Ahmet Teker
Aktif Üyemiz
GECE
Üstâd-ı hakîmim Ferid Beyefendi'ye
Bütün kandillerin tehlîle dalmıslar... Sasırdım ben:
Nasıl ma'bed ki sun'un, sermedi bir secde gökkubben!
Kapanmıs, titriyor dünyâların hasyetle karsında;
Melekler, sanki bas kesmis durur dâmân-ı Ars'ında.
Ne rengâreng ubûdiyyetle, yâ Rab, herc ü merc âfâk:
Karanlıklar, ısıklar, gölgeler, lebrîz-i istigrâk.
Bu istigrâk uyandırmaz mı, devrettikçe, ekvânı,
Perisan rûhumun inler harâb evtâr-ı îmânı.
Perîsan: çünkü, yükselmis degil feryâd-ı gümrâhım;
Su mahser mahser envârın biraz yol verse, Allah'ım!
Evet, milyarla âlem vecde gelmiç bu'd-i mutlakta;
Benim bîçâre gölgem çırpınır bir damla toprakta!
Samîmîdir bütün gûs ettigin âvâz hilkatten,
Niçin gözyaslarım haybetle dönsün sermediyyetten?
Diyorlar, hep senin semsinden ayrılmıs, bu ecrâmı...
Ilâhî, onların bir ân için olmazsa ârâmı;
Nasıl dursun, benim bîçâre gölgem, senden ayrılmıs?
Güneslerden degil, yâ Rab, senin sînenden ayrılmıs!
]]Üstâd-ı hakîmim Ferid Beyefendi'ye
Bütün kandillerin tehlîle dalmıslar... Sasırdım ben:
Nasıl ma'bed ki sun'un, sermedi bir secde gökkubben!
Kapanmıs, titriyor dünyâların hasyetle karsında;
Melekler, sanki bas kesmis durur dâmân-ı Ars'ında.
Ne rengâreng ubûdiyyetle, yâ Rab, herc ü merc âfâk:
Karanlıklar, ısıklar, gölgeler, lebrîz-i istigrâk.
Bu istigrâk uyandırmaz mı, devrettikçe, ekvânı,
Perisan rûhumun inler harâb evtâr-ı îmânı.
Perîsan: çünkü, yükselmis degil feryâd-ı gümrâhım;
Su mahser mahser envârın biraz yol verse, Allah'ım!
Evet, milyarla âlem vecde gelmiç bu'd-i mutlakta;
Benim bîçâre gölgem çırpınır bir damla toprakta!
Samîmîdir bütün gûs ettigin âvâz hilkatten,
Niçin gözyaslarım haybetle dönsün sermediyyetten?
Diyorlar, hep senin semsinden ayrılmıs, bu ecrâmı...
Ilâhî, onların bir ân için olmazsa ârâmı;
Nasıl dursun, benim bîçâre gölgem, senden ayrılmıs?
Güneslerden degil, yâ Rab, senin sînenden ayrılmıs!
355
Henüz yâdındadır bezminde medhûs oldugum demler;
O demlerdir ki yâdından kopar beynimde bin mahser!
Tutundun kibriyâdan bir nikâb, uçtun nigâhımdan.
Ilâhî, bin tecelli berk ururken kıble-gâhımdan,
Vurur mihrâbdan mihrâba alnım simdi hüsranla;
Tesellî bulmanın imkânı yok ferdâ-yı gufranla.
Serilmis, secdemin inler durur yerlerde mi'râcı!
Semâlardan gelir ummanların tehlîl-i emvâcı!
Karanlıklar, ısıklar, gölgeler sussun ki, Allah'ım,
Bütün dünyâyı inletsin benim secdem, benim âhım.
Ömürler geçti, sen yoksun, gel ey bir tânecik Ma'bûd,
Gel ey bir tânecik gâib, gel ey bir tânecik mevcûd!
Ya sıyrılsın su vahdet-gâhı vahset-zâr eden hicran,
Ya bir nefhanla serpilsin bu hâsir kalbe itmînan.
Hayır, îmanla, imtînanla dinmez rûhumun ye'si:
Ne âfâk isterim sensiz, ne enfüs, tamtakır hepsi!
Senin mecnûnunum, bir sensin ancak taptıgım Leylâ;
Ezelden sundugun Sehlâ-nigâhın mestiyim hâlâ!
Gel ey sâkî-i bâkî, gel, Elest'in yâdı sâd olsun:
Yarım peymâne sun, bir cür'a sun, tek aynı meyden sun!
O lâhûtî sarâbın vahyi her zerremden inlerken,
Bütün âheng-i hilkat bir zaman dinsin enînimden.
Gel ey dünyâların Mevlâ'sı, ey Leylâ-yı vicdânım,
Senin yâd oldugum sînende olsun, varsa, pâyânım!O demlerdir ki yâdından kopar beynimde bin mahser!
Tutundun kibriyâdan bir nikâb, uçtun nigâhımdan.
Ilâhî, bin tecelli berk ururken kıble-gâhımdan,
Vurur mihrâbdan mihrâba alnım simdi hüsranla;
Tesellî bulmanın imkânı yok ferdâ-yı gufranla.
Serilmis, secdemin inler durur yerlerde mi'râcı!
Semâlardan gelir ummanların tehlîl-i emvâcı!
Karanlıklar, ısıklar, gölgeler sussun ki, Allah'ım,
Bütün dünyâyı inletsin benim secdem, benim âhım.
Ömürler geçti, sen yoksun, gel ey bir tânecik Ma'bûd,
Gel ey bir tânecik gâib, gel ey bir tânecik mevcûd!
Ya sıyrılsın su vahdet-gâhı vahset-zâr eden hicran,
Ya bir nefhanla serpilsin bu hâsir kalbe itmînan.
Hayır, îmanla, imtînanla dinmez rûhumun ye'si:
Ne âfâk isterim sensiz, ne enfüs, tamtakır hepsi!
Senin mecnûnunum, bir sensin ancak taptıgım Leylâ;
Ezelden sundugun Sehlâ-nigâhın mestiyim hâlâ!
Gel ey sâkî-i bâkî, gel, Elest'in yâdı sâd olsun:
Yarım peymâne sun, bir cür'a sun, tek aynı meyden sun!
O lâhûtî sarâbın vahyi her zerremden inlerken,
Bütün âheng-i hilkat bir zaman dinsin enînimden.
Gel ey dünyâların Mevlâ'sı, ey Leylâ-yı vicdânım,