" Hakikat aramakla bulunmaz ancak bulanlar hep arayanlardır "
"Arayanlardan ol "dedi... yoksa aramayı bırakanlardan yada denememişlerden biri olacaksın sen de sonunda...
Onlardan biri olduğundaysa; kaybolanlardansındır... yoktur olacağın bundan başka...
Kaybolduğunu bilmeyen en büyük kayıpta olandır oysa; aradığının ne olduğunu bilmeyen bulduğunda da onu anlayamayacak olsa da...
Zaman zaman hakkikat yolunda; bir sola bazen de sağa...bir amaç uğrunda savrulacak olsan da o cüzzi aklının oyunlarıyla; yılma...
Çünkü: Yürümeyi deneyenelerden olmak dahi, marifet olacaktır bu yolda...
Ne de büyük erdemdir "denemek" oysa...
"Cesaret" ise, örtülü olan gizdir onda...
Zahirden bakana; apaçık görünecek olansa, sadece "gayret " olacaktır. Ki sen sen ol ve bunu asla, azımsama...
Kimi der ki : "Sen mi, bu ne cüret?..."
Kimisiyse gülümseyerek diyecektir ki: "Ha gayret"...
Sen hem ona, hem de diğerine; kal hep aynı mesafede... ve tüm yüreğinle herikisine de içtenlikle gülümse...
Ancak unutma; asıl olansa "sevdan" olmalıdır sadece...
Sen sen ol, kapama asla gözlerini yüreğine...Ve yanısıra tıkama da kulaklarını, yine de dışardaki o seslere...
Münzevinin yolculuğu da, Rabbinedir elbette...Ama bilmelisin ki; kalabalıklar içinde kalarak ve kalabalıklara rağmen verilebiliyorsan emek, ancak o zaman samimi olacaktır içinde bulunduğun bu gayret.
Öğretiyorsa sana eğer; gün be gün de olsa, yolunda kalarak, rüzgara karşı ayakta durabilmeyi sarıldığın gerçek...
Ve artık bunu başarabiliyorsan daha az düşerek... söylenmek yerine, hayatındaki tüm o, "düş kırıklıkları ve engeller" dediklerine gel artık sen bir şükretmeyi dene..
Ve unutma aramakla bulunamıyor olsa da, bulanlar sadece arayanlardır bu oyunda; ancak; sabır, gayret ve istikrarla...