylden on yas küçük idi. Habese hicret edip, Hayber
günü avdet buyurmusdu. Hicretin sekizinci [8] senesinde, üçbin askerle, Sâm
civârında (Mü’te)de rumlarla harb ederken, çok hücûm etdi ve kırkbir yasında sehîd
oldu. O gün yetmisden fazla yara almısdı. Resûlullaha çok benziyen yedi kisiden
biri bu idi. 350, 1006, 1094, 1100, 1195.
188 — CALVIN: Kalven, protestanlıgı kuran papaslardandır. 914 [m. 1509] de
tevellüd, 971 [m. 1564] de ölmüsdür. 43.
189 — CÂMÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: 615.ci sırada Molla Câmî ismine bakınız!
190 — CÂMÎ AHMED: Seksenbirinci [81] sırada Ahmed Câmîye bakınız!
191 — CELÂLEDDÎN-I DEVÂNÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed
Es’ad, büyük âlimdir. 833 [m. 1426] de tevellüd, 908 [m. 1502] de vefât etdi. Sîrazda
yasadı. Çok kitâb yazdı. (Akâid-i Adûdiyye) serhı meshûrdur. (Levâmi’ul israk)
ismindeki (Ahlâk-ı celâlî) kitâbı ingilizceye terceme edilmisdir. 962, 964, 1117, 1124.
192 — CELÂLEDDÎN-I EGRÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Hindistânda kâdî
idi. Derin âlim idi. 946.
193 — CELÂLEDDÎN-I HINDÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed bin
Mahmûd Celâleddîn-i kebîr pânî-pütî, Çestiyye mesâyıhindendir. Hazret-i Osmân
soyundandır. Sems-üddîn-i pânî-pütînin halîfesidir. O da, hâce mahdûm Alî Sâbirin,
bu da Ferîdeddîn Genc sekerin halîfesidir. Yediyüzaltmısbes 765 [m. 1363] de
vefât etdi. Pânî-püt sehrinde büyük türbesi vardır. (Fevâid-ül-füâd) ve (Zâd-ül-ebrâr)
kitâbları çok kıymetlidir. Senâüllah-i pânî-pütî ismine bakınız! 1168.
194 — CELÂLEDDÎN MUHAMMED RÛMÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”:
Evliyânın büyüklerindendir. (Mekâtîb-i serîfe)nin yüzyedinci mektûbunda diyor
ki, (Mevlânâ Celâlüddîn Rûmî, Ehl-i sünnet Evliyâsının büyüklerindendir.) Kâdirî
tarîkatinde idi. 604 [m. 1207] de Belh sehrinde tevellüd, 672 [m. 1273] de Konyada
vefât etdi. Babası sultân-ül-Ulemâ Muhammed Behâeddîn-i Veled büyük âlim
ve Velî idi. Dahâ çocuk iken babasının kalbindeki feyzlere kavusdu. (Nefehât)da
diyor ki, (Bes yasında iken kirâmen kâtibîn meleklerini, Evliyânın rûhlarını ve sokakda
dolasan cinnîleri görürdü.) Pederi, oglu ile Hicâza, sonra Sâma ve Konyaya
geldi. Babası ölünce, oglu ders verirdi. Önce Pederinin halîfesi olan Seyyid Bürhâneddîn
Tirmüzîden dokuz sene feyz aldı. Seyyid Bürhâneddîn Kayseride medfûndur.
Bundan sonra, Semseddîn-i Tebrîzî gelip irsâd eyledi. Ney ve dümbelek
çalmadı. Dönmedi, raks etmedi. Bunları, sonra gelen câhiller uydurdu. Dîvânında
otuzbin, (Mesnevî)sinde kırkyedibin beyt vardır. Fârisîdirler. Türkce serhleri
çokdur. Oglu Behâüddîn Ahmed sultân Veled, 712 [m. 1311] de Konyada vefât etdi.
Torunlarına çelebî denir. Yerine Husameddîn Çelebî ve sonra oglu sultân Muhammed
Burhâneddîn Veled çelebî halîfe oldu. Naksibendî tarîkatinin büyüklerinden
Abdüllah-i Dehlevî hazretleri, (Üç kitâbın esi yokdur. Bunlar, (Kur’ân-ı kerîm)
ve (Buhârî-i serîf) ve Celâleddîn-i Rûmînin (Mesnevî)sidir) buyurdu. Ya’nî,
Evliyâlık yolunun kemâlâtını bildiren kitâbların en üstünü (Mesnevî)dir. Evliyâ-
lık ve nübüvvet yollarının kemâlâtını ve inceliklerini bildirmekde ise, imâm-ı
Rabbânînin (Mektûbât)ının esi yokdur. Görülüyor ki, tesavvuf büyükleri, birbirlerini
sever ve överlerdi. Abdüllah-ı Dehlevî hazretleri, yüzyedinci mektûbda
buyuruyor ki, (Mollâyı Rûm, Evliyânın büyüklerinden ve Ehl-i sünnet ve cemâ’at
âlimlerinden idi.) 50, 93, 388, 707, 732, 904, 909, 989, 1016, 1076, 1164, 1178.
195 — CEMÂLEDDÎN-I EFGÂNÎ: Mason idi. Mısrlı Edîb Ishak, (Ed-dürer)
kitâbında, bunun Kâhire mason locası reîsi oldugunu yazmakdadır. 1380 [m.
1960] de Fransada basılan, fransızca (Les franco-maçons) kitâbının yüzyirmiyedinci
sahîfesinde, (Mısrda kurulan mason localarının basına Cemâleddîn Efgânî ve ondan
sonra Muhammed Abdüh getirildi. Bunlar, müslimânlar arasında masonlugun
yayılmasına çok yardım etdiler) diyor. Bu sahîfesinde, bir sarklının mason locası
baskanlık elbisesi ile büyük bir resmi de vardır. Erzurum üniversitesi profesörlerinden
M.Kaya Bilgegil (Ziyâ pâsa) adındaki kitâbında, Ziyâ pâsanın ve Cemâleddîn-
i Efgânînin mason olduklarını yazmakdadır. Bütün masonlar gibi, çesidli kılıklara
girerek, islâmiyyeti içerden yıkmaga çalısmısdır. 1254 [m. 1838] de Efganistânda
tevellüd ve 1314 [m. 1897] de Istanbulda vefât etdi. Din bilgisi azdı. Zındıkların
kitâblarını okuyarak dinden çıkmısdır. Bir aralık ruslar tarafından satın alınarak,
ana vatanı olan Efganistâna karsı câsûsluk yapdı. Dînine ve vatanına hiyânet
etmekden çekinmedi. Ingiliz masonları ile de isbirligi yaparak zengin oldu ise
de, Osmânlı seyh-ul-islâmı Hasen Fehmî efendi, onun câhilligini ve zındıklıgını ortaya
koydu. (Fâideli Bilgiler) kitâbında hâl tercemesi uzun yazılıdır. 1944 senesinde,
kemikleri, Istanbuldan, Kâbile nakl edildi. Abdüh ismine bakınız! 461, 861, 1059.
196 — CEMSÎD: Cem de denir. Îrânda ilk hükûmet kuran Pisdânî ogullarının
dördüncü hükmdârı olup, sekizyüz sene saltanat sürmüs, besyüz sene Îrânda kimse
hasta olmamıs. Bunun için, milleti kendine tapdırmısdır. Martın yirminci günü
tahta çıkdıgı için, bugüne Nevruz diyerek yılbası ve dînî bayram yapmısdır. Bu kâfir
bayramı, Îrânda bugün de kutlanmakdadır. Câhiller, Îrânda ve baska islâm memleketlerinde,
islâmiyyetden önce yasamıs olan kâfirlerin âdetlerini, tapınmalarını,
bugün meydâna çıkararak, ecdâd yâdigârı diyor, millete bunları yapdırıp, dinden
çıkarıyorlar. Ingilizler de, bu islâm düsmanlıgını körüklüyorlar. Cemsîd bin
yasında iken, Seddâdın birâderzâdesi olan Dahhâk ile muhârebede yakalanmıs, destere
gibi olan balık kemigi ile ikiye biçilmisdir. 53, 405.
197 — CENGIZ HÂN [Dechingis-chan]: Cengiz veyâ Timoçin denir. Türk degildir.
Mogol oldugu bütün dillerdeki târîhlerde yazılıdır. Kitâbsız kâfir oldugu, (Kısas-
ı Enbiyâ)nın sekizyüzonbirinci sahîfesinde yazılıdır. 551 [m. 1155] da tevellüd,
624 [m. 1227] de vefât etdi. (Kâmûs-ül-a’lâm)da diyor ki, Cengiz, dünyânın en büyük
cihângirlerinden ve en meshûr zâlim ve kan dökücülerindendir. Mogoldur. Islâmiyyete
çok zararı dokunmus olan bu adam, bir kabîle reîsi iken, 599 [m. 1202]
da (Kara-kurum)da mogol ve tatâr hânlarının bası, ya’nî hakânı oldu. Câhil ve vahsî
mogollardan ve tatârlardan büyük bir ordu, dahâ dogrusu yagmacılar gürûhu toplayıp,
dogu Türkistânı, Çini aldı. 616 [m. 1219] da, sultân Kutb-üd-dîn Muhammed
Hârizm sâhın memleketine saldırdı. Horâsân, Kandihar, Mültan gibi medeniyyet
merkezlerini yakdı, yıkdı. Milyonlarca müslimânı öldürdü. Çogunu câmi’lerde kılıncdan
geçirdi. 290.cı sahîfeye bakınız! 119, 377, 577, 802, 1084, 1101, 1110, 1154,
1157, 1158.
198 — CEVDET PÂSA “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ahmed Cevdet pâsa 1238
[m. 1823] de Lofcada tevellüd, 1312 [m. 1894] de vefât etdi. Fâtih câmi’i serîfi bagçesinde
mermer kabri vardır. Bütün milletlerin çok kıymet verdigi (Mecelle)
adındaki kitâbı hâzırlamakla, islâmiyyete büyük hizmet etmisdir. (Kısas-ı Enbiyâ)
ve (Ma’lûmât-i nâfi’a) kitâbları meshûrdur. 514, 515, 528.
199 — CEZÛLÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Altıyüzellibirinci [651] sırada Muhammed
bin Süleymân Cezûlî ismine bakınız!
200 — CIHÂNGÎR SÂH “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Sekizyüzonikinci [812] sırada
Selîm sâh ismine bakınız!
201— CIRCIS: Ibnül’amîd, rûm târîhcilerindendir. 601 [m. 1205] de tevellüd,
671 [m. 1273] de Sâmda vefât etdi. Bu ism, (Fâideli Bilgiler) kitâbında geçmekdedir.
202 — CÜNEYD-I BAGDÂDÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Seyyid-üt tâife ismi
ile meshûrdur. Babası Muhammed Zeccâcdır. Hanefîdir. 207 [m. 821] de Nehâvendde
tevellüd, 298 [m. 910] de Bagdâdda vefât etdi. Dayısı ve mürsidi Sırrî Sekâtînin
yanındadır. Sırrî Sekâtînin mürsidi Ma’rûf-i Kerhîdir. Ma’rûf-i Kerhî,
imâm-ı Alî Rızâdan ve Dâvüd-i Tâîden feyz almısdır.
Tarîkatlerin çesidli ismler alması, baska baska olduklarını göstermez. Aynı
Velînin talebeleri, birbirlerini tanımak ve üstâdları ile ögünmek için, bulundukları
yola, üstâdlarının ismini vermislerdir. Tarîkatler baslıca ikidir: (Zikr-i hafî),
ya’nî sessiz zikr yapan ve (Zikr-i cehrî), ya’nî yüksek sesle zikr yapan tarîkatler.
Birincisi hazret-i Ebû Bekrden gelmis olup, üstâdlarının adına göre, (Tayfûriyye),
(Yeseviyye), (Medâriyye), hakîkî olan (Bektâsiyye), (Ahrâriyye), (Ahmediyye-i
müceddidiyye) ve (Hâlidiyye) gibi ismler almıslardır.
Zikr-i cehrî hazret-i Alîden oniki imâm vâsıtası ile gelmisdir. Bunlardan sekizincisi
olan imâm-ı Alî Rızâdan Ma’rûf-i Kerhî almıs ve Cüneyd-i Bagdâdînin çesidli
halîfelerinin silsilelerinde bulunan meshûr Velîlerin ismi verilerek, kollara ayrılmısdır.
Böylece Ebû Bekr-i Siblî yolundan (Kâdirî) ile (Sâzilî), (Sa’dî) ve (Rıfâ’î),
Ebû Alî Rodbârî yolundan Ahmed Gazâlî ve Dıyâ-üd-dîn Ebû-Necîb-i Sühreverdî
vâsıtaları ile (Kübrevî), Mimsâd-i Dîneverî yolundan yine Ebû Necîb-i Sühreverdî
meydâna gelmisdir. Imâm-ı Alîden Hasen-i Basrî vâsıtası ile (Edhemî) ve
bundan (Çestî) hâsıl olmusdur. (Bedeviyye), Rıfâ’iyyeden hâsıl olmusdur.
Ebû Necîb-i Sühreverdî, Sihâbüddîn Ömer-i Sühreverdînin mürsidi ve amcası idi.
[563] de Bagdâdda vefât etdi. Sihâbüddînden (Sühreverdî) hâsıl olmus, Ebû Necîbden
bir kol da Rükn-üd-dîn Muhammed Sencâsîye gelmis, bundan Sems-i Tebrîzî
ile Rükneddîn Ibrâhîm-i Zâhid feyz almıslardır. Birincisinden (Mevlevî) meydâna
gelmis, ikincisi ikiye ayrılmısdır. Birincisinden Safiyyeddîn Erdebîlî yolu ile (Bayrâmî)
ve bundan da (Celvetî)ler hâsıl olmus, ikincisinden Muhammed bin Nûr Halvetî
yolu ile (Halvetî) ve (Zeyniyye) meydâna gelmisdir. Halvetîlerden seyyid Yahyâ
Sirvânî hâsıl olup, 868 [m. 1464] senesinde vefât etmisdir. Bunun bir talebesinden
(Gülsenî) meydâna geldi. Sirvânînin diger talebesi pîr Muhammed Erzincânî 876
[m. 1472] da vefât etmisdir. Bundan ayrılan bir koldan (Niyâzî Mısrî), (Ümmî Sinân)
ve (Cerrâhî) tarîkatleri hâsıl oldu. Cerrâhî pîri olan Nûreddîn Cerrâhî, Kara-gümrükde
Kedhudâ câmi’i yanındaki tekkede onsekiz sene vazîfe yapıp, 1133 [m. 1720]
senesinde orada vefât etdi. Pîr Muhammedin diger halîfesi Çelebî halîfe Muhammed
Cemâleddîn efendinin bir talebesinden (Sa’bâniyye) hâsıl oldu. Ikinci talebesi Sünbül
Sinân Yûsüf efendidir. 852.ci sırada bu isme bakınız! Topkapıda otobüs durak
yerinin ismi olan Pazar tekkesinin seyhi Ümmî Sinân efendi 958 [m. 1551] senesinde
vefât etmis ve Eyyûbde talebesi Nasûh dedenin Dügmecilerdeki tekkesine defn
edilmisdir. Bunun yerine, talebesi Kazzâz Muhammed Harîrî efendi seyh olmus, bu
makâmda doksan sene kalarak, 1050 [m. 1639] de vefât etmisdir. Bu tekke ile kürkcübası
Ahmed beg câmi’i arasındaki türbesindedir. Tekke yerinde simdi benzin istasyonu
vardır. Eyyûbdeki Ümmî Sinân tekkesinin son seyhi Yahyâ Gâlib, dedelerinin
yolundan ayrıldı. Halk partisine girerek, Kırsehir vâlîsi ve sonra meb’ûs oldu.
 
Üst Alt