..........
Fatma Kamil isimli çok fakir giyimli bir kadın yüzünde bir hüzünle bir manava girer. Dükkan sahibine mahcup bir şekilde yaklaşır.
-Kocam çok hasta. Çalışamaz duruma düştü, Üç çocuğum ile birlikte aç kaldık. Yiyeceğe ihtiyacımız var, der.
Mahmut isimli manav ona ters bir şekilde bakarak:
-Derhal dükkanımı terket, der.
Kadın ailesinin ihtiyaçlarını düşünerek,
-Lütfen beyefendi. Paramız olur olmaz getirip borcumu ödeyeceğim.
Mahmut kendisine bir kredi açamıyacağını çünkü onun eski bir müşterisi olmadığını, kendisinde bir hesabının bulunmadığını söyler. O sırada dükkanın dışında bekleyen bir müşteri ikisinin arasında devam eden bu konuşmayı dinlemektedir.
İçeri girerek manava yaklaşır ve;
-Ben o kadının almak istediklerine kefilim. Ailesinin ihtiyacı olan herşeyi ona ver.
Bunun üzerine manav çok isteksiz bir şekilde kadına döner:
-Bir alışveriş listen varmıydı, diye sorar. Fatma;
- Evet efendim der.
-Tamam, der manav.
-Şimdi onu terazinin şu kefesine koy. Onun ağırlığınca diğer kefeye istediklerinden koyacağım. Fatma bir an duraksar, sonra başını önüne eğer ve çantasını açarak üzerine bir şeyler karalanmış bir kağıt parçasını çıkartır ve manavın kendisine gösterdiği kefeye özenle bırakırken başı hala öne eğiktir. Manav ve diğer müşterinin gözleri terazinin kefesine dikilirken hayretle büyümüştür.
Manav müşteriye dönerek, kısık bir sesle:
-İnanamıyorum, der. inanılacak gibi değildir. Müşteri manava gülerken manav çoktan diğer kefeye eline geçeni doldurmaya başlamıştır ama nafile diğer kefeyi yerinden bile kıpırdatamamıştır. Terazinin kefesi artık üzerindekileri almayacak kadar doldurduğunda çaresiz hepsini bir torbaya doldurarak kadına verir. Şaşkınlıkla üzerinde birşeyler çiziktirilmiş kağıdı eline alır ve okur. Birde bakarki orda bir alışveriş listesi yoktur.
Sadece bir dua yazılıdır.
'Allah'ım neye ihtiyacım olduğunu sen bilirsin, Kendimi senin ellerine teslim ediyorum.'
Manav taş gibi bir sessizliğe bürünmüştür. Fatma Kamil kendisine teşekkür ederek dükkandan ayrılır.
Müşteri, Mahmut adlı manavın eline bir yüz ytl tutuştururken;
-Her kurusuna değdi, der.
Daha sonra manav terazisinin kefelerinin kırılmış olduğunu görür. Bu nedenle duanın ne kadar ağır çektiğini sadece ALLAH c.c bilir.
Dua bizim için hiçbir maliyeti olmayan bedava bir hediyedir. Gücünü hiçbir şekilde bilemezsiniz.
Fatma Kamil isimli çok fakir giyimli bir kadın yüzünde bir hüzünle bir manava girer. Dükkan sahibine mahcup bir şekilde yaklaşır.
-Kocam çok hasta. Çalışamaz duruma düştü, Üç çocuğum ile birlikte aç kaldık. Yiyeceğe ihtiyacımız var, der.
Mahmut isimli manav ona ters bir şekilde bakarak:
-Derhal dükkanımı terket, der.
Kadın ailesinin ihtiyaçlarını düşünerek,
-Lütfen beyefendi. Paramız olur olmaz getirip borcumu ödeyeceğim.
Mahmut kendisine bir kredi açamıyacağını çünkü onun eski bir müşterisi olmadığını, kendisinde bir hesabının bulunmadığını söyler. O sırada dükkanın dışında bekleyen bir müşteri ikisinin arasında devam eden bu konuşmayı dinlemektedir.
İçeri girerek manava yaklaşır ve;
-Ben o kadının almak istediklerine kefilim. Ailesinin ihtiyacı olan herşeyi ona ver.
Bunun üzerine manav çok isteksiz bir şekilde kadına döner:
-Bir alışveriş listen varmıydı, diye sorar. Fatma;
- Evet efendim der.
-Tamam, der manav.
-Şimdi onu terazinin şu kefesine koy. Onun ağırlığınca diğer kefeye istediklerinden koyacağım. Fatma bir an duraksar, sonra başını önüne eğer ve çantasını açarak üzerine bir şeyler karalanmış bir kağıt parçasını çıkartır ve manavın kendisine gösterdiği kefeye özenle bırakırken başı hala öne eğiktir. Manav ve diğer müşterinin gözleri terazinin kefesine dikilirken hayretle büyümüştür.
Manav müşteriye dönerek, kısık bir sesle:
-İnanamıyorum, der. inanılacak gibi değildir. Müşteri manava gülerken manav çoktan diğer kefeye eline geçeni doldurmaya başlamıştır ama nafile diğer kefeyi yerinden bile kıpırdatamamıştır. Terazinin kefesi artık üzerindekileri almayacak kadar doldurduğunda çaresiz hepsini bir torbaya doldurarak kadına verir. Şaşkınlıkla üzerinde birşeyler çiziktirilmiş kağıdı eline alır ve okur. Birde bakarki orda bir alışveriş listesi yoktur.
Sadece bir dua yazılıdır.
'Allah'ım neye ihtiyacım olduğunu sen bilirsin, Kendimi senin ellerine teslim ediyorum.'
Manav taş gibi bir sessizliğe bürünmüştür. Fatma Kamil kendisine teşekkür ederek dükkandan ayrılır.
Müşteri, Mahmut adlı manavın eline bir yüz ytl tutuştururken;
-Her kurusuna değdi, der.
Daha sonra manav terazisinin kefelerinin kırılmış olduğunu görür. Bu nedenle duanın ne kadar ağır çektiğini sadece ALLAH c.c bilir.
Dua bizim için hiçbir maliyeti olmayan bedava bir hediyedir. Gücünü hiçbir şekilde bilemezsiniz.