mahzungarip
Yönetici
AŞURENİN ÖNEMİ
وَاعْتَصِمُواْ بِحَبْلِ اللّهِ جَمِيعاً وَلاَ تَفَرَّقُواْ
وَاذْكُرُواْ نِعْمَتَ اللّهِ عَلَيْكُمْ ]
وَاذْكُرُواْ نِعْمَتَ اللّهِ عَلَيْكُمْ ]
(Ali İmran 103)
Muhterem Müslümanlar
Hicri takvimin ilk ayı olan Muharrem ayı İslam tarihi açısından da önemli bir aydır. Bu ayın 10. günü “Aşure” günüdür. Bu günü bir gün öncesiyle veya bir gün sonrasıyla oruçlu geçirmek de sünnettir. Ramazan orucu farz kılındıktan sonra da, Hz. Peygamber (sav) aşure orucunu tutmuş ve şöyle buyurmuştur: “Aşura orucunun önceki yılın günahlarına kefaret olacağını Allah (ın rahmetin) den umarım”.(1) Peygamberimizin bu tavsiyesi üzerine sahabenin bir kısmı bu orucu tutmuş, bazı sahabiler de tutmamıştır.
Aziz Müslümanlar
Bu ayda Hz. Âdem’in cennetten yeryüzüne indirilmesi, Hz. Nuh (as)’ın tufandan kurtulması, Hz. Musa ve ona iman edenlerin Firavun’un zulmünden kurtarılmaları gibi, insanlık tarihinde dönüm noktası sayılabilecek önemli olayların vuku bulduğu rivayet edilmektedir.
Diğer taraftan bütün Müslümanları üzen, Peygamberimizin torunu Hz. Hüseyin ve ehli beytinin Kerbela’da şehit edilmeleri de bu ayda olmuştur.
Değerli Müslümanlar
Bu acı olayın tasvibi mümkün değildir. Ancak tarihin belli bir döneminde Hz. Hüseyin ve Peygamberimizin soyundan gelen bir kısım seçkin insanın etrafında oluşan bu üzücü olaylar, artık tarihe mal olmuştur. Bizlere düşen görev, bu tür olayların tekrarlanmamasını sağlayacak bilinç ve anlayışa sahip olmak, kardeşlik, birlik ve beraberliğimizi koruyabilmek ve Yüce Allah’ın ; “Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’ana) sımsıkı sarılın ve parçalanıp bölünmeyin ve Allah’ın üzerinizde olan nimetlerini hatırlayınız…”.(2) Emrine uyabilmektir.
Aziz Müminler
Hepimizin Allah’ı bir, Peygamberi bir, kitabı, kıblesi birdir. Bu birlik birbirimize sevgi ve saygı bağlarıyla bağlanmamızı gerektirir. Kardeş olarak yaşamamız, Rabbimizin ve Peygamberimizin bir emridir. Yüce Allah: “Müminler ancak kardeştirler”(3)buyurmaktadır.
Peygamberimiz (sav) de “Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir, ona zulmetmez”, Sizden biriniz kendisi için sevip arzuladığı şeyi, mümin kardeşi için de sevip arzulamadıkça (gerçek anlamda) iman etmiş olamaz”(4) buyurmuştur.
Bizler de Allah ve Peygamberin bu emir ve tavsiyelerine uyarak birbirimizi sevelim. Rabbimizi, Peygamberimizi ve O’nun ehli beytini ve ashabını da sevelim. Bu sevgi, Müslümanların ortak heyecanıdır.
Peygamberi ve ashabını sevmenin en büyük göstergesi de, onların gösterdiği güzel yoldan gitmek ve onlar gibi, Kur’an ve sünnete uygun bir hayat yaşayabilmektir.
Kaynaklar:
1-K.Sitte c.9, s.460
2-Ali İmran 103
3-Hucurat 10
4–40 Hadis kartelâsı
hazır olmasın haaa
