Ömer-28
Aktif Üyemiz
İllegal dinlemeler için kim ne dedi?
İhanet şebekesi tarafında ülkenin güvenliğini riske atan illegal dinlemelere kabinenin bakanlarından tepki yağdı.
ARINÇ: ALLAH ONBİN KERE BELALARINI VERSİN
Her şeye tahammül edebiliriz ve düşünebiliriz, bekleyebiliriz ama bir insan eğer bunu devletini batırmak, milli güvenliği zaafa uğratmak, bizi bir başka ülkeyle savaşa sokmak amacıyla yapmışsa Allah onların bin kere belasını versin" dedi.
Arınç, "Bugün yapılan alçaklık, devletimizle ilgilidir, Türkiye'nin geleceği ile bekası ile ilgilidir. Ben tabii iyi ki bugün Ankara'ya uğramışım. Üzerimize düşen yasal yetkileri kullandık. Maalesef nereden indirildiği belli olmayan, telefonların dinlenmesi suretiyle değil, ortam dinlenmesi suretiyle Dışişleri Bakanlığında, Dışişleri Bakanımızın ve askeri yetkililerin katıldığı bir toplantı maalesef deşifre ediliyor" dedi.
İŞLER: SONUÇLARI DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORLAR
Başbakan yardımcısı Emrullah İşler, seçim çalışmaları kapsamında bulunduğu Kazan'da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Hakan Fidan'ın konuşmalarının yer aldığı iddia edilen ses kaydının internette yayınlanmasıyla ilgili soru üzerine İşler, bu işi yapanları şiddetle kınadığını söyledi.
"Hakikaten milli güvenliğimizin bu kadar tehdit altında olduğu bir dönem ben hatırlamıyorum. Devletin bakanlığında yapılan çok gizli, milli güvenliğimizle ilgili bir görüşmenin içeriğinin bu şekilde açıklanması doğrusu alçakça bir saldırıdır." diyen İşler, ses kaydının yayınlanmasının tek bir hedefi bulunduğunu, 30 Mart seçimlerinin sonuçlarının istenildiği gibi değiştirilmeye çalışıldığını dile getirdi.
YOUTUBE'A ERİŞİMİN ENGELLENMESİ
İşler, Youtube'un kapatılmasıyla ilgili soru üzerine de ses kaydının yayınlanmasından sonra, edindiği bilgilere göre, yayının engellenmesi konusunda Youtube ile gerekli görüşmelerin yapıldığını ancak cevap alınamadığını söyledi. İşler, şunları aktardı:
"Aslında son yapmış olduğumuz internet düzenlemesinde ilgili linkin ya da sayfanın engellenmesi söz konusu. Ancak bu yayında böyle bir olayın teknolojik olarak sağlanamaması nedeniyle Youtube'a erişim tamamen engellenmiş durumda. Tabii kanun gereği 24 saat içinde mahkeme kararı alınması gerekir."
"BU DEVLETE KARŞI İSTİHBARAT YAPMAKTIR"
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, güvenlik toplantısının illegal dinlenmesine ilişkin "Bu devlete karşı, karşı istihbarat yapmaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Yılmaz, "Ben bir şey söylemiştim, bir karşı casusluk operasyonudur demiştim, değil mi? Bazıları bunun gerçek olmadığını düşünüyordu. Farklı bir nitelendirme, yanlış bir tasvir falan, tanımlama sanıyordu. Şimdi bunlar gösterdi ki bu yolsuzluk değil. Doğru mudur? Süleyman Şah ile Suriye ile ilgili bir görüşmede yolsuzluk olur mu? Olmaz. Bu nedir? Bu devlete karşı, karşı istihbarat yapmaktır." dedi.
"ÜLKE SIRLARINI PAYLAŞMAK KADAR BÜYÜK BİR İHANET OLAMAZ"
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, güvenlik toplantısının illegal dinlenmesiyle ilgili, "Sayın Başbakanımız gerekeni zaten söylemiş. Bu, ülkeye ihanetle eşdeğerdir. Açık ve net olarak söylenecek çok da fazla bir şey yok. Bir ülkenin sırlarını, ulusal güvenliğini tehlikeye atacak şekilde deşifre etmek, bunu içeride dışarıda istismar edecek kesimlerle paylaşmak kadar büyük ihanet olamaz. Gereği mutlaka yapılacaktır." dedi.
"BU ÜLKEYİ SATMAK DEMEKTİR"
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, güvenlik toplantısının illegal dinlenmesine ilişkin, "Bu, bir ülkeyi satmak demektir. Başka bir izahı yok, açıklaması yok. Bu, bir ihanettir" dedi.
"BU VATAN HAİNLİĞİDİR"
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, güvenlik toplantısının illegal dinlenmesine ilişkin ses kayıtlarına yönelik şunları kaydetti:
"Bugün bir ses kaydı yayınlandı. Bu ülkenin Dışişleri Bakanı, MİT Müsteşarı, Dışişleri Müsteşarı, Genelkurmay 2. Başkanı zannediyorum. 4-5 kişinin devlet güvenliğiyle, dış politikasıyla ilgili yaptığı konuşma yasa dışı olarak dinleniyor ve maalesef servis ediliyor. Bu vatan hainliğidir. Ben bugün bu vatana ihanet suçunu işleyenlerin çok ağır bir bedel ödemeleri gerektiğini düşünüyorum."
"BU BİR TEDBİR AMAÇLI BİR UYGULAMADIR"
Bakan Işık video paylaşım sitesi "Youtube"un kapatılmasıyla ilgili de şöyle konuştu:
"Arkadaşlar bugün yayınlanan o ses kaydı bu paralel yapının ne kadar büyük bir ahlaksızlık içerisinde olduğunu, devletin menfaatlerini hiçe sayan, ülkenin çıkarlarını hiçe sayan bir anlayışla hareket ettiğini gösteriyor. Her devletin bazı sırları, çalışmaları, görüşmeleri olur. Bunlar belli ki her tarafa sızmışlar. Devletin en mahrem görüşmelerini kayıt altına almışlar. Bu bir tedbir amaçlı bir uygulamadır. İdari bir tasarruftur. Dışişleri Bakanlığı gereken açıklamayı yapmıştır."
"BU HİÇBİR ŞEKİLDE KABULLENİLEMEZ"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, güvenlik toplantısının illegal dinlenmesine ilişkin, şöyle konuştu:
"17 Aralık Sayın Başbakanın ve AK Parti hükümetinin olmamasına yönelik bir hareketken 27 Mart ise Türkiye siyaset tarihine devletin bekasıyla alakalı ve devamıyla alakalı bir konuyu tehdit etme tarihi olarak geçecek. Bu, hiçbir şekilde kabullenilemez. Bu, partiler üstü bir meseledir. 77 milyonumuz burada bir ve beraberdir."
"BU GERÇEKTEN BÜYÜK ALÇAKLIK"
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, güvenlik toplantısının illegal dinlenmesiyle ilgili şöyle konuştu:
"Bu gerçekten büyük alçaklık, vatan hainliği bana göre. Yani ortam dinlemesi yaparak devletin en üstü bakanından, Genel Kurmayına ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanına kadar dinleyerek bunları Youtube'a düşürerek birilerine servis yapmak en büyük casusluktur. Vatan hainliğidir, alçaklıktır. Bunlar vatansever olamaz, vatan hainidir. Bunu lanetliyorum. Kim yapmışsa bunu mutlaka cezalandırılması gerekir. Hükümetimiz, devletimiz bunu mutlaka cezalandıracaktır. Bundan daha büyük vatana hainlik olamaz. Bunları lanetliyorum."
"BAŞKA BİR ÜLKE ÜZERİNDEN DÜŞÜNEREK BİR TARTIN"
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, güvenlik toplantısının illegal dinlenmesine ve Youtube'a erişim engeline ilişkin "Pentagon'dan böyle bir şey sızmış olsaydı, Amerika'da ne olurdu? Şu anda Snowden denilen adam nerede, ne yapıyor? Ondan sonra Türkiye'nin kararlarını öyle değerlendirin" diye konuştu.
BAŞBAKAN'I YEDİRMEYECEĞİZ
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, partisince Aktekke Kent Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, AK Parti iktidarıyla milletin rahat bir nefes aldığını, özgürce kendini ifade etmeye başladığını belirtti.
1960'lı yıllarda milli egemenliğin ayaklar altına alındığını, ülkeyi şantiyeye çevirmeye çalışan Adnan Menderes'in idam edildiğini anımsatan Elvan, "1970'li yıllarda Türkiye yine bir muhtırayla karşı karşıya kaldı 1980 yılında Türkiye yine darbeyle karşı karşıya kaldı. Milli irade çiğnendi, ayaklar altına alındı ama Başbakanımız vesayete hayır dedi. Başbakanımız milli iradeyi bugüne kadar ezdirmedi, ezdirmeyecek. Milletimiz, ne demokrasiden ne kalkınmadan ne de özgürlüklerinden vazgeçmeyecektir. Ne askeri ne de sivil vesayete asla izin vermeyeceğiz. Hiçbir vesayet milletin vesayetinden daha kıymetli değildir. Başbakanımız sizin emanetinize sahip çıkmıştır ve bundan sonra da çıkacaktır' ifadelerini kullandı.
ÇELİK: NELERLE UĞRAŞTIĞIMIZI ŞİMDİ DAHA İYİ GÖRDÜNÜZ
Turizm Bakanı Ömer Çelik, "Türkiye'nin ulusal güvenliğine nasıl bir saldırı gerçekleştirildiğini, Türkiye'nin ulusal güvenliği ve gizli bir toplantının nasıl deşifre edildiğini sızdırıldığını gördünüz" dedi.
Merkez Yüreğir ilçesinde düzenlenen açık hava toplantısında konuşan Çelik, 30 Mart seçimlerinin, yerel yöneticileri belirlemekten, Türkiye'nin istikrarını daha da güçlendirmeye kadar topyekün bir mesele olduğunu söyledi.
Bu seçimlerin artık kader seçimi haline geldiğini dile getiren Çelik, şöyle konuştu:
"Yerel seçim, genel seçim ve Türkiye'nin oylandığı bu seçimler hep beraber gerçekleşiyor. Türkiye'nin geleceğini seçiyoruz. Karşımızda kimler ittifak ediyor görüyorsunuz. Bugün, en son Türkiye'nin ulusal güvenliğine nasıl bir saldırı gerçekleştirildiğini, Türkiye'nin ulusal güvenliği ve gizli bir toplantının nasıl deşifre edildiğini, sızdırıldığını gördünüz. Bu mesele, Türkiye'nin ulusal güvenliğinden yerel yöneticilerimizi seçmeye, Türkiye'nin istikrarını daha da güçlendirmeye kadar topyekün bir meseledir. Ve bu meseleye son noktayı koyacak olan sizlersiniz."
İhanet şebekesi tarafında ülkenin güvenliğini riske atan illegal dinlemelere kabinenin bakanlarından tepki yağdı.
ARINÇ: ALLAH ONBİN KERE BELALARINI VERSİN
Her şeye tahammül edebiliriz ve düşünebiliriz, bekleyebiliriz ama bir insan eğer bunu devletini batırmak, milli güvenliği zaafa uğratmak, bizi bir başka ülkeyle savaşa sokmak amacıyla yapmışsa Allah onların bin kere belasını versin" dedi.
Arınç, "Bugün yapılan alçaklık, devletimizle ilgilidir, Türkiye'nin geleceği ile bekası ile ilgilidir. Ben tabii iyi ki bugün Ankara'ya uğramışım. Üzerimize düşen yasal yetkileri kullandık. Maalesef nereden indirildiği belli olmayan, telefonların dinlenmesi suretiyle değil, ortam dinlenmesi suretiyle Dışişleri Bakanlığında, Dışişleri Bakanımızın ve askeri yetkililerin katıldığı bir toplantı maalesef deşifre ediliyor" dedi.
İŞLER: SONUÇLARI DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORLAR
Başbakan yardımcısı Emrullah İşler, seçim çalışmaları kapsamında bulunduğu Kazan'da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Hakan Fidan'ın konuşmalarının yer aldığı iddia edilen ses kaydının internette yayınlanmasıyla ilgili soru üzerine İşler, bu işi yapanları şiddetle kınadığını söyledi.
"Hakikaten milli güvenliğimizin bu kadar tehdit altında olduğu bir dönem ben hatırlamıyorum. Devletin bakanlığında yapılan çok gizli, milli güvenliğimizle ilgili bir görüşmenin içeriğinin bu şekilde açıklanması doğrusu alçakça bir saldırıdır." diyen İşler, ses kaydının yayınlanmasının tek bir hedefi bulunduğunu, 30 Mart seçimlerinin sonuçlarının istenildiği gibi değiştirilmeye çalışıldığını dile getirdi.
YOUTUBE'A ERİŞİMİN ENGELLENMESİ
İşler, Youtube'un kapatılmasıyla ilgili soru üzerine de ses kaydının yayınlanmasından sonra, edindiği bilgilere göre, yayının engellenmesi konusunda Youtube ile gerekli görüşmelerin yapıldığını ancak cevap alınamadığını söyledi. İşler, şunları aktardı:
"Aslında son yapmış olduğumuz internet düzenlemesinde ilgili linkin ya da sayfanın engellenmesi söz konusu. Ancak bu yayında böyle bir olayın teknolojik olarak sağlanamaması nedeniyle Youtube'a erişim tamamen engellenmiş durumda. Tabii kanun gereği 24 saat içinde mahkeme kararı alınması gerekir."
"BU DEVLETE KARŞI İSTİHBARAT YAPMAKTIR"
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, güvenlik toplantısının illegal dinlenmesine ilişkin "Bu devlete karşı, karşı istihbarat yapmaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Yılmaz, "Ben bir şey söylemiştim, bir karşı casusluk operasyonudur demiştim, değil mi? Bazıları bunun gerçek olmadığını düşünüyordu. Farklı bir nitelendirme, yanlış bir tasvir falan, tanımlama sanıyordu. Şimdi bunlar gösterdi ki bu yolsuzluk değil. Doğru mudur? Süleyman Şah ile Suriye ile ilgili bir görüşmede yolsuzluk olur mu? Olmaz. Bu nedir? Bu devlete karşı, karşı istihbarat yapmaktır." dedi.
"ÜLKE SIRLARINI PAYLAŞMAK KADAR BÜYÜK BİR İHANET OLAMAZ"
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, güvenlik toplantısının illegal dinlenmesiyle ilgili, "Sayın Başbakanımız gerekeni zaten söylemiş. Bu, ülkeye ihanetle eşdeğerdir. Açık ve net olarak söylenecek çok da fazla bir şey yok. Bir ülkenin sırlarını, ulusal güvenliğini tehlikeye atacak şekilde deşifre etmek, bunu içeride dışarıda istismar edecek kesimlerle paylaşmak kadar büyük ihanet olamaz. Gereği mutlaka yapılacaktır." dedi.
"BU ÜLKEYİ SATMAK DEMEKTİR"
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, güvenlik toplantısının illegal dinlenmesine ilişkin, "Bu, bir ülkeyi satmak demektir. Başka bir izahı yok, açıklaması yok. Bu, bir ihanettir" dedi.
"BU VATAN HAİNLİĞİDİR"
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, güvenlik toplantısının illegal dinlenmesine ilişkin ses kayıtlarına yönelik şunları kaydetti:
"Bugün bir ses kaydı yayınlandı. Bu ülkenin Dışişleri Bakanı, MİT Müsteşarı, Dışişleri Müsteşarı, Genelkurmay 2. Başkanı zannediyorum. 4-5 kişinin devlet güvenliğiyle, dış politikasıyla ilgili yaptığı konuşma yasa dışı olarak dinleniyor ve maalesef servis ediliyor. Bu vatan hainliğidir. Ben bugün bu vatana ihanet suçunu işleyenlerin çok ağır bir bedel ödemeleri gerektiğini düşünüyorum."
"BU BİR TEDBİR AMAÇLI BİR UYGULAMADIR"
Bakan Işık video paylaşım sitesi "Youtube"un kapatılmasıyla ilgili de şöyle konuştu:
"Arkadaşlar bugün yayınlanan o ses kaydı bu paralel yapının ne kadar büyük bir ahlaksızlık içerisinde olduğunu, devletin menfaatlerini hiçe sayan, ülkenin çıkarlarını hiçe sayan bir anlayışla hareket ettiğini gösteriyor. Her devletin bazı sırları, çalışmaları, görüşmeleri olur. Bunlar belli ki her tarafa sızmışlar. Devletin en mahrem görüşmelerini kayıt altına almışlar. Bu bir tedbir amaçlı bir uygulamadır. İdari bir tasarruftur. Dışişleri Bakanlığı gereken açıklamayı yapmıştır."
"BU HİÇBİR ŞEKİLDE KABULLENİLEMEZ"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, güvenlik toplantısının illegal dinlenmesine ilişkin, şöyle konuştu:
"17 Aralık Sayın Başbakanın ve AK Parti hükümetinin olmamasına yönelik bir hareketken 27 Mart ise Türkiye siyaset tarihine devletin bekasıyla alakalı ve devamıyla alakalı bir konuyu tehdit etme tarihi olarak geçecek. Bu, hiçbir şekilde kabullenilemez. Bu, partiler üstü bir meseledir. 77 milyonumuz burada bir ve beraberdir."
"BU GERÇEKTEN BÜYÜK ALÇAKLIK"
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, güvenlik toplantısının illegal dinlenmesiyle ilgili şöyle konuştu:
"Bu gerçekten büyük alçaklık, vatan hainliği bana göre. Yani ortam dinlemesi yaparak devletin en üstü bakanından, Genel Kurmayına ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanına kadar dinleyerek bunları Youtube'a düşürerek birilerine servis yapmak en büyük casusluktur. Vatan hainliğidir, alçaklıktır. Bunlar vatansever olamaz, vatan hainidir. Bunu lanetliyorum. Kim yapmışsa bunu mutlaka cezalandırılması gerekir. Hükümetimiz, devletimiz bunu mutlaka cezalandıracaktır. Bundan daha büyük vatana hainlik olamaz. Bunları lanetliyorum."
"BAŞKA BİR ÜLKE ÜZERİNDEN DÜŞÜNEREK BİR TARTIN"
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, güvenlik toplantısının illegal dinlenmesine ve Youtube'a erişim engeline ilişkin "Pentagon'dan böyle bir şey sızmış olsaydı, Amerika'da ne olurdu? Şu anda Snowden denilen adam nerede, ne yapıyor? Ondan sonra Türkiye'nin kararlarını öyle değerlendirin" diye konuştu.
BAŞBAKAN'I YEDİRMEYECEĞİZ
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, partisince Aktekke Kent Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, AK Parti iktidarıyla milletin rahat bir nefes aldığını, özgürce kendini ifade etmeye başladığını belirtti.
1960'lı yıllarda milli egemenliğin ayaklar altına alındığını, ülkeyi şantiyeye çevirmeye çalışan Adnan Menderes'in idam edildiğini anımsatan Elvan, "1970'li yıllarda Türkiye yine bir muhtırayla karşı karşıya kaldı 1980 yılında Türkiye yine darbeyle karşı karşıya kaldı. Milli irade çiğnendi, ayaklar altına alındı ama Başbakanımız vesayete hayır dedi. Başbakanımız milli iradeyi bugüne kadar ezdirmedi, ezdirmeyecek. Milletimiz, ne demokrasiden ne kalkınmadan ne de özgürlüklerinden vazgeçmeyecektir. Ne askeri ne de sivil vesayete asla izin vermeyeceğiz. Hiçbir vesayet milletin vesayetinden daha kıymetli değildir. Başbakanımız sizin emanetinize sahip çıkmıştır ve bundan sonra da çıkacaktır' ifadelerini kullandı.
ÇELİK: NELERLE UĞRAŞTIĞIMIZI ŞİMDİ DAHA İYİ GÖRDÜNÜZ
Turizm Bakanı Ömer Çelik, "Türkiye'nin ulusal güvenliğine nasıl bir saldırı gerçekleştirildiğini, Türkiye'nin ulusal güvenliği ve gizli bir toplantının nasıl deşifre edildiğini sızdırıldığını gördünüz" dedi.
Merkez Yüreğir ilçesinde düzenlenen açık hava toplantısında konuşan Çelik, 30 Mart seçimlerinin, yerel yöneticileri belirlemekten, Türkiye'nin istikrarını daha da güçlendirmeye kadar topyekün bir mesele olduğunu söyledi.
Bu seçimlerin artık kader seçimi haline geldiğini dile getiren Çelik, şöyle konuştu:
"Yerel seçim, genel seçim ve Türkiye'nin oylandığı bu seçimler hep beraber gerçekleşiyor. Türkiye'nin geleceğini seçiyoruz. Karşımızda kimler ittifak ediyor görüyorsunuz. Bugün, en son Türkiye'nin ulusal güvenliğine nasıl bir saldırı gerçekleştirildiğini, Türkiye'nin ulusal güvenliği ve gizli bir toplantının nasıl deşifre edildiğini, sızdırıldığını gördünüz. Bu mesele, Türkiye'nin ulusal güvenliğinden yerel yöneticilerimizi seçmeye, Türkiye'nin istikrarını daha da güçlendirmeye kadar topyekün bir meseledir. Ve bu meseleye son noktayı koyacak olan sizlersiniz."
