Hz.muhammed(S.a.v)'in Örnek Ahlakı - Önder

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
http://www.resulullah.org/sites/default/files/2-onder.gif


HZ. FATMA (r.anha)'YA HİZMETÇİKızı Hz. Fatma (r.anha) son derece sıkıntılı bir evlilik yaşamı sürmektedir. Kocası Hz. Ali (ra)'nin anlatımıyla:
"Evimizde hizmetçi yoktu. Bütün işlerini bizzat Fatma kendisi yapıyordu. Zaten, bütünü bir tek odadan ibaret olan bir hücrecikte kalıyorduk. O hücrecikte, Fatma ocağı yakar ve yemek pişirmeye çalışırdı. Çok kere, ateşi alevlendirmek için eğilip üflerken, ateşten çıkan kıvılcımlar benek benek elbisesini yakardı. Onun için elbisesi delik deşik olmuştu. Yaptığı sadece bu değildi. Ekmek yapmak, evin ihtiyacı olan suyu taşımak da onun yüklendiği işlerdendi. Ayrıca değirmen taşını çevire çevire eli, su taşıya taşıya da sırtı nasır bağlamıştı."
O günlerde Medine'ye savaş esirleri getirilir. Bunlar ihtiyacı olan Müslümanlar arasında ev işlerine yardım etmeleri için dağıtılmaktadır. Hz. Ali (ra)eşine:
“Git babandan bir tane de bizim için iste." der.
Hz. Fatma (r.anha) ister. Fakat peygamber babanın cevabı olumsuzdur.
"Kızım" der "Mescid'te yatıp, kalkan, öğrenimle meşgul olan fakir arkadaşlarımın ihtiyacı senden önceliklidir. Kusura bakma onlarınkini gidermeden, senin için bir şey yapamam."
 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
http://www.resulullah.org/sites/default/files/2-onder.gif


MUHAMMED'İN KIZI FATMA DA OLSAMekke yeni fethedilmiştir. Mahzumoğulları kabilesinin reisinin kızı hırsızlık yapar. Hırsızın adı Fatma'dır. Cezalandırılması için Hz. Muhammed (asv)'e getirilir. Fakat günün siyasi dengeleri Mahzumoğullarıyla aranın bozulmamasını gerektirir. Durumun nezaketini değerlendiren bazı arkadaşları araya, Hz. Muhammed (asv)'in kıramayacağını düşündükleri birini koyarlar. Bu, Hz. Muhammed (asv)'in evlatlığı Zeyd'in oğlu, genç Üsame'dir. Yani bir bakıma manevi torunu. Üsame:
"Ey Allah'ın Elçisi! Bu kadını babasının hatırı için affetseniz..." der.
Fakat Hz. Muhammed (asv)'in hayatının en kızgın anlarından biriyle karşılaşır. Cevap şiddetlidir:
“Bu istediğiniz şey sizden önceki toplulukların yok edilme sebebidir. Onların içinde de hatırlı ve güçlü biri bir suç işledi mi affedilir, halktan biri işledi mi cezalandırılırdı. Allah'a yemin ederim ki, bu suçu işleyen Mahzumoğullarının reisinin kızı Fatma değil de Allah'ın Elçisinin kızı Fatma olsaydı aynı cezayı verirdim.”

Emir verir. Hırsızın cezası uygulanır.
 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
http://www.resulullah.org/sites/default/files/2-onder.gif


BİZİ ALDATAN


Çarşıyı denetlemektedir. Bir dükkânın tezgâhında duran buğday çuvalına elini daldırır. Üstteki buğdaylar iri, parlak ve kalitelidir. Fakat çuvalın içinden eline ıslak ve kötü buğdaylar gelir. Kaşlarını çatarak dükkancıya nedenini sorar:
"Böyle yapmazsam satamam.. cevabını alınca da
"Bizi aldatan bizden değildir."
der.

Emir verir, ıslak buğdaylar çuvalın üzerine çıkarılır ve öyle satılır.
 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
http://www.resulullah.org/sites/default/files/2-onder.gif


KENDİ ÖNLEMİMBedir düzlüğünde İslam'ın ilk ciddi meydan sınavı verilmek üzeredir. Hz. Muhammed (asv) küçük ordusunu savaş düzeninde yerleştirmiş ve kendinden üç kat kalabalık düşman ordusunun harekete geçmesini beklemektedir. Bu sırada savaş düzenleri konusunda bir uzman sayılan arkadaşlarından Münzir oğlu Hubab yanına gelir ve sorar:
“Ey Allah'ın Elçisi! Orduyu bu şekilde yerleştirmeni Allah mı sana emretti?”
“Hayır, benim kendi önlemim.”

“Öyleyse ey Allah'ın Elçisi! Ordu yanlış yerleştirilmiş...”
Ve askerlik bilimi açısından doğrusunu anlatır. Hz. Muhammed (sav) hiçbir tepki ve kapris eseri göstermeksizin arkadaşının sözüne uyar. Ordunun savaş düzeni değiştirilir. Birkaç saat sonra da İslam ilk zaferini kazanmıştır

Hz. Peygamber (sav), devlet idaresi için çeşitli kademelerde görevli tayininde, ehliyet ve liyakat esasına riayet eder; layık olan kişileri yaşları küçük olsa da, soylu ailelerden olmasalar bile görevlendirirdi. Hak olan hususlarda kendisine ve görevlilerine itaat edilmesini ister; ancak hakka ve hakikate uymayan konularda halkın itaat sorumluluğunda olmadıklarını belirtirdi. Böylece hak sınırları içerisinde emîre itaati gerekli görmekle birlikte, halkı kendi hizmetine mecbur kişiler olarak görmez, kendini onların üstünde saymazdı; bilakis onların içinden, aralarından biri idi.
 
Üst Alt