37- Îsevî (Nasrâniyyet) dîni ve hıristiyanlar

HASAN CAN

Active member
7) Hıristiyanların başında Papa bulunur. Papa günâhsızdır. Onun her yapdığı iş isâbetlidir.
8) İnsanlarda rûh ve beden ayrıdır. İnsanın rûhunu ancak papazlar temizler, beden ise, dâimâ günâhkâr kalan bir habîs [çirkin] şeyden ibâretdir.
Bu akl ve mantığa sığmıyan iddi’âlardan dolayıdır ki, yehûdî dîninin düzeltilmesi için uğraşan Îsâ aleyhisselâmın ortaya koyduğu nasrâniyyet dîni, esâsından uzaklaşmış, hıristiyanlık denilen bâtıl bir şekle dönmüşdür. Hıristiyanlığın tekrâr hakîkî nasrâniyyet şekline girmesi için, çok çalışmalar yapılmışdır. Luther isminde bir papaz, protestanlığı kurarak, ba’zı düzeltmeler yapacağım derken, bu ilâhî dîni, büsbütün tahrîb etmiş, bozmuşdur.
İşte islâm dîni, Îsâ aleyhisselâmdan sonra, bütün bu hatâları düzeltmek, yolundan çıkmış olan ve gitdikçe, dahâ da bozulan, (Tek Allah) dînini tekrâr ilâhî bir şekle koymak için zuhûr etmişdir. Allahü teâlâ, esâsen bütün din kitâblarında, (bir son Peygamber “aleyhissalâtü vesselâm” geleceğini) ve bu son Peygamberin insanları en doğru yola, hidâyet yoluna koyacağını beyân buyurmakdadır. Bu ifâde, hem Tevrâtda, hem de, birçok değişdirmelere rağmen, İncîlde vardır. Şöyle ki, Yuhannâ İncîlinin 16. cı bâbının 12. ci ve 13. âyetlerinde, (Benim size söyliyeceğim pek çok şeyler vardır. Fekat, siz henüz bunlara tehammül edemezsiniz. Ama o geldiği zemân, sizi her hakîkate ulaşdıracakdır) diye Muhammedin “sallallahü aleyhi ve sellem” geleceği bildirilmekdedir. Barnabas İncîlinin 72., 96., 136., 163. bâblarında, Hazret-i Îsânın havârîlerine, (Bir son Peygamber geleceğini, isminin Ahmed olacağını, o gelinceye kadar bozulacak olan İncîli tekrâr düzelteceğini ve yeni bir kitâb getireceğini, kendisinin haça gerilmediğini, haça gerilen kimsenin, bulunduğu mahalli ihbâr eden Yehûda olduğunu) bildirdiği açık açık yazılıdır. Kur’ân-ı kerîmin Saf sûresinde bu husûs, teyîd edilmekdedir [sağlamlaşdırılmakdadır]. Saf sûresi, altıncı âyetinde meâlen, (Meryem oğlu Îsâ “aleyhisselâm”, Ey İsrâîl oğulları! Doğrusu ben, benden önce gelmiş olan Tevrâtı tasdîk eden ve benden sonra gelecek ve ismi Ahmed [Muhammed ile aynı ma’nâdadır] olan bir Peygamberi “aleyhissalâtü vesselâm” müjdeliyen, Allahü teâlâdan size gönderilmiş bir Peygamberim demişdi. Ancak, o Peygamber [Muhammed aleyhisselâm] kendilerine geldiği zemân, bu apaçık bir büyüdür, sihrdir dediler) buyurulmuşdur.
 
Üst Alt