Gurbet Mektubları 5
ALLAH’ın selamı ve rahmeti ve bereketi üzerinize olsun efendim.
RABB’imden bedeninize sıhhat ve afiyet, Ruhunuza islamın nuru, evinize bereket, bütün hayatınıza ve hayatınızdakilere hayır ve selamet, Müslümanlara birlik ve kardeşlikler dilerim.
ALLAH c.c. bütün şerlerden şer odaklarının zararlarından müslümanları ve insanlık alemini korusun.
Bugün mektubumda anne ve kadından bahsetmeye çalışacağım.
Hani derler ya, ¨Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz¨ işte anayıözetleyen ata sözümüz.
İşte tamda bu olayı anlatan bir hikaye var, bu hikayenin içinde anayı ve kadınıözetliyor.
Bu güzel hikayeyi sizinle paylaşmak istedim.
Şimdi sizleri bu hikayeyle başbaşa bırakıyorum.
Çocukların Unutamayacağı, ve büyüyünce hayatından hiç çıkmayacak bir kadın.
Adam akşama kadar çalışmış ve yorgun argın evine gelmişti.
İşyerindeki patron baskısı ve yorucu çalışma onu yıpratmıştı.
Ama o gün ailesini de düşünmüş hanımını yemeğe götürmek onu evden çıkarmak istemişti.
Gayesi bir değişiklik olsun, hanımına taze bir moral vermeyi düşünmüştü.
Anahtarı olduğu halde zile basmıştı.
Hanımına müjde verip güler yüzünü görmekti gayesi.
Hanımını güleryüzlü görünce sanki bütün yorgunluğunu üzerinden atacaktı.
Kapı açılınca hanımına:
- Esselamü aleyküm
- Ve Aleyküm selam, geçmiş olsun efendim. Hoşgeldiniz sefalar getirdiniz.
- ALLAH razı olsun hatun, bugün değişiklik olsun diye seni yemeğe götürmeyi düşünmüştüm. Acaba bu düşünceme ne dersiniz?
- Teşekkür ederim efendi, başka bir kadın daha vardı hayatında, onu götür, inan o buna daha muhtaç.
- Hangi başka kadın hanım, ben, seni yemeğe götürmeyi düşünüyorum, sen ise, başka bir kadınla gitmemi istiyorsun.
- Evet o başka bir kadın senin annendir, o gitmeye ilgi duymaya benden daha muhtaç.
- ALLAH senden razı olsun hatun, ben bunu nasıl düşünemedim. Benim düşünceli hatunum.
- Sen bunca çalışma stress içinde nasıl düşünebilirsin, ama o senin olduğu kadar benimde anam.
Adam sevinç ve heyecanla hemen telefona sarıldı ve:
- Anneciğim, hazırlan geliyorum, seni yemeğe götüreceğim.
Kadın şaşırdı sevincinden ne yapacağını bilemedi ve:
- Oğlum, tamam hazırlanıyorum, beni o kadar mutlu ettinki, teşekkür ederim, ALLAH razı olsun, sen hanımını götürseydin, dedi.
- Anneciğim geliyorum lütfen hazırlan, dedi; ve yola çıktı.
Yemekten sonra oğlu annesine sordu:
- Nasıl buldun yemeği anneciğim?
- Yemek önemli değil oğul, seninle zamanı paylaşmam güzeldi. Kendimi dünyanın en mutlu insanı olarak hissettim. Bu anı yaşattığın için ALLAH senden razı olsun.
- Anneciğim, artık sık, sık seni yemeğe götürürüm. Senin için zaman ayırırım.
- Yok oğlum, bu sefer ben seni yemeğe davet edeceğim. Zamanını bekle.
Aradan uzun bir zaman geçer.
Adam iş, güç dünyaya dalıyor ve anne vefat ediyor.
Annenin vefatından bir hafta sonra bir lokantadan davet geliyor.
Adam hayretler içinde sebebini bilmediği halde merakla lokantaya gidiyorlar.
Garson:
- Ismarlanıza gerek yok, ben menüleri getireceğim efendim diyor.
Adam garsona soramadan menü geliyor. Menüde annesi ile yedikleri yemekler var.
Adamı büyük bir merak sarıyor, bu kadar tesadüf olurmu? Diyor.
Ben birşey söylemediğim halde, ogün, rahmetli annemle yediğim yemekler, önüme geldi, diye düşünüyor.
Adam hanımı ile yemeği yedikten sonra hesap istiyor.
Garson önüne bir mektup bırakıyor ve:
- Hesap ödenmiştir beyefendi, diyor.
Adam tamamen şaşkın bir halde mektubu açıyor ve okuyor:
- Sevgili oğlum,
Ben seni yemeğe davet edecektim, ama sen çok çalışıyordun, bana ayıracak zamanın kalmamıştı.
Bende böyle birşey düşündüm.
Seni benimle yemek yemeğe gönderenin gelinim olduğunu da biliyordum.
O kıymetli gelinimle yediğin yemek afiyet olsun.
İkinizinde gözlerinizden öperim.
Annen....
Evet kadın yüreğinde evlat, ruhunda evlat incinmesin diye düşünür.
Kendince doğru olanı bütün gücüyle yapmaya çalışır.
Hatıralarında, daima çocukları ve yanında hep çocukları küçücüktür asla büyümezler. Ana evde can, anne çocuğa siper, koruyucu, besleyici bir arada tutan..
Ve nihayetinde, evin bağlayıcısı, birleştirici unsurudur, anne veya kadın.
Geceleri uykusuz kalan, ve nihayetinde bir ufacık tebessümde hayata gülen içindeki acıları daima hissettirmeyen kadındır anne. Velhasıl bu uzar gider.
Annem başa taç imiş her derde ilaç imiş.
Bir evlat pir olsada anneye muhtaç imiş.
Mektubuma burada son verirken Hepinize selam ve muhabbetlerimi iletirim.
Selam ve dua ile.
M.S.A.