Her kentin görünmeyen yüzleri

MustafaCİLASUN

Özel Üye

Click here to view the original image of 960x624px.
10294403_766569420044682_4260159653636680622_n.jpg










Aslında çok önceden yazmaya niyetlenmiştim.
Gezdiğim, gördüğüm ve şahit olduğum amansız acı ve sancıları.

Gelişmiş şehirlerin göç almaları kaçınılmazdır ve fakat insan ve kültür farlılıkları sancılıdır.
Şehrin ileri gelen ekâbirleri, planlama konusunda ihmalkâr davrandıkları aşikâr olarak karşımızdadır.
Kenar semtlere, uzak mahallelere yerleşen kimi insan ve aileler mahrumiyetle karşı karşıya kalıyorlar.
Zaten kıt kanaat geçinmek durumunda kalmış bu insanlar, adaptasyon konusunda da çok sıkıntılılardır.

Kayserinin Sancak tepe, Boztepe, Mithat paşa, Yeşil mahalle ve benzeri olan nice semtler ve o semtlerde yaşayan insanlar geldikleri köy veya beldenin geçim düzenini burada da gerçekleştirmek istiyorlar. Büyükbaş hayvan, kümes, köpek, kedi muhakkak bulunan ve özellikle tercih edilen sebeplerdir.

O nispette de çevre kirliliği ve koku keşmekeşliği içinde yaşamak durumun dalardır.
Kız çocukları yine en çok çalışan ve pek söz hakkı olmayan canlardır. Erkek çocukları ise çok küçük yaşlarda işe verilen bizarlardır.

En çok dikkatime çeken bu semtlerde yaşayan insanların asabiyetleri ve hiddete varan sinirlilik hallerin nedenleri üzerinde muhakkak durulmalıdır. Kızdıkları zaman hesapsız bir tavrın içine girmeleri her zaman mümkün oluyor. Hak ve adalet konusunda töre ve geleneklerini temel alıyorlar ve hatta dini inançların önünde tutuyorlar. En ufak bir sebepten dövüş ve nizah başlıyor ve tozunu artırıyor.

İşte işaret etmek istediğim kentlerin gelişimi sadece mimari ve teknik alanda olmamalı ve içinde yaşayan insanların kültür farklılıkları konusunda yatırım ve araştırmalar yapılarak, sevgi ve muhabbetin tesisi sağlanmalı. Tefrikaya sürükleyen her meşrep ve asabiyetlerden arındırmalıdırlar.

Devlet ve millet olarak tasa ve sevincimizi bir müştereklikte buluşturmalıyız. Hangi din ve inanışta olursa olsun ve hatta parti tutarsa tutsun bu asla bir birimize saygı duymamızı engellememelidir. Hiç kimseyi kınamak ve itham etmeden konuşa bilmeyi öğrenmeli ve öğretmeliyiz derim…

Mustafa CİLASUN
 
Üst Alt