5- Emin İle Feyzi'nin Sordukları Bir Suale Üstaddan Aldıkları Cevap

Elhâsıl: Beş . ile altı . ism-i mukaddesi oldukları için kerametkârâne vaziyetler gösteriyorlar. Lâfzullahın ortadaki harfi olan . yetmiş beş defa evvelki harfi olan elif oluyor. Hemen hemen umumiyetle tevafukla . adedine üç farkla tevafuk lisanıyla . okuyor. . 'ın iki adedi altmış beş defa olup, ekseriyet-i mutlaka ile tevafuk ederek, farksız veya iki farkla . adedine tevafuk lisanıyla . der, zikreder. Ve . 'ın üç adedi ekseri birbirine tevafukla otuz üç defa olarak, otuz üç aded-i mübarekine tevafukla ve . 'ın makam-ı cifrîsine üç farkla tevafuk etmekle beraber yalnız mânidar bir farkla . , . adedine tevafuk lisanıyla . , . der, hükmeder. . 'ın dört adedi on sekiz olup, . adedi olan on dokuzuna yalnız bir manidar farkla, tevafuk lisanıyla . der, tevhidi ilân eder. Bu dört adedi, iki adetle beraber, yalnız iki farkla, tevafuk diliyle . okurlar.
İşte seksen beş, yetmiş beş, altmış beş olması ve bir adedi seksen beş ve iki adedi onun yarısı olan kırka ve üçü onun nısfı Haşiye 1 yirmiye inmesi ve birbiriyle tevafukları ve Lâfza-i Celâlin ve Kelime-i Tevhidin lem'alarını ifade etmeleri gibi, munta-zam niseb-i adediye ve mânidar münasebet-ı te-vafukıye bize kanaat veriyor ki, tesadüfî değil, belki alâmet-i kabul bir tevfiktir; bir tanzimdir.
Kardeşiniz
Said Nursî



Haşiye 1: Seksen dördüncü sayfanın ikinci haşiyesinde . ahiri . 'dır (Arabî İşârâtü'l-İ'câz'ın ilk tab'ı-nın seksen dördüncü sayfası)
 
Geri
Üst