Gurbet mektubları 12

Muhtazaf

Yardımcı Yönetici (Şair|Yazar)
Yönetici


Gurbet mektubları 12
ALLAH’ın selamı rahmeti bereketi üzerinize olsun. Güzel insanlar. Gurbetteki kardeşlerim, Almanyadaki ve dünyadaki gündemi takip ediyormuyuz. Bizim hakkımızda kimler ne kararlar veriyor. Yoksa Türk kanalları açıp kendimizi Türkiyedeymiş gibimi hareket ediyoruz. Gündemi genel olarak takip edelim ve gündemde kalalım. Hatıralardan unutulmayanlar. Yokluğuna varlığına ayrı, ayrı özen gösterdiğimiz, evlatlarımız. Emek vermemiz gereken, en büyük emanet. Büyük uğraş vermemiz gereken, kutlu bir görev. Fakat, madde ve maddiyat için, terkedilen evlatlar ve kıymet biçtiğimiz, nice kıymetsizler. Dünyanın fani oluşu ve fani dünyada ebedileşmek isteyişimiz. Bütün bunlara rağmen, hala kendi görevimizi yadırgayıp, teslim olmayışımız. Acaba neye bağlamak gerekir, bu dünya ve ahiret arasında gidip gelmeler. Dünya sevgisi ve ölümü kabul edemeyişimiz, içimizdeki nefis mücadelesi. İnsan oğlu irtibatlı olduğu tüm kültür ve etkinliklerden etkilenen bir varlıktır. Vahye bağlılık ve aklı tefekkür ile yoğurmadıkça erdem olamayız. Bunun için ruh terbiyesi gereklidir. Hakikat bağından hakka dayanmadığımız müddetçe, boşa geçirilen ömre yazıklar olsun. Elinden alınan öz benliğinin yerine, hayvani bir özellik verilen insan maddeleşerek dünyaya meyl eder. İşte o zaman ön planda madde, arka planda aile olur. Aşama, aşama aileler yok edilerek, aile kavramı sıfıra iner. Artık, birbirinden faydalanılan fertler haline dönüşür. İşte tamda bu noktada ahlak çöker. Kavramlar elle tutulur olmadıkça, yürekler yakılır. Izdıraplar bütün insanlığı yakar. Bütün uğraşılar dünya kaygısı bütün benlikler kendinden münhasır .. Taraf tutulan kesimler ve ezilen bir çareler. Oynanan oyunlar, arka perdeler, iki yüzler. Günü gün etmeler, velhasıl yıkılan hayaller. Toplum olarak, çöken ahlak ve edep. Kendimize ait, islami anlayış ve bana göreler. Çare ararım, çare içimde, çaresizlik yoktur gülüm. Haset etmek olmaz bize, gönlümüz geniş bizim. Yıkılmışsa bir garibin gönlü, hemen tamir et gülüm. Kırma gönlü, yıkma boynu, zordur hesabı bunun. Bir gülümse, al gönülü, yaralar silinsin, her kulun. Kardeş, hicran dolu gönüllere, heyecan ol, merhem ol. İşte yol budur, dosdoğru ol. İsmini bırakmak istersen, en doğru yol bu yol derim. Kimimiz derki, buda nesi, zengin olunca, daha cok yardım ederim. Gönül kırmadan olurmu demeden, hicran olan o cebe nice akrep girer. Yıkılır gönüller, harab olur, üç kuruş verdiğin yerler, boburlenirsen eğer. Vicdanında şu muhasebeyi yapamazsan eğer, yıkılana kırılana ne değer. Kimin malını kime veriyorsun meğer, mülk Allah‘ (c.c.) ın sınanmışsın meğer. Kerbela ve Muharrem ayı. Hakikat gün gibi açıkta iken hala nefsi arzuların saltanatı yine günümüzde daha hızlı bir şekilde icra etmekteyiz. Günümüzde hergün kerbelalar devam etmekte iken anlıyamadığımız ve öğrenmekte istemediğimiz islamı istediğimiz yere yönlendirmek isterken Allah‘ın rızasını düşünüyormuyuz. Birbirimizi katletmekte devam ediyoruz. Kerbelaya giden Hazreti Hüseyin hakikatin sembolü iken, saltanatın sembolu yezid, saltanatın ve nefsinin oyuncağı olmuştur. Hazreti Hüseyin ise hak ve hakikatin öncüsü olmuştur. Kardeşi Zeynebin Yezide karşı duruşu ise bir ehlibeyt duruşu olmuştur. Bütün bunlara rağmen tarihten ders almadık alamadık. Haklı davanın şehidi Hazreti Hüseyinin haklı davasında susanlar olduğu gibi bugünde aynı düzen devam etmekte. Ve Muharrem ayı gelince kimileri aşure pişirip dağıtırken, Kimileri yas ilan edip ağlıyor. Yapmamız gereken sadece birbirimizi kucaklayıp tarihin tekerrür etmemesini sağlamaktır. Vesselam.
Sıladan serzeniş… Sılamdan dostlara ulaşmak zor değil gönülden selamı ilettim bile. Hoş olan yüreginizde, sıcacık dostluklar varken, dünyayı elimle ittim bile.
Kederde, üzüntüde yalnız değilsem, düşmanlıkları, körelttim bile. Huzura varmada, yoksa zorluğum, secdede aşkımı, söyledim bile. Duada istediğim, ümmetin affı, gönlümden geleni, diledim bile. Salih, aşkı viran eden, sözsüzlük ise, hesapta mana alemi, verdiğim dile. İbret al, dönen, cümle yürekten kırılan yoktur, asıl şimdi sözünü söyle. M.S.A.
 
Üst Alt