1) “İman edenler ve iyi iş yapanlar ise, onları Allah’ın hak vadi olarak, içinde ebediyyen kalacakları, altından ırmaklar akan cennetlere sokacağız. Allah’dan daha doğru sözlü kim vardır?”
Nisa 122
2) “Erkek olsun, kadın olsun her kim, mü’min olarak iyi işler işlerse, işte böyleleri cennete girerler ve zerrece haksızlığa uğramazlar.”
Nisa 124
3) “İyi iş yapanlara, daha iyisi ve birde “ziyade” vardır. Onların yüzlerine ne bir toz bulaşır, ne de zillet. İşte asıl cennet ehli bunlardır ve orada daimidirler.”
Yunus 26
4) “Rabbınızdan gelecek olan mağfirete ve takva sahipleri için hazırlanan genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun.”
Âl-i İmran 133
5) “Bollukta ve darlıkta, Allah yolunda sarf eden, kinlerini içinde tutan ve insanların kusurlarını bağışlayan kimselerdir.”
Âl-i İmran 134
6) “Çirkin bir kötülük işlediklerinde yahut kendilerine zulmettiklerinde, Allah’ı zikredip günahlarının bağışlanmasını dilerler. Zaten Allah’dan başka günahları kim bağışlar? Keza onlar, yaptıkları kötü işlerde, direnmezler.”
Âl-i İmran 135
7) “Rabb’ları da onların bu dualarına icabet eder ki: Ben içinizden erkek olsun, kadın olsun, hiçbir amel sahibinin amelini asla zayi etmem; birbirinizdensiniz. Hicret edenlerin, ülkelerinden sürülüp çıkarılanların, benim yolumda eziyet çekenlerin, savaşanların ve öldürülenlerin Allah katında sevabı olarak, kusurlarını mutlaka örteceğim ve onları, altından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. Mükâfatın en güzeli Allah katındadır.”
Âl-i İmran 195
8) “Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da kendi üzerine vadedilmiş bir borç olmak üzere Allah, Allah yolunda dövüşüp öldüren mü’minlerden, cennet kendilerinin olmak şartıyla canlarını ve mallarını satın almıştır. Allah’dan daha çok kim ahdini yerine getirir ki? Bu itibarla yaptığınız bu alış veriş dolayısıyla sevinin! İşte en büyük kurtuluş budur.”
Tevbe 111
9) “Oysa Rabb’larından sakınanlar, onlar için Rabb’ları katında bir ikram olmak üzere, içinde daimi kalacakları altından ırmaklar akan cennetler vardır. İyiler için Allah katında mükafat daha hayırlıdır.”
Âl-i İmran 198
10) “Allah’dan sakınanlar ise, cennetlerde ve pınar başlarındadır.”
Hicr 45
11) “Allah o sakınanlara şöyle buyurur: “Ey kullarım! Bugün size hiçbir korku yoktur. Mahzun olacaklarda sizler değilsiniz.” Bunlar ayetlerimize iman edenler ve müslüman olanlardır. Onlara denir ki: “Siz ve eşleriniz sevinçli bir halde cennete girin.”
Zuhruf 68, 69, 70
12) “...Kim Allah’a ve Rasulüne itaat ederse, o da onu içinde daimi kalacağı altından ırmaklar akan cennetlere sokar bu da en büyük kurtuluştur.”
Nisa 13
13) “...Kim Allah’a ve Rasulüne itaat ederse, Allah onu altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de yüz çevirirse, ona da çok acı bir şekilde azab eder.”
Fetih 17
14) “Allah, israiloğullarından da söz almıştı: içlerinden on iki kefil göstermiştik. Allah şöyle demişti: “Ben muhakkak sizinle beraberim. Namazı kıldığınız, zekatı verdiğiniz, rasulüme iman ettiğiniz ve onlara yardımda bulunduğunuz, Allah yolunda güzelce sarf ettiğiniz taktirde, günahlarınızı mutlaka örter ve sizi, altından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Fakat sizden her kimde, bundan sonra küfrederse, dosdoğru yoldan sapmış olur.”
Maide 12
15) “Rasule indirileni dinledikleri zaman da, hakkı öğrenmiş olmalarından dolayı gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. Derler ki: “Rabbımız! İman ettik, bizi şahitlerle birlikte yaz.”
Maide 83
16) “Hem, Rabbımızın bizi salih kişilerle birlikte (cennete) sokmasını dileyip dururken neden Allah’a ve hak olarak bize gelen şeylere iman etmeyelim?”
Maide 84
17) “İşte onların bu söylediklerinden dolayıdır ki, Allah onları, içinde daimi kalacakları altından ırmaklar akan cennetlerle mükâfatlandırmıştır. Zaten iyi davrananların mükâfatı da budur.”
Maide 85
18) “Göğüslerinde kinden ne varsa çekip almışızdır. Altlarından ırmaklar akar. “Bunun için bize hidayet eden Allah’a hamd olsun. Eğer Allah bize hidayet etmeseydi, kendi başımıza hidayete ermiş olamazdık. Rabbımızın elçileri hakkı getirmişlerdir” derler. Onlar da:”İşte işlemiş olduğunuz ameller sebebiyle size miras olarak verilen cennet budur” diye seslenilir.”
Araf 43
19) “Muhacirlerden ve Ensarlardan yarışanların öncüleriyle, onlara güzellikle tabi olanlardan Allah razı olmuş, onlarda Allah’dan razı olmuşlardır. Allah onlara, içinde daimi kalacakları altından ırmaklar akan cennetler vaat etmiştir. İşte bu en büyük kurtuluştur.”
Tevbe 100
20) “…Sabredenler, namazı dosdoğru kılanlar, kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden gizli ve açık verenler ve kötülüğü iyilikle defedenler; işte ahiret yurdunda en güzel akibet bunlar içindir.
Rad 22
21) “Allah’dan korkanlara vadolunun cennetin sıfatı: altından ırmaklar akar; yiyeceği ve gölgesi daimidir. Bu sakınanların akibetidir...”
Rad 35
22) “İşte kullarımızdan Allah korkusuna sahip olanları mirasçı kıldığımız cennet budur.”
Meryem 63
23) “O gün cennet Allah’dan korkanlara yaklaştırılır.”
Şuara90
24) “Ancak tevbe edenler, inananlar ve iyi iş yapanlar, işte bunlar cennete girecekler ve hiç haksızlığa uğramayacaklardır.”
Meryem 60
25) “İşte bunlar sabretmeleri dolayısıyla cennette en yüksek derecelerle mükâfatlandırılacaklar ve orada esenlik ve selamet dileğiyle karşılanacaklardır.”
Furkan 75
26) “Sonra bu kitabı kullarımızdan seçtiğimiz kimselere miras olarak bıraktık. Şu var ki bunların içinde, kendisine zulmeden vardır; mutedil olan vardır ve Allah’ın izniyle hayır işlerinde koşturan vardır. İşte bu miras Allah tan büyük lütuftur.”
Fatır 32
27) “Bu mirasa konanlar Adn cennetine girerler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Oradaki elbiseleri de ipektir.”
Fatır 33
28) “...Amellerinde ihlâs sahibi olan Allah’ın kulları... İşte onlar için belirli bir rızık vardır.”
Saffat 40, 41
29) “Muhakkak ki Rabbımız Allah’tır, deyip sonra dosdoğru bir istikamet tutturanlar üzerine melekler iner, onlara: korkmayın, üzülmeyin size vadolunan cennetle sevinin, derler.”
Fussilet 30
30) “Rabbımız Allah’tır diyen, sonra dosdoğru olanlara hiçbir korku yoktur. Mahzun olacak da onlar değildir. Bunlar cennet ehli olup yapmış olduklarına mükâfat olarak, ebedi kalacaklardır.”
Ahkaf 13, 14
31) “...Allah’a her yönelen, hududuna riayet eden, görmediği halde Rahman’dan korkan ve ihlâslı bir kalp ile gelen sizlere vadolunun cennettir. Oraya selametle girin. Bu, ölümü olmayan ebedilik günüdür.”
Kaf 32, 33, 34
32) “İman edip de zürriyetlerinin imanda kendilerine tabi oldukları kimselere, zürriyetlerini de katarız. Amellerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Her kişi kendi kazandığıyla tutulur.”
Tur 21
33) “Şüphesiz takva sahipleri de, cennetlerde, aydınlık içinde, kudret sahibi hükümdarların katında hoşnut olacak bir yerdedirler.”
Kamer 54, 55
34) “Allah’ın taatında öne geçenler, onun rahmetinde de önde olanlardır. İşte bunlar nimet cennetinde Rabları katında gözde olanlardır.”
Vakıa 10, 11, 12
35) “Ey insanlar! Rabbınızdan bir mağfirete ve genişliği gök ve yerin genişliği olup, Allah’a ve Rasulüne iman edenler için hazırlanan cennete kavuşmak için yarış edin. Bu Allah’ın dilediğine vermek istediği bir lütuftur. Allah büyük lütuf sahibidir.”
Hadid 21
36) “Allah’a ve ahiret gününe iman eden bir kavmin babaları yahut oğulları yahut kardeşleri yahut ta akrabaları bile olsalar Allah’a ve Rasulüne karşı gelen kimselere sevgi beslediklerini göremezsin. İşte bunlar Allah’ın kalplerine iman yazdığı ve kendinden bir ruh ile kuvvetlendirdiği kimselerdir. Onları içinde ebediyen kalacakları, altından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır. İşte bunlarda Allah taraftarı olanlardır. Allah onlardan razı olmuştur, onlarda Allah’dan razı olmuşlardır. Haberiniz olsun ki asıl kurtuluşa erenlerde şüphesiz, Allah taraftarlarıdır.”
Mücadele 22
37) “Ancak meymenetli olanlar cennetlerde suçlulara “sizi cehennem azabına sürükleyen nedir?” diye sorarlar.”
Müddessir 39, 40, 41, 42
38) “Kitabı sağından verilen alın kitabımı okuyun ben zaten hesabıma kavuşacağımı anlamıştım der.”
Hakka 19, 20
39) “Ancak namazlarına devam edenler, mallarında, isteyene ve iffeti dolayısıyla istemeyip ondan mahrum kalana belirli bir hak tanıyanlar, din gününü tasdik edenler, Rablarının azabından korkanlar zira Rablarının azabından emin olunmaz.
Eşleri yahut elleri altında bulunan cariyeler dışındakilere karşı mahrem yerlerini koruyanlar zira eşler ve cariyeler kınanmazlar; fakat bundan ötesini arayanlar, asıl haddi aşanlardır emanetlerini ve ahitlerini yerine getirenler, şahitliklerini dosdoğru yapanlar ve namazlarını koruyanlar böyle değildir. Bunlar cennetlerde ikram olunacak kimselerdir.”
Mearic 22-35
40) “Kendilerine vacip kıldığımız adağı yerine getirirler; kötülüğü yaygınlaşmış olan bir günden korkarlar. İçlerinin çekmesine rağmen, yiyeceklerini yoksula, yetime ve esire yedirirler. “Biz sizi sırf Allah rızası için doyuruyoruz, sizden bir karşılık ve teşekkür istemiyoruz. Biz yüzleri asıklaştıracak olar bir günde Rabbımızdan korkarız” derler. Allah’da onları bugünün şerrinden korur ve yüzlerine parlaklık kalplerine de neşe verir.”
İnsan 7, 8, 9, 10, 11
41) “İman edenler ve güzel işler yapanlarla, huzû ve huşu içinde Rablarına boyun eğenler ise, işte asıl cennet ehli bunlardır ve orada daimidirler.”
Hud 23
42) “Kendileri hakkında bizden güzel söz yazılmış olanlar ise, cehennemden uzak tutulacak olanlardır.”
Enbiya101
43) “Onlar cehennemin uğultusunu bile işitmezler. Canlarının istediği şey içinde ebedidirler.”
Enbiya 102
Nisa 122
2) “Erkek olsun, kadın olsun her kim, mü’min olarak iyi işler işlerse, işte böyleleri cennete girerler ve zerrece haksızlığa uğramazlar.”
Nisa 124
3) “İyi iş yapanlara, daha iyisi ve birde “ziyade” vardır. Onların yüzlerine ne bir toz bulaşır, ne de zillet. İşte asıl cennet ehli bunlardır ve orada daimidirler.”
Yunus 26
4) “Rabbınızdan gelecek olan mağfirete ve takva sahipleri için hazırlanan genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun.”
Âl-i İmran 133
5) “Bollukta ve darlıkta, Allah yolunda sarf eden, kinlerini içinde tutan ve insanların kusurlarını bağışlayan kimselerdir.”
Âl-i İmran 134
6) “Çirkin bir kötülük işlediklerinde yahut kendilerine zulmettiklerinde, Allah’ı zikredip günahlarının bağışlanmasını dilerler. Zaten Allah’dan başka günahları kim bağışlar? Keza onlar, yaptıkları kötü işlerde, direnmezler.”
Âl-i İmran 135
7) “Rabb’ları da onların bu dualarına icabet eder ki: Ben içinizden erkek olsun, kadın olsun, hiçbir amel sahibinin amelini asla zayi etmem; birbirinizdensiniz. Hicret edenlerin, ülkelerinden sürülüp çıkarılanların, benim yolumda eziyet çekenlerin, savaşanların ve öldürülenlerin Allah katında sevabı olarak, kusurlarını mutlaka örteceğim ve onları, altından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. Mükâfatın en güzeli Allah katındadır.”
Âl-i İmran 195
8) “Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da kendi üzerine vadedilmiş bir borç olmak üzere Allah, Allah yolunda dövüşüp öldüren mü’minlerden, cennet kendilerinin olmak şartıyla canlarını ve mallarını satın almıştır. Allah’dan daha çok kim ahdini yerine getirir ki? Bu itibarla yaptığınız bu alış veriş dolayısıyla sevinin! İşte en büyük kurtuluş budur.”
Tevbe 111
9) “Oysa Rabb’larından sakınanlar, onlar için Rabb’ları katında bir ikram olmak üzere, içinde daimi kalacakları altından ırmaklar akan cennetler vardır. İyiler için Allah katında mükafat daha hayırlıdır.”
Âl-i İmran 198
10) “Allah’dan sakınanlar ise, cennetlerde ve pınar başlarındadır.”
Hicr 45
11) “Allah o sakınanlara şöyle buyurur: “Ey kullarım! Bugün size hiçbir korku yoktur. Mahzun olacaklarda sizler değilsiniz.” Bunlar ayetlerimize iman edenler ve müslüman olanlardır. Onlara denir ki: “Siz ve eşleriniz sevinçli bir halde cennete girin.”
Zuhruf 68, 69, 70
12) “...Kim Allah’a ve Rasulüne itaat ederse, o da onu içinde daimi kalacağı altından ırmaklar akan cennetlere sokar bu da en büyük kurtuluştur.”
Nisa 13
13) “...Kim Allah’a ve Rasulüne itaat ederse, Allah onu altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de yüz çevirirse, ona da çok acı bir şekilde azab eder.”
Fetih 17
14) “Allah, israiloğullarından da söz almıştı: içlerinden on iki kefil göstermiştik. Allah şöyle demişti: “Ben muhakkak sizinle beraberim. Namazı kıldığınız, zekatı verdiğiniz, rasulüme iman ettiğiniz ve onlara yardımda bulunduğunuz, Allah yolunda güzelce sarf ettiğiniz taktirde, günahlarınızı mutlaka örter ve sizi, altından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Fakat sizden her kimde, bundan sonra küfrederse, dosdoğru yoldan sapmış olur.”
Maide 12
15) “Rasule indirileni dinledikleri zaman da, hakkı öğrenmiş olmalarından dolayı gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. Derler ki: “Rabbımız! İman ettik, bizi şahitlerle birlikte yaz.”
Maide 83
16) “Hem, Rabbımızın bizi salih kişilerle birlikte (cennete) sokmasını dileyip dururken neden Allah’a ve hak olarak bize gelen şeylere iman etmeyelim?”
Maide 84
17) “İşte onların bu söylediklerinden dolayıdır ki, Allah onları, içinde daimi kalacakları altından ırmaklar akan cennetlerle mükâfatlandırmıştır. Zaten iyi davrananların mükâfatı da budur.”
Maide 85
18) “Göğüslerinde kinden ne varsa çekip almışızdır. Altlarından ırmaklar akar. “Bunun için bize hidayet eden Allah’a hamd olsun. Eğer Allah bize hidayet etmeseydi, kendi başımıza hidayete ermiş olamazdık. Rabbımızın elçileri hakkı getirmişlerdir” derler. Onlar da:”İşte işlemiş olduğunuz ameller sebebiyle size miras olarak verilen cennet budur” diye seslenilir.”
Araf 43
19) “Muhacirlerden ve Ensarlardan yarışanların öncüleriyle, onlara güzellikle tabi olanlardan Allah razı olmuş, onlarda Allah’dan razı olmuşlardır. Allah onlara, içinde daimi kalacakları altından ırmaklar akan cennetler vaat etmiştir. İşte bu en büyük kurtuluştur.”
Tevbe 100
20) “…Sabredenler, namazı dosdoğru kılanlar, kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden gizli ve açık verenler ve kötülüğü iyilikle defedenler; işte ahiret yurdunda en güzel akibet bunlar içindir.
Rad 22
21) “Allah’dan korkanlara vadolunun cennetin sıfatı: altından ırmaklar akar; yiyeceği ve gölgesi daimidir. Bu sakınanların akibetidir...”
Rad 35
22) “İşte kullarımızdan Allah korkusuna sahip olanları mirasçı kıldığımız cennet budur.”
Meryem 63
23) “O gün cennet Allah’dan korkanlara yaklaştırılır.”
Şuara90
24) “Ancak tevbe edenler, inananlar ve iyi iş yapanlar, işte bunlar cennete girecekler ve hiç haksızlığa uğramayacaklardır.”
Meryem 60
25) “İşte bunlar sabretmeleri dolayısıyla cennette en yüksek derecelerle mükâfatlandırılacaklar ve orada esenlik ve selamet dileğiyle karşılanacaklardır.”
Furkan 75
26) “Sonra bu kitabı kullarımızdan seçtiğimiz kimselere miras olarak bıraktık. Şu var ki bunların içinde, kendisine zulmeden vardır; mutedil olan vardır ve Allah’ın izniyle hayır işlerinde koşturan vardır. İşte bu miras Allah tan büyük lütuftur.”
Fatır 32
27) “Bu mirasa konanlar Adn cennetine girerler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Oradaki elbiseleri de ipektir.”
Fatır 33
28) “...Amellerinde ihlâs sahibi olan Allah’ın kulları... İşte onlar için belirli bir rızık vardır.”
Saffat 40, 41
29) “Muhakkak ki Rabbımız Allah’tır, deyip sonra dosdoğru bir istikamet tutturanlar üzerine melekler iner, onlara: korkmayın, üzülmeyin size vadolunan cennetle sevinin, derler.”
Fussilet 30
30) “Rabbımız Allah’tır diyen, sonra dosdoğru olanlara hiçbir korku yoktur. Mahzun olacak da onlar değildir. Bunlar cennet ehli olup yapmış olduklarına mükâfat olarak, ebedi kalacaklardır.”
Ahkaf 13, 14
31) “...Allah’a her yönelen, hududuna riayet eden, görmediği halde Rahman’dan korkan ve ihlâslı bir kalp ile gelen sizlere vadolunun cennettir. Oraya selametle girin. Bu, ölümü olmayan ebedilik günüdür.”
Kaf 32, 33, 34
32) “İman edip de zürriyetlerinin imanda kendilerine tabi oldukları kimselere, zürriyetlerini de katarız. Amellerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Her kişi kendi kazandığıyla tutulur.”
Tur 21
33) “Şüphesiz takva sahipleri de, cennetlerde, aydınlık içinde, kudret sahibi hükümdarların katında hoşnut olacak bir yerdedirler.”
Kamer 54, 55
34) “Allah’ın taatında öne geçenler, onun rahmetinde de önde olanlardır. İşte bunlar nimet cennetinde Rabları katında gözde olanlardır.”
Vakıa 10, 11, 12
35) “Ey insanlar! Rabbınızdan bir mağfirete ve genişliği gök ve yerin genişliği olup, Allah’a ve Rasulüne iman edenler için hazırlanan cennete kavuşmak için yarış edin. Bu Allah’ın dilediğine vermek istediği bir lütuftur. Allah büyük lütuf sahibidir.”
Hadid 21
36) “Allah’a ve ahiret gününe iman eden bir kavmin babaları yahut oğulları yahut kardeşleri yahut ta akrabaları bile olsalar Allah’a ve Rasulüne karşı gelen kimselere sevgi beslediklerini göremezsin. İşte bunlar Allah’ın kalplerine iman yazdığı ve kendinden bir ruh ile kuvvetlendirdiği kimselerdir. Onları içinde ebediyen kalacakları, altından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır. İşte bunlarda Allah taraftarı olanlardır. Allah onlardan razı olmuştur, onlarda Allah’dan razı olmuşlardır. Haberiniz olsun ki asıl kurtuluşa erenlerde şüphesiz, Allah taraftarlarıdır.”
Mücadele 22
37) “Ancak meymenetli olanlar cennetlerde suçlulara “sizi cehennem azabına sürükleyen nedir?” diye sorarlar.”
Müddessir 39, 40, 41, 42
38) “Kitabı sağından verilen alın kitabımı okuyun ben zaten hesabıma kavuşacağımı anlamıştım der.”
Hakka 19, 20
39) “Ancak namazlarına devam edenler, mallarında, isteyene ve iffeti dolayısıyla istemeyip ondan mahrum kalana belirli bir hak tanıyanlar, din gününü tasdik edenler, Rablarının azabından korkanlar zira Rablarının azabından emin olunmaz.
Eşleri yahut elleri altında bulunan cariyeler dışındakilere karşı mahrem yerlerini koruyanlar zira eşler ve cariyeler kınanmazlar; fakat bundan ötesini arayanlar, asıl haddi aşanlardır emanetlerini ve ahitlerini yerine getirenler, şahitliklerini dosdoğru yapanlar ve namazlarını koruyanlar böyle değildir. Bunlar cennetlerde ikram olunacak kimselerdir.”
Mearic 22-35
40) “Kendilerine vacip kıldığımız adağı yerine getirirler; kötülüğü yaygınlaşmış olan bir günden korkarlar. İçlerinin çekmesine rağmen, yiyeceklerini yoksula, yetime ve esire yedirirler. “Biz sizi sırf Allah rızası için doyuruyoruz, sizden bir karşılık ve teşekkür istemiyoruz. Biz yüzleri asıklaştıracak olar bir günde Rabbımızdan korkarız” derler. Allah’da onları bugünün şerrinden korur ve yüzlerine parlaklık kalplerine de neşe verir.”
İnsan 7, 8, 9, 10, 11
41) “İman edenler ve güzel işler yapanlarla, huzû ve huşu içinde Rablarına boyun eğenler ise, işte asıl cennet ehli bunlardır ve orada daimidirler.”
Hud 23
42) “Kendileri hakkında bizden güzel söz yazılmış olanlar ise, cehennemden uzak tutulacak olanlardır.”
Enbiya101
43) “Onlar cehennemin uğultusunu bile işitmezler. Canlarının istediği şey içinde ebedidirler.”
Enbiya 102