BEDİÜZZAMAN’IN NUR TALEBELERİNE YAZDIĞI MEKTUPLAR Hulûsi Bey'e Yazdığı Mektuplar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Hasret ruzgari

Aktif Üyemiz
Evet kardeşim, dediğin gibi, Fuad’ın (r.h.) mektubu aynen Abdurrahman’ın (r.h.) mektubu misillü, Risale-i Nur’un bir şule kerametini gösteriyor. Yalnız Abdurrahman’ın gayet halis ve şimdiki tarz-ı hayattan ve tabirlerinden müberra, safî ifadesi onda yoktur. Eğer dünyada kalsa idi, mağlup olmak ihtimali vardı.
Cenab-ı Erhamürrahimîn hem ona, hem Risale-i Nur hanedanına ve dairesine merhamet edip, onu rahmetine ve Cennete aldı, mağlup ettirmedi. Risale-i Nur’un küçük talebeleri dairesindeki makamında ibka etti. Hadsiz şükür olsun ki, bu iki kahraman biraderzadelerim vefatlarının ilânnameleriyle, Risale-i Nur şakirdleri imanla kabre gireceklerine dair olan müjde-i Kur’aniyeye iki misal ve iki delil gösterdiler. Benim tarafımdan Risale-i Nurla alâkadar veya bizimle dost olanlara selâm ve dua ile, Davud ve Nihat, iki Muhammed ve Abdülmecid ile beraber, bütün manevî kazançlarıma her gün hissedardırlar.
Kardeşiniz
Said Nursî
***

Bahtiyar kardeşim Husrev,
Şu Risale1, bir meclis-i nuranidir ki Kur’an’ın şu münevver, mübarek şakirdleri, içinde birbiriyle manen müzakere ve müdavele-i efkâr ediyorlar. Ve yüksek bir medrese salonudur ki, Kur’an’ın şakirdleri onda her biri aldığı dersi arkadaşlarına söylüyor. Ve Kur’an-ı Mucizü’l-Beyanın hazine-i kudsiyesinin sandukçaları olan Risalelerin satıcı ve dellâllarına muhteşem ve müzeyyen bir dükkân ve bir menzildir. Her biri aldığı kıymettar mücevheratı birbirine ve müşterilerine orada gösteriyor. Barekâllah, sen de o menzili çok güzel süslendirmişsin.
Said Nursî
***

 

Hasret ruzgari

Aktif Üyemiz
(Husrev’e hitaben yazılan bir mektubdur)
1
barla_76_1.gif

2
barla_76_2.gif

3
barla_76_3.gif


Aziz, mübarek, sıddık kardeşim!
Evvelâ: Sözler’e başlamadan iki ay evvel gördüğün mübarek rüya çok güzeldir. Hem hakikattır. Evet kardeşim, sen bir bahçe-i ebedî olan Kur’an-ı Hakîmin Cennetinden Gül-i Muhammedî (a.s.m.) namında hadsiz nuranî hakikatlerin fabrikası hükmünde tefsir-i hakaik-ı Kur’aniye etrafında halka tutan ve sizin gibi çarklardan mürekkeb olan bir cemaat-ı mübareke içinde en has ve en yüksek mertebeye kâtib tayin edildiğine o rüya beşaret verdiği gibi biz de beşaret ediyoruz.
Saniyen: Bu defa bize yazdığın Mucizat-ı Ahmediye (a.s.m.) risalesi çok harika düşmüş. Kim ona bakıyor, bir zevk-i hakiki hisseder. Demek oluyor ki; manevî, halis, samimi hisler, maddî nakışlar suretinde kendini hissettiriyor. Bu sırra ben muttali olduğum vakit kardeşim Galib dahi aynı hisse iştirak etti. Evet, bunun altında manevî tebessüm var diye, senin hattını kendi hattına tercihle mukabele etti. O yazdığın risale vasıtasıyla pek çok insanlar imanlarını kuvvetleştiriyorlar, muhabbet-i Ahmediye (a.s.m.) kalblerinde ziyadeleşiyor. İşaret-i gaybiye hakkında şüpheleri kalmıyor. O sevab da senin defter-i a’mâline geçiyor. Kur’an ve Resul-i ekrem (a.s.m.) kelimesinden başka, işaret ettiğin kelimat çok manidardır. Hem bir temeldir. O iki kelimenin mübarek tevafukuna bir hüccettir. Hem gösteriyor ki, bütün o tevafukatı dahi riayet etmeyen o iki kelimenin tevafukuna kalem karıştıramaz. Zannediyoruz ki o risalelerin hatt-ı hakikisini sen buldun veyahut yakınlaştın.
Salisen: mabeynimizde münasebet; manevî, ruhî, hakikî olduğu için zaman ve mekân müdahale etmez. Dergâh-ı ilâhîye müteveccih olduğumuz vakit, günde belki kaç defa Husrev yanımda bir cihette hazır olmakla beraber, senin o şirin yazıların, hususan On Dokuzuncu Mektubdaki mübarek hattın göründükçe seni hayalimizce hazır ediyoruz. Ben ve buradaki arkadaşlar dahi seni burada görmek çok arzuluyoruz. Fakat Isparta sana çok muhtaçtır. Hem de şimdi hâl ve mevsim pek müsaid görünmüyor. Onun için kardeşimi bir miktar yanımda bulundurmak ile sana zahmet vermek istemiyorum. Yoksa sen bize çok lâzımsın. İnşaallah bir vakit kaza edeceğiz.
Rabian: Şu mübarek şehr-i ramazan leyle-i kadr’i ihata ettiği için, kendisi de ömür içinde bir leyle-i kadirdir ki muvaffak olanın ömrüne bin ömür katar. Dakikası bir gündür. Saati iki ay, günü birkaç sene hükmünde bir ömr-i bakidir. Senden ve ahiret hemşîrem yani ikinci validem ve kardeşimin muhterem validesinden duanızı istiyorum. Madem duada sizi şerik ediyorum, siz de benim duama âmin hükmünde olarak dua ediniz.
Kardeşimiz Ali Efendi*ye dahi çok selâm ve dua ediyorum. İnşaallah tam Husrev’e lâyık bir kardeş oluyor. Sair kardeşlere seni tevkil ediyorum, selâm ve dua ediyorum. Bu eyyam-ı mübarekede bana dua etsinler. Galib der, “Husrev’le manevî bir irtibat hissediyorum.” Çok selâm ediyor. Ve bilhassa saatçı Lütfi Efendi’ye pek çok selâm ve dua ederim. Cenab-ı Hak ona, o bana yazdığı Pencere Risalesinin hurufu adedince ruhuna rahmet, kalbine nur, aklına hakikat, malına bereket ihsan eylesin. Âmin, âmin, âmin. Maksadım, ona o risaleyi yazdırmak onu has talebeler dairesine idhal etmekti. Yoksa ona o zahmeti vermezdim.
Maşaallah, hatem-i Mucizat-ı Ahmediyeyi (a.s.m.) çok güzel tersim etmişsiniz. Sözler ile alâkadarlar içinde bu hateme tam kanaatı olanların isimlerini bana yazsınlar, onları ikinci dairede yazacağız. Tâ o nura hissedar olsunlar. Şükre dair nüshanız Kuleönlü Mustafa bir adama verip o da muhafaza edememiş. Yağmur bir parça bozduğu için mahcub olarak sana göndermeyip bana gönderdi. Benim de güzel yazılmış bir nüsham var, sana gönderiyorum. Ona göre yeni bir nüsha kendinize yazarsınız. Sen bana şükre dair yazdığın mübarek nüshayı bir ay evvel Atabey tarafına göndermiştim. Kim aldığını bilmiyorum, elime geçmedi. Hem size Yirmi Sekizinci Mektubun Yedinci Meselesinin hatimesini gönderiyorum. O hatime,


1- Her türlü noksanlıktan beri olan Allah’ın adıyla.
2- Hiçbir şey yoktur ki, Onu övgü ile tesbih ediyor olmasın. (İsra Suresi: 44)
3- Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi senin, kardeşinin ve diğer kardeşlerinin üzerine olsun.

 

Hasret ruzgari

Aktif Üyemiz
hatem-i i’caza gelen tenkidatı reddediyor ve parlak bir mühr-ü tasdik olduğunu gösteriyor. O hatemlerin bir nüshasını sana gönderdik. Orada hatemi gören ve kabul eden ve Sözlerle alâkadar olan zatların münasib gördüklerini boş kalan gözlere kaydedebilirsin. 1
barla_78_1.gif


Mirzazade
Said Nursî
***
2
barla_78_2.gif

3
barla_78_3.gif

4
barla_78_4.gif


Aziz, sıddık, sadık, çalışkan kardeşim! Hizmet-i Kur’an’da arkadaşım Refet Bey*,
Senin gördüğün vazife-i Kur’aniyenin hepsi mübarektir. Cenab-ı Hak sizi muvaffak etsin, fütur vermesin, şevkinizi arttırsın. Senin vazifen yazıdan daha mühimdir. Yalnız, yazıyı terk etmeyiniz.
Uhuvvet için, bir düsturu beyan edeceğim ki; o düsturu cidden nazara almalısınız. Hayat, vahdet ve ittihadın neticesidir. İmtizackârane ittihad gittiği vakit, manevî hayat da gider. 5
barla_78_5.gif
işaret ettiği gibi, tesanüd bozulsa cemaatın tadı kaçar. Bilirsiniz ki, üç elif ayrı ayrı yazılsa kıymeti üçtür. Tesanüd-ü adedî ile içtima etse, yüz on bir kıymetinde olduğu gibi; sizin gibi üç-dört hâdim-i Hak, ayrı ayrı ve taksimü’l-a’mâl olmamak cihetiyle hareket etse kuvvetleri üç-dört adam kadardır. Eğer hakiki bir uhuvvetle, birbirinin faziletleriyle iftihar edecek bir tesanüdle, birbirinin aynı olmak derecede bir tefani sırrıyla hareket etseler, o dört adam, dört yüz adam kuvvetinin kıymetindedirler.


1- Baki olan yalnızca Allah’tır.
2- Onun (Allah’ın) adıyla.
3- Hiçbir şey yoktur ki, Onu övgü ile tesbih ediyor olmasın. (İsra Suresi: 44)
4- Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
5- Birbirinizle çekişip uğraşmayın, aksi halde başarısızlığa uğrarsınız ve gücünüz de kaybolup gider. (Enfal Suresi: 46)
 

Hasret ruzgari

Aktif Üyemiz
Sizler koca Isparta’yı değil, belki büyük bir memleketi tenvir edecek elektriklerin makinistleri hükmündesiniz. Makinenin çarkları birbirine muavenete mecburdur. Hem birbirini kıskanmak değil, belki, bilâkis birbirinin fazla kuvvetinden memnun olurlar. Şuurlu farz ettiğimiz bir çark, daha kuvvetli bir çarkı görse memnun olur. Çünkü, vazifesini tahfif ediyor. Hak ve hakikatın, Kur’an ve imanın hizmeti olan büyük bir hazine-i âliyeyi omuzlarında taşıyan zatlar, kuvvetli omuzlar altına girdikçe iftihar eder, minnettar olur, şükreder.
Sakın birbirinize tenkid kapısını açmayınız. Tenkid edilecek şeyler kardeşlerinizden hariç dairelerde çok var. Ben nasıl sizin meziyetinizle iftihar ediyorum, o meziyetlerden ben mahrum kaldıkça, sizde bulunduğundan memnun oluyorum, kendimindir telâkki ediyorum. Siz de Üstadınızın nazarıyla birbirinize bakmalısınız. Âdeta, her biriniz ötekinin faziletlerine naşir olunuz.
Kardeşlerimizden İslâmköylü Hafız Ali Efendi*, kendine rakip olacak diğer bir kardeşimiz hakkında gösterdiği hiss-i uhuvveti çok kıymettar gördüğüm için size beyan ediyorum:
O zat yanıma geldi, ötekinin hattı, kendisinin hattından iyi olduğunu söyledim. “O, daha çok hizmet eder.” dedim. Baktım ki; Hafız Ali kemal-i samimiyet ve ihlâs ile onun tefevvuku ile iftihar etti, telezzüz eyledi. Hem Üstadının nazar-ı muhabbetini celbettiği için memnun oldu. Onun kalbine dikkat ettim, gösteriş değil; samimi olduğunu hissettim. Cenab-ı Hakka şükrettim ki, kardeşlerim içinde bu âlî hissi taşıyanlar var. İnşaallah bu his büyük hizmet görecek. Elhamdülillâh, yavaş yavaş o his bu civarımızdaki kardeşlere sirayet ediyor. Küçük bir lâtife:
Sohbet içinde sizden bahis geçti, şükre dair meseleyi sordum: “Husrev’in yazdığını Refet Bey gördü mü?” Bekir Ağa* dedi: “Evet gördü ve dedi, ‘Çok güzel, fakat acaba sen kalem karıştırmadın mı?” Husrev dedi: “Yok, kendi nüshamda, tam bütün gelmedi. Fakat kendilerine yazdığım tam geldi.” Biraz münakaşa oldu... Bu münasebetle kardeşim Refet Bey’e derim ki: Aslında tevafuk noksan olsaydı, zaten ben tavsiye etmiştim ki; kalem karıştırmasınlar. Asıl vaziyet bozulmasın. Bekir Ağa da gördü ki; asıl müsveddede çıkıntı olduğu halde tevafuk Husrev’in tarzında var. Onun için Husrev’in bir mahareti varsa tevafuku bozmamış. Hattâ Mucizat-ı Ahmediyedeki salavat
 

Hasret ruzgari

Aktif Üyemiz
tevafukunda tavsiye etmiştim ki, kimse maharetini karıştırmasın. Fakat asıl müsveddelerde, en acemi bir müstensihin nüshasında birkaçı müstesna bütün tevafuktadır. Onun için sekiz ayrı ayrı müstensihin setredemediği bir tevafuk, elbette kuvvetlidir. Müstensihler bozmasınlar, tevafuku getiremeyen bozuyor. Demek en büyük maharet odur ki; tevafuku bozmasın. Çünkü tevafuk var. Sen de Husrev’e yardım et ki, hakikaten mevcut ve matlub tevafuku denk getirebilsin. Çünkü; yoktan var etmiyorsunuz. Hakiki varı yok etmeyin. Sözlerle alâkadar olanlara selâm ve dua ediyorum...
Said Nursî
***
1
barla_80_1.gif

2
barla_80_2.gif

3
barla_80_3.gif


Aziz kardeşim Refet Bey,
Senin mektubunu ve kitabını memnuniyetle aldım. Gayet sevdiğim bir talebem olan Hulûsi Bey’in ruhunu sizde hissettim. Seni yeni değil, Hulûsi gibi eski bir talebe olarak kabul ettim. Talebeliğin hassası şudur ki, yazılan Sözler’e kendi malı gibi sahip olmalıdır. Kendisi telif etmiş ve yazmış nazarıyla bakıp neşrine ve ehil olanlara iblâğına çalışmaktır. Maşaallah hattın güzeldir. Vakit bulursan bir kısmını yazın. Bir kısmını Husrev gibi ciddi talebeler yazar, onlardan bilâhare alır yazarsınız ve onlarla teşrik-i mesai edersiniz. Altı senedir, Isparta’da ciddi talebelerin çıkmasına muntazırdım, bekliyordum. El-minnetü lillâh, şimdi sizin ile beraber birkaç tane çıkmağa başladı. Çünkü bir talebe, yüz dosta müreccahtır. Sözler namındaki envar-ı Kur’aniye ise, en mühim ibadet olan ibadet-i tefekküriye nev’indendir. Şu zamanda en mühim vazife, imana hizmettir. İman, saadet-i ebediyenin anahtarıdır.
4
barla_80_4.gif


Kardeşiniz
Said Nursî
***


1- Onun (Allah’ın) adıyla.
2- Hiçbir şey yoktur ki, Onu övgü ile tesbih ediyor olmasın. (İsra Suresi: 44)
3- Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
4- Baki olan yalnızca Allah’tır.

 

Hasret ruzgari

Aktif Üyemiz
Ciddi, sıddık, dikkatli, hakikatlı kardeşim Refet Bey,
Cenab-ı Hak yeni hayatınızı mübarek eylesin ve refika-i hayatınızı ahiret hayatı.')"; onMouseout="hideddrivetip()">hayat-ı ebediyenizde, Otuz İkinci Sözün Üçüncü Mevkıfının ahirlerindeki Üçüncü İşarette refika-i hayata dair va’de ve sıfata mazhar eylesin, âmin.
Bu defaki mektubun çok güzeldir. Arkadaşlarının fıkraları içerisinde Yirmi Yedinci Mektub içine dercedeceğim. Ara sıra yazı ile meşgul olsanız, iyi olur. İnşaallah yeni hayatınız size risalelerin hakaikına karşı yeni bir şevk uyandıracak.
Kardeşim! Sen, Husrev, Âsım* nazarımda çok kıymettarsınız. Cenab-ı Hak sizleri ve sizin gibileri Kur’an hizmetinde sabit-kadem ve fedakâr ve kemal-i sadakatta daim ve muvaffak eylesin, âmin.
Orada Şeyh Mustafa, Lütfi, Rüşdü gibi kardeşlerime çok selâm ediyorum.
4
barla_81_4.gif


Kardeşiniz
Said Nursî
***
5
barla_81_a.gif

6
barla_81_b.gif

7
barla_81_c.gif


Aziz, sıddık, ciddi, samimi ahiret kardeşim ve hizmet-i Kur’aniyede çalışkan bir arkadaşım Refet Bey,
Mektubunuz beni mesrur etti. Biliniz ki, iki sene evvel mabeynimizde hararetli bir uhuvvet başladı. Sonra bazı arızalarla ileri gitmedi. Müjde, şimdi ileri gidiyor. Çünkü, Husrev bana yazdığı mektubunda senden çok


1- Onun (Allah’ın) adıyla.
2- Hiçbir şey yoktur ki, Onu övgü ile tesbih ediyor olmasın. (İsra Suresi: 44)
3- Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
4- Baki olan yalnızca Allah’tır.
5- Bu ifadenin açıklaması metin içinde verilmiştir.
6- Bu ifadenin açıklaması metin içinde verilmiştir.
7- Bu ifadenin açıklaması metin içinde verilmiştir.
 

Hasret ruzgari

Aktif Üyemiz
memnun olduğunu, Barla’dan döndükten sonra seni istediğim tarzda bana gösteriyor. Demek tam onunla ittihad ve teşrik-i mesai ediyorsun. Elinden geldiği kadar onunla münasebeti kuvvetleştir. Hem her bir has talebenin mühim bir vazifesi, bir çocuğa Kur’an öğretmek olduğundan sen bu vazifeyi yapmağa başladın. Sen birinci talebelerden olduğundan, inşaallah senin çocuğun da birincilerden olacaktır. Madem çocuk benim de evlâd-ı maneviyemdir; ona verdiğin ders, yarısı senin namına ise yarısı da benim hesabıma olmalıdır. Senin rüyan ise çok mübarektir. Tabiri pek zâhirdir. Isparta bir câmidir. Husrev, Refet, Lütfi, Rüşdü gibi zatların samimi, mütesanid heyetin şahs-ı manevîsi sana Said suretinde gösterilmiş. Risaleler ile verdiğiniz ders ise, vaaz u nasihat suretinde gösterilmiş. Sen namazı kılmadığınızdan geç kalıp acele ederek derse yetişmek tabiri; Sözler’in neşri haricinde bazı vezaif-i diniye, hem bir parça tenbellik, sizi birincilik hakkın olan birinci dersde ikinci derecede kaldığınıza işaret edip, seni ikaz ediyor. Her ne ise.. Ben senden şimdi çok memnunum ve oradaki kardeşlerim dahi senden çok memnundurlar. Cenab-ı Hak bize ve size tarik-ı hakta hizmet-i Kur’aniyede sebat ve metanet versin, âmin. Kayınpederiniz Hacı İbrahim Efendi’ye çok selâmla Bedreddin’e ve hemşîreme çok dua ediyorum.
1
barla_82_1.gif


Kardeşiniz
Said Nursî
***
2
barla_82_2.gif

3
barla_82_3.gif

4
barla_82_4.gif


Aziz, sıddık, gayyur kardeşim;
Süleyman Efendi’den anladım ki, bazı hususi müşkilâta maruz oluyorsun. Sizin gibi metin insanlara sabır tavsiyesi zaiddir. Hizmetin kudsiyeti ve o hizmetteki zevk ve gayretindeki şevk, o acı hususi müşkilâta karşı gelir


1- Baki olan yalnızca Allah’tır.
2- Onun (Allah’ın) adıyla.
3- Hiçbir şey yoktur ki, Onu övgü ile tesbih ediyor olmasın. (İsra Suresi: 44)
4- Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.

 

Hasret ruzgari

Aktif Üyemiz
ve galebe eder tahmin ediyorum. Mümkün olduğu kadar aldırmamalısın. Kıymettar, kusursuz bir malın dükkâncısı müşterilere yalvarmaya muhtaç değil. Müşterinin aklı varsa o yalvarsın. 1
barla_83_1.gif

sırrınca azim hayırların müşkilâtı çok oluyor. Müşkilât çoğaldıkça ehl-i himmet fütur değil, gayret ve sebatını ziyadeleştirir. İnşaallah siz de öyle metin ve sebatkârlardansınız.
2
barla_83_2.gif


Kardeşiniz
Said Nursî
***
3
barla_83_3.gif

4
barla_83_4.gif

5
barla_83_5.gif


Azız, sıddık kardeşim Refet Bey,
Maşaallah şimdi siz ümid ettiğim tarzda risaleleri takib ediyorsunuz ve yazıyorsunuz. Senin gibilerin az sa’yi dahi çok hükmündedir. Çünkü, çoklar size itimad edip sizi taklid eder. Sizin gibi ciddi kardeşleri bu gurbet memleketinde bulduğumdan burası benim için hakiki bir vatan hükmüne geçti, hakiki vatanımı unutturdu. Yazılan eserlerin yüksekliği, mehaz ve maden-i kudsîleri olan Kur’an’dan sonra sizler gibi muhatapların ciddi iştiyakları ve tam tefehhümleridir. Siz beni bulduğunuzdan bir şükretseniz, ben sizi bulduğumdan dolayı bin şükrediyorum.
Mektubunda ism-i âzamı sual ediyorsun. İsm-i âzam gizlidir. Ömürde ecel, Ramazanda leyle-i kadîr gibi esmada ism-i âzamın istitarı mühim hikmeti var. Kendi nokta-i nazarımda hakiki ism-i âzam gizlidir, havassa bildirilir. Fakat her ismin de âzami bir mertebesi var ki, o mertebe ism-i âzam hükmüne geçiyor. Evliyaların ism-i âzamı ayrı ayrı bulması bu sırdandır.


1- İşlerin en hayırlısı en zahmetli olanıdır.
2- Baki olan yalnızca Allah’tır.
3- Onun (Allah’ın) adıyla.
4- Hiçbir şey yoktur ki, Onu övgü ile tesbih ediyor olmasın. (İsra Suresi: 44)
5- Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
 

Hasret ruzgari

Aktif Üyemiz
Hazret-i Ali*nin (r.a.) Ercuze namında bir kasidesi Mecmuatü’l-Ahzab’da var. İsm-i âzamı altı isimde zikrediyor. İmam-ı Gazalî onu Cünnetü’l-Esma namındaki risalesinde, Hazret-i Ali’nin zikrettiği ve ism-i âzamın muhiti olan o esma-i sitteyi şerh ve hassalarını beyan etmiştir.O altı isim de 1
barla_84_1.gif
’dür. Keramet-i gaybiyenin ikinci parçasını tashih ederek bir parça daha ilâve ettik, gönderdim.
Bedreddin’in süratle ileri gitmesi, Kur’an-ı Hakîmin feyz-i kerametindendir. Cenab-ı Hak muvaffak etsin.
Hacı İbrahim Efendi’ye bilhassa selâm ediyorum. Lütfi, Rüşdü, Hafız Ahmed*, Sezai Efendilere selâm ediyoruz. Ahiret hemşîreme de dua ediyorum. Senin bu defaki mektubun bir parçası Mektubat içine dercedildi.
2
barla_84_2.gif


Kardeşiniz
Said Nursî
***
3
barla_84_3.gif

4
barla_84_4.gif

5
barla_84_5.gif




Aziz, sıddık kardeşim ve hizmet-i Kur’aniyede hakikatlı bir
arkadaşım Refet Bey,
Bu defa istinsah ettiğiniz risaleler çok güzel olmuştur. Senin gayret ve samimiyet ve ciddiyetini bana gösterdiler ve Refet tenbel değildir, isbat ettiler. Onları tashih edip göndermiştim. Sonra işittim ki, getiren adam İslâmköyü’nde bırakmış. Otuz Birinci Mektubun Üçüncü, Dördüncü Lem’a’larını yazmağa


1- Allah Ferddir, Hayydır, Kayyumdur, Hakemdir, Adldir, Kuddustür.
2- Baki olan yalnızca Allah’tır.
3- Onun (Allah’ın) adıyla.
4- Hiçbir şey yoktur ki, Onu övgü ile tesbih ediyor olmasın. (İsra Suresi: 44)
5- Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.

 

Hasret ruzgari

Aktif Üyemiz
vakit bulamadım. Korkuyorum ki onların da 1
barla_85_1.gif
sırrı gibi mevsimi geçerek sonra güzel yazılmamış olsun. İnşaallah sizlerin iştiyakı beni çalıştıracak. Fakat bu şuhur-u selase çok kıymettardır; leyle-i kadrin sırrıyla seksen sene bir ömrü kazandıracak bir vakitte, en iyi, en efdal şeylerle meşgul olmak lâzım geliyor. İnşaallah Kur’an’a ait mesaille iştigal, bir nev’i manevî mütefekkirane Kur’an okumak hükmündedir. Hem ibadet, hem ilim, hem marifet, hem tefekkür, hem kıraat-ı Kur’an manaları risalelerin istinsah ve mütalâalarında vardır itikadındayız. Zaten bu ciheti siz takdir etmişsiniz. Mucizat-ı Ahmediye’yi sizin için yazdırdım, tekmil oldu. Fakat başka bir nüsha ona göre yazdırmak lâzım olduğu için muvakkaten burada kalacak. Senin mektubunda Hafız Sezai bizimle ciddi alâkadar olduğunu gösteriyor. Ben bir zaman idi, Ağroslu Zekâi gibi samimi, hararetli Isparta’da yeni bir kardeşimiz bulunacak, vicdanen hissediyordum. İnşaallah bu Sezai, o olacak. Ben onu işittiğim vakit hissettiğim şahıs tevehhüm ettim. Eğer tasavvurum gibi ise zaten iyi, olmasa öyle olmağa çalışsın. Eğer Zekâi nasıl adamdır merak ederse, Yirmi Yedinci Mektubun fıkralarında Zekâi’nin mahiyetini ve ne derece samimi olduğunu gösterir fıkraları var, baksın.
Kayınpederin Hacı İbrahim Efendi’ye çok selâm ediyorum. O zatı ciddi bir ahiret kardeşi telâkki etmişim. İnşaallah senin bu yeni gayret ve sa’yinden o da hissedardır.
Bedreddin’in küçüklüğüyle beraber büyük talebeler dairesine dahil etmişim. O, küçüklerin büyüğüdür. Ve inşaallah Cenab-ı Hak onun emsalini çoğaltsın. Bedreddin’in validesine dua ediyorum. Elbette Bedreddin’in hüsn-ü terbiyesinde en mühim hisse onundur. Çünkü, onun en birinci üstadı odur.
Bekir Ağa, Lütfi Efendi, Hafız Ahmed, Sezai gibi kardeşlere selâm ediyorum.
2
barla_85_2.gif


Kardeşiniz
Said Nursî
***


1- Allah'ın yardımı geldiği zaman... (Nasr Suresi: 1)
2- Baki olan yalnızca Allah’tır.

 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt