NuSReT
Aktif Üyemiz
1920’li yıllarda Edwin Hubble birçok gökadanın bizden uzaklaştığını gözlemlediğinde evrenin genişlediğine dair ilk keşiflerin öncülüğünü de yapmıştı. Andromeda ise bu durumun bir istisnası.
Çünkü saatte 400.000 km hızla Samanyolu Gökadası’na doğru hareket ediyor. Ancak Hubble Uzay Teleskobu kullanılarak hassas ölçümler yapılıncaya kadar üzerimize doğru mu geldiğini yoksa bizi belli bir açıyla sıyırıp geçeceğini mi söylemek mümkün olmamıştı. Son araştırmalara göre iki gökada 4 milyar yıl sonra devasa bir çarpışma yaşayabilir.
Evrendeki olaylar farklı kuvvetler arasındaki mücadeleye göre şekilleniyor. Karanlık enerjinin evrendeki genişlemenin hızlanmasının nedeni olduğu düşünülüyor. Kütleçekim kuvveti ise gökadaları bir arada tutan kuvvet. Gökada kümeleri gibi büyük ölçekte ise gökadalar birbirinden hızlanarak uzaklaşıyor. Ancak evrenin daha yoğun bölgelerinde kütleçekimi etkisi belirgin olmaya başlıyor. Ayrıca iki gökada arasındaki mesafe yeterince küçükse gökadalar arasındaki karşılıklı kütleçekim kuvveti nedeniyle gökadalar birbirlerine doğru hareket ediyor. Bir anlamda Andromeda Gökadası’nın Samanyolu’nun üzerine “düştüğünü” söyleyebiliriz.
Ancak görünen maddenin oluşturduğu kütleçekim kuvveti gökadaları bir arada tutmak için yeterli değil. Bilim insanları, gökadalara ilave kütle dolayısıyla kütleçekim kuvveti kazandıran karanlık madde sayesinde gökadaların ve gökada kümelerinin bir arada kaldığını düşünüyor.
Evrenin bugünkünden daha yoğun olduğu erken dönemlerinde mücadelenin hem küçük hem de büyük ölçekteki kazananı kütleçekim kuvvetiydi ve gaz bulutlarının yoğunlaşarak yıldızları, gökadaları oluşturmasını sağladı. Eğer madde miktarı daha fazla olsaydı evren kendi içine çökebilirdi. Evren genişlemeye devam ettikçe artan hacmi nedeniyle yoğunluğu azaldı ve karanlık enerjinin etkisi daha belirgin olmaya başladı. Büyük Patlama’dan yaklaşık 6 milyar yıl sonra ise genişleme hızlanmaya başladı.
Çünkü saatte 400.000 km hızla Samanyolu Gökadası’na doğru hareket ediyor. Ancak Hubble Uzay Teleskobu kullanılarak hassas ölçümler yapılıncaya kadar üzerimize doğru mu geldiğini yoksa bizi belli bir açıyla sıyırıp geçeceğini mi söylemek mümkün olmamıştı. Son araştırmalara göre iki gökada 4 milyar yıl sonra devasa bir çarpışma yaşayabilir.
Evrendeki olaylar farklı kuvvetler arasındaki mücadeleye göre şekilleniyor. Karanlık enerjinin evrendeki genişlemenin hızlanmasının nedeni olduğu düşünülüyor. Kütleçekim kuvveti ise gökadaları bir arada tutan kuvvet. Gökada kümeleri gibi büyük ölçekte ise gökadalar birbirinden hızlanarak uzaklaşıyor. Ancak evrenin daha yoğun bölgelerinde kütleçekimi etkisi belirgin olmaya başlıyor. Ayrıca iki gökada arasındaki mesafe yeterince küçükse gökadalar arasındaki karşılıklı kütleçekim kuvveti nedeniyle gökadalar birbirlerine doğru hareket ediyor. Bir anlamda Andromeda Gökadası’nın Samanyolu’nun üzerine “düştüğünü” söyleyebiliriz.
Ancak görünen maddenin oluşturduğu kütleçekim kuvveti gökadaları bir arada tutmak için yeterli değil. Bilim insanları, gökadalara ilave kütle dolayısıyla kütleçekim kuvveti kazandıran karanlık madde sayesinde gökadaların ve gökada kümelerinin bir arada kaldığını düşünüyor.
Evrenin bugünkünden daha yoğun olduğu erken dönemlerinde mücadelenin hem küçük hem de büyük ölçekteki kazananı kütleçekim kuvvetiydi ve gaz bulutlarının yoğunlaşarak yıldızları, gökadaları oluşturmasını sağladı. Eğer madde miktarı daha fazla olsaydı evren kendi içine çökebilirdi. Evren genişlemeye devam ettikçe artan hacmi nedeniyle yoğunluğu azaldı ve karanlık enerjinin etkisi daha belirgin olmaya başladı. Büyük Patlama’dan yaklaşık 6 milyar yıl sonra ise genişleme hızlanmaya başladı.