ceylannur
Yeni Üyemiz
Henoch-Schönlein purpurası
Henoch-Schönlein purpurası dediğimiz durum aslında bir hastalık değil,birçok hastalıkta görülebilen özel bulgular topluluğudur.En sık allerjik etkenlere bağlı olmak üzere,çeşitli sebeplerle oluşan bozulmuş bağışıklık, damar sistemini etkileyerek deri altında,sindirim sisteminde ,böbreklerde ve eklem yerlerinde kanamalar tarzında döküntülere yol açar.
Sindirim sisteminde olan döküntüler, sindirim kanalı içine kanamalara neden olabilir. Sindirim kanalına olan kanamanın belirtisi dışkının katran gibi siyah çıkması, kusma olduğu taktirde, kahve telvesi görünümünde olmasıdır.
Eklemlerdeki döküntüler, eklemlerde romatizma benzeri ağrılar, kızarıklık ve hareket kısıtlılığı gibi belirtilere neden olur. Böbrekleri tuttuğu taktirde idrarda kanama ortaya çıkar. Kanama bazen gözle görülebilecek derecede, bazen de sadece mikroskopla tesbit edilecek derecededir.
Ayrıca yapılan idrar tahlilinde protein (Albumin) olduğu da belirir. Hastaların yaklaşık yarısında böbrek tutulması görülebilir. Birkaç haftalık aralarla hastalığın ataklar yaptığı görülür. Hastaların büyük bir kısmında hiçbir belirti kalmaksızın iyileşme elde edilirken, bazılarında böbrekte tahribat ortaya çıkabilir.
Özellikle küçük çocuklarda, ateşle seyreden üst solunum yolu infeksiyonlarından sonra ortaya çıkabilir. Çok sık olmamakla birlikte ilaç alerjisi de hastalığın belirmesinde etken olabilir. Bu nedenle her vakada, etken olabilecek ilaç araştırması yapılmalıdır. Hastalığın tedavisinde ilk aşama, hastalığa neden olabilecek etkenlerin belirlenerek ortadan kaldırılmasıdır. Bu etken ortadan kaldırıldıktan sonra sadece belirtileri gidermeye yönelik tedavi yeterli olabilir. Eklem tutulması, şişlik, karın ağrısı gibi şikayetleri çok olanlarda kortizon tedavisi etkili olacaktır. Devamlı ataklar sonucu böbreğin etkilenerek kronik bir böbrek hastalığının ortaya çıktığı durumlarda, bağışıklık baskılayıcı ilaçların, örneğin Azothioprin’in yararlı etkileri görülebilir.
Henoch-Schönlein purpurası dediğimiz durum aslında bir hastalık değil,birçok hastalıkta görülebilen özel bulgular topluluğudur.En sık allerjik etkenlere bağlı olmak üzere,çeşitli sebeplerle oluşan bozulmuş bağışıklık, damar sistemini etkileyerek deri altında,sindirim sisteminde ,böbreklerde ve eklem yerlerinde kanamalar tarzında döküntülere yol açar.
Sindirim sisteminde olan döküntüler, sindirim kanalı içine kanamalara neden olabilir. Sindirim kanalına olan kanamanın belirtisi dışkının katran gibi siyah çıkması, kusma olduğu taktirde, kahve telvesi görünümünde olmasıdır.
Eklemlerdeki döküntüler, eklemlerde romatizma benzeri ağrılar, kızarıklık ve hareket kısıtlılığı gibi belirtilere neden olur. Böbrekleri tuttuğu taktirde idrarda kanama ortaya çıkar. Kanama bazen gözle görülebilecek derecede, bazen de sadece mikroskopla tesbit edilecek derecededir.
Ayrıca yapılan idrar tahlilinde protein (Albumin) olduğu da belirir. Hastaların yaklaşık yarısında böbrek tutulması görülebilir. Birkaç haftalık aralarla hastalığın ataklar yaptığı görülür. Hastaların büyük bir kısmında hiçbir belirti kalmaksızın iyileşme elde edilirken, bazılarında böbrekte tahribat ortaya çıkabilir.
Özellikle küçük çocuklarda, ateşle seyreden üst solunum yolu infeksiyonlarından sonra ortaya çıkabilir. Çok sık olmamakla birlikte ilaç alerjisi de hastalığın belirmesinde etken olabilir. Bu nedenle her vakada, etken olabilecek ilaç araştırması yapılmalıdır. Hastalığın tedavisinde ilk aşama, hastalığa neden olabilecek etkenlerin belirlenerek ortadan kaldırılmasıdır. Bu etken ortadan kaldırıldıktan sonra sadece belirtileri gidermeye yönelik tedavi yeterli olabilir. Eklem tutulması, şişlik, karın ağrısı gibi şikayetleri çok olanlarda kortizon tedavisi etkili olacaktır. Devamlı ataklar sonucu böbreğin etkilenerek kronik bir böbrek hastalığının ortaya çıktığı durumlarda, bağışıklık baskılayıcı ilaçların, örneğin Azothioprin’in yararlı etkileri görülebilir.