Muhtazaf | M.Salih AYDIN
Gurbet Mektupları-25
M. Salih AYDIN
Kardeşlerim.
Önce selamlarımı iletir, sıhhat ve afiyetler dilerim. Hayata şöyle bir baktığımızda, nelerin bizi beklediğini ve sonunda ne olacağımızı genel olarak insanlar olarak biliriz. Ama umursamayız.
İşte tam bu noktada ilk söz geçirmek istediğimiz nefsimiz olmalıdır.
Onun için diyorum ki:
Hayatı sonsuz sanan nefsim imtihandasın!
Dünya üzerinde birçok haksız olaylar olurken ben de rahat içinde yaşıyorum. Ne yazıkki mazlumların çığlıkları yüreklerimizi dağlarken sessiz kalamıyoruz. En azından vicdanımız susmuyor.
Ve şöyle konuşuyorum:
Unutma mazlumları seyreden gözlerim, çığlıklarını duyan kulaklarım, yardım etmeyen nefsimle hesaba çekileceğim. Dünya nimetlerini ebedi gibiymiş gibi zanneden insanlar ve onları taklit etmeye çalışan fakir fukara. Onlara imrenip de yuvalarını yıkan milyonlar. Onların milyonlarca hizmetçileri. Paranın kulları.
İçimden dökülen kelimeler:
Dünya’yı severek o kadar kendinizi alçaltmayın, rızkı veren ALLAH’tır, (c.c.) siz doğru talep edin. İslam gibi bir dinin mensubları olmuşken elimizdeki kıymeti bilmeden ot gibi yaşamaya devam ediyoruz. Demekki aklımız yerinde değil sanki sadece yaşama tutkumuz varmış gibi yaşıyoruz.
Diyorum ki:
Aklı selim yerinde olsaydı sahip oldukları hakikate tutunurlardı. Herkesin bir kırmızı çizgisi vardır, zalimin ise vadesi. Dikkat edilecek nokta burasıdır. Herkesin son noktayı koyacağı bir dayanma sınırı olduğu gibi. Zulmün baş tacirleri zalimlerin sonu vardır. Anlamamız gereken durum burası. Arayan Mevlasını da bulur belasınıda. Kim neyi arzuluyorsa onu bulur, hayırlı iş yapan hayıra hizmet ederken, şerre hizmet eden sonunda layık olduğuna kavuşur. Dostunu düşmanını bilmeyen ve akabinde araziye göre şekil alan insanlardan nefret ediyorum. İnsan haklı davasında dosdoğru durmasını bilmeli. Evet bu iş biraz da şirk kokuyor. Çünkü böyle kişilikler kuvvetli zannettiği insanlara hizmet ederek iş yaptım zannederken, dünyasını ahiretini kaybederler. Eğer tövbe etmezlerse. Müslüman uyanık olması lazım.
Kimin ne yaptığı değil müslümanlar ne kadar birbirlerine saygı gösteriyorlar. Evet Müslümanın basireti olması gerekirken, saflık ayaklarına yatmamalı. Dostlarını, düşmanlarını iyi tanıması ve kardeşlerini saygı sevgi çerçevesi miçinde tutmalıdır.
Karanlığın içinde kendini medeni zanneden insan, kendine kuleler yaparak kendini kısıtlamış kalma. Ey insan kafanı kaldır ve etrafına bak. Senin horladığın insanın kanıyla yoğrulmuş toprakların üzerinde durmaktasın. Evet Kur’an-ı Kerim sınırı içinde kalması gerekirken hem Müslümanım diyeceksin sonra münafıkların yaptıkları gibi aynı delikten gireceksin. Sonra da dar bakışınla İslam'a laf atacaksın. Kişilerin yaşadıklarıİslam değil, Rabbimin gönderdiği İslamdır. Biz İslam'ı kendimize uyduracak değiliz. Biz tevhid dini İslam'a uyacağız.
Nefsini şeytanın vesvesesinden arındırman için daima Allah'ı zikret. Biz şeytanın insan şeytanlarının ve nesinin arzularından kurtulmak için dilimizi Yaratıcının ismiyle süsleyeceğiz. Hile ile hayatı kazandım zannediyorsan, kendini aldatıyorsun. Her yönde evde, çarşıda, mecliste, ticarette vesair kimseye üç günlük dünya menfaati için yalanla dolanla kandırmayalım. Önce ruhunu maddeden özgürleştir. Dünya’ya ebedi gelmediğimize göre ahiret için nefsimizi terbiye ederek, ruhumuzu yalnız bırakmayalım. Böylece nefsimizle uğraşmaktan ahiret için zaman ayıralım. Her adımın için şükret sağlık kadar sermaye var mıdır bu dünyada? Verdiği nimetler için, Rabbimize ne kadar şükretsek azdır. Bırakın senle benle uğraşmayı hedefiniz büyük ve sadece Allah rızası için olsun.
Müslüman küçük işlerle uğraşmaz, kardeşine yarar sağlayan büyük işlerle uğraşır. O’nun rızasına layık olma adına. İnsanlar başkalarını muhakeme etmekte çok mahir. Kendine gelince asla...
İnsanoğlu kendi eksiklerini tamamlamak yerine başkası ile uğraşmak adına öz eleştirilerden kaçıyor, ama nereye kadar. Hatalarını anlamak istiyorsan, tarafsız kendini muhakeme et. Birisini eleştirirken aynaya bak. Karar vermek senin elinde verdiğin kararın getirdiği artılar ve eksiler senin omuzlarında.
Karar verebilmek bir değerdir. Verdiğin kararın eksi ve artısına sahip çık, ilerde yanlış bir karar vermiş olsan da, verdiğin kararın arkasında durmasınıöğrendiğin için sen kazanacaksın.
Çilesini çekmediğin derdin senin değildir. Uğraş vermediğin, emek tüketmediğin, kafa yormadığın, hiçbirşey senin olmadığı gibi kıymetini de bilemezsin. Dışarıda düşman arama, en büyük düşman nefsindir. Nefis terbiye edilmezse renkli, albenili, hoşa giden ve vaad edilenlere çabuk aldanır. Bu sebebten dolayısı ile şeytani vesveselere aldanmaması için sıkı bir terbiyeden geçirilmesi gerekir. Bırakın öyle mi olur böyle mi olur aman hatırı kırılmasın, zaman durmuyor ömür tükeniyor. Allah’ın rızasına neyi yaptın neyi yapmadın? Önemli olan odur. Milletin, dostun, düşmanın seni eleştirmesine göre hareket etmeyelim.
Bizim için en önemli şey Allah’ın rızasını kazanmak, ahirete hazır olabilmek. Haksızlığın karşısında korkma haykır ve hakkını iste. Haksızlık yapılmışsa eğer ikaz edilmesi doğru neyse söylenmesi gerekir. Bazı kişiler karşı taraftaki insanlar birşey yapamaz tavrı içinde haksız davranış ve sözleri ile insanın yaşam alanlarını maddi ve manevi işgal ederler. Bunlara karşı hakkımızı insan kavramları içinde savunmak elzemdir. Kalbinden bağlandıysan Rabbine, korkma O’nun himayesindesin. Evet ALLAH’a (c.c.) bağlanmışsan kalben, bütün putları temizlemişsen vücudundan işte en güvendiğin limandasın. Fırtınalar, artık sana zarar veremez. Sabır en güçlü tutanaktır. Sabretmek insanın en güçlü silahlarından biridir. Onun için her ne gelirse başımıza sabredeceğiz. Sabretmememek kaybetmekle eşittir. İslam kardeşliğinin üstüne birşey konulmaz. Biz ancak ve ancak kardeşiz. Allah'ın emrettiği gibi kardeş olun. (Bu Söze bir ayetle cevap vereceğim.)
“Onlar birbirlerine karşışefkatli, merhametli ve alçak gönüllüdürler.”
(Maide 54)
Dost dar gününde yanında olandır. Varlıklı iken herkes dostundur. Dost zannettiklerimizin bir çoğu ufak bir zelzelede genelde yok olurlar. Para için yalnızlaşan insan, sen onun için yaratılmadın. İnsanların randevu defterleri o kadar çok dolu ki bir dostunu ziyaret edeyim desen, %99 vakti yoktur.
Dünya ve dünya zenginlikleri uğruna dostunu ailesini ve nefsini satan insanların sahte gülücük ve tavırlarına aldanan nice temiz yürekli insanların sırtına yük olurlar. Aslında bir müddet sonra anlaşılınca ne olduğu, işte o zaman yalnızlaşır. Fakat güveni kaybolan diğer temiz yürekli insanlar da güven kaybı sebebi ile yalnızlaşırlar. Yalnızlık insanın ruh sağlığına zarar verebilir.
Öyleyse Allah’a dayanmak ve insan ilişkilerini dengede tutmak gerekmektedir. Hakiki dost başın daraldığında yanıbaşında seninle olandır.
Vesselam.
Allah’a emanet olun güzel insanlar.
M.S.A.
Moderatör tarafında düzenlendi: