MURATS44
Özel Üye
TASAVVUFTA LALE YARADAN`I HATIRLATIR
Aşkımdan pürsafâyımdır sanırsın belki bu demler?
Aşkın neşvesi olmaz
Lâle; Eğlâl
Leylî; Leylâ olmadan Ey güzel..
* * *
Üzerimde aşkın pırıltıları olabilir belki..
Veya âşıkların in'ikasıyla bir kıvılcım görebilirsin yüzümde..
Bu yüzümde gördüklerin ancak bir gölge ve akisten ibarettir Ne özüdür, ne de kendisi?
Aynada yüzünü gördüğün vakit:
"-Bu zât benim gibi biridir ancak!" diyebilir misin?
Bir nehrin üzerine düşen yaprak için:
"-Bu ne güzel, ne berrak bir sudur " diyebilmen mümkün müdür? Sana berrak su diyebilmeleri için bulutların ötesinden dökülüp gelen ve nehre karışan bir yağmur damlası olman îcâb etmez mi?
İşte benim aşka yakınlığım onun akışıyla yönlenen bir yaprak kadar yakın, uzaklığım ise bir o kadar ondan ayrı bir cisim olup ona karışmamdaki zorluktan ve sırdandır
Lâle, kelime olarak ele alındığında Arapça "Allâh" lâfzına âit harfleri taşımakta olduğu görülür Eğlâl kelimesi de "lâle" kökünden gelir Eğlâl ise Yâsin Sûresi'nde "eğlâlen" şeklinde geçmektedir Manası ise; "boyunduruk"tur
Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz hicret edecekleri vakit kapıdaki müşrikleri etkisiz hâle getirmek için Yâsin Sûresi'nin bu âyetini okuyarak onlara bir avuç toprak atmıştı Müşrikler bunun etkisiyle sanki boyunlarına boyunduruk geçirilmişçesine başlarını aşağıya indirememiş ve
Efendimiz'i görememişlerdi Onlar Efendimiz'i göremedikleri gibi gözleri kâinatın bütün hakîkatlerine âmâ olmuştur
Bunun mukâbili olarak kalblerine Allâh lafzını yerleştiren ve istîdâdınca idrak etmiş olan Hak âşıkları da sanki boyunlarına nurdan bir halka geçirmişcesine başları yukarıda ilâhî cezbeye gark olmuş, onun neşvesiyle müstağrak bir hâldedirler Aşağının kötülük ve pisliklerinden uzak, mâsivâdan arındırılmış bir gönülle herşeyden mahrûm olanlar için duâ ve ilticâ hâlindedirler...
Lâlenin harfî manası "hilâl"e de ulaşmaktadır Onlar semâdaki hilâlin parıltılarıyla yol alır, yıldızlarla semaya dururlar Bir semâzenin en makro hâlidir, hilâli çevreleyen yıldızlar..
Lâlenin ebced hesabı 66'dır Altmış altı "Elhamdülillâh"a denk gelir Onlar o hayret makamının coşkusuyla yaşadığı istiğrak hâline hamdederek "Elhâmdülillâh" derler .
Aşkımdan pürsafâyımdır sanırsın belki bu demler?
Aşkın neşvesi olmaz
Lâle; Eğlâl
Leylî; Leylâ olmadan Ey güzel..
* * *
Üzerimde aşkın pırıltıları olabilir belki..
Veya âşıkların in'ikasıyla bir kıvılcım görebilirsin yüzümde..
Bu yüzümde gördüklerin ancak bir gölge ve akisten ibarettir Ne özüdür, ne de kendisi?
Aynada yüzünü gördüğün vakit:
"-Bu zât benim gibi biridir ancak!" diyebilir misin?
Bir nehrin üzerine düşen yaprak için:
"-Bu ne güzel, ne berrak bir sudur " diyebilmen mümkün müdür? Sana berrak su diyebilmeleri için bulutların ötesinden dökülüp gelen ve nehre karışan bir yağmur damlası olman îcâb etmez mi?
İşte benim aşka yakınlığım onun akışıyla yönlenen bir yaprak kadar yakın, uzaklığım ise bir o kadar ondan ayrı bir cisim olup ona karışmamdaki zorluktan ve sırdandır
Lâle, kelime olarak ele alındığında Arapça "Allâh" lâfzına âit harfleri taşımakta olduğu görülür Eğlâl kelimesi de "lâle" kökünden gelir Eğlâl ise Yâsin Sûresi'nde "eğlâlen" şeklinde geçmektedir Manası ise; "boyunduruk"tur
Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz hicret edecekleri vakit kapıdaki müşrikleri etkisiz hâle getirmek için Yâsin Sûresi'nin bu âyetini okuyarak onlara bir avuç toprak atmıştı Müşrikler bunun etkisiyle sanki boyunlarına boyunduruk geçirilmişçesine başlarını aşağıya indirememiş ve
Efendimiz'i görememişlerdi Onlar Efendimiz'i göremedikleri gibi gözleri kâinatın bütün hakîkatlerine âmâ olmuştur
Bunun mukâbili olarak kalblerine Allâh lafzını yerleştiren ve istîdâdınca idrak etmiş olan Hak âşıkları da sanki boyunlarına nurdan bir halka geçirmişcesine başları yukarıda ilâhî cezbeye gark olmuş, onun neşvesiyle müstağrak bir hâldedirler Aşağının kötülük ve pisliklerinden uzak, mâsivâdan arındırılmış bir gönülle herşeyden mahrûm olanlar için duâ ve ilticâ hâlindedirler...
Lâlenin harfî manası "hilâl"e de ulaşmaktadır Onlar semâdaki hilâlin parıltılarıyla yol alır, yıldızlarla semaya dururlar Bir semâzenin en makro hâlidir, hilâli çevreleyen yıldızlar..
Lâlenin ebced hesabı 66'dır Altmış altı "Elhamdülillâh"a denk gelir Onlar o hayret makamının coşkusuyla yaşadığı istiğrak hâline hamdederek "Elhâmdülillâh" derler .