ceylannur
Yeni Üyemiz
Allah-u Zülcelal'e dua etmek suretiyle, ihtiyaçlarımızı arzetmekten hiçbir zaman geri kalmamamız lazımdır. Çünkü kullarının ihtiyaçlarını ancak O yerine getirebilir. Allah-u Zülcelal bir ayet-i kerimede, dua etmeyi terkedenleri kötülemiş ve şöyle buyurmuştur:
"Onlar, ellerini kapalı tutarlar. Allah'ı unuturlar, Allah da onları unuttu." (Tevbe; 47)
Allah-u Zülcelal diğer bir ayet-i kerimede ise şöyle buyurmuştur:
"Dua ettiğin zaman, sıkıntıda kalana icabet eden ve sıkıntısını gideren kimdir? Ne az hatırlıyorsunuz." (Neml; 62)
Peygamber Efendimiz (S.A.V)'de bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:
"Allah kendisinden bir şey talep etmeyen kimseye gazaplanır." (Buhru'l-Ulüm)
Bayezid-i Bestami (K.S) şöyle demiştir: "Ben, bir gece Allah-u Zülcelal'e dua ettim. Dua ederken aşırı soğuktan dolayı, elbisenin kolunun içinden bir elimi çıkardım, diğerini çıkarmadım. Uyuduğum zaman, elbiseden çıkardığım elimin nurla dolu, diğerini boş olarak gördüm. Dedim ki:"Ya Rabbi! Bu hal nedir?" şöyle bir ses duydum: "İstemek için çıkan el dolar, gizlenen ise mahrum kalır." İnsan Allah-u Zülcelal'e dua ederken gafletten uzak, huzurlu bir kalp ile dua etmelidir.
Çünkü Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurmuştur: "Allah, kalbi gaflet içinde bulunan kulun duasını kabul etmez." (Tirmizi) Bazı kimseler, Cafer-i Sadık (R.A)'ın yanına gelerek: "Bize ne oldu ki, dua ediyor fakat kabul edildiğini göremiyoruz." diye sormuşlar; o da şöyle cevap vermiş: "Çünkü siz hakkıyla tanımadığınız bir Zat'a, gaflet içinde dua ediyorsunuz. Onu hakikaten tanısaydınız, huzurlu bir kalple ve ihlasla dua ederdiniz, o zaman duanız kabul olurdu."
Rivayet edilmiştir ki: "Musa (A.S) aciz bir şekilde Allah-u Zülcelal'e dua eden bir adamın yanından geçiyordu. Onun bu halini görünce: "Ya Rabbi! Elimde olsa, bu adamın ihtiyacını görürdüm." dedi. Allah-u Zülcelal buyurdu ki:
"Ya Musa! Ben kuluma senden daha merhametliyim. O kulum bana dua ediyor ama, kalbi koyun sürüsündedir. Kalbi benden başka bir tarafta bulunan kulumun duasını kabul etmem." Musa (A.S) adamın yanına gidip bu durumu anlatınca, adam kalbinden herşeyi çıkarıp samimi bir şekilde Allah'a dua etti ve duası kabul oldu."
Duanın kabul olması için, insan özellikle haram yiyeceklerden uzak durmalıdır. Buna bakarak, hiç kimse: "Dua ediyorum ama kabul olmuyor." demeyip, hatayı kendinde aramalıdır.
Nitekim rivayet edilmiştir ki:
"İbrahim bin Ethem bir gün Basra sokaklarında dolaşıyordu. İnsanlar etrafına toplanıp: "Ya İbrahim! Allah-u Zülcelal: 'Dua edin kabul edeyim' buyurduğu halde, biz dua ediyoruz ama karşılığını bulamıyoruz." dediler.
İbrahim bin Ethem, onlara dedi ki: "Ey insanlar! On şeyden dolayı kalbiniz ölmüş, duanız nasıl kabul olsun?"
Daha sonra bu on şeyin ne olduğunu şöyle açıkladı:
1-Allah-u Zülcelal'i biliyorsunuz ama, onun hakkını vermiyorsunuz.
2-Kur'an-ı Kerim okuyorsunuz, ama O’nun manasına göre amel etmiyorsunuz.
3-Şeytanın düşmanlığını biliyorsunuz, dilinizle söylüyorsunuz ama onun peşinden gidiyorsunuz.
4-Biz Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in ümmetindeniz, diyorsunuz, ama onun sünnetine göre amel etmiyorsunuz.
5-Cenneti istiyorsunuz, ama onun gereğini yapmıyorsunuz.
6-Cehennemden korkuyorsunuz, ama kendinizi bile bile cehennem ateşine atıyorsunuz.
7-Ölüm vardır diyorsunuz, ama hiçbir hazırlık yapmıyorsunuz.
8-Daima başkalarının hataları ile meşgul oluyorsunuz, ama kendi hatalarınızı görmüyorsunuz.
9-Allah-u Zülcelal'in nimetlerini yiyorsunuz, ama O'na şükretmiyorsunuz.
10-Ölülerinizi ellerinizle götürüp kabre koyuyorsunuz, ama bundan ibret almıyorsunuz.