TÜRKOĞLU
Aktif Üyemiz
Türk kavimlerinin en eskilerinden bir olan Başkurtlar, Tarihi kayıtlara göre Ural Dağları, İdil, Kama, Tobol nehirleri arasındaki geniş alanlarda yaşıyorlardı. Başkurtların esas büyük kitlesinin 9. yüzyılda güney Urallar da yaşadığı bilinmektedir.
İdil-Ural bölgesine Türklerin yerleşmesi çok eski tarihlere dayanmaktadır. Suvar Türkleri ile başladığı bilinen yerleşme, Sakalar, Hunlar, Sabir (Sabar) Türkleri ve Bulgar Türkleri ile devam etmiş,13. yüzyılda Kıpçaklar (Kuman Türkleri) tarafından bölge Türk vatanı haline getirilmiştir.
Ana kütleden 5-8. yüzyılda ayrıldıkları bilinen Başkurtlar, Bu asırlarda bugünkü vatanlarına yerleşmeye başlamışlardır. Hatta bazı Başkurt kabileleri Macarlarla beraber Tuna kıyılarına kadar gitmişler, zamanla asimile olmuşlardır.
Moğol istilasıyla şehirleri yıkılan, yağmalanan Başkurt halkı Moğol hakimiyetinden sonra,yaklaşık 200 yıl Altınordu Devleti içinde yaşamışlardır. Bu devletin zayıflamasıyla birlikte Timur’un saldırılarına maruz kalan Başkurtlar, bir kez daha yağmalanmıştır. Daha sonra Altıordu devletinin parçalanmasıyla meydana gelen Kazan Hanlığı idaresinde yaşamaya başlamışlardır.
10. yüzyılda İslam dini ile tanışan Başkurtlar Müslüman olmaya başlamış, bu defa da 1557 yılında Kazan Hanlığı ile birlikte Rus işgalinden kurtulamamışlardır. Rusların uyguladıkları asimilasyon ve din değiştirme baskılarına yıllarca göğüs geren Başkurtlar yaklaşık 20 kez isyan etmişlerdir. Her isyan Ruslar tarafından insafsız ve kanlı bir şekilde bastırılmış, Başkurtların mallarına el konmuş, Aydın ve liderler hapishanelerde çürümeye terk edilmiştir.
En büyük ayaklanma 1681-1684 yılları arasında Seyit Batur önderliğinde gerçekleştirilmiş, bunu 1704 yılında Aldan Batır, Kusim, Miniguca ve İmam Batır önderliğindeki ayaklanma takip etmiş,1735 yılında yine Hıristiyanlaştırma hareketine karşı Akay ve Kilmek Abız isyanı meydana gelmiştir.
1773-1775 yılında vuku bulan Salavat ayaklanması ise Rusları, Başkurtları Hıristiyan yapma sevdasından vazgeçirmiştir. Ancak Ruslar Başkurtları kontrol altında tutabilmek için 1789 tarihinde Ufa’da İç Rusya Çarlığı Müslümanları Nezareti adlı bir kurum açtırmış ve yandaşlarını müftü olarak atamaya başlamıştır.
1806 ve 1812 yılında Rusya’nın Fransa ile yaptığı savaşlara Rusya’nın yanında katılan Başkurt süvarileri büyük yararlılık gösterdiklerinden dolayı Ruslar tarafından çeşitli madalyalarla ödüllendirilmişlerdir.
10 Nisan 1832 yılında Rusya tarafından Başkurtların elinden alınmasını öngören bir yasanın çıkmasıyla birlikte Başkurtistan’a özellikle Rus göçü başlamış, Başkurtistan Türklerinin elinden bütün toprakları alınarak Rus göçmenlere verilmiştir. Akabinde 1832 yılında Başkurtlar, Tatar ve Mişer Türkleri ile birlikte topraklarının alınmasına karşı isyana başlamışlar bu isyan Ruslar tarafından kanlı bir şekilde bastırılmakla kalmamış, Başkurtları baskı ve ağır askerlik hizmeti ile de karşı karşıya bırakmıştır.
Bu ayaklanmalar; 1846,1848 yıllarında da devam etmiştir.
Rusya’da 1917 yılında gerçekleşen Bolşevik İhtilalı, Başkurt halkına yüzyıllarca uğraştıkları, uğruna binlerce şehit verdikleri kendi Milli devletini kurma şansı vermiştir. İhtilalden önce faaliyete geçen Başkurt aydınları, 1917 yılının Haziran ve Ağustos aylarında Orenburg ve Ufa’da iki Başkurt Kurultayı düzenleyerek Başkurt Ülke Şurası ve Özerk Başkurt Cumhuriyeti’ni kurmayı kararlaştırmışlardır.
Ekim 1917’de gerçekleşen Kızıl Devrimin hemen arkasından Başkurt Özerk Cumhuriyeti ilan edilmiş (17 Kasım 1917) ve bir ay sonra 8 Aralık 1917 yılında yapılan Başkurt Kurultayında da Milli ordunun kurulması kabul edilmiştir.
Başlangıçta her topluluğa kendi devletini kurma hakkı verilecek diyen Bolşevikler, ihtilalden sonra verdikleri sözü tutmamışlar ve Başkurtistan’a saldırarak, hükümet üyelerini tutuklamışlar, Başkurt subay ve askerlerini pusuya düşürerek öldürmüşlerdir. Başkurt ordusu ile Kızıl ordu savaşı başlamış, Kızıl ordu karşısında yalnız ve desteksiz kalan Başkurtistan,Sovyet Hükümeti ile anlaşma yapmak zorunda kalmıştır.
23 Mart 1919 yılında yapılan anlaşmaya göre Başkurtistan, Başkurtistan Özerk Sovyet Cumhuriyeti olarak, SSCB’nin bir parçası haline gelmiştir.
Mihail Gorbaçov tarafından başlatılan demokratikleşme hareketi, Başkurtistan’da da milli şuur’un uyanmasına neden olmuş, SSCB’nin dağılmasıyla birlikte Başkurtistan 11 Ekim 1990 tarihinde bağımsızlık beyannamesini kabul ve ilan etmiştir.
Daha sonra yapılan görüşme ve anlaşmalar sonucunda 14 Ekim 1991 tarihinde Rusya Federasyonuna bağlı Özerk Cumhuriyet haline gelmiştir.
Başkurtistan Özerk Cumhuriyeti:
Başkent: Ufa
Nüfusu:4.200.000
Yüz Ölçümü: 143.6
Resmi Dili: Rusça ve Türkçe (Başkurt Lehçesi)
İdil-Ural bölgesine Türklerin yerleşmesi çok eski tarihlere dayanmaktadır. Suvar Türkleri ile başladığı bilinen yerleşme, Sakalar, Hunlar, Sabir (Sabar) Türkleri ve Bulgar Türkleri ile devam etmiş,13. yüzyılda Kıpçaklar (Kuman Türkleri) tarafından bölge Türk vatanı haline getirilmiştir.
Başkurt Tarihi
Ana kütleden 5-8. yüzyılda ayrıldıkları bilinen Başkurtlar, Bu asırlarda bugünkü vatanlarına yerleşmeye başlamışlardır. Hatta bazı Başkurt kabileleri Macarlarla beraber Tuna kıyılarına kadar gitmişler, zamanla asimile olmuşlardır.
Moğol istilasıyla şehirleri yıkılan, yağmalanan Başkurt halkı Moğol hakimiyetinden sonra,yaklaşık 200 yıl Altınordu Devleti içinde yaşamışlardır. Bu devletin zayıflamasıyla birlikte Timur’un saldırılarına maruz kalan Başkurtlar, bir kez daha yağmalanmıştır. Daha sonra Altıordu devletinin parçalanmasıyla meydana gelen Kazan Hanlığı idaresinde yaşamaya başlamışlardır.
10. yüzyılda İslam dini ile tanışan Başkurtlar Müslüman olmaya başlamış, bu defa da 1557 yılında Kazan Hanlığı ile birlikte Rus işgalinden kurtulamamışlardır. Rusların uyguladıkları asimilasyon ve din değiştirme baskılarına yıllarca göğüs geren Başkurtlar yaklaşık 20 kez isyan etmişlerdir. Her isyan Ruslar tarafından insafsız ve kanlı bir şekilde bastırılmış, Başkurtların mallarına el konmuş, Aydın ve liderler hapishanelerde çürümeye terk edilmiştir.
En büyük ayaklanma 1681-1684 yılları arasında Seyit Batur önderliğinde gerçekleştirilmiş, bunu 1704 yılında Aldan Batır, Kusim, Miniguca ve İmam Batır önderliğindeki ayaklanma takip etmiş,1735 yılında yine Hıristiyanlaştırma hareketine karşı Akay ve Kilmek Abız isyanı meydana gelmiştir.
1773-1775 yılında vuku bulan Salavat ayaklanması ise Rusları, Başkurtları Hıristiyan yapma sevdasından vazgeçirmiştir. Ancak Ruslar Başkurtları kontrol altında tutabilmek için 1789 tarihinde Ufa’da İç Rusya Çarlığı Müslümanları Nezareti adlı bir kurum açtırmış ve yandaşlarını müftü olarak atamaya başlamıştır.
1806 ve 1812 yılında Rusya’nın Fransa ile yaptığı savaşlara Rusya’nın yanında katılan Başkurt süvarileri büyük yararlılık gösterdiklerinden dolayı Ruslar tarafından çeşitli madalyalarla ödüllendirilmişlerdir.
10 Nisan 1832 yılında Rusya tarafından Başkurtların elinden alınmasını öngören bir yasanın çıkmasıyla birlikte Başkurtistan’a özellikle Rus göçü başlamış, Başkurtistan Türklerinin elinden bütün toprakları alınarak Rus göçmenlere verilmiştir. Akabinde 1832 yılında Başkurtlar, Tatar ve Mişer Türkleri ile birlikte topraklarının alınmasına karşı isyana başlamışlar bu isyan Ruslar tarafından kanlı bir şekilde bastırılmakla kalmamış, Başkurtları baskı ve ağır askerlik hizmeti ile de karşı karşıya bırakmıştır.
Bu ayaklanmalar; 1846,1848 yıllarında da devam etmiştir.
Rusya’da 1917 yılında gerçekleşen Bolşevik İhtilalı, Başkurt halkına yüzyıllarca uğraştıkları, uğruna binlerce şehit verdikleri kendi Milli devletini kurma şansı vermiştir. İhtilalden önce faaliyete geçen Başkurt aydınları, 1917 yılının Haziran ve Ağustos aylarında Orenburg ve Ufa’da iki Başkurt Kurultayı düzenleyerek Başkurt Ülke Şurası ve Özerk Başkurt Cumhuriyeti’ni kurmayı kararlaştırmışlardır.
Ekim 1917’de gerçekleşen Kızıl Devrimin hemen arkasından Başkurt Özerk Cumhuriyeti ilan edilmiş (17 Kasım 1917) ve bir ay sonra 8 Aralık 1917 yılında yapılan Başkurt Kurultayında da Milli ordunun kurulması kabul edilmiştir.
Başlangıçta her topluluğa kendi devletini kurma hakkı verilecek diyen Bolşevikler, ihtilalden sonra verdikleri sözü tutmamışlar ve Başkurtistan’a saldırarak, hükümet üyelerini tutuklamışlar, Başkurt subay ve askerlerini pusuya düşürerek öldürmüşlerdir. Başkurt ordusu ile Kızıl ordu savaşı başlamış, Kızıl ordu karşısında yalnız ve desteksiz kalan Başkurtistan,Sovyet Hükümeti ile anlaşma yapmak zorunda kalmıştır.
23 Mart 1919 yılında yapılan anlaşmaya göre Başkurtistan, Başkurtistan Özerk Sovyet Cumhuriyeti olarak, SSCB’nin bir parçası haline gelmiştir.
Mihail Gorbaçov tarafından başlatılan demokratikleşme hareketi, Başkurtistan’da da milli şuur’un uyanmasına neden olmuş, SSCB’nin dağılmasıyla birlikte Başkurtistan 11 Ekim 1990 tarihinde bağımsızlık beyannamesini kabul ve ilan etmiştir.
Daha sonra yapılan görüşme ve anlaşmalar sonucunda 14 Ekim 1991 tarihinde Rusya Federasyonuna bağlı Özerk Cumhuriyet haline gelmiştir.
Başkurtistan Özerk Cumhuriyeti:
Başkent: Ufa
Nüfusu:4.200.000
Yüz Ölçümü: 143.6
Resmi Dili: Rusça ve Türkçe (Başkurt Lehçesi)