Allaha Ortak Koşanların Sonu

AYET-İ KERiME
Kendilerine Kitap verilenler, sana indirilen (Kur’ân’dan) dolayı sevinirler. Gruplar arasından onun bir kısmını inkâr edenler de vardır. De ki: “Ben, yalnızca Allah’a ibadet/kulluk etmek ve O’na ortak koşmamakla emrolundum. Yalnızca O’na davet ediyorum ve dönüşüm de O’nadır.”

(13/Ra'd 36)
 
AYET-İ KERiME
Allah buyurdu ki: “İki ilah edinmeyin. O, ancak tek bir ilahtır. Yalnızca benden korkun.”

(16/Nahl 51)
 
AYET-İ KERiME
Allah’ı bırakıp da kendileri için göklerden ve yerden hiçbir rızka sahip olmayan, (olmaya da) güç yetiremeyecek şeylere ibadet ederler.

(16/Nahl 73)
 
AYET-İ KERiME
(Allah’ı başka varlıklara, başka varlıkları da Allah’a benzeterek) Allah hakkında örnekler/misaller vermeyin. (Allah hakkında verilecek örneği yalnızca) Allah bilir, siz bilmezsiniz.

(16/Nahl 74)
 
AYET-İ KERiME
Allah’la beraber başka bir ilah icat etme! Yoksa yerilmiş ve yardımsız bırakılmış olarak kalakalırsın.

(17/İsrâ 22)
 
AYET-İ KERiME
Bu, Rabbinin sana hikmet olarak vahyettiğidir. Allah’la beraber başka ilah icat etme! Yoksa ayıplanmış ve kovulmuş olarak cehenneme atılırsın.

(17/İsrâ 39)
 
AYET-İ KERiME
De ki: “Hamd, çocuk edinmemiş, hâkimiyetinde/egemenliğinde ortağı olmayan, zayıflığından ötürü dost (edinme ihtiyacı) olmayan Allah’adır. Ve O’nu tekbir et/yücelt.”

(17/İsrâ 111)
 
AYET-İ KERiME
De ki: “Ancak ben de sizin gibi bir insanım. Bana: ‘İlahınız ancak tek bir ilahtır.’ diye vahyolunuyor. Artık kim Rabbi ile karşılaşmayı (ve ondan bir mükâfat almayı) umuyorsa, salih amelde bulunsun ve hiçbir şeyi Rabbine ibadette ortak koşmasın.”

(18/Kehf 110)
 
AYET-İ KERiME
Hani biz İbrahim’e evin/Kâbe’nin yerini göstermiş ve (şöyle vahyetmiştik): “Bana hiçbir şeyi ortak koşma. Tavaf edenler, kıyamda duranlar, rükû edenler ve secde edenler için evimi temizle.”

(22/Hac 26)
 
AYET-İ KERiME
Hiçbir şeyi O’na ortak koşmayan ve (şirkin her türlüsünü terk eden) hanifler olarak (bunları yapın). Kim de Allah’a şirk koşarsa gökten yere çakılan, havada kuşların kendisini (parça parça) kaptığı veya rüzgârın ıssız, uzak bir yere savurduğu kimse gibidir.

(22/Hac 31)
 
Geri
Üst