Adilbey
Aktif Üyemiz
Rasûlullah (s.a.v);
– Yürürken sahabilerinin gerisinde yürürdü.
– Birisiyle karşılaştığı zaman önce kendisi selam verirdi.
– Rasûlullah Aleyhisselâm daima düşünceli idi.
– Kendisinin susması, konuşmasından uzun sürerdi.
– Rasûlullah Aleyhisselâm lüzumsuz yere konuşmazdı.
– Söze başlarken de sözü bitirirken de Allah’ın ismini anardı.
– Konuşurken kısa ve özlü kelimelerle konuşurdu.
– Rasûlullah’ın sözleri hep gerçek ve yerinde idi.
– Rasûlullah Aleyhisselâm konuşurken ne fazla ne de eksik söz kullanırdı.
– Kimsenin gönlünü kırmaz, kimseyi hor görmezdi.
– En ufak nimete bile saygı gösterirdi.
– Bir nimeti ne hoşuna gittiği için över, ne de hoşlanmadığı için yererdi.
– Dünya için, dünya işleri için kızmazdı; fakat bir hak çiğnenmek istendiği zaman, onun öcünü almadıkça hiçbir şey kızgınlığının önüne geçemezdi.
– Kendi şahsı için asla kızmaz ve öç almazdı.
– Bir şeye işaret edeceği zaman parmağıyla değil, bütün eliyle işaret ederdi.
– Hayret ve taaccüp ettiği zaman elinin duruşunu tersine çevirir, yani avucu göğe doğru ise onu yere doğru, yere doğru ise onu göğe doğru çevirirdi.
– Konuşurken el hareketi yapar, sağ elinin avucunu sol elinin başparmağının iç tarafına vurur dururdu.
– Kızdığı zaman kızgınlıktan hemen vazgeçer ve kızgınlığını belli etmezdi.
– Neşelendiği, ferahlandığı zaman gözlerini yumardı.
– En fazla gülmesi gülümsemekti. Gülümserken de ağzındaki dişleri inci taneleri gibi görünürdü.
– Hz. Âişe’nin bildirdiğine göre; Peygamberimiz Aleyhisselâm insanların en güzel ahlaklısı idi. Hiçbir çirkin söz söylemez ve hiçbir çirkin harekete tenezzül etmezdi.
– Çarşı ve pazarlarda bağırıp çağırmaz, kötülüğü kötülükle karşılamazdı. Fakat affeder ve bağışlardı.
– İnsanların en naziği, en iyi huylusu ve en güleci idi.
– Allah yolunda cihat dışında ne bir hizmetçiye, ne bir cariyeye ne de bir kimseye el kaldırmıştır.
– Yürürken sahabilerinin gerisinde yürürdü.
– Birisiyle karşılaştığı zaman önce kendisi selam verirdi.
– Rasûlullah Aleyhisselâm daima düşünceli idi.
– Kendisinin susması, konuşmasından uzun sürerdi.
– Rasûlullah Aleyhisselâm lüzumsuz yere konuşmazdı.
– Söze başlarken de sözü bitirirken de Allah’ın ismini anardı.
– Konuşurken kısa ve özlü kelimelerle konuşurdu.
– Rasûlullah’ın sözleri hep gerçek ve yerinde idi.
– Rasûlullah Aleyhisselâm konuşurken ne fazla ne de eksik söz kullanırdı.
– Kimsenin gönlünü kırmaz, kimseyi hor görmezdi.
– En ufak nimete bile saygı gösterirdi.
– Bir nimeti ne hoşuna gittiği için över, ne de hoşlanmadığı için yererdi.
– Dünya için, dünya işleri için kızmazdı; fakat bir hak çiğnenmek istendiği zaman, onun öcünü almadıkça hiçbir şey kızgınlığının önüne geçemezdi.
– Kendi şahsı için asla kızmaz ve öç almazdı.
– Bir şeye işaret edeceği zaman parmağıyla değil, bütün eliyle işaret ederdi.
– Hayret ve taaccüp ettiği zaman elinin duruşunu tersine çevirir, yani avucu göğe doğru ise onu yere doğru, yere doğru ise onu göğe doğru çevirirdi.
– Konuşurken el hareketi yapar, sağ elinin avucunu sol elinin başparmağının iç tarafına vurur dururdu.
– Kızdığı zaman kızgınlıktan hemen vazgeçer ve kızgınlığını belli etmezdi.
– Neşelendiği, ferahlandığı zaman gözlerini yumardı.
– En fazla gülmesi gülümsemekti. Gülümserken de ağzındaki dişleri inci taneleri gibi görünürdü.
– Hz. Âişe’nin bildirdiğine göre; Peygamberimiz Aleyhisselâm insanların en güzel ahlaklısı idi. Hiçbir çirkin söz söylemez ve hiçbir çirkin harekete tenezzül etmezdi.
– Çarşı ve pazarlarda bağırıp çağırmaz, kötülüğü kötülükle karşılamazdı. Fakat affeder ve bağışlardı.
– İnsanların en naziği, en iyi huylusu ve en güleci idi.
– Allah yolunda cihat dışında ne bir hizmetçiye, ne bir cariyeye ne de bir kimseye el kaldırmıştır.
KAYNAK
Miftâhu’t-Tevhid ve^t-Takvâ