ceylannur
Yeni Üyemiz
Buraya kadar Allah'ın gücünü ve büyüklüğünü kendi kendimize düşünerek tanımamız için çeşitli örnekler ve deliller verdik. Zaten Allah, bize akletme, düşünme yeteneklerini Kendisini tanımamız için vermiştir. Bunun yanında Allah, bize Kendini tanıtmak ve insanlardan neler istediğini bildirmek için kitaplar yollamıştır. Ayrıca Rabbimiz, isteklerini bazen yazılı bazen de sözlü olarak insanlara aktarmaları için de Kendi seçtiği ve çok üstün ahlak özelliklerine sahip peygamberleri görevlendirmiştir.
[SIZE=-2][SIZE=-1]Kuran 1400 seneden beri hiç değişmeden günümüze kadar ulaşmıştır.
KENDİLERİNDEN ÖNCE NİCE NESİLLERİ YIKIMA UĞRATTIĞIMIZI GÖRMÜYORLAR MI?...
(ENAM SURESİ, 6)
Peygamberlerin sayısını tam olarak bilemeyiz. Sadece Allah'ın gönderdiği son kutsal kitap olan Kuran'da bildirilen peygamberlerin isimlerini biliriz. Allah, bize bu peygamberlerin hayatlarını güzel davranış ve düşüncelere örnek olarak göstermiştir. Rabbimiz, gönderdiği peygamberler aracılığı ile insanın dünya hayatındaki davranış ve yaşam şeklinin, yani dinin nasıl olması gerektiğini anlatmıştır. İşte biz, Allah'ın bildirmesiyle, nasıl davranışlarda bulunmamız gerektiğini, neyin daha iyi ve güzel ahlaka uygun olduğunu bilebiliriz. Allah'ın beğenip bize karşılığında ödül vereceği davranışları, beğenmeyip hoşnut olmadığı ve karşılığında ceza vereceği davranışları da ancak O'nun bildirmesiyle öğreniriz.
[SIZE=-2][SIZE=-1]Kuran 1400 seneden beri hiç değişmeden günümüze kadar ulaşmıştır.
Kuran'da Allah'ın tarih boyunca tüm toplumlara Kendisini anlatacak elçilerini gönderdiği haber verilir. Peygamberler gönderildikleri toplumları daima uyarmışlardır. Onları Allah'a ibadet etmeye, dua etmeye ve O'nun istediklerini yapmaya çağırmışlardır. Aksi takdirde cezalandırılacaklarını da bildirmişlerdir. Yani toplumlarını uyarmışlar, Allah'ı ve dinini inkar edenleri, kötülük yapanları korkutmuşlar, inanan insanları da Allah'ın ödüllendireceğini müjdelemişlerdir. Çünkü Allah iyi insanları ölümlerinden sonra cennetle müjdelemekte, kötüleri de cehennem ile korkutup başlarına geleceklere karşı uyarmaktadır. (Cennet ve cehennem konularını ileriki bölümlerde daha detaylı anlatacağız.)
Allah'ın insanlara gönderdiği son peygamber, Hz. Muhammed'dir. Son kutsal kitap da Kuran'dır.
Kuran'dan önce gönderilen kitapları kötü niyetli insanlar değiştirmişlerdir. Bu kitaplar zamanla değiştirilmiş, unutulmuş veya kaybolmuşlardır. Bu yüzden onların asıl olan, yani ilk gönderilen halleri günümüze ulaşamamıştır. Ama Allah bize, hiçbir şekilde değiştirilemeyeceğini bildirdiği Kuran'ı yollamıştır.
Peygamberimiz Hazreti Muhammed ve sonra gelen Müslümanlar da Kuran'ı çok iyi korumuş ve çoğaltmışlardır. Kuran herkesin anlayabileceği gibi apaçıktır. Kuran'ı okuduğumuzda bunun Allah'ın sözü olduğunu hemen anlarız. Günümüze kadar bozulmadan gelmiş olan Kuran Allah'ın koruması altındadır ve kıyamete kadar geçerli olan tek kutsal kitaptır.
Bugün dünyanın her yerindeki Kuran'lar birbirinin aynıdır, kelimesine hatta tek bir harfine varıncaya kadar hiçbir farklılık yoktur. Peygamberimizin yakın dostlarından ve halifelerinden (yerine yönetici olarak bıraktığı kişi) Hz. Osman'ın günümüzden 1400 sene önce yazdırdığı Kuran ile bugünkü Kuran'lar arasında da hiçbir farklılık yoktur. Hepsi birebir aynıdır. Demek ki Kuran Peygamber Efendimize indirildiği ilk günden beri hiçbir değişikliğe uğramadan bugüne kadar gelmiştir. Çünkü Allah, Kuran'ı kötü niyetli kimselerin değiştirmesinden, bozmasından korumuştur. Allah Kuran'ı özel olarak koruyacağını yine bir Kuran ayetinde bizlere şöyle haber vermektedir:
Hiç şüphesiz, zikri (Kur'an'ı) Biz indirdik Biz; onun koruyucuları da gerçekten Biziz. (Hicr Suresi, 9)
Allah bu ayette geçen "Biz" kelimesiyle Kendisini kastetmektedir. Allah'tan başka bir ilah yoktur, O'nun bir ortağı, yardımcısı da yoktur. Allah herşeye gücü yeten, sonsuz bilgi ve kuvvet sahibi, tek olan ilahtır.
Allah Kuran'da Kendisi için bazı yerlerde "Biz" bazı yerlerde "Ben" diye hitap etmektedir. Kuran'ın asıl dili olan Arapçada "biz" kelimesi tek bir kişi için de kullanılır. Karşı tarafta güç, kudret ve saygı hissi uyandırmak için. Aynı Türkçede, karşıdaki bir kimseye, saygı amacıyla "sen" yerine "siz" demek gibi. Artık kitabın bundan sonraki bölümlerinde size surelerden (yani Kuran bölümlerinden) ve ayetlerden (yani Kuran cümlelerinden) örnekler vereceğiz. Onlar en doğru sözlerdir. Çünkü bizi yaratan ve bizi bizden daha iyi bilen Allah'ın sözleridir.
Allah Kuran'da peygamberlerin hayatlarından örnek almamızı bize bildirmiştir. Bu ayet şöyledir:
Andolsun, onların (peygamberlerin) kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. (Yusuf Suresi, 111)
Allah'ın bu ayette dikkat çektiği insan, Kuran'ın Allah'ın sözü olduğunu bilip ona göre düşünen, aklını kullanıp Kuran'ı anlamaya ve uygulamaya çalışan insandır.
Allah, peygamber gönderdiği topluluğu Kendi emirlerine uymaktan sorumlu tutmaktadır. İnsanlar da kendilerine Allah'ın mesajı ulaştığı için ahirette hesap verirken hiçbir bahane öne süremeyeceklerdir. Çünkü Allah'ın elçileri gönderildikleri toplumlara, Allah'ın varlığını ve insanlardan neler yapmalarını istediğini anlatırlar. Böylece, bu sözleri duyan kişilerin sorumluluğu başlar.
Kuran'da şöyle bildirilmiştir:
Elçiler; müjdeciler (yani Allah'ın ölümden sonra iyilere vereceği ödülle müjdeleyenler) ve uyarıcılar (yani Allah'ın ölümden sonra kötülere ceza vereceğini söyleyenler) olarak (gönderildi). Öyle ki elçilerden sonra insanların Allah'a karşı (savunacak) delilleri olmasın. Allah, üstün ve güçlü olandır, hikmet ve hüküm sahibidir. (Nisa Suresi, 165)
Allah'ın insanlara gönderdiği son peygamber, Hz. Muhammed'dir. Son kutsal kitap da Kuran'dır.
Kuran'dan önce gönderilen kitapları kötü niyetli insanlar değiştirmişlerdir. Bu kitaplar zamanla değiştirilmiş, unutulmuş veya kaybolmuşlardır. Bu yüzden onların asıl olan, yani ilk gönderilen halleri günümüze ulaşamamıştır. Ama Allah bize, hiçbir şekilde değiştirilemeyeceğini bildirdiği Kuran'ı yollamıştır.
Bugün dünyanın her yerindeki Kuran'lar birbirinin aynıdır, kelimesine hatta tek bir harfine varıncaya kadar hiçbir farklılık yoktur. Peygamberimizin yakın dostlarından ve halifelerinden (yerine yönetici olarak bıraktığı kişi) Hz. Osman'ın günümüzden 1400 sene önce yazdırdığı Kuran ile bugünkü Kuran'lar arasında da hiçbir farklılık yoktur. Hepsi birebir aynıdır. Demek ki Kuran Peygamber Efendimize indirildiği ilk günden beri hiçbir değişikliğe uğramadan bugüne kadar gelmiştir. Çünkü Allah, Kuran'ı kötü niyetli kimselerin değiştirmesinden, bozmasından korumuştur. Allah Kuran'ı özel olarak koruyacağını yine bir Kuran ayetinde bizlere şöyle haber vermektedir:
Hiç şüphesiz, zikri (Kur'an'ı) Biz indirdik Biz; onun koruyucuları da gerçekten Biziz. (Hicr Suresi, 9)
Allah bu ayette geçen "Biz" kelimesiyle Kendisini kastetmektedir. Allah'tan başka bir ilah yoktur, O'nun bir ortağı, yardımcısı da yoktur. Allah herşeye gücü yeten, sonsuz bilgi ve kuvvet sahibi, tek olan ilahtır.
Allah Kuran'da Kendisi için bazı yerlerde "Biz" bazı yerlerde "Ben" diye hitap etmektedir. Kuran'ın asıl dili olan Arapçada "biz" kelimesi tek bir kişi için de kullanılır. Karşı tarafta güç, kudret ve saygı hissi uyandırmak için. Aynı Türkçede, karşıdaki bir kimseye, saygı amacıyla "sen" yerine "siz" demek gibi. Artık kitabın bundan sonraki bölümlerinde size surelerden (yani Kuran bölümlerinden) ve ayetlerden (yani Kuran cümlelerinden) örnekler vereceğiz. Onlar en doğru sözlerdir. Çünkü bizi yaratan ve bizi bizden daha iyi bilen Allah'ın sözleridir.
Allah Kuran'da peygamberlerin hayatlarından örnek almamızı bize bildirmiştir. Bu ayet şöyledir:
Andolsun, onların (peygamberlerin) kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. (Yusuf Suresi, 111)
Allah'ın bu ayette dikkat çektiği insan, Kuran'ın Allah'ın sözü olduğunu bilip ona göre düşünen, aklını kullanıp Kuran'ı anlamaya ve uygulamaya çalışan insandır.
Allah, peygamber gönderdiği topluluğu Kendi emirlerine uymaktan sorumlu tutmaktadır. İnsanlar da kendilerine Allah'ın mesajı ulaştığı için ahirette hesap verirken hiçbir bahane öne süremeyeceklerdir. Çünkü Allah'ın elçileri gönderildikleri toplumlara, Allah'ın varlığını ve insanlardan neler yapmalarını istediğini anlatırlar. Böylece, bu sözleri duyan kişilerin sorumluluğu başlar.
Kuran'da şöyle bildirilmiştir:
Elçiler; müjdeciler (yani Allah'ın ölümden sonra iyilere vereceği ödülle müjdeleyenler) ve uyarıcılar (yani Allah'ın ölümden sonra kötülere ceza vereceğini söyleyenler) olarak (gönderildi). Öyle ki elçilerden sonra insanların Allah'a karşı (savunacak) delilleri olmasın. Allah, üstün ve güçlü olandır, hikmet ve hüküm sahibidir. (Nisa Suresi, 165)
KENDİLERİNDEN ÖNCE NİCE NESİLLERİ YIKIMA UĞRATTIĞIMIZI GÖRMÜYORLAR MI?...
(ENAM SURESİ, 6)
Allah yeryüzünde birçok insan topluluğu yaratmıştır. Bu topluluklardan bazıları kendilerine gönderilen elçilerin anlattıklarını yalanlayıp onları elçi olarak kabul etmediklerini söylemişlerdir. Ve onların sözlerini dinlemedikleri, Allah'ın emirlerini yerine getirmedikleri için cezalandırılmışlardır. Allah peygamberleri ile, eğer Allah'ın sözüne uymazlarsa dünyada da kötü bir karşılık alacaklarına dair bu toplulukları uyarmıştır. Buna rağmen bu topluluklar peygamberlere karşı gelmeye ve iftira atmaya başlamışlar, hatta onları öldürmek isteyecek kadar saldırganlaşmışlardır. Bunun üzerine Allah onlara hak ettikleri ve alacaklarını söylediği karşılığı vermiştir. Bu kavimlerin yerlerine zaman içinde yepyeni topluluklar geçmiştir. Kuran'da Allah böyle toplulukların durumunu şöyle bildirmektedir:
Kendilerinden önce nice nesilleri yıkıma uğrattığımızı görmüyorlar mı? Biz, sizi yerleşik kılmadığımız bir biçimde onları yeryüzünde (büyük bir güç ve servetle) yerleşik kıldık; gökten üzerlerine sağanak (bol yağmurlar) yağdırdık, nehirleri de altlarından akar yaptık. Ama günahları nedeniyle biz onları yıkıma uğrattık ve arkalarından başka nesillervar ettik. (Enam Suresi, 6)
Peygamberlerin hayatlarından vereceğimiz örneklerde Allah'ı reddeden bu topluluklara karşı Allah'a iman eden insanların örnek davranışlarını anlatacağız.
Kendilerinden önce nice nesilleri yıkıma uğrattığımızı görmüyorlar mı? Biz, sizi yerleşik kılmadığımız bir biçimde onları yeryüzünde (büyük bir güç ve servetle) yerleşik kıldık; gökten üzerlerine sağanak (bol yağmurlar) yağdırdık, nehirleri de altlarından akar yaptık. Ama günahları nedeniyle biz onları yıkıma uğrattık ve arkalarından başka nesillervar ettik. (Enam Suresi, 6)
Peygamberlerin hayatlarından vereceğimiz örneklerde Allah'ı reddeden bu topluluklara karşı Allah'a iman eden insanların örnek davranışlarını anlatacağız.