Alfabeler

MURATS44

Özel Üye
Kıpti Aalfabesi:

Koptik veya Kıptice, Antik Mısır'da konuşulan ve bugünkü Kıptilerin konuştuğu dile verilen ad. Hami dillerinden olup, alfabesinde 32 harf vardır. Kıptîce Kıptî alfabeyle yazılır. Bunların 24 tanesini Yunan alfabesi'nden almıştır. Diğer demotik yazından gelir.Alfabe, ünlü Rosetta Taşı vasıtasıyla çözülmüştür.
 

MURATS44

Özel Üye
Kart (Gürcü) Alfabesi:

Gürcü alfabesi (Gürcüce: ქართული ანბანი, Kartuli anbani – «Kart alfabesi»), Güney Kafkas dillerinin (Gürcüce, Megrelce, Svanca ve Lazca), özellikle Gürcücenin yazımında kullanılan alfabedir. 1940’larda Osetçe ve 1937-1954 arasında Abhazcanın[SUP][1][/SUP] yazımında da kullanılmıştır. Gürcü alfabesi Dağıstan'da Avarlar tarafından da yüzyıllarca Avar dilini yazmak için kullanılmıştır. Avarlar Gürcü krallıkları ile Alazan vadisi yüzünden çatışmaya başlayınca Gürcü alfabesi, 16. yüzyıldan itibaren yerini Avar dili için düzenlenmiş Arap harflerinden oluşan Ajam alfabesine bıraktı.
Gürcü alfabesi, günümüzde dünyada kullanılan 14 yazı sisteminden biridir. Beşi sesli olmak üzere 33 harften oluşur. Büyük-küçük harf ayırımı olmayıp hepsi aynı şekilde yazılır.
Gürcüce'deki sesleri karşılamak üzere Latin alfabesinden geliştirilen bir yazı sistemi de kullanılmaktadır.


Alfabenin ortaya çıkışı

Gürcü tarih yazıcılığında Gürcü alfabesini geliştiren kişi olarak Kral Parnavaz kabul edilir. Gürcü alfabesinin geliştirildiği tarih olarak kabul edilen zaman dilimi, MÖ 4. yüzyıl ile MS 3. yüzyıl arasında değişir. Hiç kuşkusuz Gürcüce çok eski tarihlerden beri vardı; ama Gürcistan eski çağlardan beri bir kültür bölgesiydi ve değişik halkların temsilcileri bu coğrafyada kendi dillerini konuşuyor ve kendi yazı sistemlerini kullanıyorlardı.
Harfler
Yazı biçimleri

Gürcü alfabesinin üç farklı biçimi vardır. Mrgvlovani (Parnavaz döneminden kalmıştır) İÖ 3. yüzyıldan, Nushuri 9. yüzyıldan, Mhedruli 11. yüzyıldan ortaya çıkmıştır.
Mrgvlovani yazı biçimine en son 11. yüzyıl metinlerinde rastlanır. Sonraki yüzyıllarda bu yazı biçimi unutulmuş değildi; ama daha çok yazı başlıklarında kullanılıyordu. Bundan dolayı da, “başlık harfleri” anlamında Asomtavruli olarak adlandırılmıştır. Nushuri alfabesi, ilk olarak 9. yüzyıldaki metinlerde görülür. Mhedruli alfabesi ise 10. yüzyılda kullanılmaya başlanmıştır. Nushuri yazısı, Mhedruli yazısıyla eşzamanlı olarak kullanıldı. Ancak zaman içinde Nushuri dinsel ve bilimsel metinlerde, Mhedruli ise, bu alanların dışında, resmi ve askeri yazışmalarda kullanıldı. Bundan dolayı da Mhedruli (askeri) adıyla anılmaya başlandı. Nushuri bugün de kilisede kullanılan bir yazı biçimidir. Gündelik ve dinsel törenlere özgü metinler bu yazı biçimiyle yazılmaktadır.
Eski Gürcüce’de 38 harf bulunuyordu. 19. yüzyılda alfabede basitleştirilmeye gidildi. Bugün Gürcü alfabesinde 5’i sesli olmak üzere 33 harf vardır. Gürcüce’de her harf bir fonemi karşılar ve Gürcü alfabesi yazıldığı gibi okunur. Bu üç Gürcü yazı biçimi, yalnızca harflerin yazılış biçimiyle birbirinden ayrılır. Bugün kullanılan yazı, kolay yazılabilir biçime uygun hale getirilmiş bir alfabedir. Mrglovani yazı biçimi görece zor yazılan harflerden oluşur; çünkü bir harfi tek bir el hareketiyle yazmak olanaklı değildir. Bir harfi yazabilmek için eli birkaç kez kaldırmak gerekir. Ama her yazı biçiminin giderek gelişmiş bir biçim olduğu söylenebilir.
İlk yazı örnekleri
http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/6/67/Georgian_alphabet_monument_in_Batumi.jpg/250px-Georgian_alphabet_monument_in_Batumi.jpg

Gürcistan'ın başkenti Batum'da yer alan 150 metre uzunluğundaki Gürcü Alfabesi Kulesi.
Arkaik dönem bir yana bırakılırsa eski Gürcüce’yi bugün de anlamak mümkündür. Zamanın gerektirdiği gibi alfabede değişiklikler olmuş; ama dilde bir değişiklik olmamıştır. Gürcü alfabesinin eskiliğine karşın bu alfabeyle yazılmış en eski metinler İS 5. yüzyıla tarihlenmektedir. Bu en eski yazılı belge, Filistin’deki Gürcü manastırında mozaikle çevrelenmiş biçimde Mrglovani alfabesiyle yazılmış dört Gürcü yazıtıdır. Bu yazıtlar, 433 yılına tarihlenmektedir. Yaklaşık bu tarihlerde Gürcüstan’da Asomtavruli yazısıyla yazılmış yazıtlar vardır. Bolnisi manastırındaki bu yazıtların tarihi 493/494 yılı olarak belirlenmiştir. 5-6. yüzyıllardan kalma başka yazıtlar da günümüze ulaşmıştır. Mtsheta’daki Cvari Kilisesi’nde yazıtlar ise 6-7. yüzyıllara aittir.
Gürcü edebiyatının en eski metinleri de gene 5. yüzyıla tarihlenmektedir. Şuşanikis Martviloba (Şuşanikis Tsameba) adlı bu en eski edebi metin, o kadar gelişmiş bir yazıyla ve dille yazılmıştır ki bunun ilk edebiyat metni olmadığı açıktır. Ancak daha eski metinler günümüze ulaşmamıştır. Bu metinde ayrıca bir İncil çevirisinden de söz edilmektedir. Biraz daha geç bir dönemde Evstati Mtshetelis Martviloba yazılmış ve bunu pek çok yeni metin izlemiştir.
İstanbul'da, Pirosmani adıyla Türkçe ve Gürcüce olarak yayımlanan dergi, Türkiye'de Gürcü alfabesini kullanan bir yayın organıdır.

Transkripsiyon

HarflerUnicodeAdıISO 9984BGNIPA
U+10D0anA aА а/a/
U+10D1banB bB b/b/
U+10D2ganG gG g/ɡ/
U+10D3donD dD d/d/
U+10D4enE eE e/ɛ/
U+10D5vinV vV v/v/
U+10D6zenZ zZ z/z/
U+10D7tanT tT t/t̪ʰ/
U+10D8inI iI i/ɪ/
U+10D9k’anK’ k’K’ k’/kʼ/
U+10DAlasL lL l/l/
U+10DBmanM mM m/m/
U+10DCnarN nN n/n/
U+10DDonO oO o/ɔ/
U+10DEparP’ p’P’ p’/pʼ/
U+10DFžanŽ žZh zh/ʒ/
U+10E0raeR rR r/r/
U+10E1sanS sS s/s/
U+10E2t’arT’ T’T’ T’/t̪ʼ/
U+10E3unU uU u/ʊ/
U+10E4parP pP p/pʰ/
U+10E5kanK kK k/kʰ/
U+10E6ɣanƔ ɣGh gh/ɣ/
U+10E7q’arQ’ q’Q’ q’/qʼ/
U+10E8šinŠ šSh sh/ʃ/
U+10E9činČ čCh ch/ʧ/
U+10EAcanC cTs ts/ʦʰ/
U+10EBʒilƷ ʒDz dz/ʣ/
U+10ECc’ilC’ c’Ts’ ts’/ʦʼ/
U+10EDč’arČ’ č’Ch’ ch’/ʧʼ/
U+10EExanX xKh kh/x/
U+10EFǯanǮ ǯJ j/ʤ/
U+10F0haeH hH h/h/
 

MURATS44

Özel Üye
Japon Alfabesi:

http://img.webme.com/pic/g/gizliilimler/japanese-alphabet.gif
Japonca (日本語, Nihongo) 130 milyonun üzerindeki[SUP][2][/SUP] Japonya'daki insanlar ve Japon göçmen toplulukları tarafından konuşulan bir dildir. Ryukyuca ile ilişkilidir; fakat diğer dillerle herhangi bir akrabalığı kanıtsız kalmıştır. Bitişken bir dildir; fiil biçimleri ve konuşanın, dinleyicinin bağıl statüsünü ve konuşmada bahsedilen kişinin orada bulunup bulunmadığını belirten özel sözcük kadrosuyla Japon toplumunun hiyerarşik doğasını yansıtan karmaşık bir saygı ifadesi sistemi ile sivrilir. Japoncanın ses envanteri nispeten küçüktür ve sözcüksel olarak tonlamalı vurgu sistemi vardır. Ayrıca Japonca hecelerin sonunda -n ünsüzü dışında bir ünsüz bulunmaz.
Japonca üç farklı tipteki yazının bir kombinasyonu ile yazılır: Kanji (漢字 / かんじ) adlanan Çince karakterler ve Çince karakterlerden uyarlanan iki hece yazısı hiragana (平仮名 / ひらがな) ve katakana (片仮名 / カタカナ). Latin alfabesi, rōmaji (ローマ字) de günümüz Japoncasında sık bir şekilde ve özellikle şirket adlarında, logolarda, reklamlarda ve bilgisayara Japonca metinleri girerken kullanılır. Batı tarzı rakamlar genellikle sayılar için kullanılır; fakat geleneksel Çin-Japon rakamları da olağandır.
Japoncanın sözcük kadrosu ağır bir şekilde diğer dillerden ödünç sözcüklerle etkilenmiştir. Çok sayıda kelime 1500 yılın üzerindeki bir devrede ya Çince'den alınmış veya Çince örneklerden türetilmiş. Japonca, 19. yüzyıl sonlarından itibaren başta İngilizce olmak üzere Hint-Avrupa dillerinden gözle görülür miktarda kelime almıştır. İlk defa 16. yüzyılda Japonya'nın Portekizle ve daha sonra 17. yüzyılda başlıca Hollanda ile arasındaki özel ticaret ilişkisinden dolayı Portekizce, Almanca ve Felemenkçe da etkili olmuştur: Japonca naifu (ナイフ) < İngilizce knife (bıçak), Japonca pan (パン) < Portekizce pan (ekmek).

Resmî durumu Japonca fiilen Japonya'nın resmî dilidir. Standart kabul edilebilecek bir dil formu vardır: hyōjungo (標準語[SUP]?[/SUP]) Standart Japonca veya kyōtsūgo (共通語[SUP]?[/SUP]) ortak dil. İki terimin anlamı neredeyse aynıdır. Hyōjungo veya kyōtsūgo lehçenin karşılığını şekillendiren bir anlayıştır. Bu tipik dil Meiji Restorasyonundan (明治維新 meiji ishin[SUP]?[/SUP], 1868) sonra iletişim gereksinimi için Tokyo şehir merkezinin dışında konuşulan dilden türemiştir. Hyōjungo okullarda öğretilir, televizyonda ve resmî iletişimlerde kullanılır ve Japoncanın bu makalede ele alınan versiyonudur.
Eskiden standart Yazı Japoncası (文語 bungo[SUP]?[/SUP], "edebî dil") konuşma dilinden (口語 kōgo[SUP]?[/SUP]) farklıydı. Bungo aşağı yukarı 1900'e kadar Japonca yazmanın temel yöntemiydi; o zamandan sonra kōgo kademeli olarak etkisini genişletti ve iki yöntem 1940'lara kadar birlikte kullanıldı. Bungo hâlen tarihçileri, edebiyatçıları ve avukatları (II. Dünya Savaşından kalan birçok Japon kanunu her ne kadar sadeleştirme gayretleri devam etse de hâlâbungo ile yazılır) biraz ilgilendirir. bungo dil bilgisi ve sözcük kadrosu bazen etki için kullanılsa da Kōgo bugün hem konuşmada hem Japonca yazmada hakim olan yöntemdir.
Tarih Bugün en çok kabul gören görüşe göre ilk Japon dili lehçeleri 5 bin yıl önce Korece'den türemiştir. Dilbilimciler Japoncanın tarihini dört dönemde incelerler: Eski Japonca (8. yy'a kadar), Geç Dönem Eski Japonca (9-11. yy), Orta Japonca (12-16. yy) ve Çağdaş Japonca (17. yy sonrası). Bu dönemler boyunca dilin dilbilgisi diziliminde önemli bir değişiklik olmamıştır. Fakat söz dağarcığı önemli ölçüde değişim göstermiştir.
Bir başka varsayıma göre ise Japonların kökeninin Ainu, Moğollar ve Maleylerin karışımından oluştuğu iddia edilir.
Japonca ilk dönemde sadece bir konuşma diliydi. Bir alfabeye sahip değildi. Ancak 5. yüzyılın sonunda Çin'den, Kanji (漢字) denilen harflerden oluşan yazı sistemi alınarak Japonca'ya uyarlanmıştır. Yani Japoncayı Çin'den almamışlardır. Konuşma dilleri vardı, üzerine Çin alfabesi koydular. Zamanla Kanjilerden Hiragana ve Katakana hece alfabeleri türetilmiştir. Bugün katakana yabancı kelimelerin yazılımı için kullanılmaktadır. Örneğin kaşık sözcüğü İngilizce'de olduğu gibi Spoon olarak kullanılmaktadır. Katakana'da spoon (kaşık) スプーン şeklindedir. İlk yazılı belgeler 9. ve 10. yüzyılda ortaya çıkmaya başlamıştır.
Yazı sistemiJapon dilinde Japonca yazımı

Japoncada Hiragana, Katakana ve Kanji olmak üzere üç farklı yazı sistemi kullanılır. Hiragana ve Katakana'yı alfabe (hece alfabesi) olarak nitelendirebilirsek de Kanji için alfabe tanımını kullanmak doğru olmaz.
Hiragana, kökeni Japonca olan kelimelerin ve ek, bağlaç ve edatların yazımında kullanılmaktadır. Japoncaya diğer dillerden geçen sözcüklerin ve ses veya durum taklit eden yansımaların (şırıl şırıl, çatır çutur, vb.) yazımında ise Katakana alfabesi kullanılır. Kanji ise kelime köklerini yazmakta kullanılır. Yani her bir Kanji bir sözcüğü karşılar diyebiliriz. Kanji'yi yazım ve birleşim kurallarından ötürü bir alfabe olarak nitelendirmek yanlış olur. Örnek olarak: Kitap anlamına gelen "hon" (ほん) sözcüğü Kanji ile "本" şeklinde yazılır. Bugün anlamına gelen "kyou" (きょう) sözcüğü de "今日" şeklinde yazılır. Nasıl ki Türkçe'de "bugün" sözcüğü "bu" ve "gün" sözcüklerinden türemişse; Japoncada da "şimdi" anlamına gelen "ima" (いま) "今" ve "gün, güneş" anlamına gelen "hi" (ひ) "日" sözcüklerinin birleşmesiyle oluşmuştur ve "kyou" (きょう) olarak okunur.
Japon yazı sisteminin karmaşık gibi görünen özellikleri onu Avrupalılar tarafından öğrenilmesi zor bir dil haline getirmektedir; ancak bu dili hiç bilmeyen herhangi bir insan bile Japonca yazılmış bir metine bakarak Kanjileri, Hiragana ve Katakana harflerinden kolayca ayırt edebilir.
Ayrıntı Ayrıca, Ural-Altay Dil Ailesi'inden; yani aynı aileden olan Türkçe ve Japoncanın dil mantığı birbirine benzediği için Türklerin Japoncayı, Japonların da Türkçeyi öğrenmesi, Türkiye dışındaki diğer Avrupa ülkeleri ve Afrikalılara göre daha kolaydır.
 

MURATS44

Özel Üye
İbrani Alfabesi:

http://img140.imageshack.us/img140/2589/ibranice7jj.jpg

İbrânî Alfabesi İbrani Alfabesi: Sami (Semitik) dil grubuna bağlı dillerden olan İbranicenin yazımında kullanılan bir alfabe.

Hemen birçok Sami (Semitik) dil gurubuna bağlı dilde olduğu gibi İbrani Alfabesi de sağdan sola doğru yazılan 22 temel sessiz harften oluşmaktadır. Harfler bitiştirilmez ve ayrı yazılır. Beş harfin sonda yazılışı farklıdır.

Sesli harfler (Nikkud, Çoğulu: Nikkudot) ana harflerin altına konulan işaretler ile gösterilir. Ancak bu noktalamalar çoğu zaman kullanılmaz. Bunlar ancak, dini metinler, sözlükler ve yabancı kelimelerin doğru okunuşunu göstermek için kullanılır.

İbrani Alfabesi sadece İbranicenin yazılmasında kullanılmayıp; aynı zamanda Aşkenaz Yahudilerinin konuştuğu ve Cermen kökenli bir dil olan Yidiş (Yiddish) ile Sefarad Kökenli Yahudilerin dili olan Musevi İspanyolcası (Judeo Espanyol = Ladino) yazımında da kullanılmaktadır.

Tarih boyunca az çok şekil değişiklikleri geçirmiş olan İbrani Alfabesi'nin Antik Dönem İbrani Alfabesi, Kare Yazı, El Yazısı, Raşi ve Solitreo gibi biçimleri de bulunmaktadır.

Her İbranice harfin sayısal bir değeri bulunmaktadır. Örneğin, alefin sayısal değeri 1 ve yodun sayısal değeri 10'dur; 11 sayısı ise bu iki harfin kullanımıyla gerçekleşir (יא).

Bazı harflerin yanında bulunan Yıldız işareti o harfin sadece kelime sonunda kullanıldığına işarettir.

C sesi gimal harfinin üzerine apostrofi konarak elde edilir.

Ç sesi sadi harfinin üzerine apostrofi konarak elde edilir.

J sesi zayin harfinin üzerine apostrofi konarak elde edilir.

İbranicede W sesi bulunmazken W sesi olan yabancı kelimeler için çift vav kullanılır.
 
Üst Alt