Üst Üste Yapılmış Köşkler
بِسْمِ اللهِ، اَلْحَمْدُ ِللهِ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِ اللهِ وَبَعْدُ
Üst Üste Yapılmış Köşkler
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Tağuta ibadet etmekten kaçınıp, Allah’a yönelenlere müjde vardır. Dinleyip de sözün en güzeline uyan kullarımı müjdele. İşte Allah’ın doğru yola ilettiği kimseler onlardır. Gerçek akıl sahipleri de onlardır. Hakkında azap hükmü gerçekleşmiş kimseyi ve ateşte olanı sen mi kurtaracaksın. Fakat Rablerinden sakınanlara üst üste yapılmış altlarından ırmaklar akan köşkler vardır. Bu Allah’ın verdiği sözdür. Allah verdiği sözden caymaz.”
Zümer 17, 20
Yine Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
“İman edip iyi işler yapanları, (evet) muhakkak ki onları içinde ebedi kalmak üzere altlarından ırmaklar akan cennet köşklerine yerleştireceğiz. (Böyle iyi) işler yapanların mükâfatı ne güzeldir.”
Ankebut 58, 59
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Sizi huzurumuza yaklaştıracak olan ne mallarınız ne de evlatlarınızdır. İman edip iyi amelde bulunanlar müstesna, onlara yaptıklarının kat kat fazlası mükâfat vardır. Onlar makamlarda emniyet içindedirler.”
Sebe 37
Bu makamların sahibi olan kişiler; Allah’a iman eden ve Nebileri doğrulayanlardır.
Ki onlar, tağuta ibadet etmekten kaçınırlar ve Allah’a yönelirler.
Tağut: Allah’tan başka tapınılan her şeydir. Yine Allah’ın hükmüne aykırı emrettiği halde uyulan ve itaat edilen herkestir.
Onlar, Allah’ın hükmünden başka bir hükme uymazlar. Allah’a asi olma hususunda hiç kimseye itaat etmezler.
Onlar, dönüp Allah’a yönelmiş kimselerdir. Rab ve mabud olarak Allah’tan, nebi ve rasul olarak Muhammed’den razı olmuş kimselerdir.
Onlar, ancak Allah’ın kitabını ve Nebilerin sünnetini kabul ederler. Allah’ın ayetlerini işitip en güzel bir şekilde tabi olurlar. Nefislerini Allah’ın emrettiği şeylerin en sevgilisi ile Allah’a sunarlar.
Onlar ki Rablerinden korkarlar, helallerini helal, haramlarını haram sayarlar. Farzlarına özen gösterirler. Allah’a asi olmada nefislerini sakınırlar. Allah’ın kaza ve kaderine sabır gösterirler.
Onlar ki cihatta ve Allah’a davette sabırlı ve sebatlı kimselerdir. Rablerine tevekkül ederler.
Allah’ın emrini ve itaatini hafife almazlar. Ne mutlu o sabreden kullara: ‘Ancak sabredenlere mükâfatları hesapsız ödenecektir.’
.
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
بِسْمِ اللهِ، اَلْحَمْدُ ِللهِ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِ اللهِ وَبَعْدُ
Üst Üste Yapılmış Köşkler
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Tağuta ibadet etmekten kaçınıp, Allah’a yönelenlere müjde vardır. Dinleyip de sözün en güzeline uyan kullarımı müjdele. İşte Allah’ın doğru yola ilettiği kimseler onlardır. Gerçek akıl sahipleri de onlardır. Hakkında azap hükmü gerçekleşmiş kimseyi ve ateşte olanı sen mi kurtaracaksın. Fakat Rablerinden sakınanlara üst üste yapılmış altlarından ırmaklar akan köşkler vardır. Bu Allah’ın verdiği sözdür. Allah verdiği sözden caymaz.”
Zümer 17, 20
Yine Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
“İman edip iyi işler yapanları, (evet) muhakkak ki onları içinde ebedi kalmak üzere altlarından ırmaklar akan cennet köşklerine yerleştireceğiz. (Böyle iyi) işler yapanların mükâfatı ne güzeldir.”
Ankebut 58, 59
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Sizi huzurumuza yaklaştıracak olan ne mallarınız ne de evlatlarınızdır. İman edip iyi amelde bulunanlar müstesna, onlara yaptıklarının kat kat fazlası mükâfat vardır. Onlar makamlarda emniyet içindedirler.”
Sebe 37
Bu makamların sahibi olan kişiler; Allah’a iman eden ve Nebileri doğrulayanlardır.
Ki onlar, tağuta ibadet etmekten kaçınırlar ve Allah’a yönelirler.
Tağut: Allah’tan başka tapınılan her şeydir. Yine Allah’ın hükmüne aykırı emrettiği halde uyulan ve itaat edilen herkestir.
Onlar, Allah’ın hükmünden başka bir hükme uymazlar. Allah’a asi olma hususunda hiç kimseye itaat etmezler.
Onlar, dönüp Allah’a yönelmiş kimselerdir. Rab ve mabud olarak Allah’tan, nebi ve rasul olarak Muhammed’den razı olmuş kimselerdir.
Onlar, ancak Allah’ın kitabını ve Nebilerin sünnetini kabul ederler. Allah’ın ayetlerini işitip en güzel bir şekilde tabi olurlar. Nefislerini Allah’ın emrettiği şeylerin en sevgilisi ile Allah’a sunarlar.
Onlar ki Rablerinden korkarlar, helallerini helal, haramlarını haram sayarlar. Farzlarına özen gösterirler. Allah’a asi olmada nefislerini sakınırlar. Allah’ın kaza ve kaderine sabır gösterirler.
Onlar ki cihatta ve Allah’a davette sabırlı ve sebatlı kimselerdir. Rablerine tevekkül ederler.
Allah’ın emrini ve itaatini hafife almazlar. Ne mutlu o sabreden kullara: ‘Ancak sabredenlere mükâfatları hesapsız ödenecektir.’
.
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ