MURATS44
Özel Üye
İKİNCİ BÂB Burada dört esâs iyi huyun kısmları bildirilecekdir. Bu dört ana huydan türeyen iyi huylar, sayısız denilecek kadar çokdur. Bunların herbirini anlatmağa insan gücü yetişmez. Burada, islâm ahlâkcılarının üzerinde durdukları, meşhûrlarını bildireceğiz.
Hikmetden, yedi iyi huy meydâna gelmekdedir:
1 -Birincisi (Zekâ)dır. Bir melekedir. Bir alışkanlıkdır. Bunun yardımı ile, insan, bilinen şeylerden, bilinmiyenleri çıkarır. Delîlleri bir araya toplıyarak, aranılan şeyleri bulur. Bunu kazanmak için, ma’lûm şeyler yardımı ile mechûl olan şeyleri bulmağa çalışmak, hesâb [matematik] ve hendese [geometri] problemleri çözmek lâzımdır.
İnsanların zekâları muhtelif mikdârdadır. Zekânın en üstün derecesine (Dehâ) denir. Zekâ (Test) üsûlü ile ölçülür. Yirminci asrın tanınmış rûhiyyâtcılarından [psikologlarından] Amerikalı Terman[1] diyor ki, test üsûlü ile zekâ ölçmesi, ilk olarak Osmânlılarda yapıldı. Osmânlı orduları Avrupada ilerliyor. Viyana elden gidiyordu. Viyana gidince, bütün Avrupanın müslimânların eline geçmesi çok kolay olacakdı. Osmânlılar, Avrupaya islâm medeniyetini getiriyor. İlm, fen, ahlâk nûrları, hıristiyanlığın karartdığı, uyuşdurduğu yerlere, zindelik, insanlık, huzûr, se’âdet saçıyordu. Asrlarca, diktatörlerin, kapitalistlerin, papasların zulmleri altında inleyen, barbarlaşan Avrupa, islâm adâleti ile, islâm ilmleri ile, islâm ahlâkı ile, insan haklarına kavuşuyordu. Avrupa diktatörleri ve öncelikle hıristiyan kiliseleri, Osmânlı ordularına karşı son gayretlerini harcıyorlardı. Bir gece, İstanbuldaki, ingiliz sefîri, Londraya târihî mektûbunu yolladı. BULDUM... BULDUM!... Osmânlı ordularının ilerleme sebebini buldum. Onları durdurmanın yolunu buldum diyor. Şöyle yazıyordu:
(Osmânlılar ele geçirdikleri her yerde din, ırk farkı gözetmeksizin, seçdikleri çocukların zekâlarını ölçüyor, ileri zekâlıları ayırarak, medreselerde okutup, islâm terbiyesi ile yetişdiriyorlar. Bunlar arasından da seçdiklerine, serâydaki ENDERUN denilen yüksek okulda, o zemânın en ileri bilgilerini veriyorlar. İşte, Osmânlı siyâset adamları, başkumandanları, böyle seçilen, yetişdirilen keskin zekâlı şahsiyyetlerdir. Sokullular, Köprülüler, böyle yetişmişdir. Osmânlı akınlarını durdurmak, hıristiyanlığı kurtarmak için biricik çâre, enderun mekteblerini ve medreseleri dağıtmak, onları içerden yıkmakdır). Bu mektûbdan sonra, İngilterede (Müstemlekeler nezâreti) kuruldu.
Hikmetden, yedi iyi huy meydâna gelmekdedir:
1 -Birincisi (Zekâ)dır. Bir melekedir. Bir alışkanlıkdır. Bunun yardımı ile, insan, bilinen şeylerden, bilinmiyenleri çıkarır. Delîlleri bir araya toplıyarak, aranılan şeyleri bulur. Bunu kazanmak için, ma’lûm şeyler yardımı ile mechûl olan şeyleri bulmağa çalışmak, hesâb [matematik] ve hendese [geometri] problemleri çözmek lâzımdır.
İnsanların zekâları muhtelif mikdârdadır. Zekânın en üstün derecesine (Dehâ) denir. Zekâ (Test) üsûlü ile ölçülür. Yirminci asrın tanınmış rûhiyyâtcılarından [psikologlarından] Amerikalı Terman[1] diyor ki, test üsûlü ile zekâ ölçmesi, ilk olarak Osmânlılarda yapıldı. Osmânlı orduları Avrupada ilerliyor. Viyana elden gidiyordu. Viyana gidince, bütün Avrupanın müslimânların eline geçmesi çok kolay olacakdı. Osmânlılar, Avrupaya islâm medeniyetini getiriyor. İlm, fen, ahlâk nûrları, hıristiyanlığın karartdığı, uyuşdurduğu yerlere, zindelik, insanlık, huzûr, se’âdet saçıyordu. Asrlarca, diktatörlerin, kapitalistlerin, papasların zulmleri altında inleyen, barbarlaşan Avrupa, islâm adâleti ile, islâm ilmleri ile, islâm ahlâkı ile, insan haklarına kavuşuyordu. Avrupa diktatörleri ve öncelikle hıristiyan kiliseleri, Osmânlı ordularına karşı son gayretlerini harcıyorlardı. Bir gece, İstanbuldaki, ingiliz sefîri, Londraya târihî mektûbunu yolladı. BULDUM... BULDUM!... Osmânlı ordularının ilerleme sebebini buldum. Onları durdurmanın yolunu buldum diyor. Şöyle yazıyordu:
(Osmânlılar ele geçirdikleri her yerde din, ırk farkı gözetmeksizin, seçdikleri çocukların zekâlarını ölçüyor, ileri zekâlıları ayırarak, medreselerde okutup, islâm terbiyesi ile yetişdiriyorlar. Bunlar arasından da seçdiklerine, serâydaki ENDERUN denilen yüksek okulda, o zemânın en ileri bilgilerini veriyorlar. İşte, Osmânlı siyâset adamları, başkumandanları, böyle seçilen, yetişdirilen keskin zekâlı şahsiyyetlerdir. Sokullular, Köprülüler, böyle yetişmişdir. Osmânlı akınlarını durdurmak, hıristiyanlığı kurtarmak için biricik çâre, enderun mekteblerini ve medreseleri dağıtmak, onları içerden yıkmakdır). Bu mektûbdan sonra, İngilterede (Müstemlekeler nezâreti) kuruldu.