TaHKaR
Aktif Üyemiz
Tarayıcınız satır içi çerçeveleri desteklemiyor veya şu anda satır içi çerçeveleri göstermek için yapılandırılmamış.
Peygamberimizin mezarına ev sahipliği yapan Mescid-i Nebevî, Hicret'ten sonra Medine'de Hz. Muhammed ve ashabı tarafından inşa edildi. Buranın asıl önemi ise içinde Peygamberimizin mezarının bulunması.
Peygamberimizin mezarına ev sahipliği yapan Mescid-i Nebevî, Hicret'ten sonra Medine'de Hz. Muhammed ve ashabı tarafından inşa edildi. Buranın asıl önemi ise içinde Peygamberimizin mezarının bulunması.
Elbette ilk hali böyle değildi. Hurma kütüklerinden yapılmış, çatısı da hurma dalla ile kapatılmıştı.
Ağlayan kütük olayı da bu mescidde vuku bulmuştur. Hz. Muhammed Cuma hutbelerini minber olmadığından bir ağaç kütüğüne yaslanarak yapardı. Bir gün bu yaslandığı kütükten bir an ayrılmasıyla kütüğün inlediği, ağladığı hadis kitaplarında anlatılmaktadır.
Bu mescidin dediğimiz gibi asıl kıymeti peygamberimizin kabrine ev sahipliği yapmasından gelir. Hz. Muhammed'in yanında Hz. Ebubekir ile Hz. Ömer'in mezarları da bulunmaktadır.
İslam aleminin en kutsal mezarları Kubbetul Hadra (yeşil kubbe) ismi verilen mekanda bulunmaktadır. Kubbetul Hadra bugünkü haline Osmanlı tarafından getirilmiştir.
Kubbetul Hadra'nın hemen yanıbaşında bulunan bir minare çok ilginçtir. Bu minare ünlü Pisa kulesi gibi eğiktir. Ondar farklı olarak bu minare bilinçli olarak eğik yapılmıştır.
Eğik yapılmasının temel nedeni herhangi bir doğal afet anında minarenin Hz. Muhammed'in mezarının üzerine devrilmesine engel olmaktır. Bu nedenle kule mezarın zıddı yönünde eğimlidir.
