Hasret ruzgari
Aktif Üyemiz
"Davul bile dengi dengine denir" ya toplumda; özellikle de evlilik konusunda. Boyu boyuna, huyu huyuna, yaşı yaşına uygun olmalı diye devam eder telkinler.
“Kadın erken çöker bu yüzden eşi ondan en az 3-4 yaş büyük olmalı” gibi bir kural vardır. Bu da toplumun bir telkinidir. İnsan kendisinden küçük ya da büyük yaşta biriyle de evlenebilir. Eş adayında aranan ölçü bunlar değil Allah'a yakınlık olmalıdır. Takva sahibi eşler arasında ne yaş farkının, ne boyun ne paranın hiçbir önemi yoktur.
Samimi inanan insan, yaşadığı Allah aşkıyla hep gençtir. İnanan kadın ve erkek çökmez; insan imanla güzelleşir, dinçleşir. Sevgi ruhtaki şiddetli bir güçtür. Kaliteli bir sevgi varsa, insan bunu hissediyorsa kimlikteki yaş önemli değildir.
Akıl insan ruhunu zenginleştirir. İnsan, karşısındaki kişinin değerini akılla bilir. Örneğin kadın, erkeğin tek bir sözüyle bile soğuyabilir. Akıllı insan ise lafını sözünü bilen insandır.
Bazı genç kızlar evlenecekleri insanın boyuna posuna bakar, evine, arabasına bakar. Ev beton yığınıdır, otomobil metal, insan da et-kemik yığınıdır. Bunlara bağlanamaz insan; bunlarla mutlu olunmaz. İnsanda akıl, iman, Allah sevgisi ve korkusu olmalı. İnsan derinliğe, Allah sevgisine, akla, imana bağlanır. Bunları ölçü almazsa genç kız, o zaman ölü bir dünyada yaşar.
Kuşkusuz kıstas yanlış olunca seçim de yanlış olur. Sorarsanız genç kız ve kadınların çok büyük çoğunluğu hayal kırıklıkları yaşamışlardır. Bunun nedeni kendi yanlış seçimleridir. Karşısındaki insanda ruh bulamayınca genç kadın hayata küser, pişmanlık ve üzüntü yaşar. İnsanlardan korkarak, sevgiden ümidini kesmiş olarak, karanlık bir dünyada hayatını bitirir.
Kadın nefret ettiği, iliklerine kadar tiksindiği halde sırf parası ve çıkarı için evliliğini sürdürür. Kalben boşanır ancak maddi beklentileri yüzünden dili ile boşanamaz. Oysa insan dürüst olmalıdır. Çünkü evlilik Allah aşkının birlikte yaşanması içindir.
Paraya göre evliliğe karar verilmesi kadın ve erkek için çok küçük düşürücüdür. Maddiyat üzerine kurulan evliliklerin yaşandığı evler, para için birbirlerini seviyor taklidi yapan eşlerin rol aldığı bir tiyatro sahnesi gibidir. Bu azap dolu bir hayattır. Allah, parayı ölçü alan genç kızın kalbinden sevgiyi, şefkati ve merhameti alır. Geriye acılar, üzüntü, sıkıntı, azap ve gelecek korkusu kalır. Rüyaları da hayatı da kâbus olur. Bu nedenle genç kızların ne aradıklarını iyi bilmeleri çok önemlidir.
“Kadın erken çöker bu yüzden eşi ondan en az 3-4 yaş büyük olmalı” gibi bir kural vardır. Bu da toplumun bir telkinidir. İnsan kendisinden küçük ya da büyük yaşta biriyle de evlenebilir. Eş adayında aranan ölçü bunlar değil Allah'a yakınlık olmalıdır. Takva sahibi eşler arasında ne yaş farkının, ne boyun ne paranın hiçbir önemi yoktur.
Samimi inanan insan, yaşadığı Allah aşkıyla hep gençtir. İnanan kadın ve erkek çökmez; insan imanla güzelleşir, dinçleşir. Sevgi ruhtaki şiddetli bir güçtür. Kaliteli bir sevgi varsa, insan bunu hissediyorsa kimlikteki yaş önemli değildir.
Akıl insan ruhunu zenginleştirir. İnsan, karşısındaki kişinin değerini akılla bilir. Örneğin kadın, erkeğin tek bir sözüyle bile soğuyabilir. Akıllı insan ise lafını sözünü bilen insandır.
Bazı genç kızlar evlenecekleri insanın boyuna posuna bakar, evine, arabasına bakar. Ev beton yığınıdır, otomobil metal, insan da et-kemik yığınıdır. Bunlara bağlanamaz insan; bunlarla mutlu olunmaz. İnsanda akıl, iman, Allah sevgisi ve korkusu olmalı. İnsan derinliğe, Allah sevgisine, akla, imana bağlanır. Bunları ölçü almazsa genç kız, o zaman ölü bir dünyada yaşar.
Kuşkusuz kıstas yanlış olunca seçim de yanlış olur. Sorarsanız genç kız ve kadınların çok büyük çoğunluğu hayal kırıklıkları yaşamışlardır. Bunun nedeni kendi yanlış seçimleridir. Karşısındaki insanda ruh bulamayınca genç kadın hayata küser, pişmanlık ve üzüntü yaşar. İnsanlardan korkarak, sevgiden ümidini kesmiş olarak, karanlık bir dünyada hayatını bitirir.
Kadın nefret ettiği, iliklerine kadar tiksindiği halde sırf parası ve çıkarı için evliliğini sürdürür. Kalben boşanır ancak maddi beklentileri yüzünden dili ile boşanamaz. Oysa insan dürüst olmalıdır. Çünkü evlilik Allah aşkının birlikte yaşanması içindir.
Paraya göre evliliğe karar verilmesi kadın ve erkek için çok küçük düşürücüdür. Maddiyat üzerine kurulan evliliklerin yaşandığı evler, para için birbirlerini seviyor taklidi yapan eşlerin rol aldığı bir tiyatro sahnesi gibidir. Bu azap dolu bir hayattır. Allah, parayı ölçü alan genç kızın kalbinden sevgiyi, şefkati ve merhameti alır. Geriye acılar, üzüntü, sıkıntı, azap ve gelecek korkusu kalır. Rüyaları da hayatı da kâbus olur. Bu nedenle genç kızların ne aradıklarını iyi bilmeleri çok önemlidir.
Moderatör tarafında düzenlendi: