ARAP BAHARI VE ORTADOĞU
AVRUPA-UKRAYNA-RUSYA
- Yönetimlere karşı bir direniş yaşanıyor. İlk Türkiye’de seçimlerle ve refarandumla bu süreç başladı. Sonra bu sürece arap baharı, afrika müslümanları ve avrupa madurları katılmaya başladı. Yönetimlere karşı başkaldırı küreselleşti. Çünkü dinsiz yönetimler mazlum ve inanan halkları sömürüyor ve zulmediyordu.
- El Kaide ile islama saldıran şeytan artık geri dönüşü olmayan bir yola girmiştir. Ortadoğu’da Işid ve hamas halk hareketi olarak ortaya çıkmışitır. Afrika’da halk hareketine Boko haram dediler. Afrikada müslümanlar da özgürlük talep ettiler. Işid ve Boko haramı terör diye kötülüyorlar. Halkın hareketini bastırmaya çalışıyorlar. Afganistan ve pakistan’da inançlı halkların çabalarını da el kaide terörü diye bastırmışlardı.
[*]Dünya hep küresel bozguncuların yalanı ve dayatmasıyla yürümektedir. Bu düzenleri artık yıkılmak üzeredir. Arap baharı yeni düzenin ilk işaretini vermektedir.
[*]Arap baharı, afrika baharı şimdide avrupa baharı ile küresel değişim güç kazanıyor. Dünya değişiyor ve yeni bir merkez gün yüzüne çıkıyor. İnancın temsili Türkiye yeni tarih sahnesinde yerini alacaktır. Müslümanlar ve inananlar lidersiz ve sahipsiz idiler. Osmanlı yıkılınca doğunun ve inananların egemenliği yıkıldı. Batının ve inançsız dünyacıların egemenliği kurulmuştu. Tam yüz yıldır dünya kötülükle yönetildi. 2008 krizi ile bir değişim başladı. 2012’de bu değişim güç kazandı. 2014’den sonra zafere doğru gidecektir.
[*]Önce arap baharı başladı. Daha sonra Arap baharını mevcut yönetimler bastırdılar. Savaş ve çatışmalar çoğaldı. Yönetimlere yerleşmiş bozguncular silahla ve öldürerek halkları bastırmaktadırlar.
[*]Her bölgede savaş ve çatışmaların artmasıyla dünya daha kötü bir hale geldi. Her ülkede her şehirde ve her beldede inananların ve inanmayanların oluşturduğu çatışma ve gerilim hat safhaya çıkacaktır. Mesela ırkçılık yapanlar ile barışı savunanların gerginliği bir şehirde yaşanırken başka şehirde şii suni gerginliği yaşanmaktadır. Bir bölgede cumhuriyetçi-*demokrat gerginliği görülürken bir bölgede Müslüman hristiyan gerginliği görülecektir. Korkmayın bu gerginlik ve çatışmaların olması gerekli. İnsanlar ölse de sonu hayıra çıkacak. Ve sonunda esenlik gelecek.
[*]Katolik dünyası yıllarca savaş istedi 11 eylül sürecine destek verdi ve ortadoğuya zulmetti. Şimdi kötü hale getirdikleri ortadoğunun tepkilerine karşı barış söylemlerinde bulunma saçmalığına girmektedir. Ruhani lideri Papa Franciscus Vatikan'da 'Barış için Dua Zirvesi'ne ev sahipliği yaptı. Papa'nın geçen ay Ürdün İsrail ve Filistin'e gerçekleştirdiği ziyarette ortadoğunun çok karışık olduğunu öğrendi. Bölge bozguncuları Papa’dan dua istediler. Müslümanlar harekete geçti dediler. Papa’nın gündeme getirdiği "Ortadoğu'da barış için birlikte dua etme fikri", Vatikan'daki tarihi törenle gerçekleşti. Allah bozguncuların sömürgecilerin ve zulmedenlerin duasını kabul etmez.
[*]Suriye, Mısır ve libya’da inananlar harekete geçti. Müslüman kardeşler başa geçti. Ama sonra darbe ve baskılarla inananlar yönetimlerden düşürüldü. Önce başa geçen inananlar sonra tekrar gerilediler. Suriye ve Mısır’da göstermelik bir seçim yaptılar. Katılım oranlarının çok az olduğu ve hile yaparak kendilerince seçim kazandıklarını iddia ettiler. İnançsızlar Suriye ve Mısır’da zafer kazandıklarını sanıyorlar. Durun bakalım. Tanrının savaşı daha yeni başladı. Çok şeyler yaşanacak. Azınlık zorbalıkla çogunluktaki inanan halkları bastıramayacak.
[*]Ortadoğu’da değişime küresel güçlerin gücü yetmiyor. Değişimi savaş ile de olsa durduramıyorlar. Ve uzun vadeli analiz ederseniz öldürerek bu savaş bitmeyecek. Ve kaybeden mutlaka batıl olacak. Doğruluk ve insanlık kazanacaktır.
[*]ABD ve batı ortadoğudaki ve dünyadaki değişimi durduramıyor. Yandaş yönetimlere ve halklara silah desteği versede savaşla devam edemeyecekler ve yenik düşecekler. Çünkü değişim çogunluk halktan ve güçlü olarak gelmektedir. Batıla kim prim verir ki. Ve batıl aldatarak ve halkı bastırarark ne kadar devam edebilirdi ki.
[*]BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Suriye'ye ilişkin açıklama yaptı. "Hayal edilemeyecek ihlaller yaşandı"
[*]Suriye’de gerginlikler çevre ülkelere de sıçrıyor. Bazen esad-Lübnan bazen esad-Türkiye gerginlikleri yaşanıyor. Lübnan'da Esed yanlıları ile karşıtları arasında çatışmalar yaşanıyor. Devam eden çatışmalarda ölü sayısı 23'e, yaralı sayısı 120'ye yükseldi.
[*]Suriye’de artık halk ülkeyi terk etti. Suriye’de Rusya yanlıları ile islam yanlıları savaşıyor. Dünyanın çeşitli yerlerinden cihad için bölgeye gelen savaşçı insanlar Esad rejimine karşı savaşıyorlar. Amaçlarının Allah ve din davası olduğuna inanan bu askerler şeytanın yandaşı küresel güçlerle savaştıklarını düşünmektedirler. Kendilerini Mehdi’nin ordusu olarak niteliyorlar. Küresel güçlerin G-7 nin Esad’a destek vermesinin ardından islamcı halklara destek sürekli artmış ve savaşın ve işin içinden çıkılmaz bir hal almıştır. Ayrıca Deccal’in ordusu da avrupa taraflarından toplandı. Esad’ın ordusunda artık çok az suriye’li var. Koreli, sırp, kıbrıslı, rum, kosovalı, ispanyollar vardı. Suriye savaşı küresel bir savaşa dönmüştü. Bu savaş şeytanın ve Tanrının arasında gerçekleşiyordu. İki anlayış ikiside kendini hak yolda sanıyordu. Birisi dünyacılar diğeri ahiretçilerdi. Tarih önemli dönüm noktalarında böyle savaşlara şahitlik etmiştir.
[*]Suriye’de korkunç şehir görüntüleri var. Evler sokaklar savaştan nasibini fazlasıyla almış. Büyük bir yıkım ve yüzbinleri aşkın ölüm yaşandı.
[*]ABD'nin Suriye politikasının sahadaki gelişmelerin hızına yetişecek şekilde gelişmediğini ifade eden Eski ABD'nin Şam Büyükelçisi Robert Ford, “Devamlı olarak virajın arkasında kaldık. Dolayısıyla, bu politikayı kamusal olarak daha fazla savunamaz noktaya gelmiştim, böyle olduğunuzda da artık gitme zamanıdır” diyerek, görevinden ayrılmasının gerekçesini açıkladı. Ford, Suriyeli ılımlı muhaliflere ABD'nin silah ve diğer ölümcül olmayan yardımları göndermesi gerektiğine işaret ederek, “Eğer bunu birkaç yıl önce yapsaydık, yardımları artırsaydık, bugün El Kaide ılımlı muhaliflerle rekabet eder hale gelemezdi” diye konuştu.Ford, ılımlı muhaliflerin silahlar konusunda ellerinin bağlı olduğunu, çünkü ne Esed ne de El Kaide destekli grupların sahip olduğu gibi kaynaklarının bulunmadığını dile getirdi.ABD'nin de şimdi ılımlı muhaliflere yardımlarını bu yönde artırmaya hazır olup olmadığının hala net görünmediğini belirten Ford, Obama yönetiminin Suriye’de askeri değil siyasi çözüm aranması gerektiğine yönelik yaklaşımını ise "Bu bir iç savaş ve sahada dengeler zorlanana kadar siyasi müzakerelere ulaşamazsınız. Sahadaki durum burada kilit konumda" şeklinde eleştirdi.Ford, Suriye’deki meşruluğu tartışmalı devlet başkanlığı seçiminin ise savaş alanında değişiklik yaratmasını beklemediğini, ancak bunun, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in iktidardan vazgeçmeye niyetli olmadığını gösterdiğini kaydetti.
[*]Suriye’de 2013 sonunda varil bombalı saldırılar 949 can aldı Ve her geçen gün can alamaya devam ediyor..Ölenlerin yüzde 96'sının sivillerden oluştuğu belirtiliyor.
[*]Sivillere saldırılar dehşet terör eylemleridir. BM Sözcülüğü'nden Humus'taki saldırılara yönelik açıklama geldi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Suriye'nin Humus kentinde dün düzenlenen saldırıları kınayarak sivillerin hedef alınması ve sivillerin bulunduğu bölgelere hava saldırısı ile varil bombası atılmasının durdurulmasını istedi.
[*]Suriye’de Humus harabe kente döndü.
[*]Yemen'de son iki haftada gerçekleşen çatışmalarda 455 kişi hayatını kaybetti.
[*]Küresel ekonomi nedeniyle iyice gerileyen ABD Afganistan’dan çekilecek. Çekilirken kimseyi geride bırakmamak için Taliban ile esir takası yapıyor. ABD’de esir takası tartışma konusu olsada ABD çekilmeye mecbur. ABD’Yi bekleyen çok sorun var. Ekonomileri de çökme noktasında. Karışan Afrika ve savaşan bir doğu avrupa var. Ortadoğu karışık ve herşeye yetişemiyor.
[*]Libya bir türlü durulmuyor.Libya’da hükümet bazı bölgelerdeki silahlı birlikleri denetim altına alamadı.
[*]Irak Kürt Bölgesel Hükümeti Sözcüsü Sefin Dizayi, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) petrol satışında Bağdat hükümetinin onayını istemesine ilişkin, "ABD'nin tavsiyelerine saygı duyduk. ABD, Kürdistan bölgesinden ziyade Bağdat hükümetine baskı uygulamalıdır" dedi. Musul petrolleri Allah’ın izniyle eski sahiplerine döndü.
[*]Irak parlamentosunda Güvenlik ve Savunma Komisyonu Başkan Yardımcısı İskender Vetut, İsrail'i, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı terör örgütüne silah vermekle suçlayarak, IŞİD'den ele geçirilen bazı silahların İsrail yapımı olduğunun tespit edildiğini söyledi.
[*]Irak’ta Yine birileri kendilerince seçim yapıyorlar. Seçim adil bir düzende yapılmıyor. Seçim sonuçlarını daha önceki seçimlerdeki gibi hile ile sonuçlandırılacak. Maliki yönetimi amerika’nın istekleri doğrultusunda seçimlere hile karıştırıyor. Irak bombardıman ateşinde sürekli iç çatışmalar devam ediyor.
[*]Irak kaosta bırakıldı. Her gün kan gölü. Devlet, adalet ve düzen yok. Öldürerek yok ederek hayatta kalma dönemi yaşıyorlar. Bu ülkeyi bu halde bırakanlara lanet olsun.
[*]Mısır ordusunun, Refah kentinde altından tünel geçtiği gerekçesiyle bazı evlerin yıkımı için patlayıcı madde kullanması sonucu Gazze tarafında çok sayıda ev ve bir cami hasar gördü.
[*]Mısır’da halkın bastırılması sonucu darbe gerçekleştirlmişti. Darbeciler silah ve şiddet ile halkı bastırdı. Halk çeşitli zamanlarda gösteriler yapmaktadır. Mısır’da darbeci yönetim bu tür gösterileri şiddet ile bastırmaktadır. Darbeci hükümete resti çeken Türkiye ile ilişkiler Mursi dönemindeki gibi değil. Ticaret neredeyse yok. Darbeci Sisi’yi bir kurtarıcı gibi dürüst insan şeklinde tanıtıp medya ile yönlendirme siyaseti yaptılar. Mısır’da yine tipik Amerikan ve israil siyaseti gördük. Yalan ve yönlendirme ile bir algı oluşturarak insanların iradeleri çalındı ve aldatma yöntemi Mısır’da çok iyi uygulandı. Tamamen taraflı medyaları ve ülkenin eski sahiplerinin zenginlerin israil ve Amerikan yanlılarıyla bezenmesi Mısır’da inanan halkların gelişim sürecini tıkamaktadır. Mısır’da Üniversitelerde insan zinciri eylemleri ve yürüyüş düzenleyen darbe karşıtı öğrenciler, güvenlik güçlerinin göstericilere sert müdahalesini kınayan sloganlar atarak, tutuklu arkadaşlarının serbest bırakılmasını talep etti.
[*]Mısır’da siyaseti engelleyen demokrasiyi yasaklayan darbeci bir anlayış, insanların düşüncelerini ölümle sonuçlandıracak kadar diktatördür. Mısır mahkemeleri 529 Müslüman Kardeşler üyesini İdam cezasına çarptırdı.
[*]Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) adına yapılan yazılı açıklamada, darbecilerin, basını, "insanları yanıltmak", polis ve askeri, "halkı öldürmek", yargıyı ise "İhvan'ı bitirmek için" kullandığı savunularak, idam kararlarının "İhvan'ı yok etmeye yönelik" yeni bir operasyon olduğu ifade edildi.
[*]İktidarların yönetimi yıkılıyor. Mısır’da idam kararları ve baskı sonucundan korkuyorlar. Sürekli büyüyen hak ve mazlum halklar hak arayışını arttırıyor. Uluslararası kamuoyu dediğiniz şey iktidarlarsa, bir kısmı korkusundan, bir kısmı çıkar hesapları ile ses çıkartmıyor. Mısır'da iktidarın tek alternatifi var, o da İhvan. Mısırı kaybederlerse bu Afrika’nın ve Arap dünyasının kaybı olacak.Dahası, Onlar açısından İsrail'in varlığı ve güvenliği tehlikeye girecek.. Bunu düşünmek bile istemiyorlar..
[*]Mısır'ın başkenti Kahire'de, mahkeme yakınındaki kontrol noktasında meydana gelen patlamada bir polis hayatını kaybetti.
[*]Genel Sekreter'in, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin "Mısır’da uluslararası insan hakları hukukunun ihlal edildiğini" bildiren açıklamasını desteklediğini ifade eden Haq, Ban'ın bu konudan endişe duyduğunu ve yakından izlemeye devam edeceğini söyledi. BM Genel Kurulu'nda idam cezalarının infazlarının ertelenmesi konusunda kabul edilen karara uymalarını istiyor" dedi. (BM bu durumu istese de İsrail darbeci mısır yönetimine idamların gerçekleştirmesi baskısı yapacak. Ve Mısır’ın darbeci lideri Sisi idamları gerçekleştirecek. Ancak bu Sisi ve darbecilerin en büyük hatası olacak. Çünkü ülkede darbeciler etkisini zamanla kaybedecek. Küresel değişimin de bu duruma etkisi olacak. Ve İsrail gün gectikçe bölgede cılız kalacak.)
[*]Irak’ta tam bir kaos yaşanıyor. Her yerde çatışma ve savaş var. Irak'ta evlere tank ve top mermileri isabet etmesi sonucu 8 kişi öldü, 9 kişi yaralandı.
[*]Irak Parlamento Başkanı Usame el-Nuceyfi'den ise çok çarpıcı açıklamalar geldi. Musul kentinin çok kısa bir sürede terör örgütü IŞİD'in eline geçtiğine yönelik bir başka soruya ise Nuceyfi, "Ordu güçleri hiç bir neden olmadan görev yerlerini terk etti. Asker de başındaki komutan da yerinde durmadı. Ordu silahları yerlerde, zırhlı araçlar bomboş sokaklarda bırakılmış durumda.Halk güvenlik nedeniyle göç etti. Türk konsolosluğu ve Türkler rehin alındı.
[*]Önce ülkeler arası sorunlar ve çatışmalar artacak hatta tavan yapacak. Gerilimler savaşlar gözlenecek. Sonra Türkiye tüm bu çatışmaları ve sorunları gidermeye başlayacak.
[*]Esad uydurma bir seçim yaptı. Katılımın çok az olduğu ve ülkenin çok azında sandık uygulayabildiği saçma bir seçimle zafer kazandıklarını iddia ettiler.
[*]Maliki ve IŞİD'in eylemleri nedeniyle 800 bin kişinin yerinden olduğunu bildirdi.
[*]İsrail'in yeni yerleşim birimleri oluşturma planına İngiltere'den tepki geldi. Ardından AB’de tepki gösterdi. İsrail ağresif tepkiler gösteriyor.
[*]Filistin'de İsrail'i kızdıran gelişme oldu. Filistin'de El Fetih ile Hamas uzun bir aradan sonra birleşme konusunda ciddi bir adım attı. 5 hafta içerisinde ulusal birlik hükümeti kurulması gündemde. İsrail ise bu duruma tepkili. Filistin'de El Fetih ve Hamas'ın birleşmesi ile işgalcilere karşı Müslümanlar kendi vatanlarında daha güçlü olacak.
[*]Avrupa Birliği'nden İsrail'e uyarı! Hamas ile El Fetih arasında sağlanan anlaşmaya tepki olarak Filistin'le barış müzakerelerini askıya aldığını açıklayan İsrail'e Avrupa Birliği'nden uyarı geldi.
[*]İsrail asıllı caz sanatçısı Gilat atzmon, "İsrailliler sömürmekten çok Filistinlilerin gitmelerini istiyor. İsrail, etnik temizleme sistemidir. Diğer bir deyişle İsrail, Nazi Almanyası'ndan hiç farklı değildir" dedi. İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) İstanbul Şubesi tarafından şubenin Vefa'daki merkezinde düzenlenen toplantıda konuşan Atzmon, çatışmalara dair yaklaşımının politik değil, teorik bir tarz olduğunu söyledi. "Siyonist Yahudiliğin tehlikeli bir olgu olduğunu ve bunun mahiyetinin sorgulanmasına izin verilmediğini" dile getiren Atzmon, şunları kaydetti: "Problem sadece Filistin'de değil. Aynı zamanda Türkiye'de de hükümet üzerinde baskı kuran Yahudi lobileri var. İkinci Irak savaşı bu lobiler tarafından hazırlandı. Filistin'den bahsederken sömürgecilikten bahsetmek gerekir. Yahudiler kendileri Fransızlara, Almanlara benzetir. Ancak şunu unutuyorlar; siyonizm başka hiç bir şeye benzemez. İsrailliler sömürmekten çok Filistinlilerin gitmelerini istiyor. İsrail, etnik temizleme sistemidir. Diğer bir deyişle İsrail, Nazi Almanyası'ndan hiç farklı değildir." Atzmon, yatırımcı George Soros'un, Gezi Parkı olayları sırasında eylemcileri desteklediğini ileri sürerek, "Soros adındaki bir Yahudi'nin bu grupları desteklediğini göreceksiniz. İran'da da Mısır'da da başardı. Arap Baharı'nı kışa çevirdi. Şu anda Ukrayna'da çalışıyor" dedi.
[*]İsrail Başbakanlığı, Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in, "2011'de Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'la barış anlaşmasına varıldığı ancak bununBinyamin Netanyahu tarafından engellendiği" yönündeki ifadeleriyle ilgili açıklamada bulundu.
[*]Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın Washington’daki görüşmelerine eşlik eden Filistinli Başmüzakereci Saib Erakat, devam eden müzakerelerle ilgili soruları cevapladı. Varılacak nihai bir anlaşmanın her iki tarafa birçok kazanımlar sağlayacağını dile getiren Erakat, “ABD Başkanı Barack Obama ve Dışişleri Bakanı John Kerry’nin başarıya ulaşması, en fazla Filistinlilere yarar sağlar, başarısızlıktan ise hiç kimse Filistinliler kadar kayba uğramaz. Biz gerçekten başarmak istiyoruz. Obama ve Kerry’nin hakikaten başarılı olmasını istiyoruz. Onların başarısı benim için özgürlük, bağımsızlık, devlet olma durumu anlamına geliyor. Filistinlilerin sahip olabilecekleri bir ev anlamına geliyor. 29 Nisan’a kadar, 9 ayın başarılabilir ve yapılabilir bir çözüm getirmesini ümit ediyorum” diye konuştu.(Garibim Erakat bilmiyor mu Obama ve Kery israile sürekli sadık kalacaklarını ve israil çıkarlarının daima yanında olacaklarını 2013 yılında defalarca söylemişlerdi. Barış görüşmelerinde sadece İsrail’in birtakım çıkarları aranmaktadır. Ve İsrail hiçbir zaman Flistin’e nefes aldırmak istemeyecek. Bölgede savaş siyaseti yapan ve bunun üzerinden kazanan ülke İsrail ve onun ardındaki küresel güçlerdir. Bu tür görüşmeler yüzlerce kez yapıldı bazen neden tekrar bu görşmeler gündeme geliyor diye sorduğumda israil çözüm ve barış istemiyor cevabını defalarca teyit ettik. Çünkü israili kuran Amerikalı birkaç zengin bozgunculukla kazanmayı yol edinmiş. Ve zorbalıkla haklılıkları için çabalıyorlar.)
[*]Dünyada Flistin ve İsrail mücadelesini incelediğinizde haksızlık ve hukuksuzluk üzerine kurulu bir düzenin getirdiği savaşı görürsünüz. Haksız zorbalar sahiplenmesi sürekli savaşla sürdürmeye çalışacaklardır. Buna mecburdurlar. Bu stres halklara yüklediğiniz bu düşmanlık sadece birkaç kendini inanan sanan amerikalı işadamın isteğidir. Ancak sayısız ölümlere neden olmaktadırlar. Hem Flistin topraklarına geleceksiniz, oradaki barışı bozacaksınız. Kutsal kitap’ta Tanrının krallığına Siyon gösterildi diye bu bölgeye gelerek zorbayla bir krallık kurma çabaları ne kadar tanrısaldır sizce. Amerikada güç sahibi birkaç zengin kendilerini tanrı yolunda sayarak haksız kazanç ile Filistin bölgesindeki halka haksızlık ve zulüm üzerinden mehdi krallığı kurmaya çalışmışlardır. Yeni dünya dedikleri kıtalara zorbalıkla sahip olanlar o bölgenin halklarını öldürenler kalkıp hak yoldayız diyorlar. Zorbalıkla topraklara sahip olma çabası ve tanrı yolunda bölge halkına fitne ve savaş çabası ne kadar doğru ve tanrısaldır. Haksızlık fitne ve savaş üzerinden tanrı krallığı kurulmaz. Bu İsrail zihniyeti ile bu savaş hiç bitmez. Savaşta kazanan olmaz ama barıştan herkez kazanır. Esenlik ancak barış ile mümkündür. İsrail, Filistine ve ortadoğuya savaş siyasetiyle ayakta durmayı ve kazanmayı yol edinmiş. Güttükleri savaş ve düşmanlık siyaseti boştur. Batıl, hükmetmek ve sahip olmak için bu yöntemleri kullanır. Ancak nereye kadar haksızlıkla sahip olacak ve hükmedecektir. Haksızlığa mutlaka tepki doğar ve bu savaşın sonu yoktur. İnsanlara ve yeryüzüne zorla sahip olmak ve yönetme düşüncesi çok şeytanidir. Bu savaş haklı gerekçeli olmayınca yıllarca sürmektedir. Ve sonsuza kadar da sürer.
[*]Savunma Bakanı Moshe Yalon, yazılı açıklamasında, "Başarıyla fırlatılan Ofek 10 uydusu, İsrail'in olağanüstü teknolojik yeteneklerinin ek kanıtıdır" ifadesini kullandı. Yalon, Ofek 10 uydusunun, İsrail devletinin istihbarat toplama yeteneğini geliştirip, savunma topluluğuna, günün her saatinde her türlü hava koşullarında uzaktaki ve yakındaki tehditleri yönetmesine imkan sağlayacağını belirtti. Çalışmada emeği geçen Savunma Bakanlığı Uzay Ajansı ile İsrail Uzay Endüstrisi'ne teşekkür eden Yalon, "Komşularımız üzerindeki önemli teknolojik üstünlüğümüzü güçlendirmeye devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu. İsrail, 4 yıl önce de benzer bir "casus uydu"yu uzaya fırlatmıştı. "Casus uydu" İsrail'e, İran'ın yanı sıra bölgedeki diğer Ortadoğu ülkelerini de izleyebilme kabiliyeti kazandırdı. Hepsinden önemlisi Türkiye’yi izliyorlar. Geçtiğimiz aylarda Türkiye’de bir uydusunu Kazakistan’dan fırlatmıştı.
[*]İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Filistin'de kurulacak uzlaşı hükumetinin tanınmaması çağrısında bulundu.
[*]İsrail, Kıbrıs’ta petrolü çıkarmak ve dağıtmak için Amerika’dan yardım istedi. ABD dışişleri bakanı Con Biden Kıbrıs’a gelerek Güney ve Kuzey kıbrısa barış girişiminde bulundu. Sırf çıkarlarından dolayı amerikayı kullanan İsrail Petrolün taşınması konusunda çıkmazda kaldı. Bir de ziyaretinin k.kıbrıs türk kesiminin tanındığı anlamına gelmez diyor. Tanrı onların kirli planlarına izin vermeyecek. Batmakta olan Kıbrıs’a israil sahip çıktı. Para yardımı yaptı, karşılığında ucuz petrolü çıkarma ve satma fırsatı yakaladı. Şimdi bu çıkmazdaki durumunu kullanmak istiyor. Ama her yoldan önleri kapalı. Türkiye’ye mecbur kalıyorlar. Anlaşmak için kuzey kıbrısı ikna ederek Türkiye üzerini kullanmak istiyorlardı. Yıkılmak üzere olan Yunanistan’a da Avrupa ve İngiltere destek çıktı. Amaçları Türkiye’ye karşı kullanmaktır. Zamanla bu durum daha net görülecektir.
[*]İsrail mescid-i Aksa’yı işgal ediyor. Diğer dinlerin özellikle de müslümanların ibadet etmesi engelleniyor. Müslümanlar Mescid’i aksadan yaka paça dışarı atılıyor. İsrail askerleri ile müslümanlar ibadet için aksa çevresinde tartışıyor ve çatışıyorlar. İşte dinlerin özgürlük merkezinde neler yaşanıyor. Gerçekten tanrı yolunda hak bir egemenlik olsaydı orada tüm dinlerin tanrıya ibadet etmelerine fırsat ve zemin hazırlanırdı. Ama günümüzde şeytanın egemenliğini ve sıkı tarafgirliği görmekteyiz. Kutsal topraklar artık zorbaların merkzi durumdadır. Mescid-i Aksayı işgal eden diğer dinlere kapatan ırkçı ve saldırgan tavır sergileyen İsrail bu kafayla mutlaka kaybedecektir. Zorbalıkla sahip olmak ve hükmetmek inançsızların felsefesidir.
[*]İsrail dünyanın bu kargaşalı ve yoğun siyasi atmosferini fırsat bilip Filistinlilere baskı ve zulmünü arttırdı. Filistinlileri öldürüyorlar. Yerleşim yerlerini gasbediyorlar. Bazı ibadethaneleri ilhak ediyorlar. İbadetlerini ve yaşamsal gerekliliklerini engelliyorlar.
[*]ABD ve İsrail ortadoğuda ortak çalışma sergiliyorlar. İsrail’in insansız hava araçları da kullanılıyor. Pakistan’da, Afganistan’da, Suriye’de,Yemen’de insansız hava araçlarıyla inanan halkların liderlerini avlıyorlar. Gökten bilinmedik bir yerden bir füzenin bir anda tepenize düşmesi ne kadar haince bir saldırıdır. İnsansız hava araçlarıyla saldırılar çok canicedir. Böyle silahlar gözlem haricinde yasaklanmalıdır.
[*]ABD’ yönetiminin Taliban ile esir takası ABD’yi karıştırdı. Müslümanların adam yerine konulmasına ve esirlerin bağışlanmasına tahammül edemeyen din düşmanları bu durumu medyalarında kullanmaktadır. Halkı daha çok islamafobiye yöneltmektedirler.
[*]ABD afganistan’da taliban’ı bitiremez. Halkın yüzde yetmişi inançlı halktır. ABD inananlara taliban ve Elkaide diyor. İnananların hepsini öldürerek bitiremezler. Zaten bitiremediler ve Afganistanı yenemediler. Azınlık yandaş afganları destekleyip çogunluk müslüman halka zulmeden ve madenlerinde gözü olan ABD Afganistanda büyük bir kayıp yaşamıştır. Afganistan’da her geçen gün ABD’ye tepki artmaktadır. Bir zamanlar bu tepkiyi küçümsüyorlardı. Ama bugün bu tepki çok önemlidir. Afgan halkı kendi geleceğini Amerika olmadan özgürce kurmak istiyor.ABD yandaşı yönetimin gitmesini istiyorlar. Orada halkın gerçek bir temsili olmalıdır.
[*]ABD'ye ait insansız hava aracının el-Bayda kentinde, El-Kaide üyeleri olduğu tahmin edilen kişileri taşıyan araca düzenlediği saldırıda 13 kişinin öldüğü bildirildi.
[*]İHA’ların bölgeyi bombalaması sonucu militan olduğu şüphelenilen en az 11 kişinin öldürüldüğü kaydedildi. Namaz kıldıklarını görünce insansız hava aracıyla vurdular.İstihbarat kaynakları, iki füzenin atıldığını ve ölenlerin kimliklerinin henüz bilinemediğini bildirdi.ABD namaz kılanları öldürüyor.
[*]İhvan'dan Suudi Arabistan'a cevap! Mısır Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan), Suudi Arabistan'ın, teşkilatı terör örgütleri listesine almasının üzüntüyle karşılandığını bildirdi.
[*]Ortadoğu barış sürecini görüşmek üzere Mısır’ın başkenti Kahire’de toplanan Arap Birliği Dışişleri Bakanları, Amerika Birleşik Devletleri’ni müzakerelerin yeniden başlaması için İsrail üzerinde baskı kurmaya çağırdı. Aslında Arap ülkeleri liderleri çözüm istemiyor. Çözümcü olsalardı bir şeyler yapardı. Katar emiri dışında Erdoğan’ı seçim sonunda tebrik eden olmadı. Mevcut yönetimler hem Ortadoğu düzeninden besleniyorlar hem de halkları kandırmak için çözüm bulunsun taktiğini kullanıyorlar. Onlar da eski düzenin İsrail egemenliğinin meyvelerini yiyorlar. Mevcut yönetimlere sahip olan Arap ülkeleri Türkiye’nin gelişiminden hoşnut değiller.
[*]Katar ile gerilim yaşanıyor. “Bölgede süregelen gerilim Katarlı doktor Mahmud Abdurrahman el Cidde’nin 7 yıl hapisle cezalandırılmasıyla yeniden yükselmişti. Doktor Cidde’nin yasaklı Müslüman Kardeşler grubunu desteklediği iddia ediliyor. Gelinen nokta ise 80’lerde iyice belirginleşen Batı yanlısı ittifakta önemli bir çatlak anlamına geliyor.” (François Chignac, Dubai)
[*]Sağlık alanında üç yeni nükleer projenin tanıtımının yapıldığı bir törene katılan İran’ın ruhani lişderi Ruhani, "Nükleer teknoloji alanında geri adım atmayacak ve bu alandaki ayrımcılığa boyun eğmeyeceğiz" diye konuştu. Ilımlı amerika ilişkilerine rest çekti. Erdoğan zamanla hem bozgunculara hemde silahlanmak isteyen islamcılara tepkisi olacaktır. Çünkü o barışı ögütlüyor.
[*]Obama'nın İran'ın nükleer programını diyalogla çözme çabasına öfkelenen Suudi Arabistan, Washington'un bu politikasından rahatsız olduğunun sinyalini, askeri gövde gösterisinde verdi. Suudilerden Çin füzesiyle ABD'ye gözdağı verdi.
[*]Afganistan ve Pakistan’da intihar saldırıları bitmek bilmiyor. Ardı ardına bombalar patlıyor.
AVRUPA-UKRAYNA-RUSYA
- Nükleer silahlarda 'hileli iskonto yapılıyor. Küresel güçler yine evrensel değerlere uymuyorlar.'Silah sayısı azalsa da silahların etkileri artırılıyor.Nükleer silah sahibi ülkeler, silah varlıklarını sayıca düşürse de yürüttükleri modernizasyon programlarıyla daha etkili nükleer kapasiteye sahip oldukları görüldü.Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması çerçevesinde nükleer silah bulundurma hakkı uluslararası toplumca tanınan Çin, Fransa, ABD, Rusya ve İngiltere gibi ülkeler neden bu çerçevede olmuyorlar. Asıl nükleer silahlanmada en tehlikeli ülkeler bunlardır. G-7 ülkeleri kendilerini izleyen Hindistan, Pakistan, İslam ülkeleri ve Kuzey Kore gibi ülkelere baskı yaparak küresel egemenliklerini sürdürmeye çalışmaktadırlar. Doğru olanı kimsenin kitle imha silahlarına sahip olmamasıdır. Dünyada her alanda olduğu bigi bu alanda da çifte standart uygulanmaktadır.
- Avrupa da bazı ülkelerdeki medyaya baktığımız zaman hepsi Türkiye için, aynı üslupla, aynı tonda, aynı kelimelerle başlık atıyorlar. Bu kampanyayı, haksız manipülasyonu gidermek için hep birlikte çaba göstermemiz lazım" dedi.
[*]İngiliz polisi, ülkenin doğusundaki Essex'te Müslüman bir kadının bıçaklanarak öldürüldüğünü açıkladı. Türbanlı ve müslümanlara dinsel temelli saldırıların yaşanmasında yüksek artış olduğu söylendi.
[*]Fransa'da İslamiyet karşıtı saldırılarda hızla artış gözlendi. Fransa İslamofobi İle Mücadele Derneği (CCIF), İslamiyet karşıtı saldırıların geçen yıla oranla yaklaşık yüzde 50 arttığını bildirdi.
[*]Başbakan Viyana'da gurbetçilere seslendi . Başbakan Erdoğan, "Bizden kimsenin korkmasına, tedirgin olmasına gerek yok. Biz Avrupa'da emeğiyle, barışla var olan bir milletiz" dedi.
[*]Barroso’dan Ekim ayında boşalacak AB Komisyon Başkanlığı koltunağa Türkiye karşıtı isim geliyor.
[*]Batı ve Rusya Ukrayna üzerinde savaş halindedirler. Önce komşu ülkelere sonra bu savaş batı ve orta Avrupa’ya yayılacak. Tüm dünya küresel güçlerin bu savaşından etkilenecek. Dünyaya istikrar büyük zarar görecek ve güven azalacak. Küresel ekonomi çökecek. Ve savaş hali globalleşecek. Onlar Türkiye’yi karıştırmak isterken kendilerini savaş halinde buldular. 17 aralık operasyonuyla Erdoğan hükümetini düşürmeye çalışanlar tanrıdan cevabı aldı ve birbirlerine düştüler. Aynı tarihlerde ukraynada olaylar patlak verdi. Rusya Suriye’yi dillendiren Türkiye’de Erdoğan yönetiminin gitmesini istedi ve ABD de bir anlaşma yapıp kirli planlarını uyguladılar. Ama Tanrı bu sinsi planı bertaraf etti ve aynısını onlara yaptı.
[*]Batı ile Rusya arasında gerginlikler artacak ve savaş görülecek. Bu gerginlik Ukrayna ile başladı. Belki başka ülkelerle devam edecektir. Bir kırılma noktası görülecek ve bir yerde patlak verecek. Putin fazlaca maddeci, çıkar derdinde ve agresif tavırlar sergileyen Suriye’de şiddeti devam ettiren, Ukrayna’da toprak kapmaya çalışan maneviyattan yoksun bir kişidir.Bir savaş durumunda bu hem Rusya ekonomisini hem de dünya ekonomisini etkileyecektir. Bu durum Tanrı tarafından dünyanın eski düzenin değiştirileceğine işarettir. Türkiye küresel güç olma yolunda bir basamak daha çıkacaktır. G-20’den G-7’ye girecektir. Ayrıca küresel diplomaside çok etkin olacaktır. Bu durumu eski küresel vesayet çekemeyecektir. Türkiye geleceğe bıçak sırtında gidecek ve tanrı tarafından desteklenecektir.
[*]Ukrayna maddecilerin ve inançsızlığın egemenliğini en güçlü şekilde yaşadı. Çıkarcıların kurduğu düzende güçlü bir vesayet vardı. Ülkenin gelirlerini bir zümre sömürüyor halk baskı altında kalıyordu. Ülkenin kalkınması olmadığı gibi devleti hortumlayanlar çoktu. Ukrayna öyle bir hale geldi ki sex işçiliği hat safhaya çıktı. Ülkede hiç istikrar yoktu. Günahlar ve suçlar tavan yapmıştı. Halk artık eski düzene başkaldırdı. Ancak burada dinsizler ve vesayet çatışmaya girdi. ABD ve Rusya gerginliği bunlar üzerinden yaşandı. Halbuki onlar özgürleşmek, büyümek ve esenlik içinde yaşamak istiyorlardı. Onları ancak Türkiye siyasetini izlemek kurtarırdı. Özelleştirmeler, demokratikleşme paketleri, yeni anayasa ve kalkınma hamleleri. Ukrayna son yüz yılda çok kötü bir dönemden geçti.
[*]Tuzla kanton hükümetinin binası ateşe verildi.Boş pencereler yeni bir sokak gösterisine tanıklık ediyor. Bu gösteri Bosna-Hersek’te son günlerde yaşanan protestolardan sadece biri. Acaba Bosna kışın ortasında “Bahar” mı yaşıyor? Tuzla bütün bu olayların başladığı şehir. Orta sınıf aileler, sol görüşlü öğrenciler ve işsizlerden oluşan grubun hedefinde hükümet var. Şu ana kadar 10 kanton hükümetinden 4’ü istifa etti. Şubat ayının başında Saraybosna, Zenica ve Tuzla şehirlerinde başlayan hareketlilik, 1995 yılında savaşın sona ermesinden sonra yaşanan en ciddi şiddet olaylarına sahne oluyor. Şiddetli çarpışmalara rağmen protestolar devam ediyor.
[*]Ukrayna’da seçilmiş yönetimin ayağını kaydırdılar. Seçimle gelen bir hükümeti sokak olaylarıyla yıkmayı başardılar.
[*]BM Güvenlik Konseyi Ukrayna krizi başladığından bu yana 8. oturumunu gerçekleştirdi. Herhangi bir karar tasarısı ya da somut adımın tartışılmadığı toplantıda Konsey üyesi ülkeler kendi pozisyonlarını tekrar etti. Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vitaly Churkin, Kırım'da yapılan referandumun halkın tercihini gösterdiğini savunarak, Rusya'nın Ukrayna'da Rusça konuşan halkın güvenliğini sağlama sorumluluğu olduğunu öne sürdü.Churkin, Ukrayna'nın başkenti Kiev'de yaşanan olaylar nedeniyle de Batılı ülkeleri ve Ukrayna içinde Batılı ülkelerle işbirliği yapan "örgütleri" suçladı. ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Samantha Power Rusya öyle gözüküyor ki, sınırlarını yeniden çizmek istiyor ancak bu şekilde gerçekleri değiştiremez" dedi.Churkin, "Bu tavır ve sözler bana ve ülkeme saygısızlıktır" ifadesini kullandı.
[*]Medvedev: "Kan akacak, devrim olacak" Rusya Başbakanı Dmitri Medvedev, Facebook'ta Ukrayna ile ilgili açıklama yaptı.
[*]Ukrayna'nın azledilen Başkanı Yanukoviç, ülkenin güvenlik güçlerine seslendi. "Halka ateş açmayın, bu affedilemez"
[*]Ukrayna ordusu operasyon başlattı. Rusya yanlılarının kontrolünde olan Slavyansk'a operasyon başlatıldı. Ukrayna Ordusunun Rus yanlısı göstericilere karşı başlattığı operasyonda, Slavyansk şehrinde orduya ait 3 helikopter düşürüldü. Olayda 1 pilot öldü. Gerilim ve şehir savaşları başladı. Ülke karışmış durumda. Ukrayna ordusuna karşı Rusya tepki verebilir. Bölgede durum çok kritik. Savaş kokusu yayılıyor. Eger ülkeler bu savaşa dahil olurlar ise sonuç çok kötü olacaktır.
[*]Ukrayna krizinden dolayı ilk kez Rusya'nın katılmayacağı G8 zirvesi 5-6 Mayıs'ta gerçekleşecek.
[*]Rusya'nın Ukrayna krizine askeri müdahale seçeneğini masada tutmasının ardından Rus piyasaları büyük sarsıntı yaşadı Rus borsası yüzde 20 değer kaybetti. İlerleyen süreçlerde daha da kaybedeceğe benziyor.
[*]Rusya’nın Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti’ne yönelik askeri müdahalesine devam etmesi halinde ABD ve Avrupa’nın “çok ciddi adımlar” atacağı uyarısında bulunan Kerry, şunları kaydetti:“Rusya, mevcut sorunu çözme konusunda hiçbir işaret göstermezse, Pazartesi günü burada ve Avrupa’da, önümüzdeki seçeneklerle ilgili bir dizi ciddi adımlar olacak. Bizim seçimimiz, bunu yapmak zorunda kalmamak. Bizim seçimimiz, Ukrayna’nın bağımsızlık ve egemenliğine saygı duyulması yönünde. Umudumuz da Rusya’nın uluslararası kanunlara uyması".
[*]Rusya'da, parlamentonun üst kanadı Federasyon Konseyi'nin, Rus ordusunun Ukrayna sınırlarında görev yapmasına onay vermesini protesto eden ve destekleyen gösteriler düzenlendi.Başkent Moskova'da düzenlenen gösteride Rus ordusunun Ukrayna sınırlarında görev yapmasına izin verilmesi protesto edilirken, aynı saatlerde farklı alanlarda düzenlenen diğer bir gösteride de Kremlin yönetiminin bu kararına destek yürüyüşü düzenlendi.
[*]Kırım’da yapılan referandumun geçersiz olduğuna dair Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı Rus vetosuna takıldı. Amerikan karar teklifi için konseyin 15 üyesinden Rusya Red ve Çin’de çekimser oy kullandı.
[*]Küresel birlikte bir ayrışma meydana geldi. Dünyanın kaderini belirleyen beş daimi üyeler arasında çatlak baş gösterdi. ABD ve Rusya arasındaki gerginlik bir kırılma noktasına gidecek. Durum küresel piyasaları da etkileyecek. Bu gerginliğin nasıl bu güne kadar bir gelişimi varsa bir sonuca doğru da gidişi olacak. Savaş söylemleriyle küresel piyasalar çöküntü yaşayacak.
[*]Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, Avusturya Parlamentosu'nda düzenlenen "Barış ve Demokrasi" konulu konferansa katıldı. Schulz, Kırım'da ulusal ve uluslararası hukukun ihlal edildiğini belirterek, "Kırım'da yapılan referandum, uluslararası hukukun ihlalidir, kesinlikle kabul edilemez" dedi.
[*]NATO, Ukrayna'ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti'nde yapılan referandumun ardından Rusya'yı yarımadayı ilhak etmemesi konusunda uyardı.
[*]NATO'nun karar organı Kuzey Atlantik Konseyi'nden yapılan açıklamada, dünkü "sözde referandumun yasa dışı ve gayrimeşru olduğu, uluslararası hukuku ve Ukrayna anayasasını ihlal ettiği" bildirildi.
[*]NATO müttefiklerinin, "hiçbir güvenilirliği bulunmayan" referandum sonucunu tanımayacakları vurgulanan açıklamada, Rusya'ya Ukrayna'daki askeri faaliyetlerini durdurarak tansiyonu düşürmesi çağrısı yapıldı.
[*]Ukrayna'ya ait Kırım Özerk Cumhuriyeti'ni uluslararası hukuku çiğneyerek topraklarına ilhak eden Rusya'nın bir yandan da Ukrayna'nın doğu sınırında asker sayısını artırması Batı'yı endişelendiriyor.Gelişmeleri kaygıyla izleyen NATO'dan, Moskova'ya sert bir uyarı geldi. Genel Sekreter Rasmussen, İttifak'ın Rusya'nın Ukrayna sınırlarındaki güç gösterisinden son derece rahatsız olduğunu belirtti.
[*]Ukrayna'dan tek taraflı bağımsızlığını ve Rusya'ya katıldığını ilan eden Kırım Özerk Cumhuriyeti’nde, kaybolduktan sonra ölü halde bulunan Kırım Tatarı Reşat Ametov (38), Abdal Mezarlığı'ndaki camide kılınan cenaze namazına yüzlerce Kırım Tatarı katıldı. Namazdan önce konuşma yapan Kırım Müftüsü Emirali Ablayev, Kırım Tatar halkının sürgün edilişinin 70'inci, vatana dönüşün 25. yılında işlenen cinayetin provokasyon olduğunu söyledi. Ablayev, "Bizleri Slavlar ile karşı karşıya getirmek istediler. Mezarlarımızı yakarak bizi kışkırtmaya başladılar. Bayram günü iki camimizi kundakladılar. Biz yine de oyuna gelmedik, provokasyona izin vermedik." dedi. Müftü Ablayev, Kırım Tatarlarına, durumun daha da kötüleşmemesi için akıl dışı hareketlerden kaçınmaları telkininde bulundu.
[*]Putin: “Lütfen Kırım’ın ardından Rusya yeni sınırlara ulaşacak diyerek sizi korkutanlara inanmayın. Biz Ukrayna’nın bölünmesini istemiyoruz ve buna ihtiyacımız yok. Fakat Kırım her zaman Rusların, Ukraynalıların ve Kırım Tatarlarınındı ve yüzyıllarca öyle kalacak. ( Putin’in bu söylemleri çok sorunlu ve basit zihniyettir. Bu topraklar eskiden bizimdi zihniyeti ile hareket etmek inançsız zorbalığın en belirgin göstergesidir. Putin bu kafayla daha çok hata yapar ve dünyayı germeye devam eder. Suriye’de de aynısına yapan Rusya kaybetmeye devam edecektir.) Bütün milletlerin toprağı olacak ama Nazilerin değil.” dedi.Putin, Kırım’ın çok milletli bir bölge olduğunu belirterek Kırım Tatarlarının koşullarının iyileştirilmesi için de gerekli adımların atılacağını ve ülkede Rusya, Ukraynaca ve Tatarca olmak üzere üç resmi dil kullanılacağını açıkladı.Konuşmasında Batı’ya sert mesajlar gönderen Putin, Kosova’nın bağımsızlığına destek olan ülkelerin Kırım’a göstermiş oldukları tutumu anlayamadığını belirterek, uluslararası hukuka vurgu yapanların çifte standart uyguladığını söyledi.
[*]Rusya’nın kuşatması sonrası Kırım, Türkiye'yi tehdit etmek için bir merkezdir. Bugün Sivastopol'da, Ukrayna'ya bağlı olmasına rağmen Rus hakimiyeti vardır. Bu neye yöneliktir? Türkiye'ye, Boğazlara ve İstanbul'a yönelik bir tehdittir" dedi.
[*]ABD, Rus yetkililere yaptırım getirdi. Ayrıca Rusya yanlısı Ukraynalı liderlere de kısıtlama getirdi.ABD Başkanı Barack Obama, yaptırım listesindeki üst düzey Rus yetkili sayısını arttırdı, bazı bankalara bankalar Rus ekonomisi için "anahtar sektörlere" yönelik yeni yaptırımlar getirdiklerini açıkladı. Bu arada Rusya’da Amerika’ya karşı birtakım yaptırımlar yapacağını söyledi. Yapılan açıklamada, "ABD yaptırımlarına karşılık verilecek. ABD'li yetkililere vize yasağı getirilecek ve mal varlıkları dondurulacak" denildi.
[*]Rusya’ya karşı ABD'den ortak tatbikat hamlesi geldi.ABD, pek çok ülkenin katılımı ile Polonya'da tatbikata hazırlanıyor.
[*]Obama: Rusya'nın diplomatik yolu tercih etmemesi halinde ilave maliyetle karşılaşacağını, bu durumdan küresel ekonominin de kısmen olumsuz etkileneceğini fakat ortaya çıkacak maliyetin büyük bölümünü Moskova'nın göğüslemek zorunda kalacağını kaydetti. Obama, "Rusya'nın daha ileri gitmesi" halinde bugüne dek başvurdukları bireysel yaptırımların yerine sektörel yaptırımlara yöneleceklerini enerji ve finans sektörlerine yönelik yaptırımların, silah ambargosunun ve Rusya ile karşılıklı ticareti kısıtlayacak önlemlerin masada olacağını ifade etti. (Tüm bunlar gösteriyor ki küresel ekonomik krizden sonra ikinci kırılma noktası batı ile Rusya arasında gerginlik nedeniyle gerçekleşecektir. Küresel güçler arasında bir savaş hissedilecek. Ve dünya ikinci büyük kriz dalgasıyla karşılaşacak. Tanrı güç derdinde olan iki hukuksuz gücü birbirine düşürecektir. Bu durum dünyada yeni bir perdeyi aralayacak.)
[*]Washington’un ezeli rakibi Moskova’yı küresel bir aktörden ziyade bölgesel güce benzeten Obama şöyle konuştu: “Bölgesel bir güç olan Rusya bazı yakın komşularını tehdit etmektedir. Bu güçlü olduklarından değil korkularından kaynaklanmaktadır” dedi.
[*]Nükleer Güvenlik Zirvesi’ne katılan 53 ülkeden, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 35’i, tehlikeli materyallerin teröristlerin eline düşmesini önlemek amacıyla nükleer güvenliği artırma taahhüdünde bulundu.Rus lider Vladaimir Putin’siz geçen zirve, aile fotoğrafı çekilmesi ile son buldu. Birincisi, yasal bağlayıcılığı olmayan bu taahhüt, müdahil olan ülkelerin iyi niyeti üzerine bina ediliyor. İkinci kilit konu ise, dünyada en fazla nükleer silah kapasitesine sahip Rusya’nın imzalamayı reddetmesi ile bu durumun anlaşmadan ne kadar uzak olduğunu gösterdi.
[*]Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Kırım'ın uluslararası sistem için ciddi bir sınav olduğunu belirterek, "Suriye sınavında maalesef çok başarılı olunamadı. Ukrayna krizi konusunda da bizim gördüğümüz, erken aşamalarında engellenemeyen krizler daha ileriki aşamalarda çok ciddi bedeller ödetebiliyor" dedi.
[*]Obama Avrupa turuna çıkıyor. ABD Başkanı Obama, haziran ayında Polonya, Belçika ve Fransa’ya gidecekPolonya’nın ardından Brüksel’e geçecek olan Obama, burada 4-5 Haziran günlerinde yapılacak G-7 Zirvesi’ne katılacak. Zirvede ekonomi, güvenlik ve kalkınmayı içeren ortak gündemlerini ele alacak olan liderler, ayrıca, 24 Mart’ta Lahey’de Ukrayna’daki duruma ilişkin yaptıkları görüşmenin devamını yapacak.
[*]ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Rusya'yı uluslararası düzene saygı göstermeye çağırdı. Rusya’nın kendi başına buyruk saldırgan tavırları toprakları sahiplenmesi dünyada olumsuz bir tablo çizmekte ve batı kendisine bu durumu tehdit olarak görmektedir. Biden, Soğuk Savaş'ın sona ermesinden sonra, ABD ve NATO'nun, Rusya ile G-8, Dünya Ticaret Örgütü, Avrupa Konseyi gibi birçok platformda ortaklık için el uzattığını hatırlatarak, bunu, Rusya'nın uluslararası düzenle entegrasyonunun herkesin çıkarına olduğu için yaptıklarını kaydetti. Biden, "Eğer Rusya uluslararası düzenden fayda sağlamak istiyorsa, Rusya bu düzene saygı göstermek ve kurallara uymak zorunda. Aksi halde, (eylemlerinin) bedellerinin ve yalnızlığının arttığını görecek" diye konuştu.
[*]Obama: Daha ağır yaptırımlara hazırız ABD Başkanı Barack Obama, bugün Avrupa ülkeleri liderleri ile Ukrayna'daki durumu görüşeceğini, Rusya'nın isyancıları daha fazla desteklemesi, hatta askeri müdahalede bulunması durumunda da daha sert yaptırıma hazır olacaklarını bildirdi.
Rusya’da Avrupalı şirketlere yaptırımlara başladı.
[*]Ukrayna krizinden sonra zor günler geçiren ve büyük ölçüde yabancı sermaye çıkışı yaşayan Rus ekonomisine bir darbe de Japonlardan geldi. Japonya'nın en büyük iki bankası Rusya'da kredi vermeyi durdurduklarını açıkladı.
[*]Çin ve Rusya'dan ortak deniz tatbikatı yapılırken Çin'den tatbikat açıklaması: ABD-çin ilişkilerinin bozulmaması için "Tatbikat üçüncü bir tarafı hedef almıyor" dedi . Ayrıca Rusya, ABD’ye misilleme olarak Ukrayna sınırında bir tatbikat daha gerçekleştirdi.
[*]Ukrayna sınırında Rus askeri güçleri konuşlandı. ABD doğu Avrupa’ya asker gönderiyor. Bir savaş ihtimali kapıda görünüyor.
[*]Ukrayna’dan dolayı Avrupa-Rusya ilişkileri iyice gerildi. Güç gösterileri ve savaş sıcaklığı yaşanıyor. ABD ve Fransız askeri gemileri Boğaz'dan geçti. Çanakkale Boğazı'ndan iki askeri gemi geçiş yaptı. Rusya gemilerin geçişi için Türkiye’yi uyarıyor.
[*]Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) Brüksel’de yapılan Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda Rusya ile tüm sivil ve askeri işbirliğinin askıya alınması kararının yankıları sürüyor. Rusya’nın Ukrayna’ya daha fazla müdahale etmesinin tarihi hata olacağını belirten NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Moskova yönetimini uyardı: “Rusya diğer devletlerin toprak bütünlüğü, egemenliği siyasi bağımsızlığına saygı gösterme; tehdit ve güç kullanmama sözü verdi. Fakat Şu anda Rusya’nın bu şekilde davranmadığını görüyoruz.”
[*]Kırım'ın Rus kontrolüne geçmesinin ardından Karadeniz'de stratejik avantaj Moskova lehine pekişmiş oldu. Ama gözden kaçan çok önemli bir ayrıntı vardı... Amerikan New York Times gazetesi işte bu 'ayrıntı'yı dün sayfalarına taşıdı. Putin'in Kırım'ı topraklarına katarak Karadeniz'de trilyonlarca dolar değerinde bir enerji rezervine de sahip olduğunu yazdı.
[*]NATO: Rusya artık ortağımız değil dedi.
[*]Ukrayna'nın doğusunda hükümet güçleri ile Rusya yanlısı ayrılıkçı gruplar arasında Mayıs ayında başlayan çatışmalar nedeniyle bölgede yaşayan 2 binden fazla Ahıska Türkü evlerini terk etmek zorunda kaldı.
[*]Çanakkale Boğazı'ndan NATO bayraklı 2'si İtalyan, 1'i İngiliz ve 1'i Türk olmak üzere 4 savaş gemisinin peş peşe geçmesi heyecan yarattı. Savaş gemilerinin Ukrayna'da ateşkesin sona ermesiyle yeniden ısınan Karadeniz'e gittiği belirtildi. Karadenizde 9 nato gemisi bulunmaktadır. Bu gemiler Rusya’ya gözdagı olarak niteleniyor.
[*]ABD avrupa’da varlığını güçlendiriyor. Obama bir milyar dolarlık asker artırımını imzaladı. Bu hamle Rusya’ya karşı yapılmış ve avrupada artan din çatışmaları için gündeme geldi.
[*]Alman istihbaratı 3 bin 656 Müslüman'ı fişledi.Fişlemelerin yüzde 40’ı yasalara aykırı ya da hukuken tartışmalı. Aşağı Saksonya İçişleri Bakanlığı tarafından oluşturulan bağımsız komisyonun, sadece Cuma namazına gittikleri için fişlenen Müslümanları da ortaya çıkaran raporun çarpıcı detaylarına ulaşıldı.
[*]Almanya hükümetince kabul edilen ve Afrika'ya yönelik yeni açılım öngören strateji belgesinde, Afrika'da Çin, Hindistan ve Türkiye'nin rakip olarak görüldüğü belirtildi.
[*]Almanya Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel, Türkiye de dahil birçok ülkeye gözetleme teknolojileri alanında ihracatın durdurulacağını açıkladı. Gabriel, internet gözetleme teknolojilerinin baskı aracı olarak kullanıldığını savundu.
[*]Alman gazeteden T. Erdoğan’a skandal benzetme! Alman basını bilinçli olarak Başbakan Erdoğan'a yönelik karalayıcı yayımlarını sürdürüyor. Alman gazetesi Frankfurter Allgemeine'de yayınlanan yorumda Erdoğan için Nazi lideri Adolf Hitler'e atfen kullanılan ‘Führer' ifadesi yer alırken, Der Spiegel ise hakaretlerde bulunuyor.
[*]Recep Tayyip Erdoğan'ın Köln'e yapacağı ziyarete bir hafta kala Alman basınında Türkiye'yi kötüleyen asılsız haberlerin servis edilmeye başlandığını söyledi. Türkiye'ye yönelik karalama çalışması başlatıldığını ve Alman basınının topyekun hareket ettiğini vurgulayan Çelik, "Alman basının sanki bir merkezden iş yapılıyorcasına geçen yıl olduğu gibi bu sene de Türkiye karşıtı propaganda aynı şekilde devam ediyor. Sanki buradaki basına birileri bir şey fısıldamış ve bunun gerçekleşmesi için Türkiye aleyhtarlığı yapılıyor" ifadesini kullandı.
[*]AP seçimlerinde Başbakan Erdoğan'a oy çıktı.Birçok oy pusulasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ismi çıktı.
[*]Avrupa Parlamentosu’nun (AP) yeni üyelerini belirlemek için Avrupa Birliği’nin (AB) 28 üye ülkesinde yapılan seçimlerde aşırı sağ ve Avrupa karşıtları net yükseliş kaydederken ana akım siyasi partilerin iki önemli temsilcisi Hristiyan Demokratlar ve Sosyalistler ciddi boyutta zemin kaybetti. İslam düşmanları, bozguncu anlayış aşırı ırkçılar kaybediyorlar. Bu seçimlerle savaş siyaseti güden avrupa yönetimi büyük darbe aldı. Bu seçimin sonuçlarını önümüzdeki yıllarda alınacak kararlarda daha net görebilmek mümkün olacaktır. Zamanla halkın temsili avrupaya da yansımaya başlayacaktır. Küresel bozguncular inanan avrupa halklarını da baskılıyorlardı. Durum bundan sonra yıllar da alsa değişecektir.
[*]Bürükselde silahlı saldırı yapan için cihatçı iddiası ortaya attılar. Avrupa ve ABD de normal bir cinayet vakasında bile Cihatçı islamcı yakıştırması yapılıyor. Bu islam düşmanlığı önümüzdeki yıllarda batıda çok daha belirgin görülecektir.
[*]Avrupa’da ırkçı ve islam düşmanlığı iyice ortaya çıktı.AB parlementosu seçimlerinde islam düşmanlığı yapan ırkçılık yanlıları gücünü iyice arttırdı. Ancak seçimlere katılım oranının yüzde otuz gibi çok düşük bir seviyede kalması hala birliğe bir güvenin olmayışını göstermiştir. Ayrıca avrupa halklarının demokrasiye olan güveninin kalmadığı anlaşılmıştır. Avrupa’yı birilerinin yönettiğini bilmektedirler. Avrupa’da cumhuriyet, seçim ve demokrasi yoktur. Avrupa’nın ergenekonu yönetimde çok aktif durumdadır. İslam düşmanlığıyla yürüdükleri yolda artık tökezleyeceklerdir. Avrupa halkının yüzde altmışı inanan kesimdir ancak bu bozguncu yöneticiler zamanla halkları ezmiş ve yandaş medyayla halkları aldatarak yönetmişlerdir. Avrupa halkı da bir uyanış ve tanrıyı farkediş yaşayacaklar.
[*]Aşırı sol görüşlü gençlik grupları tarafından 17 yıldır işgal edilerek sosyal merkez (Can Vies) olarak kullanılan binanın boşaltılması sonrası çıkan olaylar yatışmazken, Barselona Belediyesi taraflar arasında olası bir müzakere için şiddetin bitmesini şart koşuyor.Barselona'nın farklı yerlerinde, "Can Vies"e destek gösterileri barışçıl olarak gerçekleşse de yüzleri maskeli grupların Sants mahallesindeki şiddet yanlısı eylemleri saat 03.00'e kadar sürdü. Çıkan olaylarda göstericiler, çok sayıda çöp bidonunu yakıp, çevreye zarar vererek polise taş ve molotofkokteyli attı. Göstericilerin ayrıca, basını da hedef aldığı, Katalan televizyonuna ait canlı yayın aracını ateşe verdiği bildirildi. Olayların verdiği maddi zararın 100 bin avroyu geçtiği, 3 gecedir uyuyamayan mahalle sakinlerinin rahatsızlık duyduğu belirtildi. Barselona'daki olaylar Katalonya'daki diğer şehirlere de sıçradı. LLeida, Tarragona, Girona, Sabadell, Badalona Tarrassa gibi Katalan şehirlerinde de "Can Vies"e destek için gösteriler organize edildiği ve çıkan küçük çaplı olaylarda gözaltına alınanların olduğu kaydedildi.
[*]Yunan Sahil Güvenlik ekiplerinin Türk balıkçılara ateş açtığı ileri sürüldü.
[*]Avrupa’ya kaçak mülteci akışı çok arttı. Avrupa gerileme döneminden sonra tam bir yıkılış yaşıyor. Tam bu dönemde göçmenlerin kıtayı hedef almaları çok vahim ve komik olmaktadır. Tanrı dünyacıları böyle şaşkın durumuna düşürecektir. Gemi ile italya’ya ve ispanyaya gidenlerin çogu gemi batırılarak ölşdürülüyor. Avrupa hükümetleri de gelen mültecilere kötü davranıyor ve Avrupa halkı da dahil sert politikalar izleniyor.
[*]Ukrayna çoktan iç savaşın içine girdi. Geri dönüşü olmayan bir yol bu. Hak davası yaşananlar. Ortadoğuda Afrika’da yaşananların bir numunesi de ukraynadır. Yeryüzünde insanlar, inançsız yönetimlerin baskılarından bıkmış ve tepki vermektedirler.
[*]Moldova yönetimi ile sorun yaşayan Transdinyester, Ukraynanın bir bölümü gibi Rusya’ya bağlanmak istiyor. Bağımsızlığını ilan eden Transdinyester bölge yönetimi başkanı Yevgeni Şevçuk ile Tiraspol’de buluştuk.
DÜNYADA NELER OLUYOR.
[*]Afrika gelişmeye yönelip büyük bir potansiyel barındırıyor. Afrika gelişmek için Türkiye gibi insani değerleri sahiplenecek ve istikrar getirecek bir merkezi gücü bekliyor. İnşaat, tarım, turizm ve her alanda Türkiye gibi ülkeye ihtiyaçları var. Türkiye küresel güç olmaya devam ettikçe istikrar her kıtaya yayılacaktır.
[*]Orta Afrika Cumhuriyeti’nde Müslüman ve Hristiyan gruplar arasındaki etnik gerilim sürüyor. Birleşmiş Milletler, Afrika’da kendi çıkarları açısından inananların temizlenmesi ve sürülmesi için bu ülkede asker sayısını artırılması talebiyle Fransa’nın sunduğu tasarıyı oylayacak. Afrika sömürgesini ve yandaş yönetimlerini ellerinde tutmak için mazlum halklara silah ile baskı yapma ve mevcut yönetimleri destekleme çabaları devam ediyor. Fransız birliğinin görev süresini sürekli uzatıyor. Fransa’nın bölgede çok sayıda askeri bulunuyor. Çoğunluğu Müslümanlardan oluşan Seleka milislerinin başkent Bangui ve çevresinden çekilmesinin ardından Müslüman nüfus etnik temizlik tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Yeni hükümetin ve Fransız askerlerin katliamlara engel olamaması ve hristiyanları bir fiil desteklemesi üzerine Müslümanlar evlerini terk etmek zorunda kalıyor. Yaloke kentinin en büyük gelir kaynağı olan nehir yatağında altın arama daha önce Müslümanların elindeyken, etnik saldırılardan sonra tamamen Hristiyanların kontrolüne geçmiş.Kaçan Müslümanların işlerine el koyan birçok Hristiyan eski komşularının geri gelmesini istemiyor. BM bölgede etnik temizlik yapıldığı uyarısında bulunurken, Müslüman nüfusun ağırlıklı olarak komşu ülkeler Kamerun ve Çad’a sığındığı kaydedildi.
[*]Orta Afrika Cumhuriyeti çöküşün eşiğinde. Ülkenin 300 bin vatandaşı mülteci durumunda bulunuyor.
[*]Batı Afrika’da kontrol altına alınamayan Ebola salgını nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı hızla artıyor.En tehlikeli virüsler arasında gösterilen Ebola, Gine, Sierra Leone ve Liberya’da hızla yayılıyor.Dünya Sağlık Örgütü virüsün yayılmasını engellemek için 4 aylık süreye ihtiyaç duyulduğunu açıkladı:“Bu şimdiye kadar karşılaştığımız en zorlu Ebola salgınlarından biri. Çünkü salgın bugüne dek görmediğimiz kadar geniş bir coğrafi alana yayılmış durumda. ” Ebola’nın ilk kez 1976’da ortaya çıkan en ölümcül türünün yeniden görüldüğünü belirtti: “Şu anda karşılaştığımız en agresif Ebola türü, “Zaire türü” dediğimiz virüs. Bu virüs bulaştığı her 10 insandan 9’unu öldürüyor.” Bulaşıcı virüsün kesin bir tedavisi bulunmuyor.
[*]300 bin müslüman yer değiştirdi. Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki olaylar sebebiyle bir çok müslüman göç etti.
[*]Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki Müslüman toplumun büyük korku yaşadığını ve kendi evlerinden kaçmak için BM'den yardım istedikleri açıklandı.
[*]ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Güney Sudan'daki çatışmaların durmasını ve tarafların çatışma bölgelerine insani yardımların ulaştırılmasına izin vermelerini istedi. Hem müslümanlara fırsat vermeyin diyorlar. Hem de çatışmaların durdurulmasını resmi kanaldan istiyorlar.
[*]Venezuella’da aylardır süren ve devam eden yönetim karşıtı gösterilerin önüne geçilemiyor. Başkent Karakas’ta toplanan binlerce kişi bir askeri üsse yürümek isteyince polisin müdahalesiyle karşılaştı. Çatışmalarda çok sayıda kişi gözaltına alındı. Ülkede son 6 haftadaki şiddet olaylarında 28 kişi hayatını kaydetti.
[*]Tayvan'da yüzlerce öğrenci ve gösterici, Çin ile yapılan ticaret anlaşmasını protesto etmek için parlamento binasını işgal etti.
[*]Yeni Zelanda Başbakanı John Key, yeniden seçilirse bayrağı değiştirmek için referanduma gidileceğini söyledi.Yeni Zelandalılar, bayraklarının Hem Avustralya bayrağına benzediğini hem de bayraklarındaki Birleşik Krallık (İngiltere) ögelerinin de, bağımsızlıklarını yansıtmadığını düşünüyor. Bu yüzden, 1970'lerde başlayan bayrağı değiştirme tartışması yeniden gündemde. Türkiye’de iktidar muhalefet cephesi aynı benzerlikte Yeni Zelanda’da yaşanıyor. Zelanda özgürlüğünü istiyor. İngiltere sömürgesinden kurtulmak istiyor.
[*]Nijerya, birliğinin yüzüncü yılı kutlanıyor. Oysa Nijerya hükümeti kanlı saldırılarına devam ediyor. Yıllarca İngiliz sömürgesi ve desteğini almış hükümet, Müslüman halkı sürgün ediyorlar. Ve Öldürüyorlar. Boko haram’da aynı Mısır’daki Müslüman kardeşler gibi inançlı halkın temsili ve sesi olmuş. İlk defa güçlü bir şekilde siyasi arenaya çıktılar. Eski vesayetin sahipçileri hem inançlı halkları öldürüyorlar hem de Boko haram’a terör diyorlar. Nijerya hükümeti, İslam halkına terörist gözüyle bakıyor. Yıllarca sömürdükleri Müslüman halklar artık bağımsızlık ve eşitlik çabası vermektedirler. Mazlum halkları şiddetle bastırıyorlar. Boko Haram,’a terörist yakıştırma yapanlar önce halka nasıl zulmettiklerini görsünler. Nijerya’yı sömürüyor halka zulmediyorlardı.
[*]Nijerya'da köylere saldırılar düzenlendi. Saldırılarda 100'den fazla kişinin ölmüş olmasından endişe ediliyor. Nijerya'nın kuzeybatısında yer alan Katsina eyaletindeki Sabon Layin Galadima köyünden 24 yaşındaki İsmail Goma, AA muhabirine telefonda yaptığı açıklamada, motosikletli kişilerin civar köylere düzenlediği silahlı saldırılarda 100'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini söyledi.
[*]Nijerya’nın başkenti Abuja yakınlarında düzenlenen bombalı saldırıda 10’dan fazla kişi yaşamını yitirdi. Müslümanlara yönelik baskı ve saldırıların arttığı Nijerya’da Müslümanların kadın ve çocuklarının öldürüldüğü ve yüz yıldır işkence gördüğü Nijerya’da halk artık bağımsızlık mücadelesi vermektedir. Ülkede müslümanlara yönelik saldırıları dikkat çekiyor. Batı sömürgesinde olan Nijerya’ya sahip çıkan eski düzen yanlısı batı medyası kaybedişini suçlayarak korumaya çalışmaktadır.
[*]Nijerya'da kaçırılan 230'dan fazla kız öğrenciden bazılarının örgüt üyeleriyle evlendirildiği iddia edildi Kaçırılan 230 kız öğrenciyle ilgili bu ürkütücü iddianın düşmanlığı ve savaşı kökükleme amacı taşıyordu. Bölgedeki müslüman halkların özgürlük çabalarını terör gibi göstererek hristiyanları boko harama kışkırtma haberi olarak görülmektedir.
[*]Niyerya’da durum afrika’daki gibi içler acısı. Tam bir kaos. Eline silah alan karşıtlarına saldırıyor. Köyler basılıyor. Nijerya'nın kuzeydoğusundaki Borno eyaletinde bir köyü basan silahlı saldırganların, en az 30 kişiyi öldürdüğü ve yaklaşık 60 kız çocuğunu da kaçırdığı bildirildi.
[*]Nijerya'da kaçırılan kadınlar bilmecesi yaşandı.63 kadının kaçmayı başardığı yönündeki iddia doğrulanmadı. Bu yalan aynı Boko haram’a atılan iftiraya benzemektedir. Küresel güçler yandaş halklarını inananlara karşı kışkırtmak için kadınlarınızı kızlarınızı kaçırıp tecavüz ediyorlar gibi bir algıya sokarak düşmanlık ettiriyorlar. Ve taraftarlarını topluyorlar. Yeryüzünde şeytanın egemenleri hep böyle taraftar toplamıştır. Yandaş bir halk oluşturup halka karşı bir savaş ve mücadele başlatmışlardır. Aldatılan halklar tarih boyunca olmuştur. Günümüzde de yaşanmaktadır.
[*]Nijerya ve afrika’da iç savaş başladı. Köy baskınları yaşanıyor. İnsanlar ölüyor.
[*]Kongo ve ruanda askerleri arasında sınırda çıkan çatışmada 5 Kongo askeri öldü. Bölgede yüksek tansiyon devam ediyor.Ruanda ordusu Kongo askerlerinin sınırı geçmesi sonrasında çatışma çıktığını iddia etti. Kinşasa yönetimi ise tam tersi görüşü savunurken Ruanda’nın saldırgan taraf olduğu gerekçesiyle sınırdaki güçlerini arttırma kararı aldı. Sınırda karşılıklı ateşin aralıklı olarak devam ettiği bildiriliyor.
[*]Çin'in güneyindeki Kunming kentinde, elleri palalı, yüzleri maskeli 10'dan fazla saldırgan, tren istasyonuna girerek katliam yaptı. Çin'de bir tren istasyonuna düzenlenen palalı saldırıda ölenlerin sayısı 29'a yükseldi. Güvenlik kuvvetleri 4 saldırganı öldürdü.Saldırıda 130'dan fazla kişi yaralandı. Kunming'deki yerel yetkililer, diğer saldırganların akıbeti konusunda bilgi vermezken, olayın Sincan-Uygur bölgesindeki ayrılıkçıların düzenlediği bir terör eylemi olduğunu ileri sürdü.
[*]Çin Denizi'nde gerginlik yaşandı. Çin ve Vietnam donanma gemileri Çin Denizi'ndeki ihtilaflı sularda çarpıştı.
[*]Çin'in, Güney Çin Denizi'ndeki ihtilaflı bölgede petrol platformu kurmasına tepki gösteren grupların, Vietnam'ın güneyinde yabancılara ait 15 fabrikayı ateşe verdiği bildirildi. Yerel yetkililer, Bin Duong'daki sanayi bölgesinde çalışan 20 bin kadar işçinin protesto gösterilerinin ardından bazı öfkeli grupların, Çin'e ait olduğunu zannettikleri fabrikalara saldırdığını ancak fabrikaların bazılarının Tayvan ve Güney Kore'ye ait olduğunu söyledi.
[*]Mali Başbakanı Musa Mara’nın ülkenin kuzeyini ziyareti sırasında yaşanan olaylar gerilimi tırmandırdı. Hükümet, cumartesi günü ayrılıkçı Tuareg militanları ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışma sonucu 36 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından bölgede kontrolleri sıkılaştırdı. Başbakan Mara, 28 kamu görevlisinin de kaçırıldığı olaylara ilişkin sert konuştu: “Bu savaş ilanını hesaba katarak ki bu daha başka bir anlama gelmiyor; Mali Cumhuriyeti bundan böyle savaş halindedir. Biz bu duruma uygun bir karşılık vereceğiz elbette.”
[*]Batı Nijerya için işgal kararı aldı .Suriye'de üç yıldır uzlaşamayan Batı dünyası, önceki gün Paris'te düzenlenen zirvede birkaç saat içinde Nijerya'ya müdahale kararı aldı. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın ev sahipliğinde düzenlenen zirveye Nijer, Nijerya, Kamerun, Çad ve Benin liderleri katıldı. ABD ve İngiltere de toplantılarda temsilci bulundurdu. Paris'te yapılan zirveye katılan ülkeler, son dönemde saldırılarını artıran Boko Haram örgütüne karşı toplu mücadele kararı aldı. Nijerya'nın Boko Haram'a yaptırım için BM Güvenlik Konseyi'ne başvuracağı ve BM'nin örgüte yaptırımı onaylayacağı kaydedildi. Batılı tarzda eğitime karşı çıkan örgüt, Nijerya'da yaklaşık 300 kız öğrenciyi kaçırdı.
[*]Çin’in Vietnam’ın 240 kilometre açığına kurduğu petrol platformu Güney Asya’yı karıştırdı. Vietnam sokaklarında başlayan Çin karşıtı protestolar şiddet eylemlerine dönüşerek devam ediyor. Başkent Hanoi’de toplanan binlerce Vietnamlı, Çin karşıtı protesto gösterisi yaptı. Protestolalarda Vietnam’da yaşayan Çinliler hedef alındı. Pekin yönetimi artan gerilimin ardından Vietnam’da yaşayan Çinlileri tahliye etmeye başladı. Vietnam’a gönderilen gemilerle yaklaşık 3 bin Çinli ülkelerine taşındı.
[*]Tayland’da hükümet ve muhalefet arasında aylardır süren siyasi gerginliğin ardından ordu sıkıyönetim ilan etti. Yetkilerini de genişleten ordu tarafından yapılan açıklamada ‘barış ve düzenin korunması için’ aldıkları kararın darbe niyeti taşımadığı belirtiliyor. Geçici Başbakan’ın baş güvenlik danışmanı ise bu konuda hükümete danışılmadığını ifade etti. Tayland’da iki gün önce sıkıyönetim ilan eden ordu darbe yaptı.
[*]Çin'in kuzeybatısındaki Şincan Uygur Özerk Bölgesi'nde memurlar, öğrenciler ve öğretmenlerin oruç tutması resmen yasaklandı. Müslümanlara baskılar uygulanıyor. Fişleniyorlar. Engelleniyorlar.
