ceylannur
Yeni Üyemiz
Duyguların Matematiği...
Önce sevdim.
Sevdiğimi öğrendim, sevebildiğimi farkettim:
Sevdikçe kendimi topladığımı gördüm.
Affetmeyi öğrendim:
Affetmenin, dostlarımı onla çarpmak olduğunu farkettim.
Pişman oldum:
Pişman olduğumu itiraf ettim, pişman oldukça, hatalarımı küçük, anlaşılır ve bağışlanabilir parçalara bölebildiğimi gördüm.
Hatırlamayı öğrendim:
Değer verdikçe sevgilerin küpünü bulup,
onları mutlulukla çarpabildiğimi gördüm.
İltifat etmesini öğrendim:
İltifat ettikçe, insanlarla aramdaki en kısa mesafenin bir tebessümün resmettiği eğri bir çizgi olduğunu gördüm.
Özür dilemesini öğrendim:
Özür diledikçe nefretin ve öfkenin sonsuza bölündüğünü, böylece dargınlıkların limit sıfıra giderken yok olduğunu farkettim.
Aşık oldum, aşkı tattım:
Böylece bir üçgenin iç açıları toplamının 180 dereceyi aşıp, bütün yamukları kendi içinde barındırabildiğini gördüm.
Hüzünlendim:
Hüznü sevdim, hüznün kalbime dokunmasına izin verdim.
Böylece bütün mutlulukların ve zevklerin sonunda ayrılık çizgisine teğet geçip geri döndüğünü gördüm.
Ve bir gün öleceğim: Kesinlikle öleceğim ve öldüğüm gün anlayacağım ki, yaşadığım hayat, paydasında sonsuzluk olan basit bir kesirden ibaretmiş.
Kesrin payında ne olursa olsun, ne kadar çok şey biriktirmiş olursam olayım, hepsi son işlemde sıfıra eşitleniyor.
Kesrin üzerine, yani bu dünyaya, sonsuzluk cinsinden bir şeyler koymam gerekiyor.
Yoksa elde var sıfır.
Tüm bu işlemlerin sağlamasını yapmak isterseniz, kalbinize bir bakın.
Senai Demirci
Önce sevdim.
Sevdiğimi öğrendim, sevebildiğimi farkettim:
Sevdikçe kendimi topladığımı gördüm.
Affetmeyi öğrendim:
Affetmenin, dostlarımı onla çarpmak olduğunu farkettim.
Pişman oldum:
Pişman olduğumu itiraf ettim, pişman oldukça, hatalarımı küçük, anlaşılır ve bağışlanabilir parçalara bölebildiğimi gördüm.
Hatırlamayı öğrendim:
Değer verdikçe sevgilerin küpünü bulup,
onları mutlulukla çarpabildiğimi gördüm.
İltifat etmesini öğrendim:
İltifat ettikçe, insanlarla aramdaki en kısa mesafenin bir tebessümün resmettiği eğri bir çizgi olduğunu gördüm.
Özür dilemesini öğrendim:
Özür diledikçe nefretin ve öfkenin sonsuza bölündüğünü, böylece dargınlıkların limit sıfıra giderken yok olduğunu farkettim.
Aşık oldum, aşkı tattım:
Böylece bir üçgenin iç açıları toplamının 180 dereceyi aşıp, bütün yamukları kendi içinde barındırabildiğini gördüm.
Hüzünlendim:
Hüznü sevdim, hüznün kalbime dokunmasına izin verdim.
Böylece bütün mutlulukların ve zevklerin sonunda ayrılık çizgisine teğet geçip geri döndüğünü gördüm.
Ve bir gün öleceğim: Kesinlikle öleceğim ve öldüğüm gün anlayacağım ki, yaşadığım hayat, paydasında sonsuzluk olan basit bir kesirden ibaretmiş.
Kesrin payında ne olursa olsun, ne kadar çok şey biriktirmiş olursam olayım, hepsi son işlemde sıfıra eşitleniyor.
Kesrin üzerine, yani bu dünyaya, sonsuzluk cinsinden bir şeyler koymam gerekiyor.
Yoksa elde var sıfır.
Tüm bu işlemlerin sağlamasını yapmak isterseniz, kalbinize bir bakın.
Senai Demirci